nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Hz Ömer ’in (ra) hilafeti zamanında hicri 14 ’üncü yılda, İranlılarla Müslüman Araplar arasında ünlü Kadisiye muharebesi vaki olmuştu Bu sırada Müslümanların komutanı Sa ’d b Ebî Vakkas (ra), bir hastalık sonucu vücudunda çıkan çıbanlardan nedeniyle ayakta duramıyordu Bunun için ordu karargâhında yaptırdığı yerinde bir yapının balkonuna çıkmış, göğsünü bir yastık üzerine koyarak oradan orduyu yöneticilik etmeye başlamıştı
Bu binada zincirlere vurulup hapsedilmiş, Ebu Mihcen adında şairliğiyle de meşhur bir kahraman vardı Geçmişte içki içtiği de aşina bu şair, şarabı öven birkaç beyitlik bir şiirinde şöyle deyivermişti:
“Ölürsem üzüm asması dibine gömüver beni
Öldükten daha sonra kökleri ıslatsın kemiklerimi!
Bu zat işlediği bir takım hatalar ve şarabı öven sözleri yüzünden nezarethanede tutuluyordu
Binanın çevresinde atların dolandığını görebilen Ebu Mihcen, savaşa katılamadığı için uygun duramıyordu Sa ’d b Ebî Vakkas Hazretleri ’nin hanımından ricada bulundu ve şöyle dedi: “Beni salıver Sa ’d ’ın Belka isimli atını da bana emanet eer Şu harbe katılayım Sana laf veriyorum sağ salim dönersem, tekrar hapse girip ayaklarımı bağlatırım
Ebu Mihcen ’in bu ricasını önce kabul etmeyen bayan, onun okuduğu acıklı bir şiirden sonradan daha artı dayanamadı, özgürlük bıraktı Ebu Mihcen ise tanınmayacak şekilde yüzünü kapatarak, Belka adındaki kısrağa binip muharebe sahasına daldı Öyle bir dalış ancak, düşman süvarilerini birbirine kattı, herkesi şaşkına çevirdi Gece yarılarına değin hayret verici bir kahramanlık gösterdi
Kimse onu tanıyamadığı için, ‘Melek midir, Hızır mıdır? ’ diye söyleşmeler olurken, Sa ’d Hazretleri de, ‘Ebu Mihcen hapiste olmasaydı, bu odur ve bindiği beygir da benim atım Belka ’dır, derdim ’ diyordu Ebu Mihcen geceleyin bitmiş köşkteki nezarethaneye dönüp kendini zincire vurdurdu Sa ’d bir ara ağıl kısmına inince, atının terli olduğunu fark etti ve sebebini sordu Oradakiler de olanları anlattılar Sa ’d Hazretleri Ebu Mihcen ’den hoşnut kaldı, onu bağımsızlık bıraktı Ebu Mihcen de günahı öven şiirleri ve hataları için tövbe etti *
Bu binada zincirlere vurulup hapsedilmiş, Ebu Mihcen adında şairliğiyle de meşhur bir kahraman vardı Geçmişte içki içtiği de aşina bu şair, şarabı öven birkaç beyitlik bir şiirinde şöyle deyivermişti:
“Ölürsem üzüm asması dibine gömüver beni
Öldükten daha sonra kökleri ıslatsın kemiklerimi!
Bu zat işlediği bir takım hatalar ve şarabı öven sözleri yüzünden nezarethanede tutuluyordu
Binanın çevresinde atların dolandığını görebilen Ebu Mihcen, savaşa katılamadığı için uygun duramıyordu Sa ’d b Ebî Vakkas Hazretleri ’nin hanımından ricada bulundu ve şöyle dedi: “Beni salıver Sa ’d ’ın Belka isimli atını da bana emanet eer Şu harbe katılayım Sana laf veriyorum sağ salim dönersem, tekrar hapse girip ayaklarımı bağlatırım
Ebu Mihcen ’in bu ricasını önce kabul etmeyen bayan, onun okuduğu acıklı bir şiirden sonradan daha artı dayanamadı, özgürlük bıraktı Ebu Mihcen ise tanınmayacak şekilde yüzünü kapatarak, Belka adındaki kısrağa binip muharebe sahasına daldı Öyle bir dalış ancak, düşman süvarilerini birbirine kattı, herkesi şaşkına çevirdi Gece yarılarına değin hayret verici bir kahramanlık gösterdi
Kimse onu tanıyamadığı için, ‘Melek midir, Hızır mıdır? ’ diye söyleşmeler olurken, Sa ’d Hazretleri de, ‘Ebu Mihcen hapiste olmasaydı, bu odur ve bindiği beygir da benim atım Belka ’dır, derdim ’ diyordu Ebu Mihcen geceleyin bitmiş köşkteki nezarethaneye dönüp kendini zincire vurdurdu Sa ’d bir ara ağıl kısmına inince, atının terli olduğunu fark etti ve sebebini sordu Oradakiler de olanları anlattılar Sa ’d Hazretleri Ebu Mihcen ’den hoşnut kaldı, onu bağımsızlık bıraktı Ebu Mihcen de günahı öven şiirleri ve hataları için tövbe etti *