iltasyazilim
FD Üye
HALK ŞAİRLERİNİN GRUPLANDIRILMASI
1Göçebe ( Yolcu ) Şairler
Bir yere ast kalmadan gezerler Genelde eğitim görmedikleri için, Divan Edebiyatı'ndan etkilenmezler Dilleri sadedir Hece ölçüsüne bağlıdırlar Geleneksel şiir anlayışını sürdürürler
2 Yeniçeri Şairler
Osmanlılar vaktinde askerlik, hayat boyu süren bir meslekti Orduda tahsis aralarında şairler yetişmiştir Bunlar, katıldıkları savaşlarla ilgili yiğitlik şiirleriyle dikkati çekerler Dil, anlatım, ölçü bakımından, göçebe şairler gibi geleneksel şiir anlayışına bağlıdırlar
3 Köylü Şairler
Hayatları köylerde, kasabalarda geçer Büyük kentlerle ilgileri olmadığı için, şehir halkı kültüründen, Divan Edebiyatı'ndan etkilenmeden, halk müziği şiiri geleneklerine bağlı kalmışlardır
4Kentli Şairler
Genelde Divan Edebiyatı'nın etkisinde kalırlar Hem Ahali, ayrıca de Divan Edebiyatı türünden şiirler söylerler Dillerinde Arapça ve Farsça sözcüklerin oranı yüksektir Hece ölçüsüyle birlikte aruza da yer verirler
5 Tasavvuf ( Tekke) Şairleri
Tekkelerde yetiştikleri, din ve tasavvuf konusunda eğitim gördükleri için, dilleri, göçebe, yeniçeri ve köylü şairlere tarafından ara sıra daha ağırdır zaman zaman Divan Edebiyatı'nın dil, anlatım, biçim, ölçü özelliklerini taşıyan şiirler söylerler Örneğin Yunus Emre bile, aruz ölçüsü ve mesnevi düzeniyle Risaletü'nNushiyye adlı bir eser vermiştir
BAŞLICA IRK ŞAİRLERİ
Yunus Emre (12501320)
XIII Yüzyıl insanlar şairidir Hayatı hakkında muhakkak ve yeterli veri yoktur Eskişehir'de doğup öldüğü söylenir Hayatı efsanelerle örülmüştür
Tasavvuf felsefesi, XII yüzyıldan itibaren Anadolu'ya yayılmaya başlamış; Mevlana, Sultan Velet, Ahmet Fakih gibi şairlerle edebiyata girmiştir Varlık fakirlik, İnsantanrıölüm ilişkilerini kuvvetli bir kültür donanımı ve büyük şiir yeteneğiyle irdeleyerek halka ulaştırabilmiştir
Bütün irk şairlerini yüzyıllar boyunca etkilemiştir İlahi türünün en artist şairidir İlahi türü şiirlerinde Halk Edebiyatı'nın geleneklerine emrindeki kalmıştır Bunlarda dil sade, anlatım yalın, ölçü hecedir Risaletü'nNushiyye adlı dini didaktik eserinde ise, bu gelenekten ayrılarak aruz ölçüsünü, mesnevi nazım biçimini kullanmıştır
Allah inancını ve insan sevgisini işler Şiirlerinde coşkun bir lirizm vardır Tekke edebiyatının en lirik şairidir Şiirlerinde ayrıca aruz ayrıca de hece vezni kullanılmıştır İşlediği konular yönüyle evrenseldir
Eserleri: Türkçe an sahibi ilk şairdir Hem Risaletü'nNushiyye adlı öğretici bir mesnevisi vardır
Hacı Bayram Veli (13521429)
Tasavvuf şairidir, zinde bir medrese eğitimi almıştır Bayramiyye tarikatını kurmuştur Yunus Emre etkisinde sade bir dil ve lirik bir anlatımla dile getirdiği şiirlerinden sadece birkaç her birine bilinmektedir
Kaygusuz Abdal ( ? ? )
15 yy tasavvuf şairlerindendir Yunus Emre'den etkilenmiştir AleviBektaşi irk şiirinin kurucusudur Nefeslerine taşlamaespri motifli tekerlemeler katarak insanlık kusurlarıyla alay etmiş, Bektaşiliğin ilkelerini nükteli bir dille yaymıştır Hem heceyle hem de aruzla yazılmış şiirleri vardır Budalaname adlı eserinde 15 yy halk müziği nesrinin sade örnekleri vardır
