nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
HAMDÛNI KASSÂR
Fıkıh, hadîs ve tasavvuf âlimlerinden İsmi Hamdûn bin Ahmed Kassâr enNişâbûrî, künyesi Ebû Sâlih'tir Evliyânın büyüklerinden olup, vecîz sözleri, tatlı ve tesirlidir 884 (H271)te Nişâbûr'da vefât edip, Hîre ismindeki kabristanda defnolundu Ebû Türâb Nahşebî, Ali Nasrâbâdî, Ebû Hafs Nişâbûrî gibi büyüklerin sohbetlerinde bulundu Ebü'lHasan Bârûsî'nin talebesi olup, SüfyânıSevrî'nin mezhebindeydiNefsin arzularına uymaması, haram ve şüphelilerden sakınması çok fazlaydı
Bir gece, vefât etmek üzere olan hasta bir dostunu ziyârete gitti Yanına bulunurken hasta vefât etti Hamdûnı Kassâr derhal orada yanan mumu söndürdü ve; Dostumuzun vefât etmesiyle mum vârislerin oldu Onların ise, mumu kullanmamıza izin verip vermeyeceklerini bilemiyoruzbuyurdu
Talebeleri sıdk ve ihlâs kazanmaya çalışırlar, farzlara fazla uyarı ederlerdi, İbâdetleri, hayrâtı, sünnetleri, nâfile ibâdetleri fazla yaparlardı Riyâya, gösterişe yakalanmaktan çok korktukları için ibâdetlerini gizlerler, görünmesinden korkarlardı Herkese tatlı söyleyerek, gülen davranıp, iyilik ederlerdi Dünyâya düşkün değillerdi Hamdûnı Kassâr'ın talebeleri aralarında, kendisine en fazla alt olan ve kendisinden en fazla istifâde eden Muhammed bin Münâzil'di
Hamdûnı Kassâr'ın yüksek derecesi, güzel hâlleri ve hikmetli sözleri yayılınca, bâzı büyük zâtlar kendisine mürâcaat edip; Bundan Böyle konuşunuz, halka nasîhat edinizdiye ısrâr ettiler Kendini buna lâyık görmeyip; Bir kimse, sustuğu süre din bozulur, konuştuğu zaman bozukluk kalmaz ise, böyle bir zâtın konuşması içten olur Bizim gibilerin halka nasîhat etmesi uygun olmayıp, kalplere etki etmez Kalplere tesir etmeyecek sözü anlatmak, ilmi hafife almak ve dîni hafife almak olurbuyurdu
Kendisine sordular ancak: Eski büyüklerin sözleri, bizim sözlerimizden daha tesirliydi Bunun hikmeti nedir?cevâbında buyurdu oysa: Onlar, Allahü teâlânın rızâsı, İslâmiyetin izzeti, yükselmesi ve nefslerinden kurtulmaları için konuşurlardı Biz ise nefsimiz için, dünyâlık ele geçirmek ve ahali göre kabûl bakmak için konuşuyoruz Böyle olunca, kuşkusuz sözlerimiz kimseye etki etmez
Kendisinden nasîhat isteyen bir kimseye, Dünyâ için hiçbir şeye kızmabuyurdu
Buyurdu ki: Kim kendi nefsini, Firavun'un nefsinden daha bahtı açık zannederse, kibirli olduğunu göstermiş olur
Geçmiş büyüklerin ahlâk ve yaşayışlarını inceleyen, kendi kusurlarını anlar ve büyüklerden geri kalma sebeplerini öğrenir Eshâbı kirâmın, Selefi sâlihînin, velîlerin yaşam hikâyelerini okumak, sevecen olmaya sebeb olur
Kendinde bulunduğu zaman rahat kalmasını istediğin bir şeyi, diğer birinde görürsen ifşâ etme
Bir sarhoşla karşılaşırsan, ona buğzetme, fena söyleme, çünkü, o duruma sen de düşebilirsin
Size iki şey nasihat ediyorum; 1) Âlimlerle sohbet edin, 2) Câhillerden uzaklaşın
Soylu Davranış kadar güzel, pintilik dek çirkin bir mizaç bilmiyorum
Laf pek olmalı oysa, baştan etmeye ihtiyaç kalmamalı, tesirini hemen göstermelidir
Dostlar arasındaki ülfetin, yakınlığın kalkması, dünyâ sevgisindendir
