1-HAMİLELİKTE (GEBELİKTE) KONTROLLER
2-DOĞUM SONRASI TAKİP HAKKINDA HER TÜRLÜ BİLGİLER HAMİLELİK SORULARI
Hamilelik süresi son adet kanamasının ilk gününden itibaren 40 haftadır.(280 gün) Tahmini doğum tarihi şu şekilde hesaplanır (bu formülün adı nagele formülüdür) :
son adet tarihinin ilk günü + 7 gün – 3 ay + 1 yıl
Örnek 1: 17 Mayıs 2010 tarihinde son adetinin ilk günü olan hamile bir bayanın tahmini doğum tarihi: 17 + 7 gün – 3 ay + 1 yıl = 24 Şubat 2011 dir.
Örnek 2: Son adet tarihinin ilk günü 28 Ekim 2010 olan bir hamilenin tahmini doğum tarihi: 28 + 7 gün – 3 ay + 1 yıl= 3 Ağustos 2011 ‘dir.
Not:Adet gecikmeleri olan bir hamile kadında yumurtlama günü gecikecek, hamile kalma gününde daha geç bir günde olacaktır. Dolayısıyla bu formüle çok bağlı kalmamak gerekir.
Hafta hafta gebelik (hamilelik) takibi-kontrolü
Normal bir hamilelikte, 30uncu haftaya kadar ayda 1 kere, 30 ila 36ncı haftalar arası 15 günde 1 kere, 36 ile 40ıncı haftalar arasında haftada 1 kere kontrol olmak gerekir. Şayet gebelik riskli ise örneğin; kronik hipertansiyon, gebelik hipertansiyonu, preeklampsi, tip 2 diabet, rahim içinde bebeğin büyüme geriliği, daha önceki gebeliklerinde erken doğum yapma veya su kesesinin erken açılma problemi olan gebe hastalar doktorun tavsiyelerine göre yukarıda bahsedilen normal gebeliklere göre daha sıklıkla kontrol olmaları gerekebilir.
Hamilelikte kadındaki KİLO artışları ne kadardır?
Ortalama boy uzunluğunda ve ortalama kilosu olan hamile bir kadının hamilelik boyunca alması gereken toplam kilonun 12 kg olması beklenir. Bu kiloların 6-7 kilosu anneye ait alınan kilolar geri kalan kısmı da bebek, su kesesi, placenta (eş) ve eklerine ait kilolardır. Anneye ait alınan kiloların dağılımı şöyledir: 1-Artmış olan yağ depoları, 2-Artmış kan hacmi, 3-Toplam vücut sıvısında artış, 4-Meme dokusundaki artışlardır.
Hamilelikte BESLENME nasıl olmalıdır?
Hamilelikte genel olarak proteinden zengin diyet, kalsiyum, temel yağ asitleri, demir, B vitaminleri kompleksi, folik asit, magnezyum ve çinko normale göre daha fazla alınmalıdır.
Hamilelikte KANSIZLIK (anemi) nedir? Demir ve folik asit kullanımı nasıl olmalıdır?
Hamilelikte fizyolojik olarak en büyük değişiklik kadının kan hacminin %50 oranında fazlalaşmasıdır (genişlemesidir). Bu durum; “hamileliğin fizyolojik anemisine (kansızlığına) yol açar.” Hamilelikte toplam günlük demir gereksinimi 800mg’dır. Folik asit ise pürin ve pirimidin metabolizmasının koenzinlerindendir. Hamile kadının kan yapımında, bebeğin büyümesinde ve placentanın (eşin) gelişmesinde çok önemlidir. Hamilelikte folik asit ihtiyacı 2 kat artar.
Kansızlık (anemi) ve folik asit yetmezliğinde hamile kadında neler olabilir?