Eşrefoğlu Rumi (? 1409)
Eşrefoğlu Rumi, İznik medreselerinde tahsilli, öğrenimini bitirdikten sonradan da yeniden İznik'te Çelebi Mehmet medresesinde müderris adayı olmuştur 15 yy tasavvuf şairlerinden olan usta, Hacı Bayram Veli'ye güvey ve derviş olmuştur Yunus Emre'nin izinden yürümüş keza aruz keza de heceyle şiirler yazmıştır Bir anda topladığı şiirlerinde tasavvuf ilkelerini yaymaya çalışmıştır
Pir Sultan Abdal ( ? ? )
XVI yüzyıl tekke ve aşık edebiyatının ünlü şairlerindendir Sivas'ta yaşamıştır AleviBektaşi şiir geleneğinin en meşhur şairidir Kanuni vaktinde Doğu Anadolu'da patlak veren bir isyana katılmış, yaşadığı olayların izlenimlerini şiirlerinde anlatmış, İran şahının propagandasını yaptığı için Hızır Paşa göre Sivas'ta idam ettirilmiştir Sanatının belirleyici özellikleri, zinde bir inanç, sade bir insanlar dili, coşkun bir lirizm olarak özetlenebilir Tasavvuf, tabiat, aşk ve halkın gerçek yaşayışıyla ilgili konular işler Bütün şiirlerini hece ölçüsüyle söylemiş Divan edebiyatında etkilenmemiştir Şiirini bir vasıta olarak kullanmasına rağmen kuru bir öğreticiliğe düşmemiş, şiirini duygu yönünden de beslemiştir
Köroğlu ( ? ? )
XVI yüzyılda yaşadığı sanılan bir insanlar şairidir III Murat zamanındaki Osmanlıİran savaşlarına katılan şair, Şirvan ve Tebriz'in alınışı üstüne destan söylemiştir Öbür şiirlerinde yiğitlik, kahramanlık konularını işlemiş olduğundan, insanlar öyküsündeki Köroğlu ile karıştırılabilmektedir
En çok koçaklamalarıyla belli şair, kavganın ve yiğitliğin simgesi olmuştur
Aşk, tabiat, cesaret, dostluk gibi konuları işlemiştir
Bolu Beyi'yle olan mücadelesi efsaneleşen şair, halkın gönlünde yerini almıştır
Karacaoğlan (1606? 1697)
Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmez Karacaoğlan'ın Toroslar'da yaşamış, Türkmen boyları aralarında yetiştiği sanılıyor Göçebe bir şair olarak Anadolu içinde ve haricen gezmiştir Geleneksel şiirin dil, anlatım, ölçü anlayışından ayrılmadan aşk, doğa, ölüm, ayrılık gibi temaları işlemiştir; özellikle koşma ve semai biçimlerinde büyük başarı kazanmıştır Tüm aşık edebiyatı şairlerini etkilemiştir
Aşk ve tabiat şairidir Dili sadedir arı ve duru bir Türkçedir Şiirlerinde tasavvufa ve dini konulara yer vermemiştir Divan ve Tekke şiirinden hiç etkilenmemiştir Şiirlerini hece ölçüsü ile yazmıştır Âşık edebiyatının duygu yönünden en zengin ve zinde şairidir Koşma, semai, ara sıra da epope söylemiştir
Kayıkçı Kul Mustafa (? 1658)
17 yy halk şairidir Devrin manâlı şairlerinden biridir ancak hayatı hakkında fazla bir veri yoktur Yeniçeri şairidir Şiirleri yeniçeriler aralarında, hudut boylarında sevilerek okunmuştur Şiirlerinde tarihsel olayları işlemiştir Genç Osman için söylediği epope ünlüdür Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır Akan bir üslubu vardır
Aşık Ömer (? 1707)
Konya doğumludur Saz şairleri arasında en çok şiirleri olan odur Ahali şairleri yanına Divan şairlerinden de etkilenmiş, aruzla da şiirler yazmıştır Tevhid, naat, gazel, kaside ve murabbaları vardır Koşma, semai, varsağı türlerinde daha başarılı olmuştur Dili diğer millet şairlerinden birazcık ağırdır
Gevheri (? 1737?)
