HAMÎDUDDÎN NAGURÎ
Muinuddini Ceşti'nin talebelerinin buyuklerinden İsmi Hamiduddin, kunyesiEbU Ahmed, lakabıSultanı tarikin'dir Sa'idi, NagUri, Şevali diye de tanınır Cennet'le mujdelenmiş Aşerei mubeşşereden Said bin Zeyd'in soyundandır Hind alimlerinin onde gelenlerindendi Uzun bir omur surdu Delhi'nin fethinden sonra, orada muslumanların evinde ilk dunyaya gelen benimdemiştir Hace Muinuddini Ceşti'nin zamanından, Nizameddini Evliya'nın zamanına kadar yaşamıştır 1274 (H673) yılında vefat ettiKabri NagUr'dadır
Hamiduddin SUfi, dunyayı terketmede, ahirete yonelmede pek gayretliydi Hace Muinuddini Ceşti hazretlerinin sohbetlerinde ve derslerinde yetişti Mutevazi bir hayat surerdi NagUr nahiyesinin Seval koyunde bir arazisi vardı Burayı kendisi eker ve coluk cocuğunun nafakasını buradan temin ederdi Behauddin Zekeriyya Multani ve Feriduddini Genci Şeker ile mektuplaşmıştır
Bir gun Muinuddini Ceşti, Hamiduddin'e; Sen dunya ve ahirette muazzez ve mukerrem olmayı ister misin?buyurdu Hamiduddin; Kulun isteği olmaz, Mevlanın isteği olurdedi Ondan sonra Hace Muinuddin, Hace Kutbuddin'e de hitabla aynı sozleri soyledi O da cevabında; Kulun ihtiyarı, yani isteği yoktur, hukum olunan sizin ihtiyarınızdırdiye arz etti Bunun uzerine Muinuddini Ceşti buyurdu ki; Dunyayı terk eden, ahireti duşunmeyen Sultanı tarikin, yani terk edenlerin sultanı Hamiduddin SUfi'dirBu gunden sonra lakabı, Sultanı tarikin kaldı Hamiduddini SUfi, Behauddin Zekeriyya'ya yazdığı bir mektubunda buyuruyor ki: Alimlerimizin soz birliği ile, nassların ve hadisi şeriflerin beyanına gore, dunya ve dunyalıklar Allahu tealanın rızasına kavuşmaya manidir Allahu teala ile kul arasında perdedir
Hamiduddin NagUri'ye; Dunya nedir?diye sorulduğunda; Allah'tan gayri her şey dunyadır Senin nefsin alcak ve aşağıdır Nefsine yakın olan her şey dunyadır Bugun, dunya senin nefsine yakındır, yarın ahiret Bu manada şoyle demişlerdir:
Bugun, akşam, dun ve yarın,
Dordu bir, siz yalnız varın
Yarın, inanıyoruz ki bize mealen şoyle denecek: And olsun, sizi, ilk defa nasıl cırılcıplak yaratmışsak, onun gibi yapayalnız ve teker teker huzUrumuza gelirsiniz(En'am sUresi: 94) Yani madem ki işin sonu bu olacaktı, onceden nicin bunu bilmediniz Bunu bilip, tercihini bu yonde yapan ne bahtiyar kişidir Zira dunya nefsin evidir ve dunyalıklar onun harb aletleridir O kendi evinde rahat durmakta, arkadaş ve dostlarından da yardım beklemektedir RUh ise bu alemde kendi arkadaş ve akrabalarından uzak kalmış, aslını unutmuştur İlahi bir yardım gelmedikce, ondan bir iş, bir fayda gelmezbuyurdu
Din nedir?diye sorulduğunda; Bidayettekilerin dini, kacmak ve yapışmaktır Gunahlardan kacmak, taate, iyiliklere yapışmaktır Ortadakilerin dini, kesilmek ve rahatlamaktır Dunyadan kesilmek, ahiretle rahatlamaktır Sabıkların dini, teberri ve tevellidir Allah'tan gayri her şeyden teberri, yani uzak durmak ve Allahu teala ile tevellidir, yani Allahu tealayı sevmektir En'am sUresi 91 ayetinde mealen; Sen, Allah de, onları batıl dedikodularında bırak, oynayadursunlarbuyrulducevabını verdi
