nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Hasan elBenna hakkında data
Hasan elBenna yaşam öyküsü
17 Ekim 1906'da Misir'in Mahmudiye kentin de dogan Hasan elBenna dini ve ilmi yönden köklü bir aileye mensuptur Babasi hadis alimi idi Hadis konusunda kişisel olarak kendisinin de yazdigi eserler vardir Iste böyle ilmi bir yuvada büyüyen Benna ilim, takva ve zühd atmosferinde çok hoş yetismistir Daha ufak yaslarda üstün bir zeka ya sahip oldugu gözleniyordu Gece namazlarina ve pazartesi, persembe günleri oruçlarina devam ediyordu Ufak yaslarinda Kur'ani Kerimi yari sina kadar ezberleyen Benna 15 yaslarinda hifzi ni tamamladi
Yüzünün hatlarinda devamli bir çile ve hü zün görünüyordu Kalbinde müslümanlarin dertlerine çareler arama aski vardi Onun bu hali za man zâman bazi kötülükleri bizzat kendi eliyle degistirmeye götürüyordu
Beyhude ibadetlere devam etmesiyle ruhu en ginlesmis ve nefsi daha da ,paklasmisti Ayrica daha talebelik yillarindaki Islâmi çalismalarin dan dolayi da genel kültürü oldukça gelismisti Okudugu medrese de kötülüklere karsi mücadeleadinda bir teskilat kurarak bazi kayda değer sahsiyetlere mektuplar gönderip, onlara nasihat etmeye ve onlarin dikkatlerini toplumdaki fena lüklere çekmeye baslamisti
Liseden mezun oldugunda Misir'daki bütün talebeler arasindaki siralamada besinciydi Üniversiteyi ise Darul Ulumda okumustu Universiteyi tamamlama imtihanlarini verirken onsekizbin siir beyti ve bir o kadarda nesir ezberlemisti Darul Ulum'u bitirdiginde onun ayarinda talebe yoktu Çünkü birincilikle bitirmisti
Üniversiteyi bitiren Hasan elBenna Ismaili ye'deki okullardan birine devir edilmisti O zaman Ingilizlerin bütün güçleri Ismailiye'de toplan misti Okullarda Avrupa usulü egitim yapiliyordu Ismailiye bu haliyle güya Londra'nin muhit lerinden birini andiriyordu
Halkin çogu ise bir Ingiliz sirketi olan Su veyste isçiydiler Hasan elBenna Ingilizlerin Misir halkini ezdigini ve onu zelil ettigini görüyordu Misir halki benzeri onlarin kölesiydi Her türlü fesat almis yürümüs ve haramlar mübahlastirilmisti Özellikle 1924'de Atatürk tarafindan hilafet yikildiktan sonra bu şart daha da artmisti Diger taraftan Benna batililarin Islâmi ortadan kaldirmak için yaptigi çalismalari gördükçe kalbi parçalaniyordu Iste Benna o dönemleri anlatirken söyle diyordu: Allah bilir nice geceleri ümmetin dertlerine çareler seslenmek için geçirdik Ve ümmetin hallerini incelemek, dertlerini ortadan kaldirmak için ne değin düsündük Bu hallerin tesirinden ara sıra aglama durumuna gelirdik Derken Hasan elBenna kendilerinde hayir alemetleri olan bazi kisilerle irtibata geçiyordu Kendisiyle birlikte alti kisi biraraya gelerek Islâmi çalismalarin çekirdegini olusturmak için anlastilar Benna bu kurdugu teskilatina yeni bir ad almamasi için Biz Müslüman Kardeslerizdedi ve cemiyetin alışılagelmiş Ihvani Müsliminoldu Benna ilk davetine Ismailiye'de baslamisti Çalismalarini bereketlendiren Allah Teâlâ onun elleriyle kahvelerde zamanlarini bosa geçiren insanlardan Islâm davasi için mümtaz sahislar yetistirmisti Bunlara misal olarak Islâm davasinin ilk öncülerinden Seyh Muhammed Fergali Ingiliz komutaninin karsisina dikilmis söyle diyordu: Beni bu Ismailiye'den yalnızca bir kisinin emri çi kartabilir O da Hasan elBenna' Hasan elBenna Ismailiye'deki çalismalari ge nisleyince ve bütün gayretlerini Islâm için atama edince Ismailiye'den Misir'in baskenti olan Kahi re'ye tasindi Ihvani Müslimin'in merkezini orada kurdu
