iltasyazilim
FD Üye
Hidrojen ekonomisi
Hidrojen Enerjisi
Hidrojen ekonomisi, hidrojenin taşıtlar, elektrik kullanan cihazlar, konutlar, meslek yerleri ve sanayide karbon temelli olarak taşıyıcılar, (petrol, kömür, vb) yerine ana enerji taşıyıcı kaynak olarak kullanıldığı bir gelecek ekonomisi Hidrojen ekonomisi, enerji ihtiyacının karşılanmasına dair sorunlar ile hidrokarbon yakıtların neden olduğu çevresel sorunların çözümü için bir alternatif olarak da görülmekte Hidrojen ekonomisinin kayda değer bir unsuru olan ve hidrojeni yakıt olarak kullanan yakıt hücrelerinin, gelecekte öyle fazla dürüst yanmalı motorun yerini alabileceğini ve enerji ağının siklet eşitleme sorununu çözebilecek kayda değer bir alternatif olabileceği değerlendirilmekte
Hidrojen, sentetik bir enerji taşıyıcısı Imal kaynakları son derece bol ve dağıtılmış Bunların en öncelikle gelenleri su, kömür ve doğal gaz Hidrojen, tanıdık bütün yakıtlar içerisinde birim siklet başına en yüksek enerji içeriğine sahip (120,000 kJkg) Istikrarsız haline dönüştürüldüğünde gaz halindeki hacminin yalnızca 1700'ünü kaplıyor Saf oksijenle yandığında sadece su ve ısı açığa çıkarıyor Hava ile yandığında ise azot oksitler açığa çıksa da öteki yakıtlara kadar kirliliği son derece az Dünyada üretilen hidrojenin koskocoman bir bölümü, metanın su buharı ile katalitik olarak oksidasyonu yöntemi ile doğal gazdan elde edilmekte Doğal gazın yanı sıra diğer hidrokarbon yakıtlardan da (metanol, LPG, Nafta, Yakıt) su buharı ile katalitik olarak hidrojen üretilebilmekte Hidrojen, alternatif olarak, saf oksijen veya hava ile kısmi oksidasyon, piroliz ve ototermal reforming (kısmi oksidasyon ve su buharı oksidasyonu bir arada) reaksiyonları ile de üretilebilmekte
Önümüzdeki 3040 takvim dönemde Çin, Hindistan gibi yükselen ekonomilerin hızla çoğalan talebiyle birlikte petrolün fiyatının bugünkü fiyatını düzeyini bekleniyor Petrolün bugünkü ve gelecekte öngörülen durumu, ithalat bağımlılığı, fosil yakıtların yarattığı karbondioksit emisyonları ve Kyoto Sözleşmesinin emisyonlara getirdiği sınırlamalar hidrojenin hazırlanmış ve sınırsız bir alternatif olarak nitelendirilmesine neden oluyor Şu anki problem fiyat ve altyapılar maliyetleri bu nedenle de petrole bağlı enerji sektörünün dönüşümünün sağlanmasında özel sektör kadar destekleyici hükümet politikaları da kilit rol oynayacak
Dünya ekonomisinin anahtarı sayılabilecek enerji sektörü çok yavaş dönüşen bir sektör Petrol ve doğalgazın boru hatları, tanker taşımacılığı gibi büyük ulaşım projeleri ile taşınması, elektriğin bir merkezden dağıtım yollarıyla evlere ulaşması söz konusuyken, hidrojen gibi ihtiyacın olduğu noktada enerjinin üretileceği bir sisteme geçilmesi dünyadaki idareli yapılanmada köklü bir değişim olacağının habercisi ABD Enerji Bakanlığı ’nın hidrojen ekonomisi vizyonu ve yol haritası bunun en kayda değer göstergelerinden
