iltasyazilim
FD Üye
(ARKADAŞLAR BELKİ AŞAĞIDAKİ YAZARIN HER FİKRİNE KATILMAYABİLİRSİNİZ,AMA BU YAZILANLARDI BENCE BİRAZ DÜŞÜNMEK GEREKİR)
17 Haziran 2006 Hürriyet
Ertuğrul ÖZKÖK
Hazreti Muhammed’i görebilseydik
GEÇEN sonbaharda Yalçın Doğan, Tahran’dan aradıHeyecanlı bir sesle konuşuyordu
Tahran’da bir müzeye gitmiş
Orada Hazreti Muhammed’in yüzü açık bir minyatürünü görmüş
Ama öyle bildiğimiz minyatürlerden değil
Sebati Karakurt fotoğraflarını çekmiş
Yalçın Doğan’ın dönüşünde o fotoğraflara baktık
Bugüne kadar Hazreti Muhammed’in bu kadar güzel bir tasvirini görmemiştim
İnce yüzlü, çok güzel bir erkek tasvir edilmişti
Sakalları bugün bazı ticani kılıklı adamlarınki gibi değildi
İnce bir sakalı vardı
O tasvire bakarken içimde şöyle bir tartışma başladı
O tasvir Tahran’da bir müzede hálá duruyor
Acaba Hazreti Muhammed’in böyle güzel tasvirlerini görebilseydik ne olurdu?
* * *
Geçen hafta Karen Armstrong’un, Hazreti Muhammed’le ilgili Muhammad: A Biography of the Prophet adlı kitabını ikinci defa okuyordum
Orada, birinci okuyuşumda gözümden kaçmış çok ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti
Hazreti Muhammed ile Hazreti İsa arasındaki en büyük farklardan biri şöyle tarif ediliyordu:
Biz hiçbir metinde İsa’nın güldüğünü okumadık Ama Hazreti Muhammed’in yakın çevresiyle sohbet ettiğini, sık sık güldüğünü okuyoruz
Evet, ilginç bir fark
Gülen bir peygamber ile gülmeyen bir peygamber
Sadece o değil, başka farklar da var
Hazreti Muhammed, çocuklarıyla oynayan, arkadaşları öldüğü zaman acılarını, çocuğu doğduğu zaman sevincini dile getiren, eşleriyle sorunlarını saklamayan, tamamen insani bir figür olarak karşımıza çıkıyor
Elbisesinin eteğinde uyuyan kediyi uyandırmamak için eteğinin o kısmını kesen bir insan
Hazreti İsa ise, hep acı çeken, sanki bütün hayatı boyunca sırtında haçla dolaşan bir figür
Hıristiyanlık, Hazreti İsa’nın tasvirlerini yasaklamıyor
Tam aksine, o tasvirler sadece inançta değil, Batı sanatında da çok önemli bir yer tutuyor
Ama hemen hepsinde Hazreti İsa’nın yüzünde aynı acılı ifade var
İnsani tarafları neredeyse hiç gösterilmiyor
Oysa mutlaka vardır diye düşünüyorum
* * *
Bütün bunlara bakınca kendi kendime şunu soruyorum:
Acaba Hazreti Muhammed’in tasvirinin yasak olması, bir yanıyla iyi mi olmuştur?
Çünkü bu sayede dikkatimiz tasvirdeki yüzden, onun hakkında anlatılanlara yöneliyor
Böylece onun insani tarafını daha fazla keşfetme imkánımız doğuyor
Tabii bunda iki dinin peygamberlerine atfettiği imajın da etkisi var
Hıristiyanlık Hazreti İsa’yı, tamamen Tanrısalbir varlık olarak görürken, Müslümanlık onu tamamen bir insanolarak kabul ediyor
Tanrısal olan onun mesajı oluyor
Karen Armstrong’un kitabını bir kere daha, altını çize çize okudum
Kitapta daha yazabileceğim onlarca konu var
Ama bu kitabı bir kenara koyduktan sonra, kendimi bazı konularda sorgular halde buldum
Belki de bütün Müslüman áleminin sorması gereken sorular
* * *
Bizler, yani Müslüman dünya, bu kadar insani bir peygamberin mesajından, bugün nasıl bütün dünyada terörle özdeşleştirilmiş bir dini imaj ortaya çıkmasına izin verdik? Veya en azından mani olamadık
İzin verdik, mani olamadıkdiyorum; çünkü artık bu imajın yayılmasında sadece Hıristiyan álemini değil, Müslüman álemini de sorumlu buluyorum
Bizim dünyamızda bazı insanlar hálá Zarkavi’nin ölüm fotoğraflarından dini bir kahraman ikonası yaratmaya çalışıyor ve bizler de bunu bir türlü yıkamıyorsak, kendi kendimize şu soruyu sorma zamanı gelmiş, hatta geçmiş demektir
Bunun nedeni, sadece ABD ve İsrail’in hataları mıdır?