Aşık Ömer gibi Divan edebiyatından etkilenmiş, hecenin yanında aruzla da şiirler yazmıştır Heceyle yazdığı şiirlerde daha başarılıdır Medrese eğitimi gördüğü için koşma ve türkülerinde bile yer yer tanıdık olmayan sözcükler, Divan mazmunları görülür
Dertli (1772 1845)
Toplumsal yergi içerikli şiirleriyle tanınan Bolu'lu bir irk ozanıdır Ahali şiirinin son ustalarından sayılır Divan, Tekke ve Halk Müziği şiirini iyi haberdar olan şair, Divan şiiri yolunda eserler de vermiş lakin ana başarıyı heceyle yazdığı şiirlerinde göstermiştir
Erzurumlu Emrah ( ? 1)
Zamanın meşhur şairlerindendir Saz şairleri aralarında Divan şiirini en iyi bilenlerden biridir Heceyle yazdığı koşma ve semaileri yanına aruzla yazılmış gazel, murabba ve muhammesleri de vardır Belli Başlı sanatı hece ölçüsü ile yazdığı koşma ve semailerinde görülür
Seyrani (1807 1866)
Kayseri'nin Develi kasabasında doğmuştur
İstanbul a gelmiş ama devrin büyüklerini hicvettiği için, memleketine dönmek zorunda kalmıştır
Hicivleriyle tanınır Aruzlar da yazmakla birlikte başlıca şöhretini hece ölçüsüyle bulmuştur
Dadaloğlu (1785? 1868?)
XIX yüzyılda, Çukurova yöresinde yetişen ahali şairlerindendir Türkmen boylarının oturmuş hayata geçirilmesi için 1865'te yöreye yollanan Fırkai İslahiye adlı Osmanlı ordusuyla Türkmenler arasındaki çatışmalara katılmış, bu olayları yiğitçe bir eda ile koçaklamalarına yansıtmıştır Türkmenleri destekleyen, mücadeleye çağıran şiirler yazmıştır Ferman padişahınsa dağlar bizimdirdizesi onun karakterini açıklar Ayrıca aşk ve doğadan söz eden şiirleri de başarılıdır Şiirlerini temiz bir halk müziği diliyle ve hece ölçüsü ile yazmıştır İçinde bulunduğu tarih ve toplum olaylarını şiirlerine yansıtmıştır Kent yaşamından uzakta kaldığı için Divan edebiyatından etkilenmemiştir Koşma, semai, destan, varsağı türünde şiirler söyleyen Dadaloğlu türkülerinde daha başarılıdır Anlatım yönünden Karacaoğlan ve Köroğlu'nu anımsatır
Bayburtlu Zihni (1802 1859)
Medrese öğrenimi görmüş, an katipliği yapmış, birçok memurluklarda bulunmuştur Divan edebiyatından etkilenerek kaside, gazel ve tahmisler yazmıştır Şiirlerini topladığı bir Divan'ı ve Sergüzeştname adlı bir mesnevisi vardır Esas ününü heceyle yazdığı, Divan'ına bile almadığı yergi ve taşlama türündeki aşık tarzındaki şiirleriyle kazanmıştır
Âşık Veysel (1894 1973)
20 asır ahali şairidir Şarkışla'da doğup büyümüş, Cumhuriyetin onuncu yılında Ankara'ya gelerek şiirlerini aydın, bundan sonra ünü yayılmaya başlamıştır
Çocukluğunda geçirdiği çiçek hastalığıyla gözünü kaybeden şair; genellikle gezgin bir yaşam sürmüş; kent şehir halkı dolaşarak aşktan, doğadan, kardeşlikten, birlikten, barış içinde yaşamaktan ve insanı insan yapan erdemlerden bahseden şiirlerini saz eşliğinde söylemiş; bu içeriğin halka yakın düşmesi, ona kitlesel bir sevginin doğmasına yol açmıştır
Şiirlerinde insan, yurt, tabiat sevgisini dile getirmiştir Tasavvuf felsefesinin kazandırdığı müsamaha anlayışı, şiirinin temellerinden biridir Şiirlerinde sade bir Türkçe görülür Kimilerince Ahali şiirinin son büyük ustası olarak nitelenmiştir
