Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Helal Lokma ve Iffetli Nesiller

Helal Lokma ve Iffetli Nesiller

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Helal Lokma ve Iffetli Nesiller

Haram Karsisinda Sahabe Hassasiyeti

Siddiki Ekber, yemegini getiren hizmetcisine, her defasinda onu nereden getirdigini ve hangi yolla tedarik ettigini sorardi Bir defasinda, ihtimal uzun zaman ac kaldiktan sonraki bir iftar aninda, hizmetcisinin verdigi lokmayi yiyip sutu icinceye kadar her zamanki gibi yemegin nereden temin edildigini sormak aklina gelmemisti Birkac lokmadan sonra birden durmus ve endiseli bir ses tonuyla, hizmetcisine “Bu yemek neredendi, bunu hangi parayla almistin? demisti Hazreti Ebu Bekir’in yaninda bir kole, bir hizmetci gibi degil, bir dost, bir arkadas misali muamele goren insan, “Ben cahiliye devrinde arraflik yapiyordum; fala bakiyor, gâipten haber veriyor ve kâhinlikten para kazaniyordum O donemde yaptigim arrafliktan dolayi birisinden alacagim vardi Dun o adam borcunu getirdi, ondan ucretimi aldim ve bu yemegi de o parayla hazirladim cevabini vermisti Bunu duyan Hazreti Ebu Bekir birden sendelemis, dusecek gibi olmus, beti benzi atmisti Hemen parmagini girtlagina kadar sokmus, zorla istifrag etmis ve yedigi seylerin hepsini disariya cikarmisti Sonra da, buyuk bir mahcubiyetle, “Allahim, midemde kalip damarlarima karisan kismindan da Sana siginirim demisti
Hazreti Siddik’in bu hassasiyetini goren sahabi, “Ey Allah’in Peygamberinin halifesi! Bu kadari fazla degil mi? Ne diye kendine bu denli izdirap veriyorsun? diye sorunca, Ebu Bekir (radiyallahu anh) soyle cevap vermisti: “Rasûlu Ekrem’den bizzat dinledim; Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) vucudunda bir tek haram lokma bulunan bir kimsenin ancak cehennemle temizlenecegini soylemisti

Evet, bu hassasiyet, basta Sahabe efendilerimiz olmak uzere butun selefi salihînin hayat cizgisinin esasini teskil ediyordu Hazreti Omer de (radiyallahu anh) bir gun yanlislikla devlet hazinesine ait olan bir zekât devesinin sutunden icmis; onun milletin mali oldugunu farkeder etmez de hemen parmagini girtlagina kadar sokarak istifrag etmis; o haramin kanina karismasina ve bedeninin bir parcasi haline gelmesine mani olmaya calismisti

Imami Azam’in Babasi ve Helallik Alma Gayreti

Imami Azam Ebu Hanife hazretlerinin muhterem pederi Sâbit Sâbit, bir gun dere kenarinda abdest alirken, suya dusmus bir elma gorur Abdestini tamamladiktan sonra, nasil olsa curuyup gidecegini dusunerek “Bari zâyi olmasin! der ve o elmayi alip yer Fakat, cok gecmeden tukurme ihtiyaci hisseder ve tukrugunde kan gorur O zamana kadar benzer bir haline sahit olmadigi icin o kanin yedigi elmadan ileri geldigini dusunur ve onu yedigine cok pisman olur Elmanin sahibiyle helallesmek icin dere boyunca yurur; sorup arastirir ve sonunda adami bulur Hadiseyi ona anlatip helallik dileyince adam hakkindan vazgecmek icin onu uzun bir sure yaninda calistirir, degisIk sekillerde imtihan eder, salih bir Hak eri olduguna inaninca da son bir sart kosar: “Benim kor, sagir, dilsiz ve koturum bir kizim var Bununla evlenmeye razi olursan o zaman elmayi sana helal edebilirim der Sâbit Hazretleri ahirete kul hakkiyla gitmemek icin bu teklifi kabul eder

Nikahlari kiyilinca Sâbit Hazretleri henuz yuzunu goremedigi zevcesinin bulundugu odaya girer; fakat, odaya girmesiyle cikmasi bir olur Hemen kayinpederine kosup, “Bir yanlislik var galiba, iceride sizin bahsettiginiz vasiflarda bir kiz yok! der Kayinpederi tebessum ederek, “Evladim o benim sana nikahladigim kizimdir, senin de helalindir Ben sana kor dediysem, o hic haram gormemistir Sagir dediysem, o hic haram duymamistir Dilsiz dediysem, o hic haram konusmamistir Koturum dediysem, o hic harama gitmemistir Var git helalinin yanina, Allah Teâlâ hanenizi mubarek ve mesut etsin cevabini verir

Iste boyle bir ana ve babadan da Imami Azam Ebu Hanife Hazretleri dunyaya gelir Tabii, bu bir menkibedir Fakat, onemli olan, Imami Azam gibi bir sultanin yetismesine dayelik eden o yuvanin hangi esaslar uzerine bina edilmis olabilecegine dair ipuclarini yakalayabilmek ve bunlardan kendi hesabimiza ibretler cikarabilmektir

