Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Herşey sevinceye kadar farklıdır..

Herşey sevinceye kadar farklıdır..
0
48

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Kendini bildi bileli mor menekşeyi çok severdi Çocukluğunun geçtiği iki katlı evin bahçesinde bahar geldiğinde mor mor açar, mis gibi kokarlardı Annesi, mor menekşeleri daima duvar kenarına dikerdi
“Menekşeler, gölgeyi sever kızım! derdi
Ancak öğretmeni, bitkilerin güneş ışınları ile fotosentez yaptığını anlatmıştı ona Ot Gibi Yaşama güneş ışığına muhtaçtı Mor menekşeler ne alışılmadık bitkilerdi; “Her bitki güneşi severken, onlar niçin gölgeyi seçim ediyorlar? diye düşündü durdu Hande Minik, küçücük aklı ile aslında menekşelerin diğer çiçeklerden öbür olduğunu keşfetmişti İşte olur ya de menekşeler, bu yüzden bu değin güzeldi Herkesten ayrı olursan, bu hayatta kıymetli olursun kanaatine varmıştı Daha o yıllarda bambaşka olmak için gayret etmeye başladı başlangıçta, okulda kimsenin yanında oturmak istemediği Hacer ’in yanına oturmak istediğini öğretmenine söylemesiyle başladı farklılıklarla süren hayatı… Hacer bile şaşırmış, baş döndürücü baş döndürücü bakıyordu onun yüzüne Hacer çok düzensiz, azıcık kavrayış zorlukları olan, problemli bir âilenin kızı idi Hande ise mühendis Kemal Bey ’in biricik kızı… Ögretmen, sonradan bir tatsızlık çıkmasın diye öyle yerini belirlemek istemedi, Hacer ’in yanına Hande ’yi… Bu yüzden kendisiyle konuşmak için Hande ’nin annesini okula dâvet etti
Annesi eve geldiklerinde Hande ’ye sordu:
“Hacer ’in yanına niçin oturmak istiyorsun, yavrum?
Hande yanıt verdi:
“Geçen baharda menekşeler ekiyorduk hani anne, o gün sen bana menekşeler
güneşi sevmez demiştin, ama her bitki güneşi sever Menekşeler öbür,
ola ki de bu yüzden bu kadar güzeller… Hacer ’in yanında kimse oturmak istemiyor Ben farklı olmak istiyorum Belki Hacer de güzeldir, onu fark etmek istiyorum! dedi
Annesinin ağzı açık kalmıştı İlkokul dördüncü sınıf öğrencisi kızının bu olgunluğuna hayran kalarak:
“Peki kızım, kimin yanında istersen oturabilirsin! diyebildi yalnızca…
Pazartesi günü Hande, Hacer ’in yanında oturmaya başladı Hem Hande tedirgindi, hem Hacer… Birbirleri ile hiç konuşmuyorlardı Öteki kızlar da soğumuştu Hande ’den Nasıl Hacer gibi düzensiz, bir şeyi, iki defa anlatmadan anlamayan, fakir bir kızın yanına oturmayı istemişti, hâlâ kabullenemiyorlardı En çok alınan Hekim Cemal Bey ’in kızı Esin ’di Annebabaları her hafta sonu görüşüyorlar, Hande ve Esin birlikte oynuyorlardı Hande, nasıl olur da kendi yerine Hacer ’i seçerdi Gururu çok kırılmıştı Esin ’in Hande ile konuşmuyordu Birgün Hande ve âilesi, Esin ’lerle dağ köylerinden birinde gerçekleştirilecek bir panayıra bulunma için sözleştiler Hande yine Esin ’in somurtacağını bildiği için gitmek istemiyordu İçin için de Hacer ’e kızmaya başlamıştı arkadaşları ile arasının bozulmasına sebep olduğu için… Neden bu dek dağınıktı, neden her şeyi iki kerede anlıyordu? Yoksa aptal mıydı? Sonradan menekşeleri hatırladı, anında düşüncelerinden utandı Hacer bambaşka diye yargılamaması gerekiyordu Hacer ’in, kimsenin bilmediği güzelliklerini keşfedecekti Buna bütün gücü ile inandı Panayıra gittiklerinde Esin somurtarak karşısında oturuyordu, Hande ile konuşmuyordu
Hande canı sıkıldığından azıcık gezmek için annesinden müsade aldı Köy yolunda yürümeye başladı Hava en ince ayrıntısına kadar soğumuş ve ayaz adamakıllı artmıştı, kar atıştırmaya başlamıştı Hande karı fazla seviyordu, yürüdü, yürüdü Köye gelmişti Bir evin
önünde durdu Evin penceresindeki saksıya gözü ilişti Gözlerine inanamıyordu, bunlar mor menekşelerdi Ama kıştı ve menekşeler soğuğu hiç sevmezlerdi Eve içten bir adım attı Kapıda beliren gölgeyi fazla sonra gördü, bu Hacer ’di Hande ’ye gülümsüyordu
“Hoşgeldin Hande, buyurmaz mısın? diye mırıldandı Hacer…
Hande, birazcık korkak, şaşkınlıkla kapıya içten ilerledi ve içeri girdi Oda sıcacıktı odun sobası her yeri ısıtmıştı
“Menekşeler… diyebildi sadece Hande “Bu soğukta?
Hacer gülümsedi:
“Onlar annem için, annem onları fazla sever
Sonradan yatakta yatan kadını fark etti Hande
“Annen hasta mı? diye sordu
“Evet, iki sene önce felç oldu, ona ben bakıyorum Bizim kimsemiz yok, bir tek
ineğimiz var, onunla geçiniyoruz Fakat tüm işler bana baktığı için derslere çalışacak pek vaktim olmuyor! dedi Hacer utanarak… “dahası bizim köyden şehre araç değil Bu yolu her gün yürüyorum, o yüzden de çok bitap okula geliyorum Dersleri anlamakta zorluk çekiyorum
Hande ’nin gözleri dolmuştu Dışarıdan gelen ses ile kendine geldi Annesi onu arıyordu Çok merak etmiş olmalıydı Haricen koştu ve annesine sarıldı, ağlıyordu Bir müddet sonra:
“Anne, bu Hacer! diye tanıştırdı sıra arkadaşını…
Hacer ’in yaptığı sıcak çorbadan içtiler birlikte Hande annesine anlattı Hacer ’in hayatını, gözyaşları içinde:
“Bir şeyler yapalım anne! dedi Hacer ’e duyurmamaya çalışarak…
O hafta annesi ve Hande, Hacerlere gidip annesi ve Hacer ’i kendi evlerine taşıdılar Hacer, artık Handelerden okula gidip geliyordu, ne dağınıktı, ne de aptal Sınıfın en iyi öğrencisi olmuştu Seneler geçti Hacer ve Hande bir arkadaş yok, iki kız kardeştiler artık…
Mor menekşeler, Hande ’ye Hacer ’i hediye etmişti Hacer ’e ise ayrıca Hande ’yi, keza hayatı Seneler sonra ikisi de evlendi
Hacer derhal bir hekim… Hande ’den vicdanın ne değin manâlı olduğunu öğrendi, hastalarına vicdanıyla birlikte şifâ dağıtıyor Hande ise bir öğretmen… Çocuklara ayrı olan şeyleri sevmeyi de öğretiyor Bir kızı var Adı, Hacer Menekşe Hayatta en fazla sevdiği iki şeye, birini daha ekledi Hande
*
 
858,496Konular
982,297Mesajlar
30,194Kullanıcılar
berk3134Son üye
Üst Alt