Şiirlerini Deyişler, Sazımdan Sesler adlı iki kitapta toplamıştır Son olarak bütün şiirlerini, Ümit Yaşar Oğuzcan göre Dostlar Beni Hatırlasın adıyla yayımlanmıştır Ahmet Kutsi Tecer göre edebiyatımıza kazandırılmıştır *
1Göçebe ( Yolcu ) Şairler
Bir yere ast kalmadan gezerler Genelde eğitim görmedikleri için, Divan Edebiyatı'ndan etkilenmezler Dilleri sadedir Hece ölçüsüne bağlıdırlar Geleneksel şiir anlayışını sürdürürler
2 Yeniçeri Şairler
Osmanlılar vaktinde askerlik, hayat boyu süren bir meslekti Orduda tahsis aralarında şairler yetişmiştir Bunlar, katıldıkları savaşlarla ilgili yiğitlik şiirleriyle dikkati çekerler Dil, anlatım, ölçü bakımından, göçebe şairler gibi geleneksel şiir anlayışına bağlıdırlar
3 Köylü Şairler
Hayatları köylerde, kasabalarda geçer Büyük kentlerle ilgileri olmadığı için, şehir halkı kültüründen, Divan Edebiyatı'ndan etkilenmeden, halk müziği şiiri geleneklerine bağlı kalmışlardır
4Kentli Şairler
Genelde Divan Edebiyatı'nın etkisinde kalırlar Hem Ahali, ayrıca de Divan Edebiyatı türünden şiirler söylerler Dillerinde Arapça ve Farsça sözcüklerin oranı yüksektir Hece ölçüsüyle birlikte aruza da yer verirler
5 Tasavvuf ( Tekke) Şairleri
Tekkelerde yetiştikleri, din ve tasavvuf konusunda eğitim gördükleri için, dilleri, göçebe, yeniçeri ve köylü şairlere tarafından ara sıra daha ağırdır zaman zaman Divan Edebiyatı'nın dil, anlatım, biçim, ölçü özelliklerini taşıyan şiirler söylerler Örneğin Yunus Emre bile, aruz ölçüsü ve mesnevi düzeniyle Risaletü'nNushiyye adlı bir eser vermiştir
BAŞLICA IRK ŞAİRLERİ
Yunus Emre (12501320)
XIII Yüzyıl insanlar şairidir Hayatı hakkında muhakkak ve yeterli veri yoktur Eskişehir'de doğup öldüğü söylenir Hayatı efsanelerle örülmüştür
Tasavvuf felsefesi, XII yüzyıldan itibaren Anadolu'ya yayılmaya başlamış; Mevlana, Sultan Velet, Ahmet Fakih gibi şairlerle edebiyata girmiştir Varlık fakirlik, İnsantanrıölüm ilişkilerini kuvvetli bir kültür donanımı ve büyük şiir yeteneğiyle irdeleyerek halka ulaştırabilmiştir
Bütün irk şairlerini yüzyıllar boyunca etkilemiştir İlahi türünün en artist şairidir İlahi türü şiirlerinde Halk Edebiyatı'nın geleneklerine emrindeki kalmıştır Bunlarda dil sade, anlatım yalın, ölçü hecedir Risaletü'nNushiyye adlı dini didaktik eserinde ise, bu gelenekten ayrılarak aruz ölçüsünü, mesnevi nazım biçimini kullanmıştır
Allah inancını ve insan sevgisini işler Şiirlerinde coşkun bir lirizm vardır Tekke edebiyatının en lirik şairidir Şiirlerinde ayrıca aruz ayrıca de hece vezni kullanılmıştır İşlediği konular yönüyle evrenseldir
Eserleri: Türkçe an sahibi ilk şairdir Hem Risaletü'nNushiyye adlı öğretici bir mesnevisi vardır
Hacı Bayram Veli (13521429)
Tasavvuf şairidir, zinde bir medrese eğitimi almıştır Bayramiyye tarikatını kurmuştur Yunus Emre etkisinde sade bir dil ve lirik bir anlatımla dile getirdiği şiirlerinden sadece birkaç her birine bilinmektedir
Kaygusuz Abdal ( ? ? )
15 yy tasavvuf şairlerindendir Yunus Emre'den etkilenmiştir AleviBektaşi irk şiirinin kurucusudur Nefeslerine taşlamaespri motifli tekerlemeler katarak insanlık kusurlarıyla alay etmiş, Bektaşiliğin ilkelerini nükteli bir dille yaymıştır Hem heceyle hem de aruzla yazılmış şiirleri vardır Budalaname adlı eserinde 15 yy halk müziği nesrinin sade örnekleri vardır
