iltasyazilim
FD Üye
Hicri Yılbaşı Nedir Hicri Yılbaşı Hakkında Veri
Hicri Yeni Yıl Hicri Yılbaşının Tanımı Hicri Yılbaşı Hakkında
Müslümanların sosyal ve siyasî ilişkilerini düzenleyen, Hz Peygamber (sas) ’in hicretini tarih ve yıllık başlangıcı olarak başlıca alan, İslâmî takvimdir Hicri takvim Hz Ömer zamanında Kameri (ay) yılı alınarak düzenlenmiştir Hicretin gerçekleştiği yıl, hicri takvimin birinci yılı olmuş ve senenin birincil ayı olan Muharrem ayının birincil günü de yeni yılın başı sayılmıştır
Müslümanlar için Muharrem ayının birinci gecesi “Yeni Yılgecesidir
İslâmda yeni yıl, Muharremin birinci günü başlar Müslümanlar ayları, ibadet günlerini, bayramları, Ramazan ve Kurbanı, Haccı, yılbaşını, zekatı… vb hep İslâmî takvime kadar tanzim etmek zorundadırlar Zira Allah, ayların sayısını on iki olarak bildirmiştir Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: Allah katında (yani Allah ’ın hükmünde geçerli olan şey), ayların adedi kesin ama, oniki ay olmasıdır Fakat şunun bunun uydurması, faraziye ve nazariyesi veya kabulü ve benimsemesi yok, Allah ’ın şu gökleri ve yeri yarattığı günkü kitabındaki kaydı, o gün yazılan yazının hükmü ve o gün yazdığı yazının ve takdirin gereği ve hak takviminin hükmü olarak, Allah göre kararlaştırılıp yazılan yazısında bu böyledir (etTevbe, 936) Müfessirlere göre bu aylardan amaç, Kamerî aylardır
Müslümanlar ibadetlerini ihtimal ile düzenlenen Milâdi aylara yok; müşahhas ‘ilâhi bir hakiki ’ olan Kameri aylara tarafından düzenler Çünkü bu hesap doğrusu doğru olan hesaptır (etTevbe, 936) Buradan hareketle müslümanların İslam dışı diğer bayramları kutlaması, bunlara iştirak etmesi ve Allah ’ın bildirdiği gerçekleri yalanlayan ya da onlara uymayan düşüncelerin ürünü olan fiillerin kutlama günlerini müslümanların da bayram olarak kabul etmesi, küfre destek olmaktan başka bir kasıt açıklama etmez İslâm dışı tek ve fazla ilahlı dinlerin törenlerine iştirak etmenin, dinî merasimlerinden bir şeye uygunluk göstermenin imanı bozan boyuttan sayıldığı haber verilir (elFetâva elHindiye, IV s 342; XIV, s 407) Binaenaleyh, Noel gününde, Hristiyanların diğer bayram günlerinde onlara uymak gayesi ile, onların yaptıklarını yapmak, o günlerde bayram niyetiyle çocuklara elbise olmak ve pişirdikleri yemekleri yemek caiz değildir Bu hareketler küfrü gerektirir Ondan sakınmak gerekir… Bundan da anlaşılıyor oysa, Nevruz ile Mihrican gibi müslüman olmayan kimselerin kutsal günlerini ta ’zim etmek de caiz değildir (İbn Abidin, Reddül Muhtar, XVII s 310 İslâmi kaynakların ortak görüşü, Allah ’ın bildirmiş olduğu İslâm kanunları dışarıda tesis edilmiş tüm gün ve bayramları kutlamanın küfür olduğu yolundadır Bir müslümanın Noel veya milâdî yeni yıl veya, yeni yıl ya da buna benzer bazı özel insan ve kurumların koyduğu günleri kutlaması olası değildir İnanç yönünden insanı küfre götüren hususlardandır
