iltasyazilim
FD Üye
Duygusal yoksunluk seması, günümüzde sıkça görülmeye başlayan ve uzmanların en çok karşılaştıkları bir vakadır Bu sendromun kökeninde kişinin sahip olduklarının farkına varmaması yatmaktadır Kendi iç dünyasında sorunlar yaşayan birey sevdiklerinin ve ailesinin yalnızlığını, üzüntüsünü geçiremeyeceğini düşünür ve çareyi terapistlerde aramaya başlar Sürekli yalnız ve üzüntülü olan kişiye etrafındaki kişiler yardım etmek ve destek olmak isterler Fakat birey buna inanmaz, sahtecilik, ikiyüzlülük olarak görürler Bu şemada kendini bu tür vakalar ile gösterebilir İhtiyaçlarının etrafındaki kiler tarafında yerine getiremeyeceğini düşünen kişiler, sıcaklık, aralıksız alaka, dinlenilmek, yardım, her konuda takviye gibi olgular ile beslenirler Bu ihtiyaçlar başlıca duygusaldır
Birey karşısında cinsten ya da sevdiklerinden alaka göremeyince ve dinlenmeyince hemencecik bir kaos içerisine girerler Hayatların en büyük felaketini yaşadıklarını düşünür, yalnızlığa, üzüntüye bürünürler Bu vaka genelde uzun yıllar tek çocuk olan kişilerde görülür Sonradan bir kardeşi olan çocuk, artık annesinden ve babasından ilgi görmeyeceğine, sevilmeyeceğine inanır İşte bu gibi durumlar erişkin bireylerde de görülebilmektedir Etrafındaki kişiler diğer bir yere alaka göstermeye başlayınca, buhranlı günler bu vakayı yaşayan kişi için baş gösterir Duygusal yoksunluk şemasında üç türden oluşmaktadır Alaka yoksunluğu, korunma yoksunluğu ve empati yoksunluğudur
Empati yoksunluğu, iş ve sosyal yaşamda görülen ve bu vakayı yaşamış kişiyi etkisi altına bölge bir türdür Birey, bir türlü anlaşılmadığını düşünür Ve yalnız olduğunu ona takviye olacak, düşüncelerine saygı duyacak biri olmadığını hisseder Korunma yoksunluğu da kişinin kendini yalnız hissetmesi ile özetlenebilir Birey, ona yol gösterecek, düşünce verecek, koruyacak ve ardından kimsenin olmadığını düşünür Alaka yoksunluğu da adeta her bireyde görülmektedir Birey kendisine siklet verilmediğini, şefkat gösterilmediğini, maddi temaslarda bulunacak şahısların var olmadığından şikayetçidir
Şehvetli yoksunluk şemasında, birçok etmen sebep olur En önemlisi çocuk yaşta anne ve babasından şefkat ve ilgi görmeyen kişilerde görülebilir Anne ve baba soğukluğundan, vakit ayırmamasından ve sevgi göstermemesinden kaynaklanabilmektedir Çocuk yaşta yeteri kadar değerinde ve tartma verilmediğini düşünen bireylerde de görülebilmektedir Etrafındaki kişiler her zaman başka birilerine şefkat, ilgi gösteriyor ise bu vaka kendini daha çok hissettirir Anne çocuğu ile iyi bir iletişim kuramamış ve ihtiyaçlarını dürüst bir şekilde karşılamıyor ise ve sıkıntılı anlarında çocuğunu avutmuyor ise öteki kişiler göre avutulmayı öğrenmemiş olur Ebeveynler, çocuklarına yol göstermemiş, dürüst yolu bulması adına destek olmamışsa, eğitim ve sosyal hayatında onları yönlendirmemişse, çocuk bundan sonraki hayatında güven duyacağı kimse olmaz
Eş seçimi etkileri de bu şemanın kökenini oluşturur Bu tür olumsuz etkileri yaşamış bireyler çoğunlukla, soğuk kayıtsız, takviye vermeyen bir benzeşen olurlar Bu da geçmişte yaşadıklarından kaynaklanıyor olabilir Sevgi, alaka, güven, destek, avutma gibi olguları öğrenemeyen şahısların, bu tür kavramları ilişkilerine yansır Ne hissettiğini eşi ile paylaşamaz ve paylaşamadığı ihtiyaçlarını anlaşılmasını bekler Anlaşılmadığı zaman büyük bir hayal kırıklığına uğrar Kendini dertli yalnız hisseden birey, bunu eşi ile paylaşmaz ve içine kapanır Eşi kadar korunduğunu, yön verildiğini görür görmez darılabilir, üzülebilir ve bunu kabul etmez Çünkü bu kavramları ailesinden görmemiş ve doğal olarak öğrenmemiştir Alaka görmediğini düşünerek aralıksız eşi ile tartışmalara girer, kızgındır, öfkelidir ve eşinden gitgide yürüyüp gitmek eylemindedir