Eşrefoğlu Rumi (? 1409)
Eşrefoğlu Rumi, İznik medreselerinde tahsilli, öğrenimini bitirdikten sonradan da yeniden İznik'te Çelebi Mehmet medresesinde müderris adayı olmuştur 15 yy tasavvuf şairlerinden olan usta, Hacı Bayram Veli'ye güvey ve derviş olmuştur Yunus Emre'nin izinden yürümüş keza aruz keza de heceyle şiirler yazmıştır Bir anda topladığı şiirlerinde tasavvuf ilkelerini yaymaya çalışmıştır
Pir Sultan Abdal ( ? ? )
XVI yüzyıl tekke ve aşık edebiyatının ünlü şairlerindendir Sivas'ta yaşamıştır AleviBektaşi şiir geleneğinin en meşhur şairidir Kanuni vaktinde Doğu Anadolu'da patlak veren bir isyana katılmış, yaşadığı olayların izlenimlerini şiirlerinde anlatmış, İran şahının propagandasını yaptığı için Hızır Paşa göre Sivas'ta idam ettirilmiştir Sanatının belirleyici özellikleri, zinde bir inanç, sade bir insanlar dili, coşkun bir lirizm olarak özetlenebilir Tasavvuf, tabiat, aşk ve halkın gerçek yaşayışıyla ilgili konular işler Bütün şiirlerini hece ölçüsüyle söylemiş Divan edebiyatında etkilenmemiştir Şiirini bir vasıta olarak kullanmasına rağmen kuru bir öğreticiliğe düşmemiş, şiirini duygu yönünden de beslemiştir
Köroğlu ( ? ? )
XVI yüzyılda yaşadığı sanılan bir insanlar şairidir III Murat zamanındaki Osmanlıİran savaşlarına katılan şair, Şirvan ve Tebriz'in alınışı üstüne destan söylemiştir Öbür şiirlerinde yiğitlik, kahramanlık konularını işlemiş olduğundan, insanlar öyküsündeki Köroğlu ile karıştırılabilmektedir
En çok koçaklamalarıyla belli şair, kavganın ve yiğitliğin simgesi olmuştur
Aşk, tabiat, cesaret, dostluk gibi konuları işlemiştir
Bolu Beyi'yle olan mücadelesi efsaneleşen şair, halkın gönlünde yerini almıştır
Karacaoğlan (1606? 1697)
Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmez Karacaoğlan'ın Toroslar'da yaşamış, Türkmen boyları aralarında yetiştiği sanılıyor Göçebe bir şair olarak Anadolu içinde ve haricen gezmiştir Geleneksel şiirin dil, anlatım, ölçü anlayışından ayrılmadan aşk, doğa, ölüm, ayrılık gibi temaları işlemiştir; özellikle koşma ve semai biçimlerinde büyük başarı kazanmıştır Tüm aşık edebiyatı şairlerini etkilemiştir
Aşk ve tabiat şairidir Dili sadedir arı ve duru bir Türkçedir Şiirlerinde tasavvufa ve dini konulara yer vermemiştir Divan ve Tekke şiirinden hiç etkilenmemiştir Şiirlerini hece ölçüsü ile yazmıştır Âşık edebiyatının duygu yönünden en zengin ve zinde şairidir Koşma, semai, ara sıra da epope söylemiştir
Kayıkçı Kul Mustafa (? 1658)
17 yy halk şairidir Devrin manâlı şairlerinden biridir ancak hayatı hakkında fazla bir veri yoktur Yeniçeri şairidir Şiirleri yeniçeriler aralarında, hudut boylarında sevilerek okunmuştur Şiirlerinde tarihsel olayları işlemiştir Genç Osman için söylediği epope ünlüdür Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır Akan bir üslubu vardır
Aşık Ömer (? 1707)
Konya doğumludur Saz şairleri arasında en çok şiirleri olan odur Ahali şairleri yanına Divan şairlerinden de etkilenmiş, aruzla da şiirler yazmıştır Tevhid, naat, gazel, kaside ve murabbaları vardır Koşma, semai, varsağı türlerinde daha başarılı olmuştur Dili diğer millet şairlerinden birazcık ağırdır
Gevheri (? 1737?)