Cumhuriyet Türkiyesi batılılaşma dönemi inkılaplarıyla birlikte Hristiyan Batı yaşantısını benimseyerek gerçekleştirdiği köklü değişiklikler aralarında takvim meselesini de unutmamış, bu amaçla 26 Aralık 1925 tarihinde İslâmi olan Hicrî yıllık yerine Hristiyan milâdi yıllık benimsenme yoluna gidilmiştir Yılbaşı günü de Muharrem ’den, sahiden Hz İsa ’nın doğum günü olmayan, fakat öyle kabul görebilen 1 Ocak tarihine alındı İnkılapların amaçladığı Batı değer yargılarının ise bu vesileyle “Noel Baba Kültürünün ırk arasına zorlamalarla sokularak zamanla meşrulaşması sağlandı
Bizans imparatoru Konstantin ’in Noel ’i bayram olarak kabul ettiği M 325 tarihinden beri Hristiyan âlemi de bu günü gelenekselleştirerek bayram olarak yaşatagelmiştir Gerçekten noel (yeni yıl) kutlamalarının Hz İsa ’nın doğumuyla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır Noel Baba efsanesi sonradan Saint Nicola adlı papazın uydurmasından ibarettir Hristiyanların geleneksel bayramı olan Noel, acilen halkı müslüman ülkeler aralarında da istek duyulmaya ve özel özendirme görmeye başlamıştır İşin dehşet yanı da, bu nesil tebriklere müslümanların talep etmesi ve İslâm ’dan uzaklaşma yoluna girmeleridir Müslümanlar önce Allaha verdikleri sözü hatırlamalı, Kur ’lahza ve Sünnet doğrultusunda kendisine verilen “müslüman ismine yaraşır ağırbaşlılık ve bilincin şuurunda olabilmelidirler Çünkü biz “Rabb olarak Allah ’dan, din olarak İslâm ’dan, peygamber olarak da Muhammed (sas) ’den razıyız (Buhârî, İlim, 29, İ ’tisam, 3; Müslim, İman, 56, Fedail, 134136; Tirmizi, İlim, 10)
Cumhuriyet devrimlerinden sadece birisi olan milâdi takvimin kabulüyle Türkiye müslümanlarının bin takvim islâmî geçmişleriyle aralarına engeller konulmuş ve bundan böyle hristiyan Noel baba kültürü insanlar aralarında yaygınlık kazanarak batılılaşma resmî devlet politikası halini almıştır Hafta tatilleri pazar gününe alınmış, 1935 yılında ise Yahudilerin hafta tatilleri olan cumartesi günleri yarım gün tatil edilmiş, 1974 yılında cumartesi tatili tam güne çıkarılmıştır Ama Müslümanların tatili olan cuma günleri için aynı koşul laf konusu olmamıştır
Müslümanın herşeyi İslâm ’a göre, İslâmca olmalıdır Bunun yanına müslümanın Takvimi de Hicrî Takvim olmalıdır Zira müslüman orucunu Hicrî takvime tarafından tutacak, haccını bu takvime kadar yapacak, bayramını bu takvime kadar yapacak, kurbanını bu takvime tarafından kesecektir
Keza „İslâm üstündür Hiçbir şey ona üstün olamaz,“ hadisi şerif fehvasınca İslâm takvimi Hicrî Takvimdir Hiç bir yıllık ondan üstün olamaz Ayrıca müslüman uydu olamaz, başkalarına uyamaz, başkalrının peşinde gidemez; onun şahsiyeti vardır, kendisinden olmayanlara yan olamaz Müslüman önderdir, önde olmalıdır Bağlı olmak icabında başkaları ona yan olmalıdır Bir müslüman gayrı müslimleri taklit ve takip etmesi onun ne manasına uygu ne de şahsıyetine Müslümanın dini mükemmeldir, kemal bulmuştur ve tamam olmuştur; eksiği yoktur Dört başı mamur bir dine sahiptir
Hepinizin Hicrî yeni yılını kutlar hayırlara vesile olmasını Ulu Rabbimden niyaz ederim
