hipnoz hakkında genel bilgi!

hipnoz hakkında genel bilgi! hipnoz hakkında herşey hipnoz hakkında bilgi aletleri Hipnoz, yapay hareketlerle meydana getirilen bir ruh halidir Esas karakteri, yalnızca, bu hal sırasında arzu edilen herhangi bir telkinin yerine getirilmesidir Bu akıl ağır ağır hazırlanıp ortaya çıkmıştır Dupau, Durand (de Gros), Joly gibi araştırıcılar, deneklerin uykudaki görünen irade azlığını, taklit ve baş eğmeyi ve kendilerinde oluşturulmuş fikirlere göre hareket eden denekleri tanımladılar bundan başka, kelime anlamının uyku olması sebebiyle hipnoz, genelde uyku ile özdeşleştirilmiştir Doğrusu uyku, şuurumuzun nasıl öbür bir hali ise hipnoz da şuurumuzun daha öbür diğer bir halidir Uyanık halde, herkesin bildiği ve haberdar olduğumuzu sandığımız bir şuur hali yaşamaktayız Uykuda geçirdiğimiz süre içinde ise böylece farkına varmamakla beraber öbür şuur hali yaşadığımızı hissederiz En azından rüyalarını hatırlayanlar, rüyaların, hakiki olarak kabul ettiğimiz kavramlardan hiç de ayrı olmadığını kolaylıkla kavrayabilirler Açıkgöz yaşam ile rüya aralarında gerçeklik açısından hiçbir fark yoktur Hipnoz, uyku hali olmadığı gibi bir uyanıklık hali de değildir Oysa, her iki hali de kapsayan komple bir kavramdır Hipnozun Şartları 1 Yetenek ve şart: Uyutulmak istenen kişinin asap sistemi ve düşünme yetisinin özel bir haline, deneğin ani yetenek ve durumuna bağlıdır Ani yetenek ve durumlara ters olan nevrastenikler, ruhsal çöküntüye uğramışlar, sararlılar, hipnotize edilemezler 2 Yorgunluk: Ruhsal gerilimin düşmesi ile beliren bu hal, dikkatin devamlılığından doğar Aydınlık noktalara baktırmak, derin dalma halleri, tek düze sesler gibi uzun bir dinleme, dikkat çabasını sağlar Dikkatin bir noktada toplanması ve aralıksız oluşu ani hafıza yorgunluklarını doğurur 3 Coşku: Coşku fazla kez büyük bir karışıklığı meydana getiren aksaklıklardan doğmuş doğal uyurgezer hallerinin çoğuna karışır Başı kuvvetle geriye döndürmek, enseye tokat atmak, başı sertçe sağa sola döndürmek suretiyle sersemletmek, bilinen heyecanlandırma ve zihinsel dengeyi bozma yollarıdır 4 Eğilimlerin gelişmesi: Hipnozun meydana gelmesi için buhran hemencecik, hipnotizmle aksilik oluşturmayacak olan, her şeyi konuşmakta kuytu bırakan ve kendisini hipnotize eden kişiyi dinleyen ve onunla konuşmaya müsade veren eğilimlerin olması gereklidir Evvelden hipnotize edilmiş deneğin sonraki hipnozlarının kolay olması, bu durumun gelişmesiyle sıkı sıkıya bağlıdır 5 Buhran: Hipnotik halin en hakiki nedeni çökmedir, bu ise olağan bireysel şuurun, yani uyanıklıkta göz önüne aldığımız lakin bu deneklerde kararsız dengeler halinde çökebilen ve heyecanla yorgunluğun etkisi aşağı kaybolan özel hafıza halinin durması demektir Hipnozda önemli üç usul vardır: Manzara, Söz ve Akıl Bakış: Hipnotik etkilerin fazla önemli bir yardımcısı ve çoğu ünlü hipnozcunun deneklerinde uykuyu oluşturabilmek için kullandıkları bir yöntemdir Bakışın hakiki amacı, gözlerden meydana çıkan manyetik etkileri uyumlu, kesintisiz ve uzun süre devam ettirmektir Laf: Hipnotizmde gerçekte bir güçtür Hipnoz yapan kişi, bu yolla deneğin beynine sokmak istediği fikirleri yollar Bu bir zihin veya hareket olabilir Telkinde göz önünde tutulacak iki şey vardır; sözlerin seçilmesi ve konuşma tarzı Hafıza: Hipnotik deneylerde manzara, laf kadar önemli olan zihin, istek edilen bir olayın olması için o yöne içten yönelmesi ve ısrarla