İçinden çıkamadığınız mevzûlarda, âlimlere gidip sorunuz Onlardan istifâde edebilmeniz için; kendinizi hiç kabûl edip, câhil olduğunuzu söyleyerek, samîmiyet, tertemiz bir kalb ve edeb ile gitmeniz lâzımdır
Âlim, ilmi onunla amel etmek, ilme uyarlamak için öğrenir Sözü dinlenilen ve yaşayışı büyüklerin yaşayışına uygun olan kimsedir Âlimler huşû sâhibidirler Süsleri verâ ve takvâ, sözleri Allahü teâlâyı zikir ve O'nun emir ve yasaklarını insanlara anlatmak, susmaları Allahü teâlânın nîmetlerini tefekkürdür İnsanlara fazla öğüt ederler İnsanların ayıplarını yüzlerine vurmazlar Allahü teâlâdan başka her şeyden yüz çevirirler Tümü âhirete yarayan işlerle meşgûl olurlar
Gafleti şöyle târif etmiştir: Kulun Rabbini unutup, O'nun rızâsını aramayı bırakıp, nefsinin esiri olmasıdır Dünyâ için süslenen kendisine bir üstünlük ve hasar vermeye gücü yetmeyen kimselere, insanlara karşısında gösteriş yapmasıdır Böyle kimseden daha aşağı kimse yoktur Dünyâyı gözünde küçültmezsen, dünyâ ehli gözünde küçülmez İnsan gücü yettiği dek kendi kusurlarını görmeye çalışırsa, kendini beğenme belâsından kurtulur
Tevekkül nedir?diye sorulunca; On bin dinar paran olsa bir dinar da borcun olsa bu borcun üzerinde kalmasından ölmeden önce belirli olmamandır Aynı şekilde on bin dinar borcun olsa, bunu ödeyecek hiçbir şey de bırakmasan, Allahü teâlânın o borcunu ödeyecek bir vesile vermesinden ümid kesmemendir
1) HilyetülEvliyâ; c10, s231
2) TabakâtülKübrâ; c1, s84
3) Risâlei Kuşeyrî; c1, s103
4) TezkiretülEvliyâ; c1, s293
5) TabakâtüsSûfiyye; s123
6) NefehâtülÜns Tercümesi; s113
7) SıfâtüsSafve; c4, s109
8) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c3, s174 *
Fıkıh, hadîs ve tasavvuf âlimlerinden İsmi Hamdûn bin Ahmed Kassâr enNişâbûrî, künyesi Ebû Sâlih'tir Evliyânın büyüklerinden olup, vecîz sözleri, tatlı ve tesirlidir 884 (H271)te Nişâbûr'da vefât edip, Hîre ismindeki kabristanda defnolundu Ebû Türâb Nahşebî, Ali Nasrâbâdî, Ebû Hafs Nişâbûrî gibi büyüklerin sohbetlerinde bulundu Ebü'lHasan Bârûsî'nin talebesi olup, SüfyânıSevrî'nin mezhebindeydiNefsin arzularına uymaması, haram ve şüphelilerden sakınması çok fazlaydı
Bir gece, vefât etmek üzere olan hasta bir dostunu ziyârete gitti Yanına bulunurken hasta vefât etti Hamdûnı Kassâr derhal orada yanan mumu söndürdü ve; Dostumuzun vefât etmesiyle mum vârislerin oldu Onların ise, mumu kullanmamıza izin verip vermeyeceklerini bilemiyoruzbuyurdu
Talebeleri sıdk ve ihlâs kazanmaya çalışırlar, farzlara fazla uyarı ederlerdi, İbâdetleri, hayrâtı, sünnetleri, nâfile ibâdetleri fazla yaparlardı Riyâya, gösterişe yakalanmaktan çok korktukları için ibâdetlerini gizlerler, görünmesinden korkarlardı Herkese tatlı söyleyerek, gülen davranıp, iyilik ederlerdi Dünyâya düşkün değillerdi Hamdûnı Kassâr'ın talebeleri aralarında, kendisine en fazla alt olan ve kendisinden en fazla istifâde eden Muhammed bin Münâzil'di
Hamdûnı Kassâr'ın yüksek derecesi, güzel hâlleri ve hikmetli sözleri yayılınca, bâzı büyük zâtlar kendisine mürâcaat edip; Bundan Böyle konuşunuz, halka nasîhat edinizdiye ısrâr ettiler Kendini buna lâyık görmeyip; Bir kimse, sustuğu süre din bozulur, konuştuğu zaman bozukluk kalmaz ise, böyle bir zâtın konuşması içten olur Bizim gibilerin halka nasîhat etmesi uygun olmayıp, kalplere etki etmez Kalplere tesir etmeyecek sözü anlatmak, ilmi hafife almak ve dîni hafife almak olurbuyurdu
