Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

hesap günü!nasıl bir gün o gün?anne baba evladından kaçacak!!deriler şahitlik edecek!

hesap günü!nasıl bir gün o gün?anne baba evladından kaçacak!!deriler şahitlik edecek!

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Sur'a birinci kez üflendiğinde tüm canlılar korku ve dehşetle sarsılmış, tüm kâinat yerle bir olmuş ve canlıların hepsi ölmüşlerdi Bütün canlılar öldükten sonra ölüm meleği Azrâil Allah'ın huzuruna çıkar ve Ey Allah'ım, yaşamasını dilediğin kimselerden başka, yerde ve gökte canlı olarak yaşayan bütün varlıklar öldü der Allah ise, geride kalanları herkesten daha iyi bildiği halde, ölüm meleğine Geride canlı kalan kimse var mıdır?diye sorar Azrâil, Ey Allah'ım, ölmeyen ve daima diri olan Zâtı Celâlin kaldı Sen bâkisin ve dirisin Bir de kalmasını dilediğin Arş'ı ayakta tutan melekler, Cebrâil, Mikâil ve ben kaldımcevabını verir Daha sonra Allah'ın emriyle geride kalan melekler de ölür, Azrâil'e dönen Yüce Allah Ey meleğim, sen de diğer yaratıklarım gibisin Bütün yaratıklarım öldü, sana ihtiyaç kalmadı Yaratan ve öldüren benim Artık sen de ölbuyurur ve Azrâil de ölür Sonra Yüce Allah Bugün mülk kimindir?diye seslenecek ama cevap verecek hiç bir canlı olmayacak; cevabı Allah kendisi verecektir Bugün mülk, tek ve her şeye gücü yeten Allah'ındır?(Şamil İslam Ansiklopedisi, Hadisi Şeriflerden derlenmiştir)

İşte bu olaydan sonra Yüce Allah, dilediği bir şekilde ve takdir ettiği bir süre zarfında yeni bir alem yaratacaktır Yerleri ve gökleri değiştirecek olan Yüce Allah, yeri dümdüz yapacak Yüce Allah bir seslenmeyle mezardaki dağılmış cesetleri, kemikleri, küçük küçük parçaları ve zerreleri de bir araya getirip bütün varlıkları tekrar eski haline döndürecek, bu şekilde yerin altındakiler altta, üstündekiler de üstte olmak üzere dirilme anını bekleyeceklerdir Bundan sonra Yüce Allah'ın emriyle gökler kırk gün yağmur yağdıracak, her taraf sularla kaplanacaktır Cesetlere yeniden dirilmelerini emredecek olan Yüce Allah önce bedenleri bitkilerin yeşermesi gibi yerden çıkaracak ondan sonra da ruhları çağıracaktır Mü'min ruhlar ışık hâlinde, kâfir ruhlar ise karanlık halde gelirler Yüce Allah bu ruhları Sur'a doldurup İsrafil'e emreder İsrafil de emri yerine getirir ve Sur'u üfler Surdan çıkan ruhlar yerle gök arasını doldururlar; ardından Yüce Allah, her ruhun kendi cesedine girmesini emreder Ruhlar (bedenlerle) birleştirildiğinde…(Tekvir, 7) Ruhların cesetlere girmesinden sonra yer yarılır ve herkes kabrinden dışarı çıkmaya başlar Daha sonra haşrin (dirilişin) gerçekleştiği ikinci Sur'a üfürülür

Bir çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver O gün çığlığı gerçekten duyarlar; işte o, kabirden çıkış günüdür Doğrusu Biz diriltiriz, Biz, öldürürüz, dönüş Bizedir O gün yer onların üstünden yarılıp açılır Ve onlar kabirlerinden çıkıp süratle koşarlar İşte bu toplanmadır, bize göre kolaydır(Kaf; 4144)

İnsanlık tarihi boyunca yaşamış tüm insanlar; yarılan mezarlardan dışarı çıkmış, baştan aşağı toza, toprağa bürünmüş, renkleri ve benizleri değişmiş, vücutları buruşmuş, Sur'un şiddetinden gözleri gelen sese doğru dikilmiş, etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi perişan bir halde, ayağa kalkmış olarak ve etraflarına bakıp mahşeri süzerek haşr olmuşlardır… Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar(Zümer; 68)

