Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Hamile ve Doğum Psikolojisi

Hamile ve Doğum Psikolojisi
0
102

yasuo

FD Üye
Katılım
Şub 14, 2021
Mesajlar
21,219
Etkileşim
1
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
75


Doğum; sadece bir bebeğin dünyaya gelmesi değil, çiftin anneliğe ve babalığa da doğuşudur aynı zamanda ve insanoğlunun hikayesi doğduğu anda değil anne- babanın zihnine düştüğü anda ve atalarından gelen aktarımlarla şekillenir.

Hamilelik süresince anne ve baba adayı kendi ebeveynlik ile ilgili süreçlerini, geçmiş ailevi deneyimleri ile birlikte düşlemlemeye başlar. Bebek ile ilgili düşlemler, hormonların etkisi, hamileliğin getirdiği fizyolojik, psikolojik değişimler ile birlikte anne adayında: bebeği ile ilgili kaygı, doğum ile ilgili korku ya da farklı kaygı ve korkular gelişebilir.

Hamilelikte Annenin Psikolojisi Bebeği Etkiler mi?

Bir çok anne adayı hiç deneyimlememesine rağmen farklı nedenlerden dolayı doğumdan korkmaktadır. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse öncelikle kişinin kendi doğum hikayesinin kendisine nasıl aktarıldığı (olumlu/olumsuz-korkutucu) çok önemli burada, olumsuz hikayelerle büyüyen kişi kendi hamile kaldığında dinlediği olumsuz hikayesini kendi doğumunda da yaşayacağına inanabilir ve doğum yapmaktan korkabilir. Bir diğer neden ise başkalarının olumsuz doğum hikayelerini dinlemek ve başkalarının deneyimlerini kendi doğumlarına atfetmektir. Kişinin önceki doğumu/doğumlarında yaşadığı zorluklar da yeniden hamile kaldığında aynı şeyleri yaşama kaygısına dönüşebilir. Ebeveyn olmanın getirdiği sorumluluklardan korkma, yetersizlik hissi, eş ile ilişkide yaşanan sıkıntılar,  kendi ebeveynleri ile olan ilişkisi, kariyerden uzaklaşmak istememe, doğum sonrası bebeğin bakımı ve nasıl bir hayatın kendilerini beklediği kaygısı, travmatik yaşam olayları, önceki düşük, kürtaj hikayeleri vb  gibi nedenler doğum ile ilgili endişeleri tetiklemekte ve hamilelik sürecinde annenin duygu ve düşünceleri doğmamış bebeğin kişiliği üzerine etki edebilmektedir.

Rahim bebeğin ilk dünyasıdır. İnsan dünyanın şekillenmesinde gerek doğum öncesi, gerek doğum sonrasında  bir çok etken bir araya gelerek kişilik oluşumunu etkilemektedir. Yaşanan tek bir olay kişiliği oluşturmaz, örüntsünü oluşturur. Cenin görebilen, duyabilen, tat alabilen ve yetişkin gibi olmasa da hissedebilen bir varlıktır. Nasıl ki hamileliği boyunca bir annenin sigara, alkol, bazı ilaçları almasının anne karnındaki bebeğe olumsuz etkileri varsa aynı şekilde annenin duygu ve düşüncelerinin de bebeğe olumlu/olumsuz  etkileri olabilmektedir.  Bebeğin anne karnında hissettikleri ve algıladıkları kendisiyle ilgili beklenti ve davranışlarını da şekillendirmeye olanak tanır, ayrıca doğduktan sonra çocuğun kendini nasıl gördüğü sonucunda oluşan davranış paternleri, bağlanma şekli kısmi olarak anne karnında aldığı mesajlarla temellenmektedir. Rahim bebeğe bir yuva olduğu gibi onun  hayattan beklentilerini de oluşturur. Eğer sıcak ve sevgi dolu bir yer olduysa bebek için rahim, çocuk doğduktan sonra dış dünyanın da böyle olmasını bekleyecek ve güven duygusu gelişiminde, dışa dönük olmada ve kendine, başkalarına güven konusunda yatkınlıklarını belirleyecektir. Bunun aksi olduğunda rahim bebek için zor bir ortam olduğunda doğduktan sonra bebek  dış dünyadan aynı şeyleri bekleyecek içe kapanık, şüpheci, kendine ve başkalarına güvensizlik eğilimlerini oluşturacaktır. 

Dünyada prenatal (doğum öncesi)  ve perinatal (doğum anı) psikolojisi olarak bilinen bu alanlar hamile annenin psikolojisi ve doğmamış bebeğin psikolojisini incelemektedir. Fetüsün anne karnında neler öğrenebildiği, nelerin onu etkilediği ve bunun yanı sıra neleri kayıt ettiğine dair araştırmalar yapılmaktadır. Gebelik sürecinde  psikososyal desteğin düzeyi, ruh sağlığı ve fetüsün sağlığı açısından oldukça önemlidir. Michigan Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre heyecanlı anne adaylarının, sakin anne adaylarına göre daha uzun sürede doğum yaptıkları bulunmuştur.  Cincinnati Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre ise 10 adet psikolojik etken araştırılmış olup bunların doğum sancılarını en fazla uzatan ve doğumu zorlaştıranlar olarak sırasıyla  “anneliğe karşı tutum”, “ anne ile olan ilişki”, “alışkanlık haline gelmiş huzursuzluklar, endişeler, korkular” olarak bulunmuştur. Brown üniversitesinde  50 anne adayı (25 normal, doğumu mutlulukla bekleyen,  25 problemleri olan) doğumlardan sonra problem yaşayan kadınların küçük, büyük olmak üzere çeşitli doğum  komplikasyonları yaşadığı, normal olan grubun ise tek bir tanesinin problem yaşamadığı dikkat çekmiştir.  Kuzey Carolina üniversitesinde yapılan bir çalışmada tıbbi belirti olmaksızın bebeklerinin sağlığı, sakat doğacağı  ile ilgili yoğun kaygı yaşayan anne adaylarının doğum sırasında komplikasyona maruz kalma risklerinin çok daha yüksek olduğunu, doğumların uzun sürdüğünü ve bebeklerin apgar (doğum sonrası 1 ila 5 dakika arasında yapılan test) derecelerinin düşük çıktığı gözlenmiştir. Bu kaygıyı Freud  “benlik hissinin evrimsel geçmişindeki bazı evrelere geri dönmektir, benliğin başkası ve dış dünya tarafından henüz açık açık sınırlandırılmamış olduğu döneme olan bir gerilemedir” şeklinde tanımlamıştır. 

