iltasyazilim
FD Üye
Insanlar Oyunları nelerdir,Türk halk oyunları nelerdir,Türk insanlar oyunları hakkındfa data,insanlar oyunları hakkında veri,millet oyunları nelerdir
İlkel insanlarda yaşam, düşüncelerle yok, devinimlerle başlamıştır G Thomson ’a göre hayat etkinliğinin bilincinde almak, insanı hayvanlardan ayıran özelliklerin başında gelmektedir
Sanatın en eski belirtisi danstır İnsanın birincil aracı sayılan bedenle anlatım olanağına kavuşan dans, ruhsal durumların ve gerilimlerin devinime dönüşen bir boşalımıdır Başlangıçta bireysel ve profan bir gereksinmeden doğan dans, gitgide artarak toplumsal ve dinsel bir karaktere dönüşmüştür
Bu ilk insanların yaptıkları danslarının önde gelen amacı dinsel ve büyüsel olmakta idi İlkellerde dans, dinsel ve büyüsel amaçla ele alınıp hayatın tüm bölüşüm törenlerine mutlak girerdi Doğumda, erginleme dönemlerinde, düğünlerde, evlenme, vefat törenleri ile savaşta, avla, totemle, bollukla ve mütlerle ilgili günlerine dansın eşlik ettiğini görmekteyiz Ara Sıra doğayı evcilleştirme, ara sıra avına karşın üstün olabilme, bazen de totemin olağanüstü güçlerinden faydalanma diğer amaçları oluşturuyordu dahası ölülere, toteme, bolluk ve verimliliğe, gök güçlerine, olağanüstü güçlere tapma da dansın yapılış nedenlerindendir
Kimine kadar oyun enerji fazlasını atma, kimine tarafından benzetmece içgüdüsünü doyurmak, kimine göre boşalım gereksinmesidir Bir kurama göre oyun, genç yaratıkları ilerde yaşamın gerektirdiği önemli iş ve uğraşlara düzenlemek, yetiştirmek içindir
Hayatın devamı için ihtiyaçtan doğan ve sanatın ilk belirtileri olan bu oyunlar (danslar) zamanla edinilen tecrübeler ve deneyler sonucu geliştirilerek sanatın birincil halkalarını oluşturdular Genelde konu gaye yönünden benzerlik gösteren danslar, hareket ve ifade yönünden farklı alanlara yönlendirilmiş toplumlarla çeşitlilik gösterir
Eski Mısırlılarda Dans: Darı ’da tek, çift ya da grup halinde yapılan dansların dramatik, lirik ve grostek şekillerini din, kültür, taklit, açıklama ve savaş temeline dayanan çeşitlerini resimlerden izlemek mümkündür
Birçok uygarlıkta görüldüğü gibi, dans eski Mısırlılarda da inanç gereği ibadet amacıyla yapılırdı Tanrılar için yapılan ayinlerde, hasat ve bereket için yapılan karnaval ve törenlerde dans değişmeyen manâlı bir ziyafet çeşidi idi Keza eski Mısırlılar vefat törenlerinde dramatik danslar yaparlardı Evlenme, erginleme gibi törenlerde Mısırlılarda dansın hayat bulduğu günlerdi Ortaçağda Darı ’daki Yahudiler de gelin başına bir mihver geçirir, elinde kılıçla düğün halayının başında dans ederek topluluğa katılırdı
Eski Yunan Uygarlığında Dans: Atina müzesinde bulunan bir su kabının üzerinde onu kazanana sunulmuş olarak “herkesten daha kibar dans edene cümlesi yazılıdır Bu evrak bize, dansta bir yarışma ve ödüllendirmeyi kanıtlamaktadır
Eski Yunan Uygarlığında, cisim eğitiminde dansın önemli yeri vardı Gençlerin sosyalleşmesi, kişiliğin dengeli gelişimi ve iş veriminin arttırılması, müzik eşliğinde ve misafir etme içinde dansla sağlanıyordu Toplumsal harmoni açısından bu kayda değer işlevleri yerine getirmesi, dansa olan ilgiyi manâlı ölçüde arttırmıştır
Yazılmış belgelerden o zamanın yöneticileri, bilim adamları ve bilge kişilerinin, mükemmel birer dansçı oldukları ve bu etkinliğe önem verdikleri anlaşılmaktadır Yunanlıların danslarında genel olarak insanların ilişkilerini ve iç dünyalarının doğmaca anlatımını görüyoruz