Gelişmekte olan ülkelerin çoğalan enerji talebi ve dünyada elektriksiz yaşamış iki milyon için hidrojen teknolojileri kullanılabilir Gelişmekte olan ülkelerin enerji ihtiyacını bu şekilde karşılaması ile idareli alanda manâlı bir sıçrayış yakalamaları mümkün Türkiye'nin hidrojen yol haritaları ise Prof Dr T Nejat Veziroğlu'nun kadar yandaki gibi öneriliyor
Hidrojen enerjisinin global olarak kullanılacağı başlıca büyük pazar ise otomotiv; ulaşım sektörü 1990 ’ların ortalarından itibaren benzin ve yakacak pili ile birlikte çalışan melez (hibrid) araçlar geliştirilirken, yakacak pilinin beslenmesinde yakıt kaynağı olarak hidrojen kullanılıyor Hidrojenin üretilmesinin ucuz hale gelmesi ile birlikte yaygınlaşacak olan bu araçlar son tüketiciler için de petrol yakıtlarına oranla fazla daha ucuz ve ikiüç kat daha bereketli ışık halkası gelecek Bu alanda da bugüne kadar yapılan çalışmalar, hidrojenle çalışan yakacak pilli araçların üretilmesi, bu alanda büyük bir rekabetin başlayacağını gösteriyor Enerji ve otomotiv yavaş yol alınan sektörler olduğu için şu lahza hibrid (melez) otomotivlerle başlayan dönüşüm süreci araçların 5 6 jenerasyonlarının üretilmesi ile hidrojenle veya diğer kaynaklarla çalışan yakıt pilli araçların tamamen piyasada olması ile tamamlanacak ABD Kaliforniya Eyaleti hidrojenli araçları desteklemek amacıyla 2010 yılına değin tamamında hidrojen istasyonlarının yer aldığı bir otoyol ağı kurmayı amaçlıyor 2030 yılında karma yakıtlı araçların otomotiv sektöründe payının artacağı, 2040 yılında da büyük oranda yakıt pilli araçların sektörde yer alacağı tahmin ediliyor
Evlerde başvuru 2020 yılından itibaren yaygınlaşacak Katıoksit yakıt pilleri ve uygulamaları konusunda oldukça iddialı hedefleri olan ve iki yılda bu alana 20 milyon dolar harcayan Vestel, ürettiği enerjiyle bir evdeki dizüstü bilgisayardan radyoya, buzdolabına dek sayısız gereci çalıştıracak güçteki hidrojen bazlı pilleri tanıttı Yakında piyasaya çıkacak piller birincil etapta doğalgaz ile çalışacak Bir zaman daha sonra ek edilecek parça bir uçtan bir uca ayrıntılarıyla su ile enerji üretecek Bu Nedenle maliyet yaklaşık yüzde 90 azalacak Endüstriyel uygulamalar için enerji dağılım sistemleri üstüne çalışan EAE Elektrik de hidrojenle beslenerek elektrik üretimi yapan 1,5 vatlık bir yakacak pili geliştirdi Yakacak pilinin satış fiyatı 3000 dolar
KOBİ ’ler de hidrojenli cihazlara alaka gösteriyor Fırat otomotiv otomobillerde hidrojen üreten Hidrokit adlı ürünü ilerletti Benzinle bir arada kullanılan hidrojen doğru yüzde 25 oranında yakıt tasarrufu ve performansı artışı, karbondioksit emisyonunda da yüzde 70 ’lik bir azalma sağlanıyor Eroğlu Mühendislik göre geliştirilen ve hidrojen gazının doğru yanmalı motorlarda ek yakacak olarak kullanılmasını karşılayan sistem de Türkiye'de kamyondan otobüse, belediye aracından ticari taksiye kadar 250'ye yakın araçta kullanılmaya başlandı Motorun gücünü yüzde 413 oranında arttıran sistem, monte edildiği araçta kullanılan fosil yakıtlarda yüzde 30 tasarruf sağlıyor Sistem havayı kirletici emisyon gazlarını yüzde 60 azaltırken, motorun ömrünü yüzde 50 arttırıyor Sistemin vasıta sahibine maliyeti 10001500 YTL arasında