Müslüman áleminin makul çoğunluğunun hiç mi sorumluluğu yoktur
17 Haziran 2006 Hürriyet
Ertuğrul ÖZKÖK
Hazreti Muhammed’i görebilseydik
GEÇEN sonbaharda Yalçın Doğan, Tahran’dan aradıHeyecanlı bir sesle konuşuyordu
Tahran’da bir müzeye gitmiş
Orada Hazreti Muhammed’in yüzü açık bir minyatürünü görmüş
Ama öyle bildiğimiz minyatürlerden değil
Sebati Karakurt fotoğraflarını çekmiş
Yalçın Doğan’ın dönüşünde o fotoğraflara baktık
Bugüne kadar Hazreti Muhammed’in bu kadar güzel bir tasvirini görmemiştim
İnce yüzlü, çok güzel bir erkek tasvir edilmişti
Sakalları bugün bazı ticani kılıklı adamlarınki gibi değildi
İnce bir sakalı vardı
O tasvire bakarken içimde şöyle bir tartışma başladı
O tasvir Tahran’da bir müzede hálá duruyor
Acaba Hazreti Muhammed’in böyle güzel tasvirlerini görebilseydik ne olurdu?
* * *
Geçen hafta Karen Armstrong’un, Hazreti Muhammed’le ilgili Muhammad: A Biography of the Prophet adlı kitabını ikinci defa okuyordum
Orada, birinci okuyuşumda gözümden kaçmış çok ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti
Hazreti Muhammed ile Hazreti İsa arasındaki en büyük farklardan biri şöyle tarif ediliyordu:
Biz hiçbir metinde İsa’nın güldüğünü okumadık Ama Hazreti Muhammed’in yakın çevresiyle sohbet ettiğini, sık sık güldüğünü okuyoruz
Evet, ilginç bir fark
Gülen bir peygamber ile gülmeyen bir peygamber
Sadece o değil, başka farklar da var
Hazreti Muhammed, çocuklarıyla oynayan, arkadaşları öldüğü zaman acılarını, çocuğu doğduğu zaman sevincini dile getiren, eşleriyle sorunlarını saklamayan, tamamen insani bir figür olarak karşımıza çıkıyor
Elbisesinin eteğinde uyuyan kediyi uyandırmamak için eteğinin o kısmını kesen bir insan
Hazreti İsa ise, hep acı çeken, sanki bütün hayatı boyunca sırtında haçla dolaşan bir figür
Hıristiyanlık, Hazreti İsa’nın tasvirlerini yasaklamıyor
Tam aksine, o tasvirler sadece inançta değil, Batı sanatında da çok önemli bir yer tutuyor
Ama hemen hepsinde Hazreti İsa’nın yüzünde aynı acılı ifade var
İnsani tarafları neredeyse hiç gösterilmiyor
Oysa mutlaka vardır diye düşünüyorum
* * *
Bütün bunlara bakınca kendi kendime şunu soruyorum:
Acaba Hazreti Muhammed’in tasvirinin yasak olması, bir yanıyla iyi mi olmuştur?
Çünkü bu sayede dikkatimiz tasvirdeki yüzden, onun hakkında anlatılanlara yöneliyor
Böylece onun insani tarafını daha fazla keşfetme imkánımız doğuyor
Tabii bunda iki dinin peygamberlerine atfettiği imajın da etkisi var
Hıristiyanlık Hazreti İsa’yı, tamamen Tanrısalbir varlık olarak görürken, Müslümanlık onu tamamen bir insanolarak kabul ediyor
Tanrısal olan onun mesajı oluyor
Karen Armstrong’un kitabını bir kere daha, altını çize çize okudum
Kitapta daha yazabileceğim onlarca konu var
Ama bu kitabı bir kenara koyduktan sonra, kendimi bazı konularda sorgular halde buldum
Belki de bütün Müslüman áleminin sorması gereken sorular
* * *
Bizler, yani Müslüman dünya, bu kadar insani bir peygamberin mesajından, bugün nasıl bütün dünyada terörle özdeşleştirilmiş bir dini imaj ortaya çıkmasına izin verdik? Veya en azından mani olamadık
İzin verdik, mani olamadıkdiyorum; çünkü artık bu imajın yayılmasında sadece Hıristiyan álemini değil, Müslüman álemini de sorumlu buluyorum
Bizim dünyamızda bazı insanlar hálá Zarkavi’nin ölüm fotoğraflarından dini bir kahraman ikonası yaratmaya çalışıyor ve bizler de bunu bir türlü yıkamıyorsak, kendi kendimize şu soruyu sorma zamanı gelmiş, hatta geçmiş demektir
Bunun nedeni, sadece ABD ve İsrail’in hataları mıdır?
Müslüman áleminin makul çoğunluğunun hiç mi sorumluluğu yoktur