iltasyazilim
FD Üye
Haram lokma ne demek?
Gün geçmiyor ki gazetelere, televizyonlara, internete at eti, eşek eti, domuz eti vs ile ilgili bir haber düşmesin
Domuz etli pidelerden, içinde başka maddeler çıkan sucuklara, salamlara; sahte ballardan hormonlu ürünlere kadar yelpaze oldukça geniş Benzer haberleri okuduğumuzda pek çoğumuz Biz almış mıyız bu üründendiye etrafımıza bakıyoruz 'Cezâ amelin cinsindendir' kaidesince başımıza gelen bunca şey, inanan insanlar olarak haram helal noktasında bir kısım hassasiyetlerimizi kaybetmemizden kaynaklanıyor Haram lokma, sadece haram parayla satın alınan lokma değildir Paramız helal da olsa, içeriği helal olmayan lokma, haramdır
İnsanın yediğine ve içtiğine dikkat etmesi gerektiğiyle alakalı çokça irşad ve ikaz yapılmıştır Haram lokma mevzuunda başta Ashabı kiram olmak üzere bütün Allah dostları azami derecede hassasiyet göstermişlerdir
Hazreti Ebû Bekir, kendisine her gün yemeğini getiren hizmetçisine, her defasında yemeği nereden getirdiğini, hangi yolla tedarik ettiğini sorardı Bir defasında sormayı unuttu Muhtemelen uzun zamandır açtı Lokmayı ağzına koyduktan sonra hizmetçisine yemeği nereden temin ettiğini sordu Hizmetçisi şöyle cevap verdi: Ey Allah'ın peygamberinin halifesi! Ben cahiliye devrinde arraflık (gaipten haber veren, kâhinlik, falcılık) yapıyordum Halk bunun karşılığında bana para veriyordu O dönemlerde yaptığım arraflıktan dolayı birisinden alacağım vardı Onu aldım ve bu yemeği onunla yaptımBunu duyan Hazreti Ebû Bekir'in birden rengi attı Elini gırtlağına kadar götürdü, yediklerinin tamamını istifra etti Onun bu hassasiyetini gören bir sahabi, Ey Allah'ın Peygamberinin halifesi! Bu kadarı fazla değil mi? Ne diye kendine bu kadar ızdırap veriyorsun?diye sordu Bunun üzerine Hazreti Ebû Bekir şöyle cevap verdi: Ben Allah Resûlü'nden işittim O (sallallâhu aleyhi ve sellem) vücudunda bir tek haram lokma bulunan bir insanın ancak cehennemle temizleneceğini buyurmuştu
Doktorlar, hamile kadınlara rahatlatıcı ilaçların verilmemesini öneriyorlar Bu tür ilaçların gelişmekte olan ceninin maddi yapısına tesir ettiğini, az bir nisbette de olsa bir kısım uzuvlarının bozulmasına yol açabileceğini belirtiyorlar Bu risk ihtimaline binaen hamile kadınlar çocuklarının sağlığı için o ilaçları almıyorlar Aynen bunun gibi Abdülkadir Geylâni, İmam Şazeli, Şahı Nakşibendi gibi mana âleminin sultanları, tecrübeleriyle haram lokmanın insanlar üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu ifade buyuruyorlar Onlar bu sahanın hekimleri olarak bize, yenilen haram lokmaların doğacak çocukta bir kısım manevi zararlara yol açtığını net olarak söylüyorlar