Sur'a üçüncü kez üfürülür İnsanlar; yalın ayak, sıkıntılı, pişman, üzüntü içinde, kederli ve telaş içerisinde, boyunları da bükük, kabirlerinden fırlayarak, parça parça olmuş gökten inen melekleri görerek, aralarında akrabalık bağları kalmadan, başları havada sanki dikili taşlara koşar gibi çağırıcının nidasına uymuşlar ve geniş, girintisiçıkıntısı olmayan dümdüz, 'binasız, yapısız, halis undan yapılmış ekmek gibi esmere yakın beyaz bir yer olan mahşer alanına' (Buhari, Müslim) gruplar halinde koşarak sevk edilmişlerdir Ve bir anda kendilerini mahşerde, hesap yerinde bulmuşlardır Vahşi ve ehil hayvanlarla, cinlerle, şeytanlarla ve dünyada kendilerine tabi oldukları, izinden gittikleri önderleriyle, yöneticileriyle birlikte… İçlerinden hiçbiri unutulmaksızın Ve yüzleri kapkara, toz duman içerisinde, zillet içerisinde …Eyvah başımıza gelenlere! Bizi bu (içinde uyuduğumuz) mezarımızdan kim diriltip kaldırdı? O Rahmân'ın vaat buyurduğu işte bu imiş Demek gönderilen peygamberler de doğru söylemişler…(Yasin, 52), 'Bu, gerçekten çok çetin (zorlu) bir gündür' (Kamer, 8) diyerek…

'Yürüyerek, binek üzerinde ve ateş azabı içerisinde ya da yüzüstü sürünme' şeklinde üç grup olarak' (Buhari, Müslim, Tirmizi) ve şahitlerle birlikte mahşere gelen bu insanlar darul mevqif denilen bir yerde elli bin yıl kadar bir süre bekletileceklerdir Başlarına dikilen ve beyinlerini kaynatan güneşle, kulak memelerine ve hatta başlarını batıracak düzeye gelen terle, tepelerine dikilen sert ve şiddetli meleklerle, Yüce Allah'ın Celalinden duydukları korkunun yarattığı ve yalnız hırıltıların duyulduğu büyük bir sessizlikle, Yüce Allah'a ve birbirlerine karşı duydukları utangaçlıkla… Öyle ki bu dehşetli sıkıntıdan terleyen ve canlarından bıkan niceleri Rabbim, cehenneme göndermekle de olsa beni bu sıkıntı ve bekleme azabından kurtar(İhyau Ulûmuddin) diyeceklerdir Yine bu durum Hz Osman'a Mahşer alanında beklemektense ateşte kül olmayı yeğlerimdedirtmiştir Bu, kafirlerin ve mücrimlerin sual, hesap ve kitap işlerinin başlamadan önce çektikleri ve yaşadıkları azaptır O gün Yüce Allah onları mü'minlerden de ayıracaktır Ayrılın bir tarafa bugün, ey günahkârlar!(Yasin; 59) Allah'ın yolunda dosdoğru bir istikamet tutturan mü'minler ise dirilirken melekler tarafından müjdelenir ve kendileri için artık hiçbir gam ve kederin, hiçbir eza ve cefanın, hiçbir korku ve zahmetin olmayacağı, yalnızca rahatlığın olacağı ve cennete gidecekleri söylenir Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler (dünyada, ölüm anında, berzahta ve mahşerde) iner Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız Orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır(Fussilet, 3031) Bunun yanında belirli ibadetleri işleyerek Yüce Allah'a yakın olma şerefini kazanan mü'minler de Yüce Allah'ın arşının gölgesi altında tepelerine dikilen güneşten korunacaklar ve peygamber(ler)in havuzundan su içerek o günün hararetini gidereceklerdir Darulmevqifte geçirilen bu elli bin yıllık süre de bu mü'minler için bir farz namazı gibi (Beyhaki) ya da bir gün veya bir göz açıp kapayıncaya kadar kolay ve kısa geçecektir Hatta nice mü'minler bu hesabı dahi görmeden meleklerin kanatları üzerinde sırata gelecekler ve cennete gideceklerdir Bu elli bin yıllık süre zarfında ise Yüce Allah (ın buyruğu) mahşer meydanına gelmiş, peygamberler, şahitler ve ümmetler çağrılmış, kitap getirilmiş ve dağıtılmış, mizan kurulmuş, sorgu sual başlamış, haklar iade edilmiş, şefaat gerçekleşmiş, hesap dürülmüş, cehennem getirilmiş ve üzerine sırat köprüsü kurulmuş, cennet ise yakınlaştırılmış ve mü'minler cennete doğru yol almışlardır… Önderleri olan peygamberlerle ve sevdikleriyle beraber…