Hamilelikte anemi (kansızlık) erken doğumlara ve idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Ayrıca doğum sonrası kanamalara karşı direncin düşük olmasına neden olur. Folik asit yetmezliğinde ise : nöral tüp defekti riski artar.(anensefali, spina bifida, meningomiyolosel gibi) anomaliler sık gözükür. Ayrıca kromozomal bozukluklar (down sendrumu gibi) folik asit yetmezliğinde normal hamile kadınlara göre risk oldukça artmaktadır.
Hamilelikte kalsiyum ve D vitamini ihtiyacı nasıldır?
İhtiyaç artar dolayısıyla kalsiyum emilimi bağırsaklarda emilmesi artar. İdrardan kalsiyumun atılması azalır. Normal kadınlara göre hamilelikte kalsiyum ihtiyacı 400gr artar. Yani günlük 1200gr’dır. Bu miktarda 1 lt’lik süt veya süt ürünlerine eşdeğerdir. Süt ve süt ürünlerini yeteri kadar tüketemeyen hamile kadına dışarıdan kalsiyum takviyesi gerekir. Ayrıca D vitamini ihtiyacı da günlük 200ünite artmıştır.
Hamilelikte TUZ TÜKETİMİ nasıl olmalıdır?
Hamileler mutlaka iyotlu tuz tüketmelidirler. Miktar olarak ne fazla tuz almalı ne de tuzsuz yemelidirler. Normal almaları gereken kadar tuz almalıdırlar yani tatlandırıcı olarak.
Hamilelikte çinko tüketimi nasıl olmalıdır?
Çinkodan eksik beslenen hamile kadınlarda enfeksiyon riski artar. Çinkonun çocuğun su kesesinde enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi vardır.
HAMİLELİKTE KADINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER VE BİLİNMESİ GEREKENLER
Hamilelikte AŞERMEK nedir?
Normal dışı yiyecek tüketimine bağlı zorunlu davranış biçimidir. En çok kil, nişasta ve buza karşı aşerme gözükür. Aşermenin nedeni kansızlıktır. Tedavisinde de demir verilir.
Hamilelikte BULANTI neden olur?
Genellikle ilk haftalarda başlar, 4üncü haftadan 14üncü haftaya kadar devam edebilir. Nedeni gebelik hormonu progesteron ve HCG’nin artmasına bağlı midenin tembel çalışmasıdır. Aşırı kusmalar olursa bu durumda kilo kaybı keton artışına bağlı asidoz, dehidratasyon (sıvı kaybı bulguları) ve elektrolit kaybı olur ki buna; “hiperemezis gravidarum” isim verilir. Bu durumda hastanın hastanede takibi ve kaybettiklerini tamamlaması gerekir.
Hamilelikte SİGARA ve tütün kullanımı olmalı mıdır?
Kesinlikle tavsiye edilmez. Annenin ve fetusun (bebeğin) doğum kilosunu azaltır. Erken doğumlara ve plecantanın erken ayrılmasına (dekolman), EMR (erken memran rüktürü) yani su kesesinin erken yırtılmasına yol açabilir. Bazen de hamilelik kanamalarına yol açabilir. Sigara kullanan hamile kadınlarda bebeklerinin doğum kilosu ortalama 200gr azalır.
Hamilelikte ALKOL kullanımı olmalı mıdır?
Fetal alkol sendrumu (FAS) yapar. Doğum öncesi ve doğum sonrası büyüme geriliği, yüzde şekil bozuklukları, kalp ve eklemlerde anormallikler ve zeka gerilikleri yapabilir.
Hamilelikte spor ve EGZERSİZ nasıl olmalıdır?
Değişik aralıklarla yapılan sporun ve egzersizin fetusa büyük bir zararı yoktur. Ancak, devamlı yapılan ağır sporlar, rahim içindeki bebeğin (fetusun) büyüme geriliğine yani kilo azlığına yol açar. Çoğul gebelikte (ikiz veya üçüz), hipertansiyonu olan gebelerde, erken doğum öyküsü olan hamile kadınlarda ve daha önce düşük doğum ağırlıklı bebek doğurmuş hamile kadınlara doğum yasaktır. Hatta bu gibi durumlarda hamilelikten önceki aktivitelerini dahi kısıtlamaları gerekir.