Bütün gayretlerini Islâma davet ve onu tanit ma yolunda harcadi Köyleri gezdi, sehirleri do lasti Gittigi her yere bir sube açiyordu Böylece oysa bir kaç yıl içinde Ihvanin hareketi Misir'in gö zünü ve kulagini doldurmustu tekrar ona katilmalar oluyor ve Misir'in evlatlari onun ka natlari altina giriyordu Bunu gören hükümet Ih vanin yayilmasindan korkarak onu kontrol etmek için her türlü çareye basvuruyordu
Hasan elBenna'yi gizli istihbarattan bir fazla kisi peşine düşüp takip etmeye baslamisti O nereye giderse on larla pesinden ayrilmiyorlardi Derken 1947 se nesinde Hasan elBenna bazi mücahidlerini Filis tin'e gönderiyordu Filistin daglari ve köyleri da ha önce görmedikleri ender mücahidler görmeye baslamislardi Evet Filistin yahudiye kuvvetli bir ders belirlemek ve onlara zilleti tattirmak için ölümü hayata seçim eden insanlara sahit olmustu
bu vesileyle Kral Faruk, bu büyük gelismeler den dolayi meseleyi Ingilizlerle beraber düsünme ye basladi Bilhassa Kral Faruk'un Misir ordusu na dagittigi silahlarin bozuk oldugunun anlasil masindan ve araplarin hiyanetlerinin açiga çik masindan daha sonra Kral Faruk için mesele en ince ayrıntısına kadar teh likeliydi Filistinde cihad eden Ihvani Müslimin Mücâhitlerinin Misir'a gönderilmesinden korkan Faruk, Müslüman Kardesleri tutuklatip hapisha nelere dolduruyordu Disarida sadece Hasan el Benna kalmisti Kralin maksadi onu öldürtmekti Iste bu esnada Mahmud Abdulmecid bakımlı is tihbarattan bes kisiyi Benna'yi öldürmeleri için gönderdi Ve Kahire'nin en büyük meydaninda Müslüman Gençler Teskilatinin önünde 12 Subat 1949 tarihinde Hasan elBenna kursunlandi Te davi için hastaneye kaldirildi bu vesileyle Benna'ya müdahale edilmemesi ve kan kaybindan ölmesi saglandi
Böylece ömrünün ardına kadar teblig için çalisan Hasan elBenna ruhunu tertemiz olarak Allah Teâlâ'ya teslim ediyordu Cenazesini bir yasli babayla birlikte dört kadin kabre götürmüstü Bölgede elektrikler kesilmis ve bu dört kadin dehset verici bir ortamda tanklarin arasinda Benna'yi götürüp defnetmislerdi Tüm bunlar yetmiyormus gibi müslümanlar Benna'nin cesedini çikaripta eğlence yapmasinlar diye mezarinin basinda nöbet tutturuyordu
Hasan elBenna dünyayi terketmis Kral Faruk'ta Hasan elBenna korkusundan rahata kavusmustu O öldügünde çocuklarina ihtiyaçlarini giderecek bir sey birakmamisti Hatta ev kirasini bile verecek durumlari yoktu
Faruk, Hasan elBenna'dan kurtulmustu lakin geriye bir problem kalmisti O da Ihvani Müsli minin Filistinde hala cihada devam eden mücahid gruplariydi Bunlardan kurtulmak için Faruk, Misir tanklarina ve askerlerine Filistin'e hareket emri verdi Maksadi oradaki Ihvan mensuplarini tutuklatmakti Ve tanklar kamplarin etrafindaki duvarlari döverek mücahidleri ya teslim olmak ya da üzerlerine toplarin atilmasina razi edinmek arasinda tercih yapmaya zorladilar Mücahidlerde etrafin cehenneme çevrilmesini istemediklerinden teslim oldular Oradan hapishaneye tasinan mücahidler böylece duvarlar arkasina terkediliyordu