Yanıcı bir gaz olmasa da sıkıştırılmış haldeyken patlayıcı özelliğe sahip olan hidrojen hava sızdırmayan, sağlam yapılar içinde depolanmalı Bunu sağlayan en yerinde madde ise sodyum bor hidrür Bu da dünya bor rezervinin yüzde 70 ’ine sahip olan Türkiye ’ye uluslararası imalatçı olma fırsatını beraberinde getiriyor Bu konudaki çalışmaların merkezi Ulusal Bor Enstitüsü BOREN Otomotiv sektöründe 2040 yılına dek adamakıllı yakıt pilli araçların üretilmesi durumunda ise hidrojenin saklanacağı her araçtaki 4050 kilogramlık sodyum bor hidrür Türkiye ’de üretilebilir Her sene 50 milyon adet aracın piyasaya sürüldüğü düşünüldüğünde Türkiye ’nin bu alandaki yatırımı hidrojene yönelmiş bir otomotiv sektörünün tabi sanayinde önemli bir güç olmasını sağlayacaktır
1970 ’li yıllardan bu yana hidrojen üstüne çalışan ve dünya genelinde hidrojen enerjisi konusunda öncülerden biri farzedilen Prof Dr T Nejat Veziroğlu da hidrojenin Türkiye için önemli bir kazanç kaynağı haline geleceğini savunuyor şimdi yakıt ihtiyacının yüzde 70 ’ini petrol, doğalgaz ve hatta kömür ithalatı ile karşılıyor Veziroğlu ’na kadar, hidrojen yayıldığında Türkiye hidrojenini yenilenebilir kaynaklarla kendi üretecek Nükleer enerjiden de hidrojen üretilebileceğini söyleyen Veziroğlu, Karadeniz ’in altındaki hidrojen üretimi için sudan üç kat daha ucuz olan hidrojen sülfür gibi Türkiye ’nin hidrojen kaynakları açısından varlıklı olduğunu dile getiriyor Dünya hidrojene geçtiğinde Türkiye tüm yakacak ihtiyacını kendi karşılayacak ve Avrupa ’ya hidrojen satacak Birleşmiş Milletler Sınai Yeniden Yapılanma Teşkilatı ’nın (UNIDO) gelişmekte olan ülkeler için hidrojen enerjisinin geliştirilmesi yönünde İstanbul ’da kurulan ve başkanlığını Veziroğlu ’nun yürüttüğü Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Araştırma Merkezi (UNIDOIHEC) ArGe ve patentlerin yanı sıra hidrojen enerjisi sektörünün imal, depolama, fiyat gibi konuları kapsayan iki bilgi bankasıyla yapılan çalışmaları peşine düşüp takip ediyor UNIDOIHEC hidrojen enerjisiyle ilgili çoğu ülkede pilot projeler yürütüyor Arjantin, Azerbaycan, Çin, Hindistan, Libya, Portekiz, Güney Kore ’de yenilenebilir kaynaklarla hidrojen üretimi ve ulaştırmada hidrojene geçişi öngörülen projelerin arasında İstanbul ’da iki sene içerisinde hidrojenli otobüslerin faaliyete geçmesi ve Bozcaada ’nın bütün elektrik ihtiyacının rüzgar enerjisi ile üretilen hidrojen ile sağlanması var
Prof Dr T Nejat Veziroğlu şunları söylüyor: “Enerji krizini fırsata çevirip kendi yakıtımızı üretebiliriz Türkiye ’deki yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak 30 – 40 yılda tüm enerjiyi hidrojen olarak üretebilir, fazlasını Avrupa ’ya ihraç edebiliriz Hidrojen enerjisine dinmek için programımızı hazırlar ve uygularsak 201011 ’de hidrojen üretimine başlayabilir, 2040 ’larda bütün enerjimizi hidrojen olarak Türkiye ’de üretebiliriz