Hamilelikte YOLCULUK nasıl olmalıdır?
Alışılagelmiş şekildeki yolculukların hamilelikte sakıncası yoktur. Ancak hamilelikte venöz dolaşımda (toplar damarla kalbe dönen dolaşımda) staz (venöz dolaşımın durması veya yavaşlaması) olasılığına karşı uzun oturmalardan kaçınılmalıdır. Uzun otomobil yolculuklarında sık molalar vererek hamile kadınları yürüyüşler yapması sağlanmalıdır. Basınç ayarlı uçaklarla yolculuk yapılması hamilelik için sakınca teşkil etmez.
Hamilelikte MİDE YANMASI niçin olur?
Bu şikayet hamileliğin son dönemlerinde sıkça görülür. Nedeni; progesteron gebelik hormonuna bağlı değişiklikler ve rahmin büyümeye bağlı olarak mideyi yukarı itmesi ve mide içindeki yemeklerle beraber, yemek borusuna geri kaçmasından kaynaklanır. Tedavide aliminyum hidroksit ve magnezyum trisilikat gibi (talcid ve rennie) antiasitler bu sorunu çözer. Ayrıca aşırı yemeklerden kaçınmalı az ve sık yemelidir.
Hamilelikte BEL AĞRISI niçin olur?
Hamilelikte pelvis kemiğinin (kalça kemiği) öndeki pubis kemiği denilen uçlar yarım cm birbirinden ayrılırlar. Bel de ise bel omurları ile kalça kemiği arasındaki eğim fazlalaşır. Bu nedenle kalçada hem önde ağrı hemde ön taraftaki ayrılmış olan pubis kemiğinde ağrılar olur. Beldeki eğimin artmasına bağlı olarak lordoz gelişir ve hamile kadınlar lordlar gibi yürürler.
Hamilelikte KABIZLIK niçin olur?
1-Hamilelikte kalın barsaklarda su geri emilimi çok fazladır. Dolayısıyla barsaklar susuz kalır ve tembelleşir.
2-Gebelik hormonu progesteron etkisi ile barsaklar atonik olur (az çalışır)
3-Büyüyen uterus (rahim) barsaklara mekanik baskı yapar.
Çözüm: Bol su içmeli, sebze ve meyveyi fazla tüketmelidir.
Hamilelikte VARİS niçin olur?
Hamilelerde bacaklarda ve uyruk (baldır) bölgelerinde, artan venöz basınç bacaklardaki ve dış genital organlarda örneğin dış büyük dudaklardaki varisleri artırabilir. Çözüm için; ayakları yükseltmeli ve elastik destekli külotlu varis çorapları giyilmelidir. Dış dudak varislerinde ise vajenle anüs bölgesine (perineye) birkaç ped koyarak sıkı destek verilmelidir.
Hamilelikte CİNSEL İLİŞKİ nasıl olmalıdır?
Daha önce düşük hikayesi olan hamilelerde ilk 3 ay içinde cinsel ilişki yasaktır. Bunun dışında yüksek riskli gebelerde 32nci haftadan sonra cinsel ilişki yasaktır. Bu yüksek riskli gebelikler şunlardır; daha önceki hamileliğinde su kesesinin erken yırtılması, daha önce erken doğum yapmış olması, cinsel ilişkiden sonra rahimlerinde çok şiddetli kasılmalar veya kanamalar olan hastalara 32nci haftadan sonra cinsel ilişki yasaktır. Şunu da hiç akıldan çıkartmamak gerekir ki; 32nci haftadan sonra cinsel ilişkide, orgazm olan gebelerin erken doğum yapma riskleri vardır.
Hamilelikte VAJİNAL TEMİZLİK nasıl olmalıdır?