Reel su fakat liderlikte büyüklügün belirli bir ölçüsü yoktur Ara Sıra olur ama büyüklük ilmi yönden olur Ara Sıra büyük bir fatih veya kesifçi, veya bir ruhi terbiyeci yahud da bir siyasi lider bü ağırlık olabilir Ama kaliciligi bakimindan en büyük lider ümmeti baştan insa eden, yeni nesille rin yetismesini saglayan ve tarihin gidisatini degistiren liderlerdir
Iste Hasan elBenna bu kalici liderlerden birisi, ola ki de yirminci yüzyilda Islâm tarihinde en göze çarpanlardandi Onun bu büyüklügü yalnızca alim olusundan ya da iyi bir hatipliginden ya da siyaset adami olusundan degil, Islâm davasini bina eden yeni bir tür yetistirmesinden ve özelde Misir'in çoğunlukla de Islâm aleminin tarihini sars masindandir Bu gün deha onun siddetli sarsmasindan olaylar gidisatini degistirmektedir
Misir'in yeni tarihini yazmak isteyen herhangi bir tarihçi, yahut Filistin meselesini kâğıda dökmek isteyen birisinin Hasan elBenna'yi yazmadan bu konulari yazamamasi onun büyüklügünü göstermeye kafidir
Tarihçilerin her ne kadar Hasan el Benna hakkinda kendilerine özgü ayri ayri görüsleri olsa da, hepsi de olaylarin meydana gelisinde Hasan elBenna'nin büyük tesirleri oldugunda ittifak etmektedirler
Bu olaylar ancak yarim asirdan günümüze kadar hala tesirini devam ettirmektedir Isterse günümüzdeki ahali onun kiymetini bilmesinler ve isterlerse onun hayatinda veya sehadetinden sonradan da onu geregi gibi takdir etmemis olsunlar Bu şart bütün liderler için böyledir Insanlarin ya da ileri gelenlerin onun kiymetini geregi gibi bilememeleri ElBenna'ya en minik bir zarar veremez
Hakiki su ki, Islâm önderleri tarihte hiç bir vakit halk bilsinler ve taktir edip methetsinler diye, çalismamislardir Bilakis Islâm onlari böylece özel bir duruma getirmistir ki, tarihte bizden baska milletler bu önderleri öyle bilemezler Çünkü Islâm onlari ruhi nezaket ve büyük bir iman üzere yetistirir Oyle ama o ruhaniyet özel bir anlayis kazandirmis, hayatin hakiki yönlerini ve varligin sirlarini ögretmistir
Islâm onlari böylece yetistirmistir oysa en üstün fedakarliklari yaparlar ve insanliga karsi çok büyük bir muhabbet beslerler Iste Islâm önderlerini kendi aralarindaki bazi huy farkliliklariyla birlikte onlarin genel durumu budur Onlar Allah rizasindan baska hiç bir sey de istemezler Sadece Allah'in hesabindan korkar ve O'ndan sevap beklerler Yalniz Allah'in indinde itibarlari olsun isterler Hiç bir süre kendileri için rahatlik ve huzuru istek etmezler, rahatligi oysa Allah'a kavusmakta ararlar Onlarda söhret ya da methedilmeyi isteme, yoksa makam hirsi veya haset bulunmaz Onlarin dünya hayati ya da sehevi arzulari için herhangi bir is yapmalari müm kün degildir Onlar insanlardan karanliklari kaldirmak için gönderilmis bir nurdurlar Gökyüzün de devamli olarak parildarlar Onlar yeryüzünde fakat topraklara karismayan ve en yüksek yapı ile en küçügüne deha vuran bir günes subesi gibidirler