Kuzey Amerika Yerlilerinde Dans: Göksel öğelerle ilgili dansların en önde geleni olan güneş dansı Kuzey Amerika Yerlilerince kutlanan bir danstır Kuzey Amerika Yerlileri tanrısal güreş direği çevresinde gaddarlık edecek dek kendilerinden geçerek oynamaktadırlar Bu dansa bütün törene katılanların iştirak ettiği görülür
Türk Kültüründe Dans: Asya ’da yaşamış atalarımızı; birlikte yaşamaya kayda değer ölçüde layık veren, törenlerine yan ve yaratıcı millet olarak görüyoruz Tarihte birincil Türk uygarlıklarından, Şamanların, Hunların, Oğuzların günümüze uzanan belgelerinden dansa büyük bir alaka duyduklarını ve önem verdiklerini anlıyoruz bu nedenle gelenek içinde bulunan törenlerinin en kayda değer bölümünü halk oyunlarının oluşturduğunu söyleyebiliriz
Türklerde danslar; daha çok kılıçkalkanla, mumlarla, değişik kutsal araçlarla yapılırdı İnanç gereği, uğur getirmesi nedeniyle yapılan danslara da rastlamaktayız Günümüz halkoyunlarının birçoğunda, eski dansların kalıntılarına rastlanır Bu dansların zamanla kutsal yönlerinin ortadan kalkarak ağırlama nedeniyle yapıldığını görüyoruz
Metin And ’a tarafından Anadolu ’da düğünler, danslar için en önemli vesiledir Oysa iki türlü dansı birbirinden dağıtmak gerekmektedir Bunlardan birincisine katılanların düğünde halay gibi eğlenmek için oynadıkları danslar, ikincisi kökeni çok eskiye dışarı giden, kutsal bir amaç içeren ve evlenmeye kutsallık getiren danslardır Şu konuyu da belirtmeliyiz ancak sık sık, ikinci türe giren danslar da bugün oynayanların daha fazla bir katılma sevinci duydukları, ziyafet için oynadıkları danslar olup, eski kutsal anlamlarından sıyrılmışlardır
Cumhuriyet döneminde her alanda olduğu gibi, irk oyunları etkinliği de devletin kontrol ve gözetimi altına alınmıştır Bu örgütlü egzersiz “Ahali Evleri ile başlamış ve giderek tüm ülkede okul, dernek, kulüpler yoluyla sürdürülmüştür *
İlkel insanlarda yaşam, düşüncelerle yok, devinimlerle başlamıştır G Thomson ’a göre hayat etkinliğinin bilincinde almak, insanı hayvanlardan ayıran özelliklerin başında gelmektedir
Sanatın en eski belirtisi danstır İnsanın birincil aracı sayılan bedenle anlatım olanağına kavuşan dans, ruhsal durumların ve gerilimlerin devinime dönüşen bir boşalımıdır Başlangıçta bireysel ve profan bir gereksinmeden doğan dans, gitgide artarak toplumsal ve dinsel bir karaktere dönüşmüştür
Bu ilk insanların yaptıkları danslarının önde gelen amacı dinsel ve büyüsel olmakta idi İlkellerde dans, dinsel ve büyüsel amaçla ele alınıp hayatın tüm bölüşüm törenlerine mutlak girerdi Doğumda, erginleme dönemlerinde, düğünlerde, evlenme, vefat törenleri ile savaşta, avla, totemle, bollukla ve mütlerle ilgili günlerine dansın eşlik ettiğini görmekteyiz Ara Sıra doğayı evcilleştirme, ara sıra avına karşın üstün olabilme, bazen de totemin olağanüstü güçlerinden faydalanma diğer amaçları oluşturuyordu dahası ölülere, toteme, bolluk ve verimliliğe, gök güçlerine, olağanüstü güçlere tapma da dansın yapılış nedenlerindendir
Kimine kadar oyun enerji fazlasını atma, kimine tarafından benzetmece içgüdüsünü doyurmak, kimine göre boşalım gereksinmesidir Bir kurama göre oyun, genç yaratıkları ilerde yaşamın gerektirdiği önemli iş ve uğraşlara düzenlemek, yetiştirmek içindir
Hayatın devamı için ihtiyaçtan doğan ve sanatın ilk belirtileri olan bu oyunlar (danslar) zamanla edinilen tecrübeler ve deneyler sonucu geliştirilerek sanatın birincil halkalarını oluşturdular Genelde konu gaye yönünden benzerlik gösteren danslar, hareket ve ifade yönünden farklı alanlara yönlendirilmiş toplumlarla çeşitlilik gösterir