Bu Nedenle Türkiye ile Avrupa arasındaki kişi başına gelir farkı azalacaktır ve sonuç olarak 2060 ’ta Türkiye Avrupa ’ya yetişebilecektir Planlaması bugün yapılan hidrojen tesisi ancak üç dört yıl sonra üretime geçebilecektir O süre sudan, rüzgardan, biyokütleden ve linyitten üretilen hidrojen, benzinden, mazottan ve doğalgazdan daha ucuz olacaktır Bu şekilde hidrojen tez eski kalıntı yakıtların yerini alacak ve önümüzdeki 30 – 40 yıl içinde Türkiye ’mizin yakacak ihtiyacını karşıladıktan başka, Avrupa ’veya hidrojen ihraç edip döviz kazanmamızı sağlayacaktır
Hidrojen Enerjisi ’ne geçmenin Türkiye ’ye faydaları şöyle sıralanabilir:
* Petrol, doğalgaz ve kömür için sarf ettiğimiz döviz miktarları gitgide artarak düşecek, neticede bütün yakıt ihtiyacımızı kendi ilk enerji kaynaklarımızla sağlamış olacağız Eski Kalıntı yakıt ithal etmek mecburiyetinden kurtulacağız
* Hidrojen enerjisi teknolojileri Türkiye ’ye girecek, bazılarını Türk mühendisleri yaratacak ve bu konuda bilgi birikimi olacaktır
* Yeni iş sahaları açılacak, hem tarımda ve ayrıca de sanayide istihdam yaratılacaktır
* Türkiye ürettiği pozitif hidrojeni Avrupa ’ya satıp döviz kazanacaktır
* Küresel ısınmanın, hava kirliliğinin ve asit yağmurlarının getirdiği zararlar ortadan kalkacak,
* Türkiye temiz çevreye kavuşacaktır
* Türkiye Kyoto Protokolü kurallarına uymuş olacaktır
* Türkiye teknoloji ihraç eden bir memleket olacak, kalkınmasını hızlandıracak, idareli bağımsızlığımızı sağlayacak ve çağdaş uygarlığa erişecektir *
Hidrojen Enerjisi
Hidrojen ekonomisi, hidrojenin taşıtlar, elektrik kullanan cihazlar, konutlar, meslek yerleri ve sanayide karbon temelli olarak taşıyıcılar, (petrol, kömür, vb) yerine ana enerji taşıyıcı kaynak olarak kullanıldığı bir gelecek ekonomisi Hidrojen ekonomisi, enerji ihtiyacının karşılanmasına dair sorunlar ile hidrokarbon yakıtların neden olduğu çevresel sorunların çözümü için bir alternatif olarak da görülmekte Hidrojen ekonomisinin kayda değer bir unsuru olan ve hidrojeni yakıt olarak kullanan yakıt hücrelerinin, gelecekte öyle fazla dürüst yanmalı motorun yerini alabileceğini ve enerji ağının siklet eşitleme sorununu çözebilecek kayda değer bir alternatif olabileceği değerlendirilmekte
Hidrojen, sentetik bir enerji taşıyıcısı Imal kaynakları son derece bol ve dağıtılmış Bunların en öncelikle gelenleri su, kömür ve doğal gaz Hidrojen, tanıdık bütün yakıtlar içerisinde birim siklet başına en yüksek enerji içeriğine sahip (120,000 kJkg) Istikrarsız haline dönüştürüldüğünde gaz halindeki hacminin yalnızca 1700'ünü kaplıyor Saf oksijenle yandığında sadece su ve ısı açığa çıkarıyor Hava ile yandığında ise azot oksitler açığa çıksa da öteki yakıtlara kadar kirliliği son derece az Dünyada üretilen hidrojenin koskocoman bir bölümü, metanın su buharı ile katalitik olarak oksidasyonu yöntemi ile doğal gazdan elde edilmekte Doğal gazın yanı sıra diğer hidrokarbon yakıtlardan da (metanol, LPG, Nafta, Yakıt) su buharı ile katalitik olarak hidrojen üretilebilmekte Hidrojen, alternatif olarak, saf oksijen veya hava ile kısmi oksidasyon, piroliz ve ototermal reforming (kısmi oksidasyon ve su buharı oksidasyonu bir arada) reaksiyonları ile de üretilebilmekte