Cennet ve Cehennem'in ne oldukları sorulduğunda; Cennet ve Cehennem, senin amellerindir Zilzal sUresinin 7 ve 8 ayetlerinde mealen; Zerre kadar iyilik eden onun mukafatını gorecek; zerre mikdarı kotuluk işleyen de, onun cezasını gorecektirbuyruldu Bugunku amelinden, yarın sana şekiller verilecek İyi ameller etmişsen, onlara uygun iyi sUretler onune getireceklercevabını verdi
Mulkun sahibi nerededir ki, kalb yuzunu O'na cevirelim?denildiğinde; Nerede değildir ki? Nereye yonelirseniz, Allah'adırayeti kerimedir Dunya ve ahiret nasibinden vaz gecip mert olmak ve nefsin lezzetlerini terk etmek lazımdır ki, nerede bulunursa, O'nunla olsun Nereye giderse, O'nunla gitsin Ne soylerse O'nunla soylesin, ne ararsa O'nunla arasın Sakın, O'nun senden uzak olduğunu sanma! Belki sen O'ndan uzaksın Sen, sensiz sende yok olursan, başkasına acılmıyan kapı sana acılır ve sana, seninle maksad gosterilirbuyurdu
Peygamber efendimiz; Olum keffarettirbuyurdu Olum gunahlara keffaret olunca, ahiret rusvalığının manası nedir? diye sorulduğunda; Gunah vardır, olumle affedilir Gunah vardır, kabirde kalmakla affedilir Gunah vardır, kabir azabı ile affolur Gunah vardır, Cehennem ateşini gormedikce ve Cehennem ateşi onu yakmadıkca hicbir şeyle affolmaz Buradan o kadar nUr goturmelidir ki, bu nUr, Cehennem ateşini sondursun ve; Gec ey mumin, nUrun ateşimi sonduruyordesin, cevabını verdi
HAKK'A YONELENLER
Hamiduddini SUfi buyuruyor ki:
Yuzunu yuce makama cevirenler, Allahu tealaya yonelenler uc sınıftırÊFatır sUresi 32 ayetinde mealen; Kullarımızdan sectiklerimizin kimi nefislerine zulmedicidir, kimi kotuluğu ve iyiliği musavi gidendir, kimi deAllah'ın izniyle iyiliklerde ileri gecenlerdirbuyruldu Yani ozurluler, şukurluler ve faniler Ozurluler, hastalar, Allah'a iman ve tevhidi ikrar ettikten sonra, huzUra hazır olarak gelmemiş, gelmişse gec ve yavaş gelmişlerdir Acele edin hitabından gafillerdir Şukurluler, iman ve ikrarla beraber gelmişlerdir Faniler, Ben sizin Rabbiniz değil miyim?hitabını hatırında tutup, cevabında; Evet dedilerhitabını unutmayanlardır Bu alemde davetten once ezeli hitab hukmune, Hakkın cevabına icabet etmiş, başlangıcta nihayetteki sırlara talib olmuşlardır Bunlardan cokları, gizli gitmişlerdir Kimse onların namını ve nişanını bilmemiştir Birkac kişi bilmişlerse, ResUli ekrem efendimizin bildirmesi ile bilmişlerdir Yoksa onların namını ve nişanını kimse bilemezdi Bilinenlerden biri Emirulmuminin hazreti EbU Bekri Sıddik'tır Biri, Emirulmuminin Ali Murteza'dır ki, baliğ olmadan once daveti kabUle elverişliydi Biri de Uveysi Karni idi Eğer ResUli ekrem bildirmeseydi, onun ismi hicbir kitapta bulunmaz, nişanı hicbir deftere yazılmazdı Biri de Selmanı Farisi'dir
1) AhbarulAhyar; s35
2) SefinetulEvliya; s94
3) SiyerulEvliya; s156
4) HazinetulAsfiya; c1, s308
5) Persian Literature; c1, s6
6) İslam Alimleri Ansiklopedisi; c9, s265
