Profösör
Super Mod
- Katılım
- Ocak 11, 2022
- Mesajlar
- 3,752
- Etkileşim
- 29
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Konum
- Rusya
- Web sitesi
- bilgilihocam.com
- F-D Coin
- 125
Müslüman olarak doğduk, Müslüman olarak yaşıyoruz ne mutlu bize… Fakat görünen kazın ayağı öyle değil, günümüzde manevi değerlerden kopmuş, aile bağları gevşemiş, toplum olarak birlik ve beraberlikten yoksun bu modern dedikleri toplumumuzda, teknoloji bağımlılığı ile üretmeden sadece hazır olanı tüketmeye hazır olan toplum olarak, ölümden sonraki ahiret hayatı için fazla bir çaba sarf etmeden yaşıyoruz. Hiç birimiz bu kopukluğu bağlamak için çaba sarf etmeden yalnız birey olarak yaşamaya devam ediyoruz. Hayat heybesi dediğimiz içine güzellikleri, Nur Kur’an Nur sünnet peşinde giderek yaşayarak ve yaşatarak kazanılan sevap, insanlara yolda kalmışlara yardım ederek, komşuluk bağlarını kuvvetlendirerek sımsıkı dostluklar kurarak iyilikler kazanarak hayatımızın heybesini doldurmadan ölmenin bu dünyayı terk etmenin peşindeyiz.
Hayatımızda hayat heybemizi doldurmaya çalışırken, sadece kendimiz için değil ihtiyacı olanlara içinden alıp vererek-azalma ile değil çoğalma ile-boşa dolmamasına gayret etmeliyiz, yoksa dolu derken son nefeste elimizde alınırken, heybemiz birde bakarız ki bomboş, hepsi dünya da kaldı, ötelere götürecek bir güzelliğimiz yok… Rahmana ulaştıracak, Cennet kapısına, Kevser başında Resul ile buluşturacak merhametle sevmelerle güzelliklerle dolu dolu doldurmalıyız-İNŞALLAH-Az dokunalım gönüllere sevgi ile gülümseme ile korkmayalım, uzatalım merhametle düzenlenmiş gönül elimizi kırılmaz, bırakıp gitmelerden korkmayalım gidenlerde kalanlarda zaten bizim yüreğimizde, zaten sendeki gülümsemeyi gören git desende gitmez zaten… Vermek ’den de korkmayalım eksilir diye, verince Allah rızası için çoğalır derya deniz olur çoğalmasa ’da ahirette seni karşılayan olur…
Bir yerde okumuştum: Allah yolundaki bir Müslüman’ın işkence sebebiyle son nefeslerini verdiği sırada söylediği “Bunca yıl ibadet yaptım ama imanın tadını şimdi tattım” sözleri, uzun süre beni etkilemiş ve tefekküre sevk etmişti. İmanın tadı ne demek? İman nasıl tadılır? Biz şu anda imanın tadına vardık mı? O halde… Bunu iyi düşünmeliyiz hatta aylarca saatlerce bizde bunu Müslüman olarak tadacak mıyız dünyada iyilikler güzellikler peşinde koşarak, yardıma muhtaç olana vararak, derdi sıkıntısı olana merhem olarak, kazandığımız ile zekât, sadaka vererek, kazandığım benim saçmalığından kurtularak darda kalana eli bollaşana kadar borç vererek… Son nefesimizde imanı tattık heybemizi güzellikler ile doldurduk çok şükür diyelim-İnşallah-,aslında çok zorda değil az bir gayret ile nefis ve şeytanı ayaklarımız altında ezerek, hayat heybemizi bu güzelliklerle doldura biliriz, yarın ahirete yürürken içinde bize lazım olanları alır sırat köprüsünde rahatlıkla geçer Yüce Allah’a Nur Peygambere ve cennete varabiliriz-İnşallah-.