İmamı A'zam Ebû Hanife Hazretleri'nin babası Sabit'in harama karşı tavrı da çok dikkat çekicidir Onunla alakalı şöyle bir menkıbe anlatılır: Sabit, bir gün abdest almak için bir dere kenarına gelir Suda bir elma gözüne çarpar Abdestten sonra, suda çürüyüp gidecek olan bu elmayı alıp yer Fakat tükrüğünde kan görür Şimdiye kadar böyle bir hal görmediği için tükrükteki kanın bu elmadan ileri geldiğini tahmin eder Yediğine pişman olur Elmanın sahibini bulup helalleşmek için dere boyunca gider Adamı bulur Adam hakkını helal etmesi için bir şart koşar ve Benim kör, sağır, dilsiz ve kötürüm bir kızım var Bununla evlenmeye razı olursan o zaman elmayı sana helal edebilirimder Sabit Hazretleri ahirete kul hakkıyla gitmektense, dünyada böyle bir evliliğe katlanmaya razı olur Düğün hazırlığı yapılır Sabit Hazretleri'nin ilk gece odaya girmesiyle çıkması bir olur Hemen kayınpederine koşup, Bir yanlışlık var galiba, içeride sizin bahsettiğiniz vasıflarda bir kız yokder Kayınpederi tebessüm ederek, Evladım, o benim kızımdır, senin de helalindir Ben sana kör dediysem, o hiç haram görmemiştir Sağır dediysem, o hiç haram duymamıştır Dilsiz dediysem, o hiç haram konuşmamıştır Kötürüm dediysem, o hiç harama gitmemiştir Var git helalinin yanına, Allahu Teâlâ mübarek ve mesud etsinder İşte bu evlilikten, yani böyle bir anne ve babadan İmam Azam Ebû Hanife Hazretleri dünyaya gelir
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
Helal ve haram açıkça belirtilmiştir İkisinin ortasında hükmü beyan edilmeyen bir kısım şüpheli şeyler vardır Kim bu şüphelilerden uzak durursa ırzını ve dinini koruma altına almış olurHelal olup olmadığından emin bulunmadığımız şeylerden bile dinimiz ve ırzımız adına çekinmemiz, uzak durmamız gerektiği bu hadiste net olarak ifade ediliyor
Acıktığında önüne çıkan ilk lokantaya giren, piyasaya çıkan her yeni ürünü hemen tüketme gayretinde olan insanların nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya bulundukları açık Haram lokma çok can yakacak
Süleyman SARGIN
ZAMAN
Gün geçmiyor ki gazetelere, televizyonlara, internete at eti, eşek eti, domuz eti vs ile ilgili bir haber düşmesin
Domuz etli pidelerden, içinde başka maddeler çıkan sucuklara, salamlara; sahte ballardan hormonlu ürünlere kadar yelpaze oldukça geniş Benzer haberleri okuduğumuzda pek çoğumuz Biz almış mıyız bu üründendiye etrafımıza bakıyoruz 'Cezâ amelin cinsindendir' kaidesince başımıza gelen bunca şey, inanan insanlar olarak haram helal noktasında bir kısım hassasiyetlerimizi kaybetmemizden kaynaklanıyor Haram lokma, sadece haram parayla satın alınan lokma değildir Paramız helal da olsa, içeriği helal olmayan lokma, haramdır
İnsanın yediğine ve içtiğine dikkat etmesi gerektiğiyle alakalı çokça irşad ve ikaz yapılmıştır Haram lokma mevzuunda başta Ashabı kiram olmak üzere bütün Allah dostları azami derecede hassasiyet göstermişlerdir
Hazreti Ebû Bekir, kendisine her gün yemeğini getiren hizmetçisine, her defasında yemeği nereden getirdiğini, hangi yolla tedarik ettiğini sorardı Bir defasında sormayı unuttu Muhtemelen uzun zamandır açtı Lokmayı ağzına koyduktan sonra hizmetçisine yemeği nereden temin ettiğini sordu Hizmetçisi şöyle cevap verdi: Ey Allah'ın peygamberinin halifesi! Ben cahiliye devrinde arraflık (gaipten haber veren, kâhinlik, falcılık) yapıyordum Halk bunun karşılığında bana para veriyordu O dönemlerde yaptığım arraflıktan dolayı birisinden alacağım vardı Onu aldım ve bu yemeği onunla yaptımBunu duyan Hazreti Ebû Bekir'in birden rengi attı Elini gırtlağına kadar götürdü, yediklerinin tamamını istifra etti Onun bu hassasiyetini gören bir sahabi, Ey Allah'ın Peygamberinin halifesi! Bu kadarı fazla değil mi? Ne diye kendine bu kadar ızdırap veriyorsun?diye sordu Bunun üzerine Hazreti Ebû Bekir şöyle cevap verdi: Ben Allah Resûlü'nden işittim O (sallallâhu aleyhi ve sellem) vücudunda bir tek haram lokma bulunan bir insanın ancak cehennemle temizleneceğini buyurmuştu
