Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
A-Kişinin kararı-saygı duyulmalı mütalaası ile müdahale etmemek
B-Her ne olursa olsun hayat kurtarıcı olmak
Öncelikle burada gaye kişinin kendi mevt kararını irdelemek değildir. Bunu altını çizerek belirtmek istiyorum.
‘’DO NOT RESUSCITATE (DNR)’’in meali ‘’kalp ve teneffüs durmasında yine canlandırma için müdahale edilmemesi’’dir. DNR hiçbir hengam tedavi etmeme manasına gelmez. Kronik illeti olan ve tedavi alternatifleri tükenmiş son devir hastalarda, hasta tarafından fikri ve onayı bildirilmiş durumlarda yahut hadise esnasında hastanın primer yakınlarının isteği ve onayı ile teneffüs yahut kalp durması halinde müdahale edilmemesidir.
DNR ve ÖTENAZİ’nin karışmaması değerli bir mevzu. ‘’ÖTENAZİ’’ hastanın isteği ile hayatın sonlandırılmasıdır. Kronik marazı nedeni ile güçlükle durumda olan hastaların isteği ve tıp kurul kararı sonrasında münasip ilaçlarla hayat sonlandırılır. Bu durum Hollanda, Belçika, Lüksemburg’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nin birtakım eyaletlerinde yasal bir süreç olarak tarafını almaktadır.
Başlıktaki sorumu şöyle bir senaryo ile pekiştirmek, niyetimiz hakkında yardımcı olacaktır;
‘’Sabah meskenden çıktınız ve hava hoş olması nedeni ile işe metro ile gitmek istediniz. Birinci metro istasyonuna ilerlerken kaldırımda bir kişin tarafta yattığını gördünüz, etrafınızda birkaç kişi ile durumu anlamaya çalıştınız. Teneffüsün olmadığını ve nabzının atmadığını fark ettiniz ve bu durumda müdahale kararı başkalarından çok size kaldı. Ani bir kararla kalp masajı yapmak için hastanın göğsünü açtınız ve önünüze kalıcı tatuaj olarak yazılmış ‘’ ‘’DO NOT RESUSCITATE’’ gördünüz. Ne yapardınız yahut ne yapmazdınız?’’
Bu soru yerküre çapında değerli bir medikal sitede oylamaya sunulmuş. Karşılık verenlerin %81’i kişinin dövmesindeki kararına hürmet duyup müdahale etmeme niyetinde olduğunu bildirmişler. %10’u kararsız olduğunu bildirirken, %9’u müdahale etme cihetinde yanıt vermiş.
İşin farklı cepheleri önümüze çıkabilir olağan; Dövmenin ne vakit, kim tarafından, ne emelle yazıldığı-yazdırıldığı vb öbür soruların yanıtı bilinmek istenecektir.
Soruyu daha da netleştireyim: Senaryodaki ‘’DO NOT RESUSCITATE’’ dövmesi, uygulanması konusunda isteği olan bir kişi tarafından bilinçli bir biçimde yazdırılmış ise tavrınız ne olur?
Önümüzdeki yıllarda, değişen toplumsal davranımların neticesinde, bu ve gibisi durumlarla karşılaşabileceğimizden kuşkum yok, yanıt konusunda düşünmek lazım.
Benim şahsi yanıtım; Kişi hakkında hiçbir şey bilmediğim ve gerekli hukuksal evraklar olmadığı için her ne yazarsa yazsın, o an için, bir onkoloji doktoru olarak müdahale ederim (Ankete katılan %9’luk kısımda olurdum)
NOT: Benim karşılığım asla belirleyici değil, bu türlü bir mütalaa içinde yazmadım, yalnızca cevaplanması ve makul tüzel yerin oluşturulması (böyle bir yazıyı yazdırmanın yahut bu durumlardaki reaksiyonun hukuken düzenlenmesi) konusunda yazdım.
B-Her ne olursa olsun hayat kurtarıcı olmak
Öncelikle burada gaye kişinin kendi mevt kararını irdelemek değildir. Bunu altını çizerek belirtmek istiyorum.
‘’DO NOT RESUSCITATE (DNR)’’in meali ‘’kalp ve teneffüs durmasında yine canlandırma için müdahale edilmemesi’’dir. DNR hiçbir hengam tedavi etmeme manasına gelmez. Kronik illeti olan ve tedavi alternatifleri tükenmiş son devir hastalarda, hasta tarafından fikri ve onayı bildirilmiş durumlarda yahut hadise esnasında hastanın primer yakınlarının isteği ve onayı ile teneffüs yahut kalp durması halinde müdahale edilmemesidir.
DNR ve ÖTENAZİ’nin karışmaması değerli bir mevzu. ‘’ÖTENAZİ’’ hastanın isteği ile hayatın sonlandırılmasıdır. Kronik marazı nedeni ile güçlükle durumda olan hastaların isteği ve tıp kurul kararı sonrasında münasip ilaçlarla hayat sonlandırılır. Bu durum Hollanda, Belçika, Lüksemburg’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nin birtakım eyaletlerinde yasal bir süreç olarak tarafını almaktadır.
Başlıktaki sorumu şöyle bir senaryo ile pekiştirmek, niyetimiz hakkında yardımcı olacaktır;
‘’Sabah meskenden çıktınız ve hava hoş olması nedeni ile işe metro ile gitmek istediniz. Birinci metro istasyonuna ilerlerken kaldırımda bir kişin tarafta yattığını gördünüz, etrafınızda birkaç kişi ile durumu anlamaya çalıştınız. Teneffüsün olmadığını ve nabzının atmadığını fark ettiniz ve bu durumda müdahale kararı başkalarından çok size kaldı. Ani bir kararla kalp masajı yapmak için hastanın göğsünü açtınız ve önünüze kalıcı tatuaj olarak yazılmış ‘’ ‘’DO NOT RESUSCITATE’’ gördünüz. Ne yapardınız yahut ne yapmazdınız?’’
Bu soru yerküre çapında değerli bir medikal sitede oylamaya sunulmuş. Karşılık verenlerin %81’i kişinin dövmesindeki kararına hürmet duyup müdahale etmeme niyetinde olduğunu bildirmişler. %10’u kararsız olduğunu bildirirken, %9’u müdahale etme cihetinde yanıt vermiş.
İşin farklı cepheleri önümüze çıkabilir olağan; Dövmenin ne vakit, kim tarafından, ne emelle yazıldığı-yazdırıldığı vb öbür soruların yanıtı bilinmek istenecektir.
Soruyu daha da netleştireyim: Senaryodaki ‘’DO NOT RESUSCITATE’’ dövmesi, uygulanması konusunda isteği olan bir kişi tarafından bilinçli bir biçimde yazdırılmış ise tavrınız ne olur?
Önümüzdeki yıllarda, değişen toplumsal davranımların neticesinde, bu ve gibisi durumlarla karşılaşabileceğimizden kuşkum yok, yanıt konusunda düşünmek lazım.
Benim şahsi yanıtım; Kişi hakkında hiçbir şey bilmediğim ve gerekli hukuksal evraklar olmadığı için her ne yazarsa yazsın, o an için, bir onkoloji doktoru olarak müdahale ederim (Ankete katılan %9’luk kısımda olurdum)
NOT: Benim karşılığım asla belirleyici değil, bu türlü bir mütalaa içinde yazmadım, yalnızca cevaplanması ve makul tüzel yerin oluşturulması (böyle bir yazıyı yazdırmanın yahut bu durumlardaki reaksiyonun hukuken düzenlenmesi) konusunda yazdım.
