iltasyazilim
FD Üye
Veda eder ağaçlar yapraklarına bu mevsim Sevdalar inadına daha koyulur
Ve doğanın hırkası sarıdır bundan böyle Renklerin armonisi yaşanır ardı sıra
Yeşil kırmızıya, kırmızı sarıya bırakır yerini gün be gün
Yürek Parçalayıcı bir yitişin ilk çağrısı mıdır sonbahar yoksa, her tarafta yaradılış kozası mı?
Ölü toprağı serpilmiş şehirlerin yalnızlığında uyanılır gecelerin sabahına
Kelebek bakışlarında düş edilir okyanuslar bir bir yüzüne kapanmıştır
kapılar kalabalığın Kordon Boyundaki bank dost arar dertleşecek
Deniz üstü sohbetler özlenir olmuştur Çilingir sofrasının
kahkahaları yankılanır balıkçı iskelesinde Ağaçlar yavaş yavaş bırakır
yaprağını yere, asi çiçekler bekleşir toprağın eşiğinde Sayfa
arasındaki gül yaprağıncadır hülyalar Maviye, yeşile mersiyeler yazılır
çatlamış dudaklarca Ellerinde topaçları yaz çocukları, kaçışır her biri bir köşeye
Camdaki buğuya çizilince sıkıntıların devlete ait, son sıcağı da çekilince bedenden
yazın, eylül kuşlarına yüklendiyse menevişler artık hazana akmaktadır süre
Güneş, Kaf Dağının ardındadır umarsız
Ve bir seyyahın zulasında bir dahaki dönüşe götürülür umutlar
Beklemekse eğer yazgımız, hazanın sonunda elbet bahar olacak
Arif ÂGÂH
*
Ve doğanın hırkası sarıdır bundan böyle Renklerin armonisi yaşanır ardı sıra
Yeşil kırmızıya, kırmızı sarıya bırakır yerini gün be gün
Yürek Parçalayıcı bir yitişin ilk çağrısı mıdır sonbahar yoksa, her tarafta yaradılış kozası mı?
Ölü toprağı serpilmiş şehirlerin yalnızlığında uyanılır gecelerin sabahına
Kelebek bakışlarında düş edilir okyanuslar bir bir yüzüne kapanmıştır
kapılar kalabalığın Kordon Boyundaki bank dost arar dertleşecek
Deniz üstü sohbetler özlenir olmuştur Çilingir sofrasının
kahkahaları yankılanır balıkçı iskelesinde Ağaçlar yavaş yavaş bırakır
yaprağını yere, asi çiçekler bekleşir toprağın eşiğinde Sayfa
arasındaki gül yaprağıncadır hülyalar Maviye, yeşile mersiyeler yazılır
çatlamış dudaklarca Ellerinde topaçları yaz çocukları, kaçışır her biri bir köşeye
Camdaki buğuya çizilince sıkıntıların devlete ait, son sıcağı da çekilince bedenden
yazın, eylül kuşlarına yüklendiyse menevişler artık hazana akmaktadır süre
Güneş, Kaf Dağının ardındadır umarsız
Ve bir seyyahın zulasında bir dahaki dönüşe götürülür umutlar
Beklemekse eğer yazgımız, hazanın sonunda elbet bahar olacak
Arif ÂGÂH
*