Yeryüzündeki tüm ser güçler, sömürgeciler, krallar, partiler, Ezher Üniversitesi ve fesat ehli Hasan elBenna ile mücadele ettiler O da tüm bunlara karsi savasti Insanlar kanımca kendi menfaatinden cahil kaldi Hepsi de Hasan elBenna'nin yolunu engellemek ve davasindan alikoymak için çalismalarina ragmen o, ulu daglar gibi, rüzgara ve balyozlara aldiris etmeden yoluna devam etti O, yolunu yetişmek için belki saga sola sallanmistir lakin bütün tehditlere ragmen hiç bir süre kasirgalardan etkilenerek davasindan geriye adim atmamistir Dünya onun etrafinda kararmis olsa da, o hiç bir süre zafere olan kuvvetli imanindan en küçük bir zayiflik göstermemistir Karsi kuvvetler ne dek fazla olsa da ve ne değin üzeri ne çullansalarda o, hiç bir vakit mücadelesinde yenilmemistir
Bütün bunlara ragmen, tipki arkadaslarina oldugu gibi düsmanlarina bile gönlü açikti O, hiç bir zaman düsmanlarindan birine karsi hasetlikten dolayi tiksinmemistir Çünkü büyük insanlarin kalbinde hasede yol yoktur Fakat onun tiksinmesi ve kerih görmesi, düsmanin batila sap masindan, fesadindan ve iftiralarindandi Eger düsmani kötülük ve seryolurida gitmeye devam ediyorsa ve halkin menfaatlerine hasar veriyorsâ onlardan nefret eder tiksinirdi Tipki hakka karsi inatlik eden basiretsizlik göstererek anlayissizlik yapan ve ahlaki bakimdan davayâ sikinti veren dostlarindan nefret ettigi gibi
Fakat Benna bütün bunlara ragmen Rasûlullah'in Uhud günü yaraliyken ettigi su du ayi devamli olarak ediyordu: Allah'im sen benim kavmimi hidayete erdir Çünkü onlar bilmiyor lar Düsmanlari devamli olarak ona karsi kandırma ve tuzaklari sürdürürken o da düsmanlarina karsi kesintisiz sefkat ve nasihata devam ediyordu Benna'nin bu hali, ta onu her türlü kuvvetten, makamdan ve yardimcidan mahrum bir halde tek basina karanlikta vurarak öldürdükleri zamana kadar devam etti *
Hasan elBenna yaşam öyküsü
17 Ekim 1906'da Misir'in Mahmudiye kentin de dogan Hasan elBenna dini ve ilmi yönden köklü bir aileye mensuptur Babasi hadis alimi idi Hadis konusunda kişisel olarak kendisinin de yazdigi eserler vardir Iste böyle ilmi bir yuvada büyüyen Benna ilim, takva ve zühd atmosferinde çok hoş yetismistir Daha ufak yaslarda üstün bir zeka ya sahip oldugu gözleniyordu Gece namazlarina ve pazartesi, persembe günleri oruçlarina devam ediyordu Ufak yaslarinda Kur'ani Kerimi yari sina kadar ezberleyen Benna 15 yaslarinda hifzi ni tamamladi
Yüzünün hatlarinda devamli bir çile ve hü zün görünüyordu Kalbinde müslümanlarin dertlerine çareler arama aski vardi Onun bu hali za man zâman bazi kötülükleri bizzat kendi eliyle degistirmeye götürüyordu
Beyhude ibadetlere devam etmesiyle ruhu en ginlesmis ve nefsi daha da ,paklasmisti Ayrica daha talebelik yillarindaki Islâmi çalismalarin dan dolayi da genel kültürü oldukça gelismisti Okudugu medrese de kötülüklere karsi mücadeleadinda bir teskilat kurarak bazi kayda değer sahsiyetlere mektuplar gönderip, onlara nasihat etmeye ve onlarin dikkatlerini toplumdaki fena lüklere çekmeye baslamisti
Liseden mezun oldugunda Misir'daki bütün talebeler arasindaki siralamada besinciydi Üniversiteyi ise Darul Ulumda okumustu Universiteyi tamamlama imtihanlarini verirken onsekizbin siir beyti ve bir o kadarda nesir ezberlemisti Darul Ulum'u bitirdiginde onun ayarinda talebe yoktu Çünkü birincilikle bitirmisti
