Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Hazreti Peygamber Efendimiz'in şakaları

Hazreti Peygamber Efendimiz'in şakaları

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Herkes gibi Peygamberimiz de şakalar yapıyor, latifeli konuşuyordu Ancak O'nun yaptığı şakalar yerli yerinde ve mesaj doluydu

Bunun yanında, Allah Resulü insanlarla alay edip dalga geçmez, işletmegibi olumsuz tavırları hoş karşılamazdı

Hazırlayan: Ali İhsan ER

Peygamber Efendimiz, herkese samimi ve içten davranırdı Zaman olur, şakalaşır, tatlı ve güzel bir hava oluştururdu Çünkü başka türlü olsaydı, insanlar Peygamberimiz'e yanaşamazlar, ona soru bile soramazlardı Zaten insan her zaman ciddi ve ağır meseleleri konuşamaz, bazen ortamın yumuşatılması, insanların rahatlatılması gerekir

Herkes gibi Peygamberimiz (sas) de şaka yapar, lâtifeli konuşur, ama hiçbir zaman yalan söylemezdi Çünkü şaka yollu da olsa, yalan yalandır Bunun yanında, Peygamberimiz (sas) insanlarla alay etmez, hafife almaz, dalga geçmez, küçük düşürmez, mahcup etmez, zor durumda bırakmaz, işletmegibi olumsuz tavırları hoş karşılamazdı

Peygamberimiz (sas)'in yaptığı şakalar yerli yerinde ve mesaj doluydu Lüzumsuz ve yersiz değildi Daha çok gönül alıcı ve sevindirici şakalar yapardı Çocuklarla, hanımlarıyla, yaşlı ve kimsesiz kişilerle şakalaşması bu türdendi

Bu köleyi satıyorum, var mı alan!

Peygamberimiz (sas)'in bir latifesini Enes bin Mâlik'ten dinleyelim: Çöl halkından Zahir adında bir adam vardı Peygamberimiz, Zahir'i çok severdi Zahir, yaratılış itibarıyla fiziksel yönü çok hoş değildi Bir gün pazarda çölden getirdiği malları satmaya çalıştığı bir sırada Peygamber Efendimiz gitti, sessizce yaklaştı, Zahir'i arkasından kucakladı ve elleriyle gözlerini kapadı

Zahir, tutanın kim olduğunu göremiyordu Tutan kimse bıraksındiye çabalamaya başladı Bu arada göz ucuyla arkasındaki kişinin Efendimiz olduğunu anlayınca sırtını Peygamberimiz'in göğsüne iyice dayamaya başladı Zahir'in bu neşeli hareketinden hoşlanan Peygamber Efendimiz yüksek sesle: Bu köleyi satıyorum, var mı alan, diye seslenmeye başladı

Zahir boynu bükük, mahzun bir halde: Yâ Resulallah, benim gibi değersiz bir köleye vallahi kuruş veren olmaz, deyince Peygamber Efendimiz: Hayır, yâ Zahir, sen Allah katında hiç de değersiz değilsinbuyurdu Başka bir misal Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimiz'e gelerek: Yâ Resulallah! cennete girmem için bana dua eder misiniz?dedi

Yaşlı kadınlar cennete giremez!

Peygamber Efendimiz: Yaşlı kadınlar Cennete giremezdiye ona takıldı Bunun üzerine kadın ağlayarak oradan ayrıldı Peygamber Efendimiz, Sahabîlere: Gidin ona söyleyin, insanlar cennete yaşlı olarak girmeyecekler Cenabı Hak, ?Biz onları yepyeni bir yaratılışla yarattık da, eşlerine sevgi ile düşkün hep aynı yaşta genç kızlar yaptık' buyurmuyor mu?(Vakıa Sûresi, 36) Evet, insanlar cennette genç olacaklar, yaşlı değil Efendimiz de Yaşlı kadınlar cennete giremezderken böyle bir latife yapıyordu

