iltasyazilim
FD Üye
HALKÇILIK İLKESİ
Atatürk ’ün halkçılık ilkesi kurtuluş mücadelemizden kalan en anlamlı miraslardan birisidir Nedenine gelince; Atatürk büyük kurtuluş mücadelemizi kongrelerle hazırlamaya başladığı sırada, hiç bir vatandaşımızı bulunduğu mevkiye, gruba veya topluma ayırmadan topyekûn mücadele kararlılığı azminde bulunmuştur
İşte bu yüzden Kurtuluş Savaşı ulusal bir özellik taşır Halkımızda kurtuluş mücadelesinde hiç bir tereddüde lüzum bırakmadan, kendisini hiç bir kimseden bambaşka görmeden, kendisine yakışır bir vaziyette kol kola savaşı kazanmayı bilmiştir
Halkımız kendisine düşen görevleri layıkıyla yerine getirmiştir
Kurtuluş savaşı ardından da halkımız tekrar tekrar yaptığı işlerle de birbirinden kopmamış, sanatkârından çiftçisine, işçisinden tüccarına kadar, yurdun kalkınmasında birbirlerine asistan olmuşlardır Birbirlerine hep destekçi olmuş, birbirlerinin karşı olmamışlardır
Atatürk ’ün Halkçılık İlkesinde devletin görevleri
Halkçılık, “Siyasal alanda, yönetimde, topyekûn kalkınmada, ülke gelirlerinin dağılımında, devlet ve halk imkânlarının kullanılmasında halk yararı gözetilmesidir Devlette bu amaçlar doğrultusunda halkın yararına olan işleri teşvik etmek ve ortaya çıkacak engelleri uyandırmak, önlemler edinmek, yasalar çıkarmak, dağıtılmış düzenlemelere gitmekle tekrar tekrar halkının yanına olduğunu gösterir
Halkımızda devletinin kendisine sağladığı bu olanaklardan en iyi şekilde yararlanarak çok çalışmalı ve ülke kaynaklarından en iyi şekilde faydalanarak ülkemizin kazanç düzeyinin artmasına muavin olmalıdır *
Atatürk ’ün halkçılık ilkesi kurtuluş mücadelemizden kalan en anlamlı miraslardan birisidir Nedenine gelince; Atatürk büyük kurtuluş mücadelemizi kongrelerle hazırlamaya başladığı sırada, hiç bir vatandaşımızı bulunduğu mevkiye, gruba veya topluma ayırmadan topyekûn mücadele kararlılığı azminde bulunmuştur
İşte bu yüzden Kurtuluş Savaşı ulusal bir özellik taşır Halkımızda kurtuluş mücadelesinde hiç bir tereddüde lüzum bırakmadan, kendisini hiç bir kimseden bambaşka görmeden, kendisine yakışır bir vaziyette kol kola savaşı kazanmayı bilmiştir
Halkımız kendisine düşen görevleri layıkıyla yerine getirmiştir
Kurtuluş savaşı ardından da halkımız tekrar tekrar yaptığı işlerle de birbirinden kopmamış, sanatkârından çiftçisine, işçisinden tüccarına kadar, yurdun kalkınmasında birbirlerine asistan olmuşlardır Birbirlerine hep destekçi olmuş, birbirlerinin karşı olmamışlardır
Atatürk ’ün Halkçılık İlkesinde devletin görevleri
Halkçılık, “Siyasal alanda, yönetimde, topyekûn kalkınmada, ülke gelirlerinin dağılımında, devlet ve halk imkânlarının kullanılmasında halk yararı gözetilmesidir Devlette bu amaçlar doğrultusunda halkın yararına olan işleri teşvik etmek ve ortaya çıkacak engelleri uyandırmak, önlemler edinmek, yasalar çıkarmak, dağıtılmış düzenlemelere gitmekle tekrar tekrar halkının yanına olduğunu gösterir
Halkımızda devletinin kendisine sağladığı bu olanaklardan en iyi şekilde yararlanarak çok çalışmalı ve ülke kaynaklarından en iyi şekilde faydalanarak ülkemizin kazanç düzeyinin artmasına muavin olmalıdır *