Üniversiteyi bitiren Hasan elBenna Ismaili ye'deki okullardan birine devir edilmisti O zaman Ingilizlerin bütün güçleri Ismailiye'de toplan misti Okullarda Avrupa usulü egitim yapiliyordu Ismailiye bu haliyle güya Londra'nin muhit lerinden birini andiriyordu
Halkin çogu ise bir Ingiliz sirketi olan Su veyste isçiydiler Hasan elBenna Ingilizlerin Misir halkini ezdigini ve onu zelil ettigini görüyordu Misir halki benzeri onlarin kölesiydi Her türlü fesat almis yürümüs ve haramlar mübahlastirilmisti Özellikle 1924'de Atatürk tarafindan hilafet yikildiktan sonra bu şart daha da artmisti Diger taraftan Benna batililarin Islâmi ortadan kaldirmak için yaptigi çalismalari gördükçe kalbi parçalaniyordu Iste Benna o dönemleri anlatirken söyle diyordu: Allah bilir nice geceleri ümmetin dertlerine çareler seslenmek için geçirdik Ve ümmetin hallerini incelemek, dertlerini ortadan kaldirmak için ne değin düsündük Bu hallerin tesirinden ara sıra aglama durumuna gelirdik Derken Hasan elBenna kendilerinde hayir alemetleri olan bazi kisilerle irtibata geçiyordu Kendisiyle birlikte alti kisi biraraya gelerek Islâmi çalismalarin çekirdegini olusturmak için anlastilar Benna bu kurdugu teskilatina yeni bir ad almamasi için Biz Müslüman Kardeslerizdedi ve cemiyetin alışılagelmiş Ihvani Müsliminoldu Benna ilk davetine Ismailiye'de baslamisti Çalismalarini bereketlendiren Allah Teâlâ onun elleriyle kahvelerde zamanlarini bosa geçiren insanlardan Islâm davasi için mümtaz sahislar yetistirmisti Bunlara misal olarak Islâm davasinin ilk öncülerinden Seyh Muhammed Fergali Ingiliz komutaninin karsisina dikilmis söyle diyordu: Beni bu Ismailiye'den yalnızca bir kisinin emri çi kartabilir O da Hasan elBenna' Hasan elBenna Ismailiye'deki çalismalari ge nisleyince ve bütün gayretlerini Islâm için atama edince Ismailiye'den Misir'in baskenti olan Kahi re'ye tasindi Ihvani Müslimin'in merkezini orada kurdu
Bütün gayretlerini Islâma davet ve onu tanit ma yolunda harcadi Köyleri gezdi, sehirleri do lasti Gittigi her yere bir sube açiyordu Böylece oysa bir kaç yıl içinde Ihvanin hareketi Misir'in gö zünü ve kulagini doldurmustu tekrar ona katilmalar oluyor ve Misir'in evlatlari onun ka natlari altina giriyordu Bunu gören hükümet Ih vanin yayilmasindan korkarak onu kontrol etmek için her türlü çareye basvuruyordu
Hasan elBenna'yi gizli istihbarattan bir fazla kisi peşine düşüp takip etmeye baslamisti O nereye giderse on larla pesinden ayrilmiyorlardi Derken 1947 se nesinde Hasan elBenna bazi mücahidlerini Filis tin'e gönderiyordu Filistin daglari ve köyleri da ha önce görmedikleri ender mücahidler görmeye baslamislardi Evet Filistin yahudiye kuvvetli bir ders belirlemek ve onlara zilleti tattirmak için ölümü hayata seçim eden insanlara sahit olmustu
bu vesileyle Kral Faruk, bu büyük gelismeler den dolayi meseleyi Ingilizlerle beraber düsünme ye basladi Bilhassa Kral Faruk'un Misir ordusu na dagittigi silahlarin bozuk oldugunun anlasil masindan ve araplarin hiyanetlerinin açiga çik masindan daha sonra Kral Faruk için mesele en ince ayrıntısına kadar teh likeliydi Filistinde cihad eden Ihvani Müslimin Mücâhitlerinin Misir'a gönderilmesinden korkan Faruk, Müslüman Kardesleri tutuklatip hapisha nelere dolduruyordu Disarida sadece Hasan el Benna kalmisti Kralin maksadi onu öldürtmekti Iste bu esnada Mahmud Abdulmecid bakımlı is tihbarattan bes kisiyi Benna'yi öldürmeleri için gönderdi Ve Kahire'nin en büyük meydaninda Müslüman Gençler Teskilatinin önünde 12 Subat 1949 tarihinde Hasan elBenna kursunlandi Te davi için hastaneye kaldirildi bu vesileyle Benna'ya müdahale edilmemesi ve kan kaybindan ölmesi saglandi