Önümüzdeki 3040 takvim dönemde Çin, Hindistan gibi yükselen ekonomilerin hızla çoğalan talebiyle birlikte petrolün fiyatının bugünkü fiyatını düzeyini bekleniyor Petrolün bugünkü ve gelecekte öngörülen durumu, ithalat bağımlılığı, fosil yakıtların yarattığı karbondioksit emisyonları ve Kyoto Sözleşmesinin emisyonlara getirdiği sınırlamalar hidrojenin hazırlanmış ve sınırsız bir alternatif olarak nitelendirilmesine neden oluyor Şu anki problem fiyat ve altyapılar maliyetleri bu nedenle de petrole bağlı enerji sektörünün dönüşümünün sağlanmasında özel sektör kadar destekleyici hükümet politikaları da kilit rol oynayacak
Dünya ekonomisinin anahtarı sayılabilecek enerji sektörü çok yavaş dönüşen bir sektör Petrol ve doğalgazın boru hatları, tanker taşımacılığı gibi büyük ulaşım projeleri ile taşınması, elektriğin bir merkezden dağıtım yollarıyla evlere ulaşması söz konusuyken, hidrojen gibi ihtiyacın olduğu noktada enerjinin üretileceği bir sisteme geçilmesi dünyadaki idareli yapılanmada köklü bir değişim olacağının habercisi ABD Enerji Bakanlığı ’nın hidrojen ekonomisi vizyonu ve yol haritası bunun en kayda değer göstergelerinden
Gelişmekte olan ülkelerin çoğalan enerji talebi ve dünyada elektriksiz yaşamış iki milyon için hidrojen teknolojileri kullanılabilir Gelişmekte olan ülkelerin enerji ihtiyacını bu şekilde karşılaması ile idareli alanda manâlı bir sıçrayış yakalamaları mümkün Türkiye'nin hidrojen yol haritaları ise Prof Dr T Nejat Veziroğlu'nun kadar yandaki gibi öneriliyor
Hidrojen enerjisinin global olarak kullanılacağı başlıca büyük pazar ise otomotiv; ulaşım sektörü 1990 ’ların ortalarından itibaren benzin ve yakacak pili ile birlikte çalışan melez (hibrid) araçlar geliştirilirken, yakacak pilinin beslenmesinde yakıt kaynağı olarak hidrojen kullanılıyor Hidrojenin üretilmesinin ucuz hale gelmesi ile birlikte yaygınlaşacak olan bu araçlar son tüketiciler için de petrol yakıtlarına oranla fazla daha ucuz ve ikiüç kat daha bereketli ışık halkası gelecek Bu alanda da bugüne kadar yapılan çalışmalar, hidrojenle çalışan yakacak pilli araçların üretilmesi, bu alanda büyük bir rekabetin başlayacağını gösteriyor Enerji ve otomotiv yavaş yol alınan sektörler olduğu için şu lahza hibrid (melez) otomotivlerle başlayan dönüşüm süreci araçların 5 6 jenerasyonlarının üretilmesi ile hidrojenle veya diğer kaynaklarla çalışan yakıt pilli araçların tamamen piyasada olması ile tamamlanacak ABD Kaliforniya Eyaleti hidrojenli araçları desteklemek amacıyla 2010 yılına değin tamamında hidrojen istasyonlarının yer aldığı bir otoyol ağı kurmayı amaçlıyor 2030 yılında karma yakıtlı araçların otomotiv sektöründe payının artacağı, 2040 yılında da büyük oranda yakıt pilli araçların sektörde yer alacağı tahmin ediliyor