*
Hicri Yeni Yıl Hicri Yılbaşının Tanımı Hicri Yılbaşı Hakkında
Müslümanların sosyal ve siyasî ilişkilerini düzenleyen, Hz Peygamber (sas) ’in hicretini tarih ve yıllık başlangıcı olarak başlıca alan, İslâmî takvimdir Hicri takvim Hz Ömer zamanında Kameri (ay) yılı alınarak düzenlenmiştir Hicretin gerçekleştiği yıl, hicri takvimin birinci yılı olmuş ve senenin birincil ayı olan Muharrem ayının birincil günü de yeni yılın başı sayılmıştır
Müslümanlar için Muharrem ayının birinci gecesi “Yeni Yılgecesidir
İslâmda yeni yıl, Muharremin birinci günü başlar Müslümanlar ayları, ibadet günlerini, bayramları, Ramazan ve Kurbanı, Haccı, yılbaşını, zekatı… vb hep İslâmî takvime kadar tanzim etmek zorundadırlar Zira Allah, ayların sayısını on iki olarak bildirmiştir Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: Allah katında (yani Allah ’ın hükmünde geçerli olan şey), ayların adedi kesin ama, oniki ay olmasıdır Fakat şunun bunun uydurması, faraziye ve nazariyesi veya kabulü ve benimsemesi yok, Allah ’ın şu gökleri ve yeri yarattığı günkü kitabındaki kaydı, o gün yazılan yazının hükmü ve o gün yazdığı yazının ve takdirin gereği ve hak takviminin hükmü olarak, Allah göre kararlaştırılıp yazılan yazısında bu böyledir (etTevbe, 936) Müfessirlere göre bu aylardan amaç, Kamerî aylardır
Müslümanlar ibadetlerini ihtimal ile düzenlenen Milâdi aylara yok; müşahhas ‘ilâhi bir hakiki ’ olan Kameri aylara tarafından düzenler Çünkü bu hesap doğrusu doğru olan hesaptır (etTevbe, 936) Buradan hareketle müslümanların İslam dışı diğer bayramları kutlaması, bunlara iştirak etmesi ve Allah ’ın bildirdiği gerçekleri yalanlayan ya da onlara uymayan düşüncelerin ürünü olan fiillerin kutlama günlerini müslümanların da bayram olarak kabul etmesi, küfre destek olmaktan başka bir kasıt açıklama etmez İslâm dışı tek ve fazla ilahlı dinlerin törenlerine iştirak etmenin, dinî merasimlerinden bir şeye uygunluk göstermenin imanı bozan boyuttan sayıldığı haber verilir (elFetâva elHindiye, IV s 342; XIV, s 407) Binaenaleyh, Noel gününde, Hristiyanların diğer bayram günlerinde onlara uymak gayesi ile, onların yaptıklarını yapmak, o günlerde bayram niyetiyle çocuklara elbise olmak ve pişirdikleri yemekleri yemek caiz değildir Bu hareketler küfrü gerektirir Ondan sakınmak gerekir… Bundan da anlaşılıyor oysa, Nevruz ile Mihrican gibi müslüman olmayan kimselerin kutsal günlerini ta ’zim etmek de caiz değildir (İbn Abidin, Reddül Muhtar, XVII s 310 İslâmi kaynakların ortak görüşü, Allah ’ın bildirmiş olduğu İslâm kanunları dışarıda tesis edilmiş tüm gün ve bayramları kutlamanın küfür olduğu yolundadır Bir müslümanın Noel veya milâdî yeni yıl veya, yeni yıl ya da buna benzer bazı özel insan ve kurumların koyduğu günleri kutlaması olası değildir İnanç yönünden insanı küfre götüren hususlardandır