Duygusal yoksunluk şaması belirtilerini yaşamış şahısların mutlaka terapi görmesi gerekmektedir Uzmanlar bu cins vakalarda ilk önce kişinin farkında olan olmadıklarını gün yüzüne dahil etmemek ile tedavi sürecine başlar Ve hissi ihtiyaçları, doğal ortamlardan ve yollardan telafi etmek için teknikler geliştirir Kişiye kendini avutmayı, tek başına her şeyi başarabileceğine inandırır İhtiyaçlarına v isteklerine göre eş seçimi yapmasını önerir ve isteklerini saçmada olsa dile getirmesini öğüt eder Sabretmeyi, güvenmeyi öğreterek, dinç bir kişi olması için tedavi uygular
Birey karşısında cinsten ya da sevdiklerinden alaka göremeyince ve dinlenmeyince hemencecik bir kaos içerisine girerler Hayatların en büyük felaketini yaşadıklarını düşünür, yalnızlığa, üzüntüye bürünürler Bu vaka genelde uzun yıllar tek çocuk olan kişilerde görülür Sonradan bir kardeşi olan çocuk, artık annesinden ve babasından ilgi görmeyeceğine, sevilmeyeceğine inanır İşte bu gibi durumlar erişkin bireylerde de görülebilmektedir Etrafındaki kişiler diğer bir yere alaka göstermeye başlayınca, buhranlı günler bu vakayı yaşayan kişi için baş gösterir Duygusal yoksunluk şemasında üç türden oluşmaktadır Alaka yoksunluğu, korunma yoksunluğu ve empati yoksunluğudur
Empati yoksunluğu, iş ve sosyal yaşamda görülen ve bu vakayı yaşamış kişiyi etkisi altına bölge bir türdür Birey, bir türlü anlaşılmadığını düşünür Ve yalnız olduğunu ona takviye olacak, düşüncelerine saygı duyacak biri olmadığını hisseder Korunma yoksunluğu da kişinin kendini yalnız hissetmesi ile özetlenebilir Birey, ona yol gösterecek, düşünce verecek, koruyacak ve ardından kimsenin olmadığını düşünür Alaka yoksunluğu da adeta her bireyde görülmektedir Birey kendisine siklet verilmediğini, şefkat gösterilmediğini, maddi temaslarda bulunacak şahısların var olmadığından şikayetçidir
Şehvetli yoksunluk şemasında, birçok etmen sebep olur En önemlisi çocuk yaşta anne ve babasından şefkat ve ilgi görmeyen kişilerde görülebilir Anne ve baba soğukluğundan, vakit ayırmamasından ve sevgi göstermemesinden kaynaklanabilmektedir Çocuk yaşta yeteri kadar değerinde ve tartma verilmediğini düşünen bireylerde de görülebilmektedir Etrafındaki kişiler her zaman başka birilerine şefkat, ilgi gösteriyor ise bu vaka kendini daha çok hissettirir Anne çocuğu ile iyi bir iletişim kuramamış ve ihtiyaçlarını dürüst bir şekilde karşılamıyor ise ve sıkıntılı anlarında çocuğunu avutmuyor ise öteki kişiler göre avutulmayı öğrenmemiş olur Ebeveynler, çocuklarına yol göstermemiş, dürüst yolu bulması adına destek olmamışsa, eğitim ve sosyal hayatında onları yönlendirmemişse, çocuk bundan sonraki hayatında güven duyacağı kimse olmaz
Eş seçimi etkileri de bu şemanın kökenini oluşturur Bu tür olumsuz etkileri yaşamış bireyler çoğunlukla, soğuk kayıtsız, takviye vermeyen bir benzeşen olurlar Bu da geçmişte yaşadıklarından kaynaklanıyor olabilir Sevgi, alaka, güven, destek, avutma gibi olguları öğrenemeyen şahısların, bu tür kavramları ilişkilerine yansır Ne hissettiğini eşi ile paylaşamaz ve paylaşamadığı ihtiyaçlarını anlaşılmasını bekler Anlaşılmadığı zaman büyük bir hayal kırıklığına uğrar Kendini dertli yalnız hisseden birey, bunu eşi ile paylaşmaz ve içine kapanır Eşi kadar korunduğunu, yön verildiğini görür görmez darılabilir, üzülebilir ve bunu kabul etmez Çünkü bu kavramları ailesinden görmemiş ve doğal olarak öğrenmemiştir Alaka görmediğini düşünerek aralıksız eşi ile tartışmalara girer, kızgındır, öfkelidir ve eşinden gitgide yürüyüp gitmek eylemindedir
Duygusal yoksunluk şaması belirtilerini yaşamış şahısların mutlaka terapi görmesi gerekmektedir Uzmanlar bu cins vakalarda ilk önce kişinin farkında olan olmadıklarını gün yüzüne dahil etmemek ile tedavi sürecine başlar Ve hissi ihtiyaçları, doğal ortamlardan ve yollardan telafi etmek için teknikler geliştirir Kişiye kendini avutmayı, tek başına her şeyi başarabileceğine inandırır İhtiyaçlarına v isteklerine göre eş seçimi yapmasını önerir ve isteklerini saçmada olsa dile getirmesini öğüt eder Sabretmeyi, güvenmeyi öğreterek, dinç bir kişi olması için tedavi uygular