Evlerde başvuru 2020 yılından itibaren yaygınlaşacak Katıoksit yakıt pilleri ve uygulamaları konusunda oldukça iddialı hedefleri olan ve iki yılda bu alana 20 milyon dolar harcayan Vestel, ürettiği enerjiyle bir evdeki dizüstü bilgisayardan radyoya, buzdolabına dek sayısız gereci çalıştıracak güçteki hidrojen bazlı pilleri tanıttı Yakında piyasaya çıkacak piller birincil etapta doğalgaz ile çalışacak Bir zaman daha sonra ek edilecek parça bir uçtan bir uca ayrıntılarıyla su ile enerji üretecek Bu Nedenle maliyet yaklaşık yüzde 90 azalacak Endüstriyel uygulamalar için enerji dağılım sistemleri üstüne çalışan EAE Elektrik de hidrojenle beslenerek elektrik üretimi yapan 1,5 vatlık bir yakacak pili geliştirdi Yakacak pilinin satış fiyatı 3000 dolar
KOBİ ’ler de hidrojenli cihazlara alaka gösteriyor Fırat otomotiv otomobillerde hidrojen üreten Hidrokit adlı ürünü ilerletti Benzinle bir arada kullanılan hidrojen doğru yüzde 25 oranında yakıt tasarrufu ve performansı artışı, karbondioksit emisyonunda da yüzde 70 ’lik bir azalma sağlanıyor Eroğlu Mühendislik göre geliştirilen ve hidrojen gazının doğru yanmalı motorlarda ek yakacak olarak kullanılmasını karşılayan sistem de Türkiye'de kamyondan otobüse, belediye aracından ticari taksiye kadar 250'ye yakın araçta kullanılmaya başlandı Motorun gücünü yüzde 413 oranında arttıran sistem, monte edildiği araçta kullanılan fosil yakıtlarda yüzde 30 tasarruf sağlıyor Sistem havayı kirletici emisyon gazlarını yüzde 60 azaltırken, motorun ömrünü yüzde 50 arttırıyor Sistemin vasıta sahibine maliyeti 10001500 YTL arasında
Yanıcı bir gaz olmasa da sıkıştırılmış haldeyken patlayıcı özelliğe sahip olan hidrojen hava sızdırmayan, sağlam yapılar içinde depolanmalı Bunu sağlayan en yerinde madde ise sodyum bor hidrür Bu da dünya bor rezervinin yüzde 70 ’ine sahip olan Türkiye ’ye uluslararası imalatçı olma fırsatını beraberinde getiriyor Bu konudaki çalışmaların merkezi Ulusal Bor Enstitüsü BOREN Otomotiv sektöründe 2040 yılına dek adamakıllı yakıt pilli araçların üretilmesi durumunda ise hidrojenin saklanacağı her araçtaki 4050 kilogramlık sodyum bor hidrür Türkiye ’de üretilebilir Her sene 50 milyon adet aracın piyasaya sürüldüğü düşünüldüğünde Türkiye ’nin bu alandaki yatırımı hidrojene yönelmiş bir otomotiv sektörünün tabi sanayinde önemli bir güç olmasını sağlayacaktır
1970 ’li yıllardan bu yana hidrojen üstüne çalışan ve dünya genelinde hidrojen enerjisi konusunda öncülerden biri farzedilen Prof Dr T Nejat Veziroğlu da hidrojenin Türkiye için önemli bir kazanç kaynağı haline geleceğini savunuyor şimdi yakıt ihtiyacının yüzde 70 ’ini petrol, doğalgaz ve hatta kömür ithalatı ile karşılıyor Veziroğlu ’na kadar, hidrojen yayıldığında Türkiye hidrojenini yenilenebilir kaynaklarla kendi üretecek Nükleer enerjiden de hidrojen üretilebileceğini söyleyen Veziroğlu, Karadeniz ’in altındaki hidrojen üretimi için sudan üç kat daha ucuz olan hidrojen sülfür gibi Türkiye ’nin hidrojen kaynakları açısından varlıklı