Cumhuriyet Türkiyesi batılılaşma dönemi inkılaplarıyla birlikte Hristiyan Batı yaşantısını benimseyerek gerçekleştirdiği köklü değişiklikler aralarında takvim meselesini de unutmamış, bu amaçla 26 Aralık 1925 tarihinde İslâmi olan Hicrî yıllık yerine Hristiyan milâdi yıllık benimsenme yoluna gidilmiştir Yılbaşı günü de Muharrem ’den, sahiden Hz İsa ’nın doğum günü olmayan, fakat öyle kabul görebilen 1 Ocak tarihine alındı İnkılapların amaçladığı Batı değer yargılarının ise bu vesileyle “Noel Baba Kültürünün ırk arasına zorlamalarla sokularak zamanla meşrulaşması sağlandı
Bizans imparatoru Konstantin ’in Noel ’i bayram olarak kabul ettiği M 325 tarihinden beri Hristiyan âlemi de bu günü gelenekselleştirerek bayram olarak yaşatagelmiştir Gerçekten noel (yeni yıl) kutlamalarının Hz İsa ’nın doğumuyla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır Noel Baba efsanesi sonradan Saint Nicola adlı papazın uydurmasından ibarettir Hristiyanların geleneksel bayramı olan Noel, acilen halkı müslüman ülkeler aralarında da istek duyulmaya ve özel özendirme görmeye başlamıştır İşin dehşet yanı da, bu nesil tebriklere müslümanların talep etmesi ve İslâm ’dan uzaklaşma yoluna girmeleridir Müslümanlar önce Allaha verdikleri sözü hatırlamalı, Kur ’lahza ve Sünnet doğrultusunda kendisine verilen “müslüman ismine yaraşır ağırbaşlılık ve bilincin şuurunda olabilmelidirler Çünkü biz “Rabb olarak Allah ’dan, din olarak İslâm ’dan, peygamber olarak da Muhammed (sas) ’den razıyız (Buhârî, İlim, 29, İ ’tisam, 3; Müslim, İman, 56, Fedail, 134136; Tirmizi, İlim, 10)
Cumhuriyet devrimlerinden sadece birisi olan milâdi takvimin kabulüyle Türkiye müslümanlarının bin takvim islâmî geçmişleriyle aralarına engeller konulmuş ve bundan böyle hristiyan Noel baba kültürü insanlar aralarında yaygınlık kazanarak batılılaşma resmî devlet politikası halini almıştır Hafta tatilleri pazar gününe alınmış, 1935 yılında ise Yahudilerin hafta tatilleri olan cumartesi günleri yarım gün tatil edilmiş, 1974 yılında cumartesi tatili tam güne çıkarılmıştır Ama Müslümanların tatili olan cuma günleri için aynı koşul laf konusu olmamıştır
Müslümanın herşeyi İslâm ’a göre, İslâmca olmalıdır Bunun yanına müslümanın Takvimi de Hicrî Takvim olmalıdır Zira müslüman orucunu Hicrî takvime tarafından tutacak, haccını bu takvime kadar yapacak, bayramını bu takvime kadar yapacak, kurbanını bu takvime tarafından kesecektir
Keza „İslâm üstündür Hiçbir şey ona üstün olamaz,“ hadisi şerif fehvasınca İslâm takvimi Hicrî Takvimdir Hiç bir yıllık ondan üstün olamaz Ayrıca müslüman uydu olamaz, başkalarına uyamaz, başkalrının peşinde gidemez; onun şahsiyeti vardır, kendisinden olmayanlara yan olamaz Müslüman önderdir, önde olmalıdır Bağlı olmak icabında başkaları ona yan olmalıdır Bir müslüman gayrı müslimleri taklit ve takip etmesi onun ne manasına uygu ne de şahsıyetine Müslümanın dini mükemmeldir, kemal bulmuştur ve tamam olmuştur; eksiği yoktur Dört başı mamur bir dine sahiptir
Hepinizin Hicrî yeni yılını kutlar hayırlara vesile olmasını Ulu Rabbimden niyaz ederim
*