Hamile ve Doğum Psikoloğunun Önemi 

Hamilelik süreci çok özel bir andır. Sadece fizyolojik değil, zihinsel ve psikolojik etmenleri de barındırır içinde.  Hamilelik ve doğum  sürecinde; ihtiyaç halinde psikolojik olarak destek almak,  gerek anne ve baba adayı için, gerek henüz dünyaya gözlerini açmamış fakat her şeyi vücut kayıtlarına geçiren bebek için önemli bir adımdır. Anne adayının;  kendi aile öyküsündeki doğumu, gebelik yaşantıları ve algılarının şuan ki kendi hamilelik sürecine etkileri, çocukluktan beri bastırılan duygu ve düşünceler, yaşanan travmatik olaylar  hamilelik sürecinde açığa çıkmaktadır. Gebelik, anne adayının hem kendi annesiyle, hem de o ilişkideki çocukla yani kendisiyle özdeşleşmesine fırsat tanır ve geçmişte bastırılan kaygılar, üstü örtülen çözümlenmemiş anılar  yeniden ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra hamilelikle ilgili oluşan kaygı ve korkuların, hamilelik algısı,  bebek ile ilgili oluşan olumsuz düşünce ve kaygıların, aile ve eş ile olan ilişki kalitesinin artması, doğum anı ile ilgili korkuların giderilmesi adına psikolojik destek almak  oldukça önemli bir yere sahiptir. Doğum anında psikolojik desteğin önemi ise; anne adayı ile doğum öncesinde psikolojik açıdan çalışılsa bile  doğum anında bilinçdışı geçmiş travmalar, doğum ile ilgili kaygılar ve korkular yeniden canlanabilir, tıbbi olarak hiçbir neden olmamasına rağmen bazen doğumun ilerlemesi durabilir, tıkanabilir anne ve/veya bebek strese girebilir böyle durumlarda sorunu anlayıp doğumun durmasına etki eden psikolojik faktörler çözümlenerek doğumun tekrar akışında devam etmesine destek olunur. Doğum sırasında bilinçdışı kayıtlarından gelen olumsuz anılardan etkilenmeden doğum gerçekleştirmesini sağlamanın  yanı sıra annenin tüm süreç boyunca sakin kalmasını desteklemekle birlikte, doğacak bebeğin de olumsuz doğum anılar ile dünyaya gözlerini açmamasını sağlamayı hedefler.


 

Similar threads

Doğum sadece bir bebeğin dünyaya gelmesi değildir; kadının anneliğe, erkeğin babalığa da doğuşudur, bu yüzden doğum bir milat dönemidir. Bilinenin aksine insanoğlunun psikotarihsel öyküsü doğduğu anda değil, anne - babasının zihnine düştüğü ve atalarından gelen aktarımlar ile doğum öncesinde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
121
Bebek sahibi olmak, birçok anne adayı için tarifsiz duygulara neden olurken, bazı kişiler çocuk sahibi olmaktan yoğun endişe duymakta, çocuk istese bile hamilelik sürecine, doğuma ve doğum sonrasına dair endişe taşımaktadır. Yaşanan doğum korkusu; doğum anında komplikasyonlarda artışa...
Cevaplar
0
Görüntüleme
103
Hamilelik süreci heyecanlı olduğu kadar kaygılı bekleyişin olduğu bir dönemdir. Bu dönemde kadın bir taraftan hamileliğin getirdiği değişim ve sıkıntılarla uğraşırken bir taraftan da doğum zamanı, şekli, bebeğin sağlığı ve doğum sonrası döneme ait çeşitli kaygılar duyar. Hamilelik ve doğuma dair...
Cevaplar
0
Görüntüleme
136
HAMİLELİK DÖNEMİNDE, BELKİ DE FİZİKSEL MUAYENE SIKLIĞINIZ DAR ZİHİNSEL ANLAMDA DA NE DURUMDA OLDUĞUNUZU YOKLAMANIZDA YAA R VAR. BUNU YAPMANIZ SAĞLIKLI BİR HAMİLELİK, DOĞUM VE DOĞUM SONA SI SÜREÇ İÇİN İNANIN ÇOK DEĞERLİ. Karnınızda küçücük bir bebek var, ama biliyoruz ki bu sizin için gerçekten...
Cevaplar
0
Görüntüleme
112
Eğer sağlık durumunuz elverişli ve doktorunuz da size öneriyor ise doğum yöntemleri arasında öne çıkan ayakta doğum ile ilgili de araştırma yapıp doğumunuzu ayakta gerçekleştirebilirsiniz. Bebeğine kavuşmayı bekleyen tüm anne adayları, doğum sırasında güvende olduğunu hissetmek ister. Doğum...
Cevaplar
0
Görüntüleme
118
858,536Konular
981,828Mesajlar
32,356Kullanıcılar
zumzumSon üye
Üst Alt