iltasyazilim
FD Üye
Sual: Peygamberimizin kızına, (Âhirette sana gelecek azabı benim kurtarma yetkim yok) demiş Peygamberimizin şefaat yetkisi yok mudur?
CEVAP
Elbette, vardır Burada bildirilen şey, (İmanı olmayana peygamber de şefaat edemez) demektir Bu genel bir kaidedir Hazreti Fatıma’nın şahsı için değildir Yine Resulullah efendimiz, (Allahümme yâ mukallibel kulûb, sebbit kalbî, ala dînik) duasını okuyunca, Eshabı kiram, (Ya Resulallah, sen de, dönmekten korkuyor musun?) dediklerinde, (Mekri ilahiden kurtulmak için, kim bana teminat güvence, garanti verebilir ki?) buyurdu (Levhilmahfuz ve Ümmülkitab risalesi)
Bu dua, (Ey büyük Allah’ım! Kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin Kalbimi, dininde sabit kıl, yani dininden döndürme, ayırma!) demektir Kendisi için böyle buyurunca, hepsi cennetlik olan Eshabı ve yakınları için de, aynı şeyi söylemesi normal değil mi? Bu hadisi şerif, (Rabbimin lütfu olmadıkça, ben kendi yakınlarıma da şefaat edemem, ancak Rabbimin bana vereceği yetkiye dayanarak şefaat ederim) demektir İki âyeti kerime meali:
(Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir?) Bekara 255
(Bütün şefaatler, Allah’ın iznine bağlıdır) Zümer 44
Burada açıkça şefaatin olacağı, ama bunun Allah’ın iznine bağlı olacağı bildiriliyor Peygamber efendimiz, Allahü teâlâdan izin aldıktan sonra, yakınlarına ve imanı olan herkese şefaat edecektir Bir hadisi şerifte de, (İmanla ölen herkese şefaat edeceğim) buyuruldu (Buharî)
Tevbe edilen günahlar
Sual: Tevbe edilen günahlar bir daha işlenmezse affoluyormuş Peki, bu affolan günahları âhirette herkes görecek mi?
CEVAP
Hiç kimse göremediği gibi, kendisi de bilemeyecektir Bir hadisi şerif şöyledir: (Kul tevbe edince, Allahü teâlâ, onun günahlarını hafaza meleklerine unutturur Keza bunu onun uzuvlarına ve bilen herkese unutturur Böylece, âhirette günahlarına şahitlik edecek kimse kalmaz) İbni Asakir
Unutmamak için
Sual: Bir şeyi unutmayıp hatırlamak için saati sağ kola takmanın mahzuru olur mu?
CEVAP
Hiç mahzuru olmaz, iyi olur Peygamber efendimizin de, bir şeyi unutmamak için, parmak veya yüzüğüne ip bağladığı, hadisi şerifle bildirilmiştir (Hâkim)
CEVAP
Elbette, vardır Burada bildirilen şey, (İmanı olmayana peygamber de şefaat edemez) demektir Bu genel bir kaidedir Hazreti Fatıma’nın şahsı için değildir Yine Resulullah efendimiz, (Allahümme yâ mukallibel kulûb, sebbit kalbî, ala dînik) duasını okuyunca, Eshabı kiram, (Ya Resulallah, sen de, dönmekten korkuyor musun?) dediklerinde, (Mekri ilahiden kurtulmak için, kim bana teminat güvence, garanti verebilir ki?) buyurdu (Levhilmahfuz ve Ümmülkitab risalesi)
Bu dua, (Ey büyük Allah’ım! Kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin Kalbimi, dininde sabit kıl, yani dininden döndürme, ayırma!) demektir Kendisi için böyle buyurunca, hepsi cennetlik olan Eshabı ve yakınları için de, aynı şeyi söylemesi normal değil mi? Bu hadisi şerif, (Rabbimin lütfu olmadıkça, ben kendi yakınlarıma da şefaat edemem, ancak Rabbimin bana vereceği yetkiye dayanarak şefaat ederim) demektir İki âyeti kerime meali:
(Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir?) Bekara 255
(Bütün şefaatler, Allah’ın iznine bağlıdır) Zümer 44
Burada açıkça şefaatin olacağı, ama bunun Allah’ın iznine bağlı olacağı bildiriliyor Peygamber efendimiz, Allahü teâlâdan izin aldıktan sonra, yakınlarına ve imanı olan herkese şefaat edecektir Bir hadisi şerifte de, (İmanla ölen herkese şefaat edeceğim) buyuruldu (Buharî)
Tevbe edilen günahlar
Sual: Tevbe edilen günahlar bir daha işlenmezse affoluyormuş Peki, bu affolan günahları âhirette herkes görecek mi?
CEVAP
Hiç kimse göremediği gibi, kendisi de bilemeyecektir Bir hadisi şerif şöyledir: (Kul tevbe edince, Allahü teâlâ, onun günahlarını hafaza meleklerine unutturur Keza bunu onun uzuvlarına ve bilen herkese unutturur Böylece, âhirette günahlarına şahitlik edecek kimse kalmaz) İbni Asakir
Unutmamak için
Sual: Bir şeyi unutmayıp hatırlamak için saati sağ kola takmanın mahzuru olur mu?
CEVAP
Hiç mahzuru olmaz, iyi olur Peygamber efendimizin de, bir şeyi unutmamak için, parmak veya yüzüğüne ip bağladığı, hadisi şerifle bildirilmiştir (Hâkim)