Hamile kadın küvete girebilir çünkü küvetteki su vajenden yukarı çıkmaz. Vajinal duş şırınga tipi olmamalı eğer şırınga tipi duş ise şırınga ucu vajinadan 7,5cm’nin üzerine girilmemelidir. Vajina duş kesesi ile yıkanabilir.
Hamilelikte karında ve kasıktaki KASILMALAR (braktonhiks kasılmaları) nedir?
16ncı hafta civarında başlar. Günde 3 yada 4 defa gelir. Özelliği tek taraflı olmasıdır. Buna rahmin büyüme ağrıları denebilir. Fizyolojik (normal) bir durumdur. Çift taraflı olursa saat başı ritmik gelirse önemsenmeli ve doktora haber verilmelidir.
Hamilelikte BEBEK HAREKETLERİ NE ZAMAN hissedilir?
İlk gebelerde 20nci haftaya doğru, daha önce doğum yapmış hamile kadınlarda ise 16ncı haftalarda hissedilmeye başlanır.
Hamilelikte BEBEK CİNSİYETİ ne zaman belli olur ve bakılır?
Rahim içindeki fetusta 12nci haftaya kadar hem kız fetuskarda hemde erkek fetuslarda yumurtalıklar karın içinde olduğu için 12nci haftadan önce, ultrasonla cinsiyet tayini belli olmaz. Erkek fetuslarda yumurtalıklar 12nci haftadan sonra torbalara iner. Dolayısıyla ultrason ile en güvenilir cinsiyet tayini 14üncü haftadan sonra yapılmalıdır.
HAMİLELİKTE YAPILAN TARAMA TESTLERİ
Hamileliğin ilk 3 ayı içerisinde yapılması gereken testler nelerdir?
Kan grubu, tam kan sayımı, tam idrar tetkiki ve idrar kültürü, PAP smear, biyokimya testleri, kan şekeri, toksoplazma ve rubella (kızamıkçık) antikorlarının bakılması, TSH bakılması, Ayrıca ultrasonla fetal gelişmenin değerlendirilmesi anne ve babanın kan gruplarının değerlendirilerek Rh uyumsuzluğunun olup olmadığının araştırılması gibi tetkikler yapılır. Bu testler içinde hikayesinde klamidia enfeksiyonu geçirmiş kadınlarda klamidia kültürü yapılmalıdır.
İkili tarama testi (ikili test) nedir?
Gebeliğin ilk trimestde (ilk 3 ay içinde yapılan testlerdendir) yapılan testlerdendir. Yapılma zamanı gebeliğin 11inci ila 14üncü hafta arasında yapılmalıdır. Güveninirliği %90’dır. Yapılma şekli şöyledir; aynı gün ultrason altında bebeğin ense kalınlığı (nuchal translucency) ve CRL (tepe kuyruk sokumu mesafesi) ölçülür. Kayıt yapılır. Aynı gün hamile kadından kan alınır. PAPP-A ve serbest BHCG çalışılır. Özel bir sayım cihazında değerlendirme yapılır. Sonuç 1/200 olan sınır değerin altında ise kromozal bozukluk yönünden risk vardır. 1 ay sonra 3lü tarama testi yapılır. Bu testtede riskli sonuç çıkarsa amniyo sentez yapmak gerekir. Sonuç 1/200’ün ne kadar üst sınırlarında çıkarsa risk o kadar azalır.
Üçlü tarama testi (üçlü test) nedir ve ne zaman yapılır?
Üçlü tarama testi ikinci trimestir (2nci üç aylık) tarama testlerindendir. Yapılma zamanı 16 ila 19uncu gebelik haftaları arasındadır. Güvenirliliği %70 dir.Burada klinisyen kadın doğum uzmanı BPD (kafa çapını) ölçer. Kayıt yapılır. Buna göre gebelik haftası hesaplanır. Aynı gün laboratuvarda kan alınır. Laboratuvarda 3 tetkik çalışılır. Bunlar Alfa föto protein, E3 ve serbest BHCG değerleri ile birlikte sayım cihazından sonuç alınır. Sınır değeri olan 1/200’ün üzerinde riskten uzaklaşılır. Bu arada 2li test ve 3lü test taramalarında sonuçları 1/200’ün altında ise kadının yaşına bakılmaksızın amniyosentez yapılması gerekir.