Muinuddini Ceşti'nin talebelerinin buyuklerinden İsmi Hamiduddin, kunyesiEbU Ahmed, lakabıSultanı tarikin'dir Sa'idi, NagUri, Şevali diye de tanınır Cennet'le mujdelenmiş Aşerei mubeşşereden Said bin Zeyd'in soyundandır Hind alimlerinin onde gelenlerindendi Uzun bir omur surdu Delhi'nin fethinden sonra, orada muslumanların evinde ilk dunyaya gelen benimdemiştir Hace Muinuddini Ceşti'nin zamanından, Nizameddini Evliya'nın zamanına kadar yaşamıştır 1274 (H673) yılında vefat ettiKabri NagUr'dadır
Hamiduddin SUfi, dunyayı terketmede, ahirete yonelmede pek gayretliydi Hace Muinuddini Ceşti hazretlerinin sohbetlerinde ve derslerinde yetişti Mutevazi bir hayat surerdi NagUr nahiyesinin Seval koyunde bir arazisi vardı Burayı kendisi eker ve coluk cocuğunun nafakasını buradan temin ederdi Behauddin Zekeriyya Multani ve Feriduddini Genci Şeker ile mektuplaşmıştır
Bir gun Muinuddini Ceşti, Hamiduddin'e; Sen dunya ve ahirette muazzez ve mukerrem olmayı ister misin?buyurdu Hamiduddin; Kulun isteği olmaz, Mevlanın isteği olurdedi Ondan sonra Hace Muinuddin, Hace Kutbuddin'e de hitabla aynı sozleri soyledi O da cevabında; Kulun ihtiyarı, yani isteği yoktur, hukum olunan sizin ihtiyarınızdırdiye arz etti Bunun uzerine Muinuddini Ceşti buyurdu ki; Dunyayı terk eden, ahireti duşunmeyen Sultanı tarikin, yani terk edenlerin sultanı Hamiduddin SUfi'dirBu gunden sonra lakabı, Sultanı tarikin kaldı Hamiduddini SUfi, Behauddin Zekeriyya'ya yazdığı bir mektubunda buyuruyor ki: Alimlerimizin soz birliği ile, nassların ve hadisi şeriflerin beyanına gore, dunya ve dunyalıklar Allahu tealanın rızasına kavuşmaya manidir Allahu teala ile kul arasında perdedir
Hamiduddin NagUri'ye; Dunya nedir?diye sorulduğunda; Allah'tan gayri her şey dunyadır Senin nefsin alcak ve aşağıdır Nefsine yakın olan her şey dunyadır Bugun, dunya senin nefsine yakındır, yarın ahiret Bu manada şoyle demişlerdir:
Bugun, akşam, dun ve yarın,
Dordu bir, siz yalnız varın
Yarın, inanıyoruz ki bize mealen şoyle denecek: And olsun, sizi, ilk defa nasıl cırılcıplak yaratmışsak, onun gibi yapayalnız ve teker teker huzUrumuza gelirsiniz(En'am sUresi: 94) Yani madem ki işin sonu bu olacaktı, onceden nicin bunu bilmediniz Bunu bilip, tercihini bu yonde yapan ne bahtiyar kişidir Zira dunya nefsin evidir ve dunyalıklar onun harb aletleridir O kendi evinde rahat durmakta, arkadaş ve dostlarından da yardım beklemektedir RUh ise bu alemde kendi arkadaş ve akrabalarından uzak kalmış, aslını unutmuştur İlahi bir yardım gelmedikce, ondan bir iş, bir fayda gelmezbuyurdu
Din nedir?diye sorulduğunda; Bidayettekilerin dini, kacmak ve yapışmaktır Gunahlardan kacmak, taate, iyiliklere yapışmaktır Ortadakilerin dini, kesilmek ve rahatlamaktır Dunyadan kesilmek, ahiretle rahatlamaktır Sabıkların dini, teberri ve tevellidir Allah'tan gayri her şeyden teberri, yani uzak durmak ve Allahu teala ile tevellidir, yani Allahu tealayı sevmektir En'am sUresi 91 ayetinde mealen; Sen, Allah de, onları batıl dedikodularında bırak, oynayadursunlarbuyrulducevabını verdi