Eski Mısırlılarda Dans: Darı ’da tek, çift ya da grup halinde yapılan dansların dramatik, lirik ve grostek şekillerini din, kültür, taklit, açıklama ve savaş temeline dayanan çeşitlerini resimlerden izlemek mümkündür
Birçok uygarlıkta görüldüğü gibi, dans eski Mısırlılarda da inanç gereği ibadet amacıyla yapılırdı Tanrılar için yapılan ayinlerde, hasat ve bereket için yapılan karnaval ve törenlerde dans değişmeyen manâlı bir ziyafet çeşidi idi Keza eski Mısırlılar vefat törenlerinde dramatik danslar yaparlardı Evlenme, erginleme gibi törenlerde Mısırlılarda dansın hayat bulduğu günlerdi Ortaçağda Darı ’daki Yahudiler de gelin başına bir mihver geçirir, elinde kılıçla düğün halayının başında dans ederek topluluğa katılırdı
Eski Yunan Uygarlığında Dans: Atina müzesinde bulunan bir su kabının üzerinde onu kazanana sunulmuş olarak “herkesten daha kibar dans edene cümlesi yazılıdır Bu evrak bize, dansta bir yarışma ve ödüllendirmeyi kanıtlamaktadır
Eski Yunan Uygarlığında, cisim eğitiminde dansın önemli yeri vardı Gençlerin sosyalleşmesi, kişiliğin dengeli gelişimi ve iş veriminin arttırılması, müzik eşliğinde ve misafir etme içinde dansla sağlanıyordu Toplumsal harmoni açısından bu kayda değer işlevleri yerine getirmesi, dansa olan ilgiyi manâlı ölçüde arttırmıştır
Yazılmış belgelerden o zamanın yöneticileri, bilim adamları ve bilge kişilerinin, mükemmel birer dansçı oldukları ve bu etkinliğe önem verdikleri anlaşılmaktadır Yunanlıların danslarında genel olarak insanların ilişkilerini ve iç dünyalarının doğmaca anlatımını görüyoruz
Kuzey Amerika Yerlilerinde Dans: Göksel öğelerle ilgili dansların en önde geleni olan güneş dansı Kuzey Amerika Yerlilerince kutlanan bir danstır Kuzey Amerika Yerlileri tanrısal güreş direği çevresinde gaddarlık edecek dek kendilerinden geçerek oynamaktadırlar Bu dansa bütün törene katılanların iştirak ettiği görülür
Türk Kültüründe Dans: Asya ’da yaşamış atalarımızı; birlikte yaşamaya kayda değer ölçüde layık veren, törenlerine yan ve yaratıcı millet olarak görüyoruz Tarihte birincil Türk uygarlıklarından, Şamanların, Hunların, Oğuzların günümüze uzanan belgelerinden dansa büyük bir alaka duyduklarını ve önem verdiklerini anlıyoruz bu nedenle gelenek içinde bulunan törenlerinin en kayda değer bölümünü halk oyunlarının oluşturduğunu söyleyebiliriz
Türklerde danslar; daha çok kılıçkalkanla, mumlarla, değişik kutsal araçlarla yapılırdı İnanç gereği, uğur getirmesi nedeniyle yapılan danslara da rastlamaktayız Günümüz halkoyunlarının birçoğunda, eski dansların kalıntılarına rastlanır Bu dansların zamanla kutsal yönlerinin ortadan kalkarak ağırlama nedeniyle yapıldığını görüyoruz
Metin And ’a tarafından Anadolu ’da düğünler, danslar için en önemli vesiledir Oysa iki türlü dansı birbirinden dağıtmak gerekmektedir Bunlardan birincisine katılanların düğünde halay gibi eğlenmek için oynadıkları danslar, ikincisi kökeni çok eskiye dışarı giden, kutsal bir amaç içeren ve evlenmeye kutsallık getiren danslardır Şu konuyu da belirtmeliyiz ancak sık sık, ikinci türe giren danslar da bugün oynayanların daha fazla bir katılma sevinci duydukları, ziyafet için oynadıkları danslar olup, eski kutsal anlamlarından sıyrılmışlardır
Cumhuriyet döneminde her alanda olduğu gibi, irk oyunları etkinliği de devletin kontrol ve gözetimi altına alınmıştır Bu örgütlü egzersiz “Ahali Evleri ile başlamış ve giderek tüm ülkede okul, dernek, kulüpler yoluyla sürdürülmüştür *