Üçlü taram testinin güvenirliliği %70 olduğu için son zamalarda artık terkedilerek, 4 lü(dörtlü) tarama testi yapılmaktadır. Çünkü dörtlü tarama testi;%85 güvenirliliği olan bir ikinci trimestr(ikinci 3 ay) tarama testidir.
Dörtlü tarama testi(dörtlü test)nedir ve ne zaman yapılır?
Dörtlü tarama testide üçlü tarama testi gibi ikinci trimestr(ikinci üç aylık dilimde)yapılan bir testtir. Güvenirliliği %85 olduğu için artık, 3 lü test yerine, dörtlü tarama testi yaplmaktadır. Gebeliğin 16 ila 19 cu haftalarında yapılır. 3 lü tarama testinde olduğu gibi bebeğin baş çevresi (BPD) ölçülerek gebelik haftası kayıt edilir. Aynı gün anneden kan alınarak 3 lü tarama testindeki 3 hormona(serbest BHCG,AFP ve E3) ilave olarak İNHİBİN A değerlerine bakılarak özel bir sayım cihazında değerlendirilerek sonuç verilir. Sınır değeleri yukadaki testler gibidir. 1/200 ün altı riskli guruptur.
Hamilelikte Amniyosentez nedir ve amniyosentez ne zaman yapılır?
Amniyosentez, bebeğin su kesesinden genetik tanı amacıyla karından özel bir iğne ile ultrason kontrolü altında grilerek yaklaşık 20cc kadar amniyon suyunun alınması işlemidir.
1-Daha önceden kromozal bozukluğu olan bebek doğurmuş hastalara
2-3’ten fazla düşük yapmış hamilelere
3-Akraba evliliklerinde
4-Anne tarafında ya da baba tarafında kalıtsal hastalıkların olması durumunda
5-Anne yaşının 35’in üzerinde olması durumunda
6-İkili ve üçlü tarama testlerinin sınır değeri olan 1/200’ün altında bulunan sonuçlarda, Örneğin; her iki testin sonucunun 1/50 çivarı olması durumlarında amniyosentez yapılır.Amniyosentez sonrası düşük yapma riski 200 amniyosentez vakasında 1’dir.
Amniyosentezin yapılma zamanı gebeliğin 16ncı ila 18inci haftaları arasıdır. Sonucun çıkması 20 gün sürer. Son zamanlarda anormal çocukların bir an önce sonlandırılması için daha erken haftalarda ve daha kısa sürede tanı konulması için kordosentez işlemi yapılmaktadır.
Hamilelikte şeker yükleme testi ne zaman yapılır?
20 ila 22nci hafta arasında yapılır. Önce açlık kan şekeri için kan alınır. Sonra 50gr şeker (glukozlu su) içirilir. 1 saat sonra yeniden kan alınır (bu testte 50gr glukoz chalenge testi denir). Sonuçta 140mg/100ml’nin altında çıkarsa sonuç %99 gebelik diabeti yoktur.1 saat sonraki kan şekeri 140mg/100ml’nin üzerine çıkarsa gebelik diabetini ekarte etmek için 3 saatlik şeker yükleme testi yapılır. Burada pozitif bir sonuç çıkarsa hastaya boyuna ve kilosuna göre özel diyet verilir.
NST (non stress test) nedir ve ne zaman yapılır?
