iltasyazilim
FD Üye
Kur'anı Kerim'in her ayeti derin anlamlar taşır ve insanları etkiler Her insan, okuduğu Kur'an ayetlerinin manaları üzerine yoğunlaşmalı Kur'anı Kerim'de kendisine özel bir hitabın olduğunun farkına varmalı Bu durum bizim İlahî kitapla canlı bir iletişime geçmemize vesile olur Kur'an'ı böyle okuduğumuz takdirde her ayetten farklı mesajların ruhumuzu sardığını algılayabiliriz
Kur'anı Kerim'in ayetlerinin birçoğu, muhatap olan insanı derinden etkiler Bu tesir, insanın içinde bulunduğu haleti ruhiyeye, o sırada kendisini çevreleyen şartlara göre çok yüksek boyutlara ulaşabilir Ayet, adeta vakum etkisi meydana getirip başka şeyleri boşaltır, sonra demiri çeken mıknatıs gibi muhatabını kendi manaları üzerinde yoğunlaştırır Mesela Yasin Sûresi'nin son ayeti kerimesi bunlardan biridir:
Her şeyin üzerinde tam hakimiyet sahibi olan Allah sübhandır, yüceler yücesidir, her türlü noksandan münezzehtir ve hepinizin dönüşü de O'na olacaktır
Bu öyle bir ifadedir ki, kâinatta onun dışında kalan hiçbir şey yoktur Maddi kâinatta böyle olduğu gibi, mana ve fikir alanında, insanın bütün ahvalinde, bütün insanların bütün hallerinde de, bunun dışında kalan hiçbir şey yoktur O'nun hakimiyeti, bütün varlığı kapsamaktadır Her şeyin anahtarı yanında, her şeyin dizgini elinde olan böyle bir kudreti tanıyan, kendisini O'nun huzurunda ve gözetiminde bilen insan, bütün kâinatın üstünde bir makama yükselir, O'nun iğnası ile bütün kâinattan, bütün masivadan müstağni olur Kaçılması mümkün olmayacak şekilde dönüş O'na olacağına göre, insan kendisini mahcup etmeyecek ve Mevla'sının makamına layık bir hal içinde olmaya çalışacak durumda o huzura dönmeye gayret etmelidir Mademki O'nun huzuruna çıkılacak, herkes ve her şey hakkında kesin hükmü O verecektir Öyle ise o Yüce Divan'da adaletin tecellisinden emin olarak bazı şeylere tahammül edebilir
İşte bu bir tek ayeti kerime Uluhiyeti, O'nun mahluklarıyla münasebetlerini tanıtmakta, ölümden sonraki ebedi ahiret hayatını kapsamakta, hülasa hem dünyayı hem de ahireti düzenlemektedir
Dikkat çeken hususlardan biri şudur: Bazı müfessirler, sizin böylesine odaklandığınız ayet üzerinde, beklediğiniz kadar yoğunlaşmamış olabiliyorlar Fahreddin Razi, İbn Kesir, İbn Aşur, Elmalılı M Hamdi Yazır vb geniş tefsir sahibi zevat bunlardandır Bunun sebebi, belki de buna yakın manaları ifade eden başka ayetleri tefsir ederken onların, o manalar üzerinde durmuş olmalarıdır Bu hadise, tefsirlerde çokça görülen durumlardan biridir Bundan çıkaracağımız bir ders de şudur: Her insan, ayetin içerdiği manalar üzerinde yoğunlaşarak, kendisine mahsus ferdî bir Kur'an anlayışına ulaşmaya çalışmalı ve Hz Ali (radiyallahü anh)'nin bu istikametteki tavsiyesini gerçekleştirmelidir
zaman
Kur'anı Kerim'in ayetlerinin birçoğu, muhatap olan insanı derinden etkiler Bu tesir, insanın içinde bulunduğu haleti ruhiyeye, o sırada kendisini çevreleyen şartlara göre çok yüksek boyutlara ulaşabilir Ayet, adeta vakum etkisi meydana getirip başka şeyleri boşaltır, sonra demiri çeken mıknatıs gibi muhatabını kendi manaları üzerinde yoğunlaştırır Mesela Yasin Sûresi'nin son ayeti kerimesi bunlardan biridir:
Her şeyin üzerinde tam hakimiyet sahibi olan Allah sübhandır, yüceler yücesidir, her türlü noksandan münezzehtir ve hepinizin dönüşü de O'na olacaktır
Bu öyle bir ifadedir ki, kâinatta onun dışında kalan hiçbir şey yoktur Maddi kâinatta böyle olduğu gibi, mana ve fikir alanında, insanın bütün ahvalinde, bütün insanların bütün hallerinde de, bunun dışında kalan hiçbir şey yoktur O'nun hakimiyeti, bütün varlığı kapsamaktadır Her şeyin anahtarı yanında, her şeyin dizgini elinde olan böyle bir kudreti tanıyan, kendisini O'nun huzurunda ve gözetiminde bilen insan, bütün kâinatın üstünde bir makama yükselir, O'nun iğnası ile bütün kâinattan, bütün masivadan müstağni olur Kaçılması mümkün olmayacak şekilde dönüş O'na olacağına göre, insan kendisini mahcup etmeyecek ve Mevla'sının makamına layık bir hal içinde olmaya çalışacak durumda o huzura dönmeye gayret etmelidir Mademki O'nun huzuruna çıkılacak, herkes ve her şey hakkında kesin hükmü O verecektir Öyle ise o Yüce Divan'da adaletin tecellisinden emin olarak bazı şeylere tahammül edebilir
İşte bu bir tek ayeti kerime Uluhiyeti, O'nun mahluklarıyla münasebetlerini tanıtmakta, ölümden sonraki ebedi ahiret hayatını kapsamakta, hülasa hem dünyayı hem de ahireti düzenlemektedir
Dikkat çeken hususlardan biri şudur: Bazı müfessirler, sizin böylesine odaklandığınız ayet üzerinde, beklediğiniz kadar yoğunlaşmamış olabiliyorlar Fahreddin Razi, İbn Kesir, İbn Aşur, Elmalılı M Hamdi Yazır vb geniş tefsir sahibi zevat bunlardandır Bunun sebebi, belki de buna yakın manaları ifade eden başka ayetleri tefsir ederken onların, o manalar üzerinde durmuş olmalarıdır Bu hadise, tefsirlerde çokça görülen durumlardan biridir Bundan çıkaracağımız bir ders de şudur: Her insan, ayetin içerdiği manalar üzerinde yoğunlaşarak, kendisine mahsus ferdî bir Kur'an anlayışına ulaşmaya çalışmalı ve Hz Ali (radiyallahü anh)'nin bu istikametteki tavsiyesini gerçekleştirmelidir
zaman