Hamdi Akın: O kadar güzel bir borçlanma aracı ki....

Akfen Holding İdare Şurası Lideri Hamdi Akın, bankacılık dışı finansman modelinin şirketlere getirileri hakkında değerlendirmelerde bulunurken, yap-işlet-devret modelinin günümüzde yanlış anlaşıldığını, yap-işlet-devret'in aslında tam bir finansman modeli olduğunu, muhakkak bir inşaat modeli olmadığını söyledi. 

Hamdi Akın, "Sermaye Piyasaları ile Büyüme" panelindeki konuşmasında, iş dünyası tecrübeleri ve yaptığı yatırımlar hakkında bilgi verdi.

Finans kaynaklarını değerlendirirken yaşadıkları süreçlere değinen Akın, bir firmanın tahvil yapabilmesi için o şirketin hem finansallarının hem türel altyapısının düzgün olması, bir şirketin kuruluşundan itibaren bunlara dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

1.6 Milyarlık tahvil borçlanması yaptık, çok hoş

Akın, bu şartların bulunması durumunda şirketlerin bankacılık dışındaki bütün imkanlardan istifade edebileceğini belirterek, şunları kaydetti:



"Bugüne geldiğimizde, tahvil penceresini biz hiç kapatmadık. Hiç muhtaçlığımız olmadığı vakitler bile o borçlanmaya devam ettik. Toplam 1,6 milyar TL'lik bir tahvil borçlanması yaptık. O kadar hoş bir borçlanma aracı ki... Son derece uygun bir bankacılık dışı finansman modeli, kullanmak lazım. Bu enstrümanları kullanmanın tek şartı, türel ve finansal altyapının düzgün olması, bunu şirketlere anlatmak lazım."

"Türkiye, 2002'den sonra önemli bir dışa açılma yaşadı"

Hamdi Akın, Türkiye'nin 2002'den sonra önemli bir dışa açılma yaşadığını aktararak, önlerine çıkan fırsatları âlâ yakalayıp Türkiye'de yatırım yapma maksadı doğrultusunda, daima kesimlerinde en büyük firmaları seçmek için uğraştıklarını söyledi.

Akın, yabancı şirket iştirak münasebetlerinde "hep dişi olan taraf oldukları, erkeklik yapmadıkları" yorumunda bulunarak, artık biraz daha farklı olduklarını, takımlar ortası çatışmanın iştirakleri kısa müddetli yaptığını kaydetti.

Yabancı şirketlerle çalışmaktan elde ettikleri tecrübeleri anlatan Akın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Canlı olmayan bir şeyle duygusal bağ kurulmasını anlamsız buluyorum. O yüzden şirketler konusunda bu kadar cömertim. Pay senetlerinin devamlı el değiştirmesi gereken bir meta olduğunu düşünüyorum. Sermaye piyasaları da aslında bu türlü bir platform. Şirket payları aslında el değiştirdikçe şirketlerin çok uzun ömürlü olacağını düşünüyorum ve o denli de oluyor. Şirkette sahiplik yok, paydaşlık var. Bizle bir arada kurulup bizle bir arada ölen bir şirketin hiçbir manası yok. Bugün TAV'ın payları el değiştirdi fakat TAV bir Türk şirketi."

"Yap-işlet-devret inşaat değil, finansman modeli"



Akfen Holding İdare Şurası Lideri Akın, bankacılık dışı finansman modelinin şirketlere getirileri hakkında değerlendirmelerde bulunurken, yap-işlet-devret modelinin günümüzde yanlış anlaşıldığını, yap-işlet-devret'in aslında tam bir finansman modeli olduğunu, katiyetle bir inşaat modeli olmadığını vurguladı.

Şirketlerin önümüzdeki periyot süreçlerinin yönetilmesi konusunda yenilenebilir güç şirketinden örnek veren Akın, şirketin 5 sene boyunca ne yapacağının ve yol haritasının belirli olduğunu, kendine ilişkin bir kanunu bulunduğunu, şirkette herkesin bu planı çok âlâ bildiğini söyledi.

Akın, şirketlerinin bir planı olduğunu lisana getirerek, Akfen'in halka kapanması süreci ile ilgili bilgi verdi.

Süreçlerde strateji belirlemenin ve bu stratejilerin değerine işaret eden Akın, "Almak ile satmak ortasındaki en temel fark, almak sizin inisiyatifinizdedir lakin satmak sizin inisiyatifinde değildir. O yüzden satmak çok zordur, son derece pahalıdır. Bu yüzden herkesin buna fokuslanması lazım." dedi.