NST testi 3üncü trimestir (3üncü 3 aylık). Tarama ve biyofizik skorlarındandır. 32nci haftadan sonra yapılır. 32nci haftadan önce yapılan NST’nin bir anlamı yoktur. Çünkü bebeğin nörolojik sistemin bilinçli ve anlamlı haraketleri 32nci haftadan sonra başlar. Rahim içindeki bebeğin kordon dolanması veya kordon sıkışması veya solunum sıkıntısı çekmesi, rahim içinde büyüme geriliğinin bulunması(IUGR), rahim içinde asviksi gibi durumlarda son derece yararlı olan bir testir. Normal bir NST de bebek hareket ettiği zamanlar kalp atımı dakikda 15 atıp artar bu duruma NST reaktif yani normal NST diye tanımlanır. Bu durumda bebek son derece rahattır, iyi oksijen alıyordur. Şayet bebek hareket ettiği halde kalp atım sayısı hiç değişmiyorsa, nonreaktif NST diye tanımlanır. Bu durum son derece riskli bir durumdur. Bebek rahim içinde sıkıntı içindedir. İyi oksijen alamıyordur, iyi beslenemiyordur. Bu durumda gerekli hazırlıklar yapılarak bebek bir an önce sezaryen operasyonu ile rahim içindeki sıkıntılı ortamdan kurtarılarak rahim içinde ölmesi engellenir.
Hangi durumlarda acilen doktora haber verilmelidir? (hamilelikte acil durumlar nelerdir?)
1-Lekelenme dahi olsa en küçük vajinal kanama durumlarında,
2-Kasıklarda ve karında çift taraflı saat başı gelen kasılmaların olması,
3-Ellerde ve ayaklarda ödem (şişme)
4-İdrar yaparken yanma ve zor idrar yapma
5-Akıntının çok pis kokması
6-32nci haftadan sonra son birkaç gündür bebek hareketlerinin kuvvetinde ve sayısında azalma olması veya son 24 saattir bebeğin hiç oynamayışı durumlarında (30uncu haftaya kadar bebeğin hareketlerinin az olmasının anlamı yoktur)
7-İnatçı kusmalarda
8-Ağrı kesicilere cevap vermeyen şiddetli baş ağrılarında
9-Bilinç bulanıklığında
10-İdrarın çok azalması durumlarında
11-Titreme ve 38 derecenin üzerinde ateş
12-Büyük tansiyonun (maksima) 140mm(14) çiva basıncının üzerinde olması veya küçük tansiyonun (minima) 90mm(9) çiva basıncından yüksek olması durumlarında
13-Vajinadan su gelmesi durumun (normal vajinal akıntı kıvamlı ve konsantredir. amniyon sıvısı zarı yırtıldığı zaman gelen su idrar gibi bir sudur, kıvamlı değildir. Tereddüt edilirse evde tunusol kağıdı bulundurulmalı sarı turnusol kağıdına gelen akıntı birkaç damla dökülür. Renk mavi olursa (alkaliktir) gelen su, su kesesinden geliyordur acilen doktora haber vermek gerekir. Eğer turnusol kağıdında renk değişikliği olmazsa vajinal akıntıdır (asidiktir) endişelenecek bir durum yoktur.
14- 28inci haftadan sonra karında hiç gevşemeyen devamlı sertleşmelerin ve ağrıların olması (dekolman plecanta) durumunda. Bu durumda eş (plecanta) rahim duvarından erken ayrılmıştır veya plecantada yırtık olmuştur. Çok acil bir durumdur bir an önce müdahale etmek gerekir.
Doğum için ne zaman hastaneye gitmek gerekir?
1-İlk gebelikte sancıların (kontraksiyonların) 15 ila 20 dakika ara ile daha önceden doğum yapmışlarda ise 30 dakika ara ile sancıların (kontraksiyonların) gelmesi durumlarında,
2-Bebek son 24 saattir hiç oynamıyorsa veya son 2 gündür bebek hareketlerinin sayısında ve kuvvetinde azalma varsa
3-Halk arasında nişan kanaması denilen tıpta ise dilatasyon (açılma) kanaması denilen rahim ağzındaki tıkaçın atılarak 1-2 damla sümüksü pembemsi kanamanın gelmesi
4-Vajinadan 1 su bardağı kadar berrak suyun gelmesi (su kesesinin açılması) durumunda
5-Yukarıda 14üncü sırada yazılmış olan hiç gevşeme olmaksızın çok ağrılı rahim kasılmalarında
6-Nişan kanamasının dışında anormal vajinal kanamalarda doğum için hastaneye başvurmak gerekir.