Peygamberimiz kimsesiz, fakir, yoksul, herkesin yüz vermediği, ilgilenmediği insanlarla küçük şakalar yapar, onların kalplerini kazanırdı Enes bin Mâlik anlatıyor: Bir gün adamın biri Peygamber Efendimiz'in huzuruna geldi ve kendisinden bir binek hayvanı istedi Peygamberimiz ona, Peki, sana bir dişi deve yavrusu vereyim mi?diye takıldı Adamcağız, Yâ Resulallah, ben sizden bir binek istiyorum, dişi deve yavrusunu ne yapayım?dedi

Peygamber Efendimiz gülerek: Bütün develer dişi deve yavrusu değil midir?buyurdu Evet Peygamber Efendimiz, Allah'ın elçisi olması dolayısıyla ciddi, vakarlı, ağırbaşlı, heybetli bir insandı Bu hali zaten normaldi Çünkü taşıdığı görev, üstlendiği vazife bunun gereğiydi Ancak her haliyle o da bir insandı Yeri geldiğinde şakalar da yapıyor, etrafındaki insanları rahatlatıyordu

Sizce yeterince şükrediyor musunuz?

Güzel gören güzel düşünür Güzeli görebilmenin şartı ise kötülüklere zorluklara takılıp kalmamak, hayatın zor tarafları sebebiyle yaşama enerjisini kaybetmemektir İnsanda her şeyin en iyisine en güzeline sahip olma isteği vardır

Fakat kendi kendine hiçbir şeye sahip olamayan insan, kendisine verilen güzellikleri gördükçe mutluluk duyabilen ve mutluluk hissiyle daha iyilerine daha güzeline talip olabilen bir varlıktır Kişi kendisine çeşitli nimetleri bahşeden Rabb'ine ne kadar şükrederse hayatından da o kadar haz alıp daha başka nimetlere de sahip olabilmektedir

Doyumsuz olma!

İnsanlarda bulunan; nimetlere kavuştukça daha fazlasını isteme özelliği bir doyumsuzluk da meydana getirebilmekte böylece kişi sahip olduklarını da göremez hale gelebilmektedir Doyumsuzluk duygusu kişide sürekli bir huzursuzluk meydana getirerek hayattan zevk alma duygusunun azalmasına yol açabilmektedir

Her şeyin kötü veya eksik tarafını görmek, kişinin pozitif enerjisini günden güne yiyip bitirir Bu enerji düşüşü kişinin verimliliğini azaltır, hayattan insanlardan bağlarını gittikçe koparır Doyumsuzluk duygusundan kurtulabilmek için sahip olunanların değerini bilme, nimetleri görebilme becerisini geliştirmek gerekir Nitekim Şükrederseniz nimetlerimi artırırım(İbrahim, 147) ayeti bu hakikati bildirir

Hadis bahçesi

Allah'a dayan, O'na teslim ol

Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslüman'ın başına gelen her şeyi, Allah, onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar(Riyazü'sSalihin, Erkam Yayınları) Hadisin verdiği mesajlar

1) Bela ve musibetleri her zaman ceza olarak kabul etmemek gerekir Çünkü onlar, çoğu zaman rahmet olurlar

2) Sabreden mümin için sıkıntıları, günahlarına kefaret olur Bu da bir nimettir

3) Mümin, bela ve musibetler karşısında Allah'ım, neydi günahımtüründen isyan kokan sözler sarf etmemeli

Altın öğütler

Amelini gizli tut, böbürlenme

Câferi Sâdık Hazretleri'nin şu altın öğütlerine kulak verelim: Bir sâlih amel işleyince onu gözünde küçültesin ve gizli tutasın Çünkü küçük görürsen seni ucuba (kendini beğenmeye) götürmez Gizlersen, eksiği tamam olur yani fazileti artar Acele edersen, o sâlih amele bir an önce kavuşmuş olursun

Zira nefis zaafa kapılıp onu geciktirebilir veya seni ondan vazgeçirebilir Mümin kardeşine ait sevmediğin bir şey duyarsan, ısrarla onun bir mazeretinin olabileceğini düşün Bulamazsan, belki benim anlayamadığım bir özrü vardırde ve ayıbını ört!
 
858,496Konular
981,671Mesajlar
29,757Kullanıcılar
firat118Son üye
Üst Alt