o nokta üzerinde tutulması anlaşılmalıdır İnsanın akıl gücünün sürekli olarak bir zihin ya da tutum üstünde durması, yoğunlaşması ve bunu şiddetle açlık etmesi, diğer zihinlere tesir ettiği, bugün deneylerle belirtilen ve müspet sonuçlar elde edilmiştir Etkin bir zihin gücü için ilk koşul, konsantrasyondur Konsantrasyon yoluyla meydana getirilen zor öyle adaleli ve böylece şaşırtıcı olaylar ve etkiler meydana getirir ama, bugün bile insanlık bunları keramet ya da birtakım mucizeler diye adlandırır Hint fakirleri, İslam aleminin derviş ve şeyhleri, Tibet'in lamaları güçlerini konsantrasyondan ve psişik güçlerin yardımlarından almaktadır Telepati, psikokinezi gibi psişik fenomenlerin, kendi kendine telkin ve hipnoz gibi bireysel çalışmaların dayandığı temel, konsantrasyon olayıdır Hipnoz halinde yaşanan fenomenler ne değin gerçektir? id Hiçbir gerçek yoktur oysa, tam karşıtı da minimum onun değin gerçek olmasın Bu açıdan bakıldığında her şey gerçektir Gerçekler arasındaki fark insanların görünüm açılarıdır Manâlı olan hangi pencereden ve nasıl baktığınızdır Görüntüler, duygular, hisler bakış açılarına tarafından değişikler arz eder Halk aynı ortamlarda, benzer şartlara sahip etkilerde bile algılarına kadar öbür tepkiler verir Örneğin, benzer şiddette bahşedilen bir acı her insanda benzer şiddette hissedildiği halde, kişinin algılama farklılığından dolayı tepkisi farklıdır Kimi insan hiç sesini çıkarmaz, kimi yalnızca inler, kimi bağırır İşte burada, acı aynı olmasına karşın tepkiler farklı olduğundan izleyenler kendi algılarına kadar farklı acılar yaşandığı ve hepsinin bambaşka şekilde acı çektiği kanısına varırlar Fiilen, acıyı yaşayan kişiler de acının benzer olduğunu bilseler dahi kendi algıları çerçevesinde o acıyı daha az veya daha fazla yaşadıkları kanısındadırlar Her halükarda ortadaki acı herkes göre ayrı algılanmaktadır Ancak bu durum acının tek olduğu gerçeğini değiştirmez Hipnoz fenomenlerinin gerçekliğini daha iyi anlayabilmek için bu algı bir örnek: Karşımızda hipnoz olabilecek on birey olduğunu varsayalım 1 Kişiyi uyutuyoruz Uyandıktan sonradan sağ eline bir alev değdireceğimizi söylüyoruz ve uyandırıyoruz Denek iyice uyandıktan, uyanıklık haline geçtikten sonra sağ eline herhangi bir şey değdiriyoruz O anda denek, reel bir alev değmiş gibi acıyla kıvranacaktır Deneğin yaşadıkları, hissettikleri reel bir ateşle sol elini yaktığımızda yaşayacakları ve hissedecekleri ile elbette benzer olacaktır Onun için sol elinin hakiki dediğimiz ateşle yakılması ya da sağ elinin gerçek dışı olarak yakılması arasında gerçeklik bakımından hiçbir fark olmayacaktır Seyreden 9 kişi için ise algılamaları ayrı olduğundan koşul daha farklı değerlendirilecek ve hayali olarak kabul edilecektir Fakat 9 kişide uyutulup 1 kişinin yaşayacağı deney onlara da benzer şekilde tavsiye edilirse, hepsi aniden 1 kişinin elinin yandığını görürler Herkes elin yandığını gördüğüne göre el gerçekte yanmış mıdır, yoksa yanma olayı yalnızca bir hayal midir? Sözü geçen 10 kişi için olayın hakiki olduğundan elbette emin olabilirsiniz Hatta yanma olayı o derece etkin olabilir ki, yanan sol eldeki kızarıklık, yandığı düşünülen sağ elde de oluşabilir Bu koşul için şöyle söyleyebiliriz; Birincil gurup için reel olan algılar, ikinci gurup için yalnızca bir hayaldir Ancak ikinci gurubun düş kabul ettiği bütün o algılar, birincil gurup için tartışmaya bile mahal vermeyecek dek gerçektir