Kendisine sordular ancak: Eski büyüklerin sözleri, bizim sözlerimizden daha tesirliydi Bunun hikmeti nedir?cevâbında buyurdu oysa: Onlar, Allahü teâlânın rızâsı, İslâmiyetin izzeti, yükselmesi ve nefslerinden kurtulmaları için konuşurlardı Biz ise nefsimiz için, dünyâlık ele geçirmek ve ahali göre kabûl bakmak için konuşuyoruz Böyle olunca, kuşkusuz sözlerimiz kimseye etki etmez
Kendisinden nasîhat isteyen bir kimseye, Dünyâ için hiçbir şeye kızmabuyurdu
Buyurdu ki: Kim kendi nefsini, Firavun'un nefsinden daha bahtı açık zannederse, kibirli olduğunu göstermiş olur
Geçmiş büyüklerin ahlâk ve yaşayışlarını inceleyen, kendi kusurlarını anlar ve büyüklerden geri kalma sebeplerini öğrenir Eshâbı kirâmın, Selefi sâlihînin, velîlerin yaşam hikâyelerini okumak, sevecen olmaya sebeb olur
Kendinde bulunduğu zaman rahat kalmasını istediğin bir şeyi, diğer birinde görürsen ifşâ etme
Bir sarhoşla karşılaşırsan, ona buğzetme, fena söyleme, çünkü, o duruma sen de düşebilirsin
Size iki şey nasihat ediyorum; 1) Âlimlerle sohbet edin, 2) Câhillerden uzaklaşın
Soylu Davranış kadar güzel, pintilik dek çirkin bir mizaç bilmiyorum
Laf pek olmalı oysa, baştan etmeye ihtiyaç kalmamalı, tesirini hemen göstermelidir
Dostlar arasındaki ülfetin, yakınlığın kalkması, dünyâ sevgisindendir
İçinden çıkamadığınız mevzûlarda, âlimlere gidip sorunuz Onlardan istifâde edebilmeniz için; kendinizi hiç kabûl edip, câhil olduğunuzu söyleyerek, samîmiyet, tertemiz bir kalb ve edeb ile gitmeniz lâzımdır
Âlim, ilmi onunla amel etmek, ilme uyarlamak için öğrenir Sözü dinlenilen ve yaşayışı büyüklerin yaşayışına uygun olan kimsedir Âlimler huşû sâhibidirler Süsleri verâ ve takvâ, sözleri Allahü teâlâyı zikir ve O'nun emir ve yasaklarını insanlara anlatmak, susmaları Allahü teâlânın nîmetlerini tefekkürdür İnsanlara fazla öğüt ederler İnsanların ayıplarını yüzlerine vurmazlar Allahü teâlâdan başka her şeyden yüz çevirirler Tümü âhirete yarayan işlerle meşgûl olurlar
Gafleti şöyle târif etmiştir: Kulun Rabbini unutup, O'nun rızâsını aramayı bırakıp, nefsinin esiri olmasıdır Dünyâ için süslenen kendisine bir üstünlük ve hasar vermeye gücü yetmeyen kimselere, insanlara karşısında gösteriş yapmasıdır Böyle kimseden daha aşağı kimse yoktur Dünyâyı gözünde küçültmezsen, dünyâ ehli gözünde küçülmez İnsan gücü yettiği dek kendi kusurlarını görmeye çalışırsa, kendini beğenme belâsından kurtulur
Tevekkül nedir?diye sorulunca; On bin dinar paran olsa bir dinar da borcun olsa bu borcun üzerinde kalmasından ölmeden önce belirli olmamandır Aynı şekilde on bin dinar borcun olsa, bunu ödeyecek hiçbir şey de bırakmasan, Allahü teâlânın o borcunu ödeyecek bir vesile vermesinden ümid kesmemendir
1) HilyetülEvliyâ; c10, s231
2) TabakâtülKübrâ; c1, s84
3) Risâlei Kuşeyrî; c1, s103
4) TezkiretülEvliyâ; c1, s293
5) TabakâtüsSûfiyye; s123
6) NefehâtülÜns Tercümesi; s113
7) SıfâtüsSafve; c4, s109
8) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c3, s174 *