2-DOĞUM SONU TAKİP
Lohusalık (puerperium) plesantanın (bebeğin eşinin) doğumuyla birlikte başlar, rahmin hamilelik öncesi durumuna geçinceye kadar olan süredir. Bu dönem yaklaşık 6 ila 8 haftadır. Doğum sonu takipte, emzirme, yeni doğan bebek bakımı, aile planlaması (korunma) seçenekleri doğum sonu kanama ve doğum sonu enfeksiyon, doğum sonu banyo ve doğum sonu cinsel ilişki konuları bakımından yakın takip ve bilgilendirme gerekir.
Doğum Sonu Gözlem
Doğum Sonu Kanamaların Takibi
Özellikler doğum sonu kanamalar yönünden ilk 1inci saatte 15 dakikada bir sonraki 2 saatte 30 dakikada bir kan basıncı ölçülür. Rahmin sertleşip sertleşmediği kontrol edilerek kanama takibi yapılır. Erken lohusalıkta kanama takibi, kadının hayatını kurtarılması için çok önemlidir. Bilinmelidir ki bütün dünyada doğum sonu anne ölümlerinin en büyük nedeni, doğum sonu kanamalardır. Bu kanamalar birkaç nedenden dolayı olur.
1-Atoni kanaması: rahmin toplayamamasına (kasılmayıp gevşek kalması)bağlı kanamalar doğum sonu kanamalarının en büyük nedenini teşkil eder. 700cc’nin üzerindeki kanamalarda hemen kan transfizyonu yapmak gerekir. Ayrıca uterus masajı ve baskısı yapılır. İlaç olarakta oksitosin ve metilergonin gibi rahim kasıcı ilaçlar verilir. Bütün bunlara cevap vermezse cerrahi olarak hipogasrik arter bağlanır. Buda çözüm olmazsa suptotal histerektomi (rahmin 3’te 2’sinin çıkartılması) operasyonu yapılır.
2-Vulva (dış genital organ), vajina, serviks (rahim ağzı) yırtıklarına bağlı kanamalar: doğum sonu kanamaların 2nci grubunu oluşturur. Buradaki yırtıklar saptandığı anda anestezi altında kontrol etmek ve dikmek gerekir.
3-Plesantal parçaların kalmasına bağlı doğum sonrası kanamalar: Özellikler hasta hastaneden taburcu olduktan sonra olan aşırı kanamalarda plesanta artıkları düşünmek gerekir. Hasta tekrar genel anestezi altında kontrol edilerek kürtaj işlemi uygulanır ve presantal artıklar temizlenir. Bu arada plesanta acreata denilen plesantanın rahim içi miyometriuma invaze olması durumlarında kürtaj yeterli gelmez. Rahmin 3’te 2’sinin alınmasına kadar gidebilir.
Doğum Sonu Enfeksiyon
Streptokok ve bacteriodes mikroorganizmaları sorumludur. Belirtileri: doğum sonu ateş, kötü kokulu akıntı ve rahimde hassasiyet olarak gözükür. Tedavisinde sefalosporin + klindamisin antibiyotikleri kombinasyonu verilir.
Doğum Sonrası Cinsel İlişki ve Korunma (aile planlaması)
Doğum sonrası 20 günden sonra cinsel ilişki yapmanın sakıncası yoktur. Ancak aile planlaması konusunda bilinçli olmak gerekir. Özellikle emzirmeyen annelerde süpriz bir gebelik oluşabilir. Süt veren annelerde de korunma mutlaka yapmak gerekir. Süt koruması diye birşey yoktur. Süt gelmesi bazen yumurtlamayı tam bozduğu için kadın 6 ay ila 1 yıl adet görmeyebilir. Bu süre içinde ani bir yumurtlama olduğu zamanlar gebelik olur ve doğumdan 7-8 ay sonra doktora gittiğinde 2-3 aylık süpriz bir gebelikle karşılaşılabilir. Bu bakımdan aile planlaması uygulamak gerekir. Süt veren annelerde en iyi korunma yöntemi spiral olabilir. Doğum kontrol hapları anne sütünü bozduğu için pek tavsiye edilmez.
