Hayattan zevk alamayan hanimlar (!)

Hayattan müsamaha alamayan hanimlar (!) hayattan şımartma alamamak, hanimlar, yazar, hekimoglu ismail, kendini gelistirme, ile ilgili tüm bilgileri burada bulabilirsiniz 1548447325 1548447325 hayattanzevkalamayanhanimlar5c4b6e5faea5fhayattanzevkalamayanhanimlar5c4b6e5faea5f hayattanzevkalamayanhanimlar5c4b6e5faea5f ​Hayatından hoşgörü alamayan hanimlar!!! ​ Geçtiğimiz günlerde bazı hanımlar dediler ki: Her gün her gün benzer işleri yapmaktan sıkıldık! Siz de işleri değiştirindedim Belediyeler ücretsiz kurslar açmış Fantastik kurslar Dikiş kursu, yemek kursu, çocuk bakımı Buralara gidilebilir Organizma yorulunca insan sıcacık eder Fıtrat yalan söylemez; çalışan hanımlara bakın; onlar da işteki takâtsizlik bir kenara, konut işleriyle meşgul olamamanın verdiği huzursuzluğu yaşıyor ev hanımı durağan kalmanın acısını çekiyor, çalışan hanımlar, patronun emrinde olmaktan yaka silkiyor ​ ​​Amma sevinç insanın dışarıda yok, içindedir Bir ev hanımı, evvela şunu düşünecek: Ben nasıl huzurlu yaşayabilirim? ​​ Bunu kendisi cevaplandıramayabilir Bunun için okuyacak, soracak, araştıracak Mesela bu soruya ben şöyle cevap veririm: Beynimiz ilim ister, kalbimiz iman ve ibadet ister, midemiz gıda ister, kollarımız ayaklarımız hareket ister Bu organların isteklerini yerine getirmemiz lazım Getirmezsek ne olur? En başta psikolojik sıkıntı başlar O hanım, maddi cihetten her şeye sahipse de, bunlar onu rahatlatmaya yetmez; her lahza içi sıkılır Daha Sonra da depresyondayımder Ruh, Allah'ın hayat sıfatıdır Bu sebepten ruh, hastalanmaz İslamiyet'i yaşamayan insanın ruhu, kafesteki kuş gibidir; hareket edemez, nefes alamaz, bunun için sıkılır, bunalıma girer Maneviyat kısırlığı, habbeyi kubbe yapar, en minik dertleri, en basit hastalıkları büyütür İlimle, ibadetle ruh nefes alır id Gerçekten insan, külli nizamı görebilse ve külli nizam içinde kendi yerini ve vazifesini görev etse, hiçbir zaman sıkılmaz İslamiyet maddeten ve manen şifadır Sıkıntılardan kurtulmanın çaresi, beynin istediği ilmi saptamak, kalbin istediği iman ve ibadeti tahsis etmek, kolların ve ayakların istediği hareketi vermektir Mesela ben, hastalanmadan evvel sabahleyin erken kalkar, evden Cağaloğlu'na yürüyerek giderdim Sabahın o saatinde çöplükten kâğıt toplayanları, kışın paltosuz gezenleri, hamalları görünce hiçbir şeyim kalmazdı Şimdiki evlerde en güzel mobilyalar, en pahalı mefruşatlar, halılar Amma kütüphane yok! Nasıl ki her evde mutfak var, kiler var, mefruşat var; o evde bir de kütüphane olmalı O kütüphaneyi kurmalı Daha Sonra o kütüphanenin karşısına geçip hangisini okumalıyım, demeli Her bir kitabı bir bir alıp karıştırmalı Bunu yapanın o günü fazla dar geçecek, bezginlik gitmiş olacak Rutin hayatı bunlar renklendirir Çok tecrübelerle görülmüştür ki, insanların ilim ve ibadetleri ne değin azsa, şikâyetleri de o kadar çoğalır Tersine ilim ve ibadetleri ne dek çoksa, şikâyetleri de o oranda azalır Dikkatimi çeken husus da şu: Hanımların huzurunu bozan, televizyondaki bazı programlardır Program seçilecek, her program seyredilmeyecek Onun huzurunu bozan bazı insanlardır O insanları iyi tanıyacak Ona kadar hareket edecek Dikenden şikâyete hakkımız değil, çünkü biliyoruz ama diken batar, tedbiri biz alacağız Gençlik yıllarımda yapamadıklarım ve noksanlarımlistesi yapmıştım Örneğin, Tecvitli Kur'an okumasını bilmiyorum, namazlarımda bezginlik yaşıyorum, geveze arkadaşlarla pozitif zaman geçiriyorum, okuduğum kitapları anlamıyorumBöyle eksik noktalarımı tespit ettim Bunları tek tek düzeltme kararı aldım Bu liste hayatımı değiştirdi! Kendimle mücadeleye girmiştim O mücadele fazla hoş sonuçlar verdi Ben istiyorum oysa kendi hayatımı yaşayayım Başkaları da istiyordu ama onların istediği hayatı yaşayayım Bu çaba hayatım her tarafında devam etti, hâlâ devam ediyor Hayatın tadı da bu olsa gerek Hekimoğlu İsmail ​