Aşık Ömer gibi Divan edebiyatından etkilenmiş, hecenin yanında aruzla da şiirler yazmıştır Heceyle yazdığı şiirlerde daha başarılıdır Medrese eğitimi gördüğü için koşma ve türkülerinde bile yer yer tanıdık olmayan sözcükler, Divan mazmunları görülür
Dertli (1772 1845)
Toplumsal yergi içerikli şiirleriyle tanınan Bolu'lu bir irk ozanıdır Ahali şiirinin son ustalarından sayılır Divan, Tekke ve Halk Müziği şiirini iyi haberdar olan şair, Divan şiiri yolunda eserler de vermiş lakin ana başarıyı heceyle yazdığı şiirlerinde göstermiştir
Erzurumlu Emrah ( ? 1)
Zamanın meşhur şairlerindendir Saz şairleri aralarında Divan şiirini en iyi bilenlerden biridir Heceyle yazdığı koşma ve semaileri yanına aruzla yazılmış gazel, murabba ve muhammesleri de vardır Belli Başlı sanatı hece ölçüsü ile yazdığı koşma ve semailerinde görülür
Seyrani (1807 1866)
Kayseri'nin Develi kasabasında doğmuştur
İstanbul a gelmiş ama devrin büyüklerini hicvettiği için, memleketine dönmek zorunda kalmıştır
Hicivleriyle tanınır Aruzlar da yazmakla birlikte başlıca şöhretini hece ölçüsüyle bulmuştur
Dadaloğlu (1785? 1868?)
XIX yüzyılda, Çukurova yöresinde yetişen ahali şairlerindendir Türkmen boylarının oturmuş hayata geçirilmesi için 1865'te yöreye yollanan Fırkai İslahiye adlı Osmanlı ordusuyla Türkmenler arasındaki çatışmalara katılmış, bu olayları yiğitçe bir eda ile koçaklamalarına yansıtmıştır Türkmenleri destekleyen, mücadeleye çağıran şiirler yazmıştır Ferman padişahınsa dağlar bizimdirdizesi onun karakterini açıklar Ayrıca aşk ve doğadan söz eden şiirleri de başarılıdır Şiirlerini temiz bir halk müziği diliyle ve hece ölçüsü ile yazmıştır İçinde bulunduğu tarih ve toplum olaylarını şiirlerine yansıtmıştır Kent yaşamından uzakta kaldığı için Divan edebiyatından etkilenmemiştir Koşma, semai, destan, varsağı türünde şiirler söyleyen Dadaloğlu türkülerinde daha başarılıdır Anlatım yönünden Karacaoğlan ve Köroğlu'nu anımsatır
Bayburtlu Zihni (1802 1859)
Medrese öğrenimi görmüş, an katipliği yapmış, birçok memurluklarda bulunmuştur Divan edebiyatından etkilenerek kaside, gazel ve tahmisler yazmıştır Şiirlerini topladığı bir Divan'ı ve Sergüzeştname adlı bir mesnevisi vardır Esas ününü heceyle yazdığı, Divan'ına bile almadığı yergi ve taşlama türündeki aşık tarzındaki şiirleriyle kazanmıştır
Âşık Veysel (1894 1973)
20 asır ahali şairidir Şarkışla'da doğup büyümüş, Cumhuriyetin onuncu yılında Ankara'ya gelerek şiirlerini aydın, bundan sonra ünü yayılmaya başlamıştır
Çocukluğunda geçirdiği çiçek hastalığıyla gözünü kaybeden şair; genellikle gezgin bir yaşam sürmüş; kent şehir halkı dolaşarak aşktan, doğadan, kardeşlikten, birlikten, barış içinde yaşamaktan ve insanı insan yapan erdemlerden bahseden şiirlerini saz eşliğinde söylemiş; bu içeriğin halka yakın düşmesi, ona kitlesel bir sevginin doğmasına yol açmıştır
Şiirlerinde insan, yurt, tabiat sevgisini dile getirmiştir Tasavvuf felsefesinin kazandırdığı müsamaha anlayışı, şiirinin temellerinden biridir Şiirlerinde sade bir Türkçe görülür Kimilerince Ahali şiirinin son büyük ustası olarak nitelenmiştir
Şiirlerini Deyişler, Sazımdan Sesler adlı iki kitapta toplamıştır Son olarak bütün şiirlerini, Ümit Yaşar Oğuzcan göre Dostlar Beni Hatırlasın adıyla yayımlanmıştır Ahmet Kutsi Tecer göre edebiyatımıza kazandırılmıştır *