Böylece ömrünün ardına kadar teblig için çalisan Hasan elBenna ruhunu tertemiz olarak Allah Teâlâ'ya teslim ediyordu Cenazesini bir yasli babayla birlikte dört kadin kabre götürmüstü Bölgede elektrikler kesilmis ve bu dört kadin dehset verici bir ortamda tanklarin arasinda Benna'yi götürüp defnetmislerdi Tüm bunlar yetmiyormus gibi müslümanlar Benna'nin cesedini çikaripta eğlence yapmasinlar diye mezarinin basinda nöbet tutturuyordu
Hasan elBenna dünyayi terketmis Kral Faruk'ta Hasan elBenna korkusundan rahata kavusmustu O öldügünde çocuklarina ihtiyaçlarini giderecek bir sey birakmamisti Hatta ev kirasini bile verecek durumlari yoktu
Faruk, Hasan elBenna'dan kurtulmustu lakin geriye bir problem kalmisti O da Ihvani Müsli minin Filistinde hala cihada devam eden mücahid gruplariydi Bunlardan kurtulmak için Faruk, Misir tanklarina ve askerlerine Filistin'e hareket emri verdi Maksadi oradaki Ihvan mensuplarini tutuklatmakti Ve tanklar kamplarin etrafindaki duvarlari döverek mücahidleri ya teslim olmak ya da üzerlerine toplarin atilmasina razi edinmek arasinda tercih yapmaya zorladilar Mücahidlerde etrafin cehenneme çevrilmesini istemediklerinden teslim oldular Oradan hapishaneye tasinan mücahidler böylece duvarlar arkasina terkediliyordu
Reel su fakat liderlikte büyüklügün belirli bir ölçüsü yoktur Ara Sıra olur ama büyüklük ilmi yönden olur Ara Sıra büyük bir fatih veya kesifçi, veya bir ruhi terbiyeci yahud da bir siyasi lider bü ağırlık olabilir Ama kaliciligi bakimindan en büyük lider ümmeti baştan insa eden, yeni nesille rin yetismesini saglayan ve tarihin gidisatini degistiren liderlerdir
Iste Hasan elBenna bu kalici liderlerden birisi, ola ki de yirminci yüzyilda Islâm tarihinde en göze çarpanlardandi Onun bu büyüklügü yalnızca alim olusundan ya da iyi bir hatipliginden ya da siyaset adami olusundan degil, Islâm davasini bina eden yeni bir tür yetistirmesinden ve özelde Misir'in çoğunlukla de Islâm aleminin tarihini sars masindandir Bu gün deha onun siddetli sarsmasindan olaylar gidisatini degistirmektedir
Misir'in yeni tarihini yazmak isteyen herhangi bir tarihçi, yahut Filistin meselesini kâğıda dökmek isteyen birisinin Hasan elBenna'yi yazmadan bu konulari yazamamasi onun büyüklügünü göstermeye kafidir
Tarihçilerin her ne kadar Hasan el Benna hakkinda kendilerine özgü ayri ayri görüsleri olsa da, hepsi de olaylarin meydana gelisinde Hasan elBenna'nin büyük tesirleri oldugunda ittifak etmektedirler
Bu olaylar ancak yarim asirdan günümüze kadar hala tesirini devam ettirmektedir Isterse günümüzdeki ahali onun kiymetini bilmesinler ve isterlerse onun hayatinda veya sehadetinden sonradan da onu geregi gibi takdir etmemis olsunlar Bu şart bütün liderler için böyledir Insanlarin ya da ileri gelenlerin onun kiymetini geregi gibi bilememeleri ElBenna'ya en minik bir zarar veremez