Doktorlar, hamile kadınlara rahatlatıcı ilaçların verilmemesini öneriyorlar Bu tür ilaçların gelişmekte olan ceninin maddi yapısına tesir ettiğini, az bir nisbette de olsa bir kısım uzuvlarının bozulmasına yol açabileceğini belirtiyorlar Bu risk ihtimaline binaen hamile kadınlar çocuklarının sağlığı için o ilaçları almıyorlar Aynen bunun gibi Abdülkadir Geylâni, İmam Şazeli, Şahı Nakşibendi gibi mana âleminin sultanları, tecrübeleriyle haram lokmanın insanlar üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu ifade buyuruyorlar Onlar bu sahanın hekimleri olarak bize, yenilen haram lokmaların doğacak çocukta bir kısım manevi zararlara yol açtığını net olarak söylüyorlar
İmamı A'zam Ebû Hanife Hazretleri'nin babası Sabit'in harama karşı tavrı da çok dikkat çekicidir Onunla alakalı şöyle bir menkıbe anlatılır: Sabit, bir gün abdest almak için bir dere kenarına gelir Suda bir elma gözüne çarpar Abdestten sonra, suda çürüyüp gidecek olan bu elmayı alıp yer Fakat tükrüğünde kan görür Şimdiye kadar böyle bir hal görmediği için tükrükteki kanın bu elmadan ileri geldiğini tahmin eder Yediğine pişman olur Elmanın sahibini bulup helalleşmek için dere boyunca gider Adamı bulur Adam hakkını helal etmesi için bir şart koşar ve Benim kör, sağır, dilsiz ve kötürüm bir kızım var Bununla evlenmeye razı olursan o zaman elmayı sana helal edebilirimder Sabit Hazretleri ahirete kul hakkıyla gitmektense, dünyada böyle bir evliliğe katlanmaya razı olur Düğün hazırlığı yapılır Sabit Hazretleri'nin ilk gece odaya girmesiyle çıkması bir olur Hemen kayınpederine koşup, Bir yanlışlık var galiba, içeride sizin bahsettiğiniz vasıflarda bir kız yokder Kayınpederi tebessüm ederek, Evladım, o benim kızımdır, senin de helalindir Ben sana kör dediysem, o hiç haram görmemiştir Sağır dediysem, o hiç haram duymamıştır Dilsiz dediysem, o hiç haram konuşmamıştır Kötürüm dediysem, o hiç harama gitmemiştir Var git helalinin yanına, Allahu Teâlâ mübarek ve mesud etsinder İşte bu evlilikten, yani böyle bir anne ve babadan İmam Azam Ebû Hanife Hazretleri dünyaya gelir
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
Helal ve haram açıkça belirtilmiştir İkisinin ortasında hükmü beyan edilmeyen bir kısım şüpheli şeyler vardır Kim bu şüphelilerden uzak durursa ırzını ve dinini koruma altına almış olurHelal olup olmadığından emin bulunmadığımız şeylerden bile dinimiz ve ırzımız adına çekinmemiz, uzak durmamız gerektiği bu hadiste net olarak ifade ediliyor
Acıktığında önüne çıkan ilk lokantaya giren, piyasaya çıkan her yeni ürünü hemen tüketme gayretinde olan insanların nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya bulundukları açık Haram lokma çok can yakacak
Süleyman SARGIN
ZAMAN