Hayalinizi haramdan koruyor musunuz?

Hayalinizi haramdan koruyor musunuz? düş etmek günah mı Maruz kalınan her bir günah, her bir yanlış hayal kirlenmesine yol açıyor, zihinde lekeli bir iz bırakıyor İnsan çok defa böyle bir fikir kirlenmesinin sonucunu moralindeki düşüşlerle yaşıyor Nitekim bu kirlenmelerden sonra bundan böyle o kimsenin, uğurlu işlere devam etme şevki azalıyor, ihlaslı amellerde isteği zayıflıyor, fenalıklara meyli ise kuvvetleniyor Yani haramlarla gerçek dışı kirlenen insan, artık helalli hayatında düşüşe geçiyor Ne dersiniz, günlük hayatımızda bizlerde de böyle us ve düş kirlenmesi laf konusu oluyor mu? Her bakışımızda gözler yoluyla birtakım haramlara maruz kalmak hemen hemen belli gibi mi? Ruh dünyamızda bulantılar hasıl edecek manzaralar jurnal hayatımızda benzeri sıradan görüntüler haline mi gelmiş? Hayalimizde defalarca çöp yığını mü seyrediyoruz? Yalnızca göz bakışıyla mı kirleniyor hayalimiz? Diller de lekeli sözler söylüyor, kulaklar da benekli sözler dinliyor mu? Bazı çevrelerde şunun bunun aleyhinde konuşmakla kalınmıyor, iftiralara kadar ilerlemeler zeka oluyor mu? Peki, bunca kirlenmelerin acı sonucu, inanmış insanın hayatına nasıl aksediyor, merak ediyor musunuz? İşte böylesine hafıza ve düş kirlenmesine maruz kalan insana iblis bundan böyle zahmetsizce müdahale edebiliyor, rahatça yönlendirme fırsatı da elde ediyor Bu sebeple halk müziği dupduru bir gönülle Cenabı Hakk'a teveccüh etme şevkini kaybedebiliyorlar Birer pas, birer leke olarak ifade edeceğimiz bu kirlenmeler, anında pişmanlık, istiğfarla temizlenmez de, arttıkça artarsa, o zaman tekrar tekrar yığılan kirler Allah'tan gelen güzel ilham esintilerine perde oluyor, bu nedenle korumasız kalan kalpler de şeytandan gelecek vesveselere hazır ülkü gelebiliyorlar Bundan sonra inanmış insanda başlayan manevi düşüşler kademe aşama ilerliyor Böylesine güvenli olmayan düşüşlere sebep olan akıl kirlenmesine aleyhinde çok alıngan olan Efendimiz (sas) Hazretleri: Harama bakış şeytanın zehirli oklarından bir oktur!buyuruyor ve Cenabı Hakk'ın şu koruyucu beyanını hatırlatıyor: Kim benim korkumdan nedeniyle harama bakmayı terk ederse, kalbine öyle bir iman şevki veririm fakat, onun zevkini gönlünün ta derinliklerinde duyar, düşüşten korunabilir Ne dersiniz? Bizim de aşk ve şevkimizi söndüren fikir kirlenmesinin farkında olan mıyız? Mühimsiyor muyuz bizi düşüşe geçiren bu kirlenme tehlikesini? Tertemiz kalabilmek için her lahza pişmanlık, istiğfar halinde olabiliyor, kendimizi koruma titizliği gösterebiliyor muyuz? İsterseniz burada, Efendimiz (sas) Hazretleri'nin, düş kirlenmesi tehlikesini durdurmak için gösterdiği şu tarihî hassasiyeti bir daha hatırlayalım: Kadınerkek herkesin iffete kilitlendiği hac mevsiminde, Arafat vakfesini yapıp döndükleri bir sırada, terkisine aldığı (Hazreti Abbas'ın oğlu) Fazlı'nın başını eliyle sağa sola çeviriyor ve bu nedenle etraftaki kadınlara gözünün ilişmemesi için çaba gösteriyordu Şu dikkate bakın! Yüzyıl, saadet asrı, mevsim hac mevsimi, terkisine binilen zat Allah Resulü ve harama bakmaması için başı sağa sola çevrilen de iffetinde hiç kimsenin kesin olmama edemeyeceği Hazreti Fazlı idi! Bu olay, Efendimiz'in hayali temiz alıkoyma namına nasıl bir hassasiyet içinde olduğunu bildiren çarpıcı bir misal teşkil ediyor bizlere Nitekim bir diğer vakit da, Hazreti Ali Efendimize; Ya Ali! Birinci görüntü bağışlanmıştır, ama ikincisi aleyhinedir!buyurmuş, dönüp görmek iradi olduğundan, o bakışın yazılacağına sinyâl etmiş, böylece harama götüren yolu bitmiş kapatarak zihni tertemiz pak tutmak gerektiğine uyarı çekmiştir Anlaşılan odur ki, günümüz Müslüman'ının bir numaralı meselesi, hayalini haramlardan koruma temizliğidir Çünkü bu türlü hafıza ve hayal kirlenmeleri karoser kirlenmesine benzemiyor, dinî hayatta duyulan aşk ve şevkin önce azalmasına, daha sonra da aşama aşama düşerek yok olmasına bile sebep olabiliyor Ne dersiniz? Bu olay bizim de bir numaralı meselemiz mi? Her düş kirlenmesinden daha sonra duyduğumuz vicdan azabı ve üzüntü ile tövbe istiğfar temizliğimizi yapıyor, kirlenmeye karşısında korunma tedbirimizi alıyor muyuz?