Cennet ve Cehennem'in ne oldukları sorulduğunda; Cennet ve Cehennem, senin amellerindir Zilzal sUresinin 7 ve 8 ayetlerinde mealen; Zerre kadar iyilik eden onun mukafatını gorecek; zerre mikdarı kotuluk işleyen de, onun cezasını gorecektirbuyruldu Bugunku amelinden, yarın sana şekiller verilecek İyi ameller etmişsen, onlara uygun iyi sUretler onune getireceklercevabını verdi
Mulkun sahibi nerededir ki, kalb yuzunu O'na cevirelim?denildiğinde; Nerede değildir ki? Nereye yonelirseniz, Allah'adırayeti kerimedir Dunya ve ahiret nasibinden vaz gecip mert olmak ve nefsin lezzetlerini terk etmek lazımdır ki, nerede bulunursa, O'nunla olsun Nereye giderse, O'nunla gitsin Ne soylerse O'nunla soylesin, ne ararsa O'nunla arasın Sakın, O'nun senden uzak olduğunu sanma! Belki sen O'ndan uzaksın Sen, sensiz sende yok olursan, başkasına acılmıyan kapı sana acılır ve sana, seninle maksad gosterilirbuyurdu
Peygamber efendimiz; Olum keffarettirbuyurdu Olum gunahlara keffaret olunca, ahiret rusvalığının manası nedir? diye sorulduğunda; Gunah vardır, olumle affedilir Gunah vardır, kabirde kalmakla affedilir Gunah vardır, kabir azabı ile affolur Gunah vardır, Cehennem ateşini gormedikce ve Cehennem ateşi onu yakmadıkca hicbir şeyle affolmaz Buradan o kadar nUr goturmelidir ki, bu nUr, Cehennem ateşini sondursun ve; Gec ey mumin, nUrun ateşimi sonduruyordesin, cevabını verdi
HAKK'A YONELENLER
Hamiduddini SUfi buyuruyor ki:
Yuzunu yuce makama cevirenler, Allahu tealaya yonelenler uc sınıftırÊFatır sUresi 32 ayetinde mealen; Kullarımızdan sectiklerimizin kimi nefislerine zulmedicidir, kimi kotuluğu ve iyiliği musavi gidendir, kimi deAllah'ın izniyle iyiliklerde ileri gecenlerdirbuyruldu Yani ozurluler, şukurluler ve faniler Ozurluler, hastalar, Allah'a iman ve tevhidi ikrar ettikten sonra, huzUra hazır olarak gelmemiş, gelmişse gec ve yavaş gelmişlerdir Acele edin hitabından gafillerdir Şukurluler, iman ve ikrarla beraber gelmişlerdir Faniler, Ben sizin Rabbiniz değil miyim?hitabını hatırında tutup, cevabında; Evet dedilerhitabını unutmayanlardır Bu alemde davetten once ezeli hitab hukmune, Hakkın cevabına icabet etmiş, başlangıcta nihayetteki sırlara talib olmuşlardır Bunlardan cokları, gizli gitmişlerdir Kimse onların namını ve nişanını bilmemiştir Birkac kişi bilmişlerse, ResUli ekrem efendimizin bildirmesi ile bilmişlerdir Yoksa onların namını ve nişanını kimse bilemezdi Bilinenlerden biri Emirulmuminin hazreti EbU Bekri Sıddik'tır Biri, Emirulmuminin Ali Murteza'dır ki, baliğ olmadan once daveti kabUle elverişliydi Biri de Uveysi Karni idi Eğer ResUli ekrem bildirmeseydi, onun ismi hicbir kitapta bulunmaz, nişanı hicbir deftere yazılmazdı Biri de Selmanı Farisi'dir
1) AhbarulAhyar; s35
2) SefinetulEvliya; s94
3) SiyerulEvliya; s156
4) HazinetulAsfiya; c1, s308
5) Persian Literature; c1, s6
6) İslam Alimleri Ansiklopedisi; c9, s265