iltasyazilim
FD Üye
Peygamberimizin aleyhissalâtü vesselâmMekkei mükerremeden Medînei münevvereye hicretinin başlangıç kabul edildiği târih, sene Ayın hareketi esas tutulduğu için buna, “Hicrî Kamerî Sene, “Senei Kameriyye de denir
Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm 53 yaşındayken Allahü teâlânın izni ile Medîne’ye hicret etti Rebîulevvel ayının birinci Perşembe günü öğleden sonra Ebû Bekri Sıddîk’ın evinden berâberce çıkarak Mekke’nin 5,5 km güneydoğu tarafında bulunan Sevr Dağındaki mağaraya geldiler Mağarada 3 gece kalıp, Pazartesi gecesi ayrıldılar Bir hafta yolculuk yapıp efrencî (mîlâdî) Eylül ayının 20 ve Rebîülevvel’in 8 Pazartesi günü, Medîne yakınındaki Kubâ köyüne vardılar Gece ile gündüzün eşit olduğu, Eylülün 23 gününü de burada geçirip, Cumâ günü Medîne’ye girdiler Bu seneki Muharrem ayının birinci günü, yâni hicretten 66 gün evvel, Müslümanların hicrî kamerî sene başlangıcı oldu Bu da, târihçilere göre mîlâdın 622 yılındaydı Temmuz ayının 16 Cumâ gününe rastladığı, Ahmed Ziyâ Beyin Kozmoğrafya kitabında yazılıdır Kubâ köyüne ayak bastığı 20 Eylül günü Müslümanların yılbaşısı, yâni hicrî sene başlangıcıdır 20 Eylül gününü başlangıç kabul eden güneş yılına da “Hicrî Şemsî Yıl denir
Araplar, İbrâhim aleyhisselâmdan beri Arabî aylarını kullanmışlardır İslâmiyetten önce Fil Vak’asını başlangıç kabul etmişler ve seneleri buna göre saymaya başlamışlardı Hicretle berâber başlangıç değişmiş ve her senedeki en mühim hâdisenin ismi ile anılmaya başlamıştı (izin yılı, emir yılı, zelzele yılı, vedâ yılı vs) Fakat bu şekildeki tatbikat bâzı târih karıştırmalarına sebeb olduğu için, halîfe Hazreti Ömer radıyallahü anhzamânında, hicretin on yedinci yılında alınan bir kararla hicretin olduğu sene birinci sene olmak ve o senenin Muharrem ayı başlangıç kabul edilmek sûretiyle bu târih tesbit edildi İşte hicrî kamerî târih bu târihtir Osmanlı Devletince devamlı kullanılan hicrî sene, Cumhûriyet döneminde bir kânunla kaldırılarak yerine Avrupalıların kullandığı mîlâdî sene kabul edilmiştir
Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm 53 yaşındayken Allahü teâlânın izni ile Medîne’ye hicret etti Rebîulevvel ayının birinci Perşembe günü öğleden sonra Ebû Bekri Sıddîk’ın evinden berâberce çıkarak Mekke’nin 5,5 km güneydoğu tarafında bulunan Sevr Dağındaki mağaraya geldiler Mağarada 3 gece kalıp, Pazartesi gecesi ayrıldılar Bir hafta yolculuk yapıp efrencî (mîlâdî) Eylül ayının 20 ve Rebîülevvel’in 8 Pazartesi günü, Medîne yakınındaki Kubâ köyüne vardılar Gece ile gündüzün eşit olduğu, Eylülün 23 gününü de burada geçirip, Cumâ günü Medîne’ye girdiler Bu seneki Muharrem ayının birinci günü, yâni hicretten 66 gün evvel, Müslümanların hicrî kamerî sene başlangıcı oldu Bu da, târihçilere göre mîlâdın 622 yılındaydı Temmuz ayının 16 Cumâ gününe rastladığı, Ahmed Ziyâ Beyin Kozmoğrafya kitabında yazılıdır Kubâ köyüne ayak bastığı 20 Eylül günü Müslümanların yılbaşısı, yâni hicrî sene başlangıcıdır 20 Eylül gününü başlangıç kabul eden güneş yılına da “Hicrî Şemsî Yıl denir
Araplar, İbrâhim aleyhisselâmdan beri Arabî aylarını kullanmışlardır İslâmiyetten önce Fil Vak’asını başlangıç kabul etmişler ve seneleri buna göre saymaya başlamışlardı Hicretle berâber başlangıç değişmiş ve her senedeki en mühim hâdisenin ismi ile anılmaya başlamıştı (izin yılı, emir yılı, zelzele yılı, vedâ yılı vs) Fakat bu şekildeki tatbikat bâzı târih karıştırmalarına sebeb olduğu için, halîfe Hazreti Ömer radıyallahü anhzamânında, hicretin on yedinci yılında alınan bir kararla hicretin olduğu sene birinci sene olmak ve o senenin Muharrem ayı başlangıç kabul edilmek sûretiyle bu târih tesbit edildi İşte hicrî kamerî târih bu târihtir Osmanlı Devletince devamlı kullanılan hicrî sene, Cumhûriyet döneminde bir kânunla kaldırılarak yerine Avrupalıların kullandığı mîlâdî sene kabul edilmiştir