Yeryüzündeki tüm varlıkların toplandığı mahşer meydanında tüm sesler Rahman'a karşı kısılmış ve insanlar büyük bir korkuyla hesabın başlamasını beklemişlerdir… Mü'minlerin yüzlerinin ışıl ışıl olduğu o günde sorgu ve sual başlamadan önce Yüce Allah'ın (Arşı'nın) nuru gözükecek, bu nurla mahşer meydanı aydınlanacak ve insanlar Yüce Allah'ın artık hesap görmeye başlayacağını anlayacaklardır Yeryüzü, Rabb'inin nuruyla aydınlanır Kitap açılır Peygamberler ve şahitler getirilir Ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir Herkese, yaptığının karşılığı tam verilir Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir(Zümer; 6970)

Büyük mahkemenin üzerine kurulduğu mahşer alanının Allah'ın nuruyla nurlanmasından sonra ilk olarak kitap ortaya konacaktır Bundan sonra peygamberler ve şahitler getirilecektir Bu şahitlerden Allah'ın mesajını insanlara ulaştıran kimseler ya da kiramen katibin melekleri, cinler, hayvanlar, taşlar, ağaçlar, yer…vs kastedilmiştir Bunlar, bildikleri gerçekleri ve hakkı söylesinler diye getirilecekler ve insanların lehine ya da aleyhine şahitlik yapacaklardır

Kendilerine peygamber gönderilenleri de peygamberleri de sorguya çekeceğiz(A'raf, 6) Her ümmetin, kendi elçileri ve kendi kitabıyla geldikleri o gün de Yüce Allah peygamberlerini ilahi tebliği ümmetlerine ulaştırıp ulaştırmadıklarından, ümmetlerini de onu benimseyip benimsememekten sorguya çekecektir Allah, peygamberleri toplayacağı gün, şöyle diyecek: Size verilen cevap nedir?Onlar da: Bizim bilgimiz yoktur; şüphesiz görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen'sin Sen(Maide, 109) Sonra insanlar melekler tarafından Ey falan oğlu falan, hesaba geldenilerek teker teker çağrılacaklardır Bu anda kalpler çarpmaya, vücutlar titremeye, renkler değişmeye ve akıllar da uçmaya başlar İnsanlar çirkin amellerinin Yüce Allah'ın huzurunda ortaya çıkmasıyla Allah'a ve insanlara rezil olmaktansa çok kere hesaba çekilmeden cehenneme gitmeyi isteyeceklerdir Göktekilerin ve yerdekilerin tümü rahmeti bol olan Allah'ın huzuruna kul olarak geleceklerdir Allah, onları bir bir sayarak hesaba geçirmiştir Kıyamet günü hepsi O'nun huzuruna teker teker geleceklerdir(Meryem, 9395)

in saf tutarak insanların etrafını kuşattığı ve onları aralarına aldıkları kıyamet gününde insanlar Yüce Allah'ın huzurunda dikileceklerdir Hesaba çekilen insanlar Yüce Allah'ın yalnız kendilerini gördüğünü ve yalnız kendilerini hesaba çektiğini sanacaklardır Oysa Yüce Allah bu anda bütün insanları hesaba çekiyordur Bu arada Yüce Allah'ın emriyle cehennem, mahşer meydanına getirilmiştir Cehennem mahşer alanına feveran ederek, kükreyerek insanlar üzerine kıvılcım saçarak ve insanlar üzerine hâzinleriyle (bekçileriyle, görevli zebanileriyle) birlikte hücum ederek gelecektir İnsanlar bu durumda hemen cehenneme atılacaklarını sanacak ve daha çok korkacaklardır İnsanlar bu anda donmuş kalmış ve yüzü koyun yere serilmişlerdir Hepsi cehennemin etrafında diz üstü çökmüş şekilde durarak… Rabb'inin yüceliği hakkı için, onları peşlerinden gittikleri şeytanları ile birlikte bir araya getireceğiz, sonra da diz üstü çöktürerek cehennemin çevresinde toplayacağız(Meryem, 68)

İşte bu anda artık kimse kimseyi sormayacak; anne, baba, evlat, kardeş, karı, koca hepsi birbirlerinden kaçmaya başlayacaklardır Kişi o gün, kendi kardeşinden kaçar; Annesinden ve babasından, eşinden ve çocuklarından O gün, onlardan her birisinin kendine yetecek bir işi vardır(Abese; 3437) , O gün, cehennem de getirilmiştir İnsan o gün düşünüphatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda? Der ki: Keşke ben önceki hayatımdan (bir şeyler) takdim edebilseydim Artık o gün hiç kimse (Allah'ın) vereceği azab gibi azaplandıramaz Onun vuracağı bağı da hiç kimse vuramaz(Fecr, 2326)
 
858,467Konular
981,169Mesajlar
29,537Kullanıcılar
emirbregaSon üye
Üst Alt