olduğunu dile getiriyor Dünya hidrojene geçtiğinde Türkiye tüm yakacak ihtiyacını kendi karşılayacak ve Avrupa ’ya hidrojen satacak Birleşmiş Milletler Sınai Yeniden Yapılanma Teşkilatı ’nın (UNIDO) gelişmekte olan ülkeler için hidrojen enerjisinin geliştirilmesi yönünde İstanbul ’da kurulan ve başkanlığını Veziroğlu ’nun yürüttüğü Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Araştırma Merkezi (UNIDOIHEC) ArGe ve patentlerin yanı sıra hidrojen enerjisi sektörünün imal, depolama, fiyat gibi konuları kapsayan iki bilgi bankasıyla yapılan çalışmaları peşine düşüp takip ediyor UNIDOIHEC hidrojen enerjisiyle ilgili çoğu ülkede pilot projeler yürütüyor Arjantin, Azerbaycan, Çin, Hindistan, Libya, Portekiz, Güney Kore ’de yenilenebilir kaynaklarla hidrojen üretimi ve ulaştırmada hidrojene geçişi öngörülen projelerin arasında İstanbul ’da iki sene içerisinde hidrojenli otobüslerin faaliyete geçmesi ve Bozcaada ’nın bütün elektrik ihtiyacının rüzgar enerjisi ile üretilen hidrojen ile sağlanması var
Prof Dr T Nejat Veziroğlu şunları söylüyor: “Enerji krizini fırsata çevirip kendi yakıtımızı üretebiliriz Türkiye ’deki yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak 30 – 40 yılda tüm enerjiyi hidrojen olarak üretebilir, fazlasını Avrupa ’ya ihraç edebiliriz Hidrojen enerjisine dinmek için programımızı hazırlar ve uygularsak 201011 ’de hidrojen üretimine başlayabilir, 2040 ’larda bütün enerjimizi hidrojen olarak Türkiye ’de üretebiliriz Bu Nedenle Türkiye ile Avrupa arasındaki kişi başına gelir farkı azalacaktır ve sonuç olarak 2060 ’ta Türkiye Avrupa ’ya yetişebilecektir Planlaması bugün yapılan hidrojen tesisi ancak üç dört yıl sonra üretime geçebilecektir O süre sudan, rüzgardan, biyokütleden ve linyitten üretilen hidrojen, benzinden, mazottan ve doğalgazdan daha ucuz olacaktır Bu şekilde hidrojen tez eski kalıntı yakıtların yerini alacak ve önümüzdeki 30 – 40 yıl içinde Türkiye ’mizin yakacak ihtiyacını karşıladıktan başka, Avrupa ’veya hidrojen ihraç edip döviz kazanmamızı sağlayacaktır
Hidrojen Enerjisi ’ne geçmenin Türkiye ’ye faydaları şöyle sıralanabilir:
* Petrol, doğalgaz ve kömür için sarf ettiğimiz döviz miktarları gitgide artarak düşecek, neticede bütün yakıt ihtiyacımızı kendi ilk enerji kaynaklarımızla sağlamış olacağız Eski Kalıntı yakıt ithal etmek mecburiyetinden kurtulacağız
* Hidrojen enerjisi teknolojileri Türkiye ’ye girecek, bazılarını Türk mühendisleri yaratacak ve bu konuda bilgi birikimi olacaktır
* Yeni iş sahaları açılacak, hem tarımda ve ayrıca de sanayide istihdam yaratılacaktır
* Türkiye ürettiği pozitif hidrojeni Avrupa ’ya satıp döviz kazanacaktır
* Küresel ısınmanın, hava kirliliğinin ve asit yağmurlarının getirdiği zararlar ortadan kalkacak,
* Türkiye temiz çevreye kavuşacaktır
* Türkiye Kyoto Protokolü kurallarına uymuş olacaktır
* Türkiye teknoloji ihraç eden bir memleket olacak, kalkınmasını hızlandıracak, idareli bağımsızlığımızı sağlayacak ve çağdaş uygarlığa erişecektir *