Doğum Sonrası Banyo ve Beslenme
Doğumun ertesi günü banyo serbesttir. Ancak 10 gün duş şeklinde 10 günden sonra her şekilde banyo yapılabilinir. Doğum sonrası anneye beslenme kısıtlaması yapılmaz.
Doğum Sonrası Depresyon ve Karamsarlık
Doğum sonrası karamsarlık doğumdan itibaren ilk 15 gün içinde görülür. Önemli bir rahatsızlık değildir. 1 ay içinde kendi kendine düzelme olur. Ancak doğum sonrası depresyon mutlaka tedavisi ve kontrolleri gerektiren bir durumdur.
Doğum sonrası kadında olan değişiklikler nelerdir?
1-Üreme (cinsel) organlarında: doğumdan hemen sonra, rahim top gibi göbek altına iner. Ardından birkaç saat sonra rahime kan dolması nedeniyle göbek üstüne çıkar. 15 gün sonra ise gebelik öncesi yerine dönerek iyice küçülür. Doğum sonrası rahim içinden atılan kan ve ölü zar kalıntılarına loşi denir. Bu loşi akıntısı ilk günlerde kanlı, sonraki günlerde pembe ve 10uncu günden sonrada beyaza doğru renk değişikliği gösterir. Doğum sonrası özellikle emziren annelerde adet kanamaları yumurtlamasız kanamalardır. Dolayısıyla östrojen eksikliğine bağlı dış vulvada ve vajinada kuruluklar olur. Buna bağlı doğum sonrası cinsel ilişki zor ve ağrılı olur.
1-Üreme (cinsel) organlarında: doğumdan hemen sonra, rahim top gibi göbek altına iner. Ardından birkaç saat sonra rahime kan dolması nedeniyle göbek üstüne çıkar. 15 gün sonra ise gebelik öncesi yerine dönerek iyice küçülür. Doğum sonrası rahim içinden atılan kan ve ölü zar kalıntılarına loşi denir. Bu loşi akıntısı ilk günlerde kanlı, sonraki günlerde pembe ve 10uncu günden sonrada beyaza doğru renk değişikliği gösterir. Doğum sonrası özellikle emziren annelerde adet kanamaları yumurtlamasız kanamalardır. Dolayısıyla östrojen eksikliğine bağlı dış vulvada ve vajinada kuruluklar olur. Buna bağlı doğum sonrası cinsel ilişki zor ve ağrılı olur.
2-Doğum sonu meme ve emzirme: Doğumdan sonra hemen emzirme işlemine başlanır. Böylece sütün gelmesi uyarılır. Genelde gerçek sütün gelmesi 72 saati bulur. Emzirme işleminden önce ve sonrasında meme bakımı yapılır. Emzirmek istemeyen anneler meme bandajı uygulamalıdırlar. Doğum sonrası emzirme bebeğin sağlığı için önemlidir. 6 ay emzirme ile çocuğu hem enfeksiyon hastalıklarından, hem de alerjik hastalıklardan korumak mümkündür.
3-Doğum sonu kilo kaybı ne kadardır?: normal doğumda doğum sonu kanama 500cc’nin altındadır. Sezaryen ile doğumlarda bu kanama miktarı 1000cc’ye kadar çıkabilir. Doğumdan hemen sonra 5 ila 6 kilo kaybedilir. Doğumdan 7 gün sonra ise ek olarak 3 ila 5 kilo daha verilir.
Saygılarımla.