“Mubarek Bir Damat

Bir devirde, Merv sehrinin Kadisi, kizinin evlilik cagina geldigini dusunur ve ona layik bir es aramaya baslar Dunurculer birer birer kapiya dayansa da Kadi efendinin acelesi yoktur, adaylari teker teker degerlendirir, biricik kizini verecegi en uygun insani bulmaya calisir O gunlerde Kadi bir ruya gorur; ruyasinda kendisine kizini “Mubârek adli kolesine vermesi soylenir Ayni ruyayi birkac defa gorunce ve kolesini degisIk sekillerde deneyip onun salih bir insan, hayirli bir damat adayi olduguna kanaat getirince, bu dusuncesini esedosta acar Bazilari daha munasip, asil ve zengin kimseler de bulunabilecegini soyleyerek kadi kizinin bir koleye verilmesine razi olmasalar da, Merv Kadisi kararini vermistir Kizinin da rizasini alir, kolesini cagirir ve onlari evlendirir

Nikahin uzerinden bir ayi askin bir sure gecmistir ki, Kadi Efendi, kizinin ve damadinin hallerini sormak icin onlari ziyaret edince, kizcagiz “Babacigim, damadin cok iyi bir insan ama daha pecemi indirmedi, evlendigimizden beri benden uzak duruyor; yediriyor, iciriyor, fakat elini elime surmuyor der Kadi bu hale taaccup eder, hemen damadini bulur ve ona bu davranisinin sebebini sorar Aldigi cevap karsisinda Kadi gozyaslarina bogulur ve kizini dogru insana verdigini gormenin sevinciyle sukur hisleriyle dolar Damat soyle der: “Efendim, ne olur alinmayiniz, sui zanda bulundugumu zannetmeyiniz; fakat, siz sehrin kadisisiniz, size cok gelen giden olur, evinize hediyeler yollanir; Cenâbi Hakk’in bana bir emaneti ve hediyesi olan kizinizin o supheli seylerden yemis olmasindan korktum Rasûlu Ekrem Efendimiz’in bedendeki haram bir lokmanin tesirinin ancak kirk gunde gececegini soyledigini ogrenmistim Muhtereme esimi hic degilse kirk gun alin terimle kazandigim helal lokmayla beslemek istedim; ta ki, Hâliki Kerîm nasip ederse, evladimiz salihlerden olsun

Evet, bu bir menkibedir; ayniyla olmus mudur bilinmez Evlenen herkesin boyle bir erbaîn cikarmasi da gerekmez Mubarek adli o Hak erinin kirk gun beklemesi subjektif bir meseledir Ne var ki, maneviyat aleminin sultanlarindan, buyuk veli Abdullah bin Mubarek iste o temiz izactan nes’et etmistir

Annenin Tigi Oglun Cuvaldizi Oluverir!

Evet, bir bebegin, anne karnindaki tesekkulunun ilk doneminden baslanarak helal ve mesrû rizikla beslenmesi fevkalâde onemlidir Oyle ki, cocugun gelisme surecinde, Allah’a baglama mecburiyetinde oldugumuz herhangi bir hadisedeki kopukluk, negatif bir vâkia olarak muvakkaten dahi olsa cocuga akseder Annebabanin damarlarindaki bir parca haram, cocugun muvakkat veya muebbet kayma sebeplerinden biri olabilir

Ebu Vefa Hazretleri bu mevzuyu anlatirken sahsî hayatindan ve kendi cocugunun bir huyundan misal verir: Hazret’in oglu surekli elinde bir cuvaldizla dolasmakta ve devamli surette tulumlarla su tasiyan insanlarin tulumlarini delmektedir Ebu Vefa Hazretlerinin uzulmesine gonulleri razi olmayan ahâlî bu durumu uzun sure gizli tutar ve sIkayetci olmazlar Fakat, zamanla is cigirindan cikar ve cekilmez hale gelir; halk mecburen meseleyi Hak dostuna acar ve oglundan sIkayetci olurlar Hazret, oglunun yaptiklarini ogrenince gercekten cok uzulur ve bir o kadar da sasirir Durumu esine anlatir; bunun sebebinin ikisinden biri oldugunu soyleyip hanimindan cocuga hamileyken yanlis bir harekette bulunup bulunmadigini sorar

Anne dusunur tasinir ve esine sunlari soyler: “Cocugun dogmasindan birkac ay evvel komsunun evine gitmistim Orada portakal ve nar gibi meyveler gordum Canim cok cekti ama istemeye de utandim Komsum gormeden elimdeki orgu tigimi meyvelere saplayip saplayip agzima goturdum ve boylece onlari tadarak meyve arzumu giderdim Ebu Vefa hazretleri bunu duyunca “Iste tigini meyveye saplayip birkac damla da olsa izinsiz ve haram olan meyve suyunu tatman, evladimizda tulumlari delme seklinde tezahur etti Simdi huzuru kibriyaya yonel, agla ki Allah gunahini affetsin der Annenin, kabahatini anlayip aglayarak dua dua yalvardigi ve sonra da komsusundan helallik aldigi ayni anda, cocugunun icini bir pismanlik hissi doldurur ve “Bu yaptigim is bana hic yakismiyor Artik, boyle bir sey yapmayacagim diyerek elindeki cuvaldizi atar
 
858,497Konular
981,912Mesajlar
29,934Kullanıcılar
Üst Alt