O Kadar lüzumsuz harcamalarımız var ki onlar gözümüze gelmiyor da verdiğimiz Allah rızası için sadaka infak mı gözümüze geliyor, pes bize hatta yuhhhhh… Yetim başını okşayalım gülümseyelim derya deniz kadar… Kırılgan olmayalım, yapılgan olalım, yani inşa eden olalım vazgeçmeyelim insanları sevmekten… Dolduralım gönül heybemize Rahmana secde ile Kuran ile Gül kokan Resulü ile içine az da tefekkürü, komşuluğu, şükrü, merhameti… Katalım… Birde bakarsın ki ötelerde yani ahiret hayatında -tabi önce mezarda-, sana doğru koşan gelen bir mükâfat var şaşırır kalırsın, seni Rahmeti ile saran Rahman karşısında, gül kokan Resul karşısında… Nur ve Efruz ile süslenmiş mükâfat karşısında-Allah’u Ekber -dersin binlerce defa… Melekler sana gülümseyerek bakar…
Mehmet Aluç
Hayatımızda hayat heybemizi doldurmaya çalışırken, sadece kendimiz için değil ihtiyacı olanlara içinden alıp vererek-azalma ile değil çoğalma ile-boşa dolmamasına gayret etmeliyiz, yoksa dolu derken son nefeste elimizde alınırken, heybemiz birde bakarız ki bomboş, hepsi dünya da kaldı, ötelere götürecek bir güzelliğimiz yok… Rahmana ulaştıracak, Cennet kapısına, Kevser başında Resul ile buluşturacak merhametle sevmelerle güzelliklerle dolu dolu doldurmalıyız-İNŞALLAH-Az dokunalım gönüllere sevgi ile gülümseme ile korkmayalım, uzatalım merhametle düzenlenmiş gönül elimizi kırılmaz, bırakıp gitmelerden korkmayalım gidenlerde kalanlarda zaten bizim yüreğimizde, zaten sendeki gülümsemeyi gören git desende gitmez zaten… Vermek ’den de korkmayalım eksilir diye, verince Allah rızası için çoğalır derya deniz olur çoğalmasa ’da ahirette seni karşılayan olur…
Bir yerde okumuştum: Allah yolundaki bir Müslüman’ın işkence sebebiyle son nefeslerini verdiği sırada söylediği “Bunca yıl ibadet yaptım ama imanın tadını şimdi tattım” sözleri, uzun süre beni etkilemiş ve tefekküre sevk etmişti. İmanın tadı ne demek? İman nasıl tadılır? Biz şu anda imanın tadına vardık mı? O halde… Bunu iyi düşünmeliyiz hatta aylarca saatlerce bizde bunu Müslüman olarak tadacak mıyız dünyada iyilikler güzellikler peşinde koşarak, yardıma muhtaç olana vararak, derdi sıkıntısı olana merhem olarak, kazandığımız ile zekât, sadaka vererek, kazandığım benim saçmalığından kurtularak darda kalana eli bollaşana kadar borç vererek… Son nefesimizde imanı tattık heybemizi güzellikler ile doldurduk çok şükür diyelim-İnşallah-,aslında çok zorda değil az bir gayret ile nefis ve şeytanı ayaklarımız altında ezerek, hayat heybemizi bu güzelliklerle doldura biliriz, yarın ahirete yürürken içinde bize lazım olanları alır sırat köprüsünde rahatlıkla geçer Yüce Allah’a Nur Peygambere ve cennete varabiliriz-İnşallah-.
O Kadar lüzumsuz harcamalarımız var ki onlar gözümüze gelmiyor da verdiğimiz Allah rızası için sadaka infak mı gözümüze geliyor, pes bize hatta yuhhhhh… Yetim başını okşayalım gülümseyelim derya deniz kadar… Kırılgan olmayalım, yapılgan olalım, yani inşa eden olalım vazgeçmeyelim insanları sevmekten… Dolduralım gönül heybemize Rahmana secde ile Kuran ile Gül kokan Resulü ile içine az da tefekkürü, komşuluğu, şükrü, merhameti… Katalım… Birde bakarsın ki ötelerde yani ahiret hayatında -tabi önce mezarda-, sana doğru koşan gelen bir mükâfat var şaşırır kalırsın, seni Rahmeti ile saran Rahman karşısında, gül kokan Resul karşısında… Nur ve Efruz ile süslenmiş mükâfat karşısında-Allah’u Ekber -dersin binlerce defa… Melekler sana gülümseyerek bakar…
Mehmet Aluç