Hakiki su ki, Islâm önderleri tarihte hiç bir vakit halk bilsinler ve taktir edip methetsinler diye, çalismamislardir Bilakis Islâm onlari böylece özel bir duruma getirmistir ki, tarihte bizden baska milletler bu önderleri öyle bilemezler Çünkü Islâm onlari ruhi nezaket ve büyük bir iman üzere yetistirir Oyle ama o ruhaniyet özel bir anlayis kazandirmis, hayatin hakiki yönlerini ve varligin sirlarini ögretmistir
Islâm onlari böylece yetistirmistir oysa en üstün fedakarliklari yaparlar ve insanliga karsi çok büyük bir muhabbet beslerler Iste Islâm önderlerini kendi aralarindaki bazi huy farkliliklariyla birlikte onlarin genel durumu budur Onlar Allah rizasindan baska hiç bir sey de istemezler Sadece Allah'in hesabindan korkar ve O'ndan sevap beklerler Yalniz Allah'in indinde itibarlari olsun isterler Hiç bir süre kendileri için rahatlik ve huzuru istek etmezler, rahatligi oysa Allah'a kavusmakta ararlar Onlarda söhret ya da methedilmeyi isteme, yoksa makam hirsi veya haset bulunmaz Onlarin dünya hayati ya da sehevi arzulari için herhangi bir is yapmalari müm kün degildir Onlar insanlardan karanliklari kaldirmak için gönderilmis bir nurdurlar Gökyüzün de devamli olarak parildarlar Onlar yeryüzünde fakat topraklara karismayan ve en yüksek yapı ile en küçügüne deha vuran bir günes subesi gibidirler
Yeryüzündeki tüm ser güçler, sömürgeciler, krallar, partiler, Ezher Üniversitesi ve fesat ehli Hasan elBenna ile mücadele ettiler O da tüm bunlara karsi savasti Insanlar kanımca kendi menfaatinden cahil kaldi Hepsi de Hasan elBenna'nin yolunu engellemek ve davasindan alikoymak için çalismalarina ragmen o, ulu daglar gibi, rüzgara ve balyozlara aldiris etmeden yoluna devam etti O, yolunu yetişmek için belki saga sola sallanmistir lakin bütün tehditlere ragmen hiç bir süre kasirgalardan etkilenerek davasindan geriye adim atmamistir Dünya onun etrafinda kararmis olsa da, o hiç bir süre zafere olan kuvvetli imanindan en küçük bir zayiflik göstermemistir Karsi kuvvetler ne dek fazla olsa da ve ne değin üzeri ne çullansalarda o, hiç bir vakit mücadelesinde yenilmemistir
Bütün bunlara ragmen, tipki arkadaslarina oldugu gibi düsmanlarina bile gönlü açikti O, hiç bir zaman düsmanlarindan birine karsi hasetlikten dolayi tiksinmemistir Çünkü büyük insanlarin kalbinde hasede yol yoktur Fakat onun tiksinmesi ve kerih görmesi, düsmanin batila sap masindan, fesadindan ve iftiralarindandi Eger düsmani kötülük ve seryolurida gitmeye devam ediyorsa ve halkin menfaatlerine hasar veriyorsâ onlardan nefret eder tiksinirdi Tipki hakka karsi inatlik eden basiretsizlik göstererek anlayissizlik yapan ve ahlaki bakimdan davayâ sikinti veren dostlarindan nefret ettigi gibi
Fakat Benna bütün bunlara ragmen Rasûlullah'in Uhud günü yaraliyken ettigi su du ayi devamli olarak ediyordu: Allah'im sen benim kavmimi hidayete erdir Çünkü onlar bilmiyor lar Düsmanlari devamli olarak ona karsi kandırma ve tuzaklari sürdürürken o da düsmanlarina karsi kesintisiz sefkat ve nasihata devam ediyordu Benna'nin bu hali, ta onu her türlü kuvvetten, makamdan ve yardimcidan mahrum bir halde tek basina karanlikta vurarak öldürdükleri zamana kadar devam etti *