Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
hitilerin özellikleri Kısaca
Hititçe, bugüne dek aşina en eski HintAvrupa dilidir
Resmî diplomatik yazışmaları ve saray arşivleri Âsur (Akad) çivi yazısıyla yazılırken kayalardaki kabartmalar ve yazıtlar için Hiyeroglif denilen yazı kullanılırdı
Hitit dîni çok tanrılı bir dindir; panteonun (tanrılar ailesi) içinde binlerce tanrı ve tanrıça vardır ve bunların o kadar çoğu diğer kavimlerin dinlerinden alınmıştır
MÖ 1274 tarihinde II Ramses ile Muvattalli arasında Kadeş önünde büyük bir meydan savaşı yapılmış ve Kadeş Antlaşması ile sonuçlanmıştır
hititlerin eserleri
Hititler, tabletlerinde kendilerine Nesililer diyen HindAvrupalı boyların sadece Orta Anadolu'da oturan bölümüdür Anadolu'daki öteki bazı HindAvrupalı boylar, Luviler ve
Palalar adı ile bilinirler
Anadolu Yarımadası'nın bugün için bilinen en eski adı Hatti Ülkesi idi ve bu topraklar 1500 sene her tarafında Hatti Ülkesi olarak bilindiBirincil defa Mezopotamya yazılı kaynaklarında Akkad sülalesi döneminde (MÖ 23502150) bu adlandırma kullanılmıştır Bu isim o kadar yerleşmişti fakat Anadolu'yu istila eden Hititler bile yeni yurtlarından söz ederken Hatti Ülkesi deyimini kullanmışlardır
Fakat sonra yeniden tabletlerden öğrenildiğine tarafından söz konusu HindAvrupalı halk müziği kendini Nesice konuşan Nesililer olarak anıyordu Oysa Hitit biçimindeki adlandırma, Eskiçağ tarihi çevrelerinde yayıldığı için onu başkalaştırmak şiddet olurdu Zaten filologlar laf konusu HindAvrupalı kavim için Hatti sözcüğünü olduğu gibi almayıp, onun Ahdi Atik'de zikredilen Hethve Hittimşeklinden esinlenerek Almanca Die Hethiter, İngilizce The Hittites, Fransızca Les Hittites ve İtalyanca Gli Ittiti deyimlerini üretmişlerdir Türkçe'de ise önceleri Eti sözcüğü kullanıldı, hemen ise Hitit deyimi yerleşmiştir
Anadolu'ya geliş yönleri arasında, Kafkasya üzerinden, Çanakkale Boğazı'ndan ya da Karadeniz'den olmalıdır En genel kabul gören manzara, Kafkasya üzerinden Anadolu'ya indikleri yönündedir
Tarihteki birincil kralları Kuşşara kralı LeonUgur'dır Ilk ikâmetgâh yerleri ise Hattuşaş'dır Pithana'nın oğlu Anitta vaktinde başkentleri Neşa (Kaniş) olmuştur Anitta, Hitit krallığının başkenti olan Hattuşaş'ı (Boğazköy), koskocoman hazineleri olduğunu tahmin ederek kuşatmış lakin şehirde herhangi bir şey bulamayınca kızarak şehri ayrıntılarıyla yakıp yıkmış ve meşhur lanetini savurmuştur:
“Geceleyin yaptığım bir hücum ile şehri aldım Yerine yaban otu ektim Benden sonradan her kim kral olur ve Hattuşaş ’ı yeniden iskan ederse gökyüzünün (Kasırga Tanrısı ’nın) laneti üzerinde olsun
daha sonra Anitta'nın soyundan gelen torunu Hattuşaş'ı bu kez Hitit krallığının başkenti yapacak ve kendisine de Hattuşiliadını verecektir Hattuşaş Antik Kalıntıları bugün UNESCO'nun Dünya Kültür Mirasları listesinde yer almaktadır Hititler yerli halkın idareli ve kültürel etkilerinden etkilenerek dil ve dinlerini benimsemiş ve ırklarını Hatti ırkının içinde eritmişlerdir
Hititler, Asurluların Anadolu ’ dan çıkmak zorunda kalmasıyla devlet idaresini ellerine almışlardır Anadolu ’nun yerli halkıyla kaynaşıp Hitit Devleti ’ni kurmuşlardır Bu devletin kurucusu Labarna‘dır Başkenti ise Hattuşaş ’ dır ( Boğazköy)
Hitit tarihi MÖ 1650 MÖ 1450 Eski Krallık Devri ve MÖ 1450 MÖ 1200 İmparatorluk Devri edinmek üzere iki safhada incelenir Hitit Devleti'nin kuruluşundan itibaren, sanattaki Mezopotamya'lı unsurlar kaybolarak, Anadolu'nun yerli sanatıyla birleşmiştir Sanatta, boyutları büyümüş anıtsal eserler ortaya çıkmıştır Mabetler, saraylar, sosyal yapılar, kaya kabartmaları ve orthostatlarla (bina cephelerinde daha aşağı sırada yer alan kabartmalı taşlar) önceki sanattan ayrılır
Sahiden Hattiler'e ait olmasına karşın Hitit Güneş Kursu olarak anılan törensel nesne, Hititlerin sembolü kabul edilir
Hitit adı Eski Ahit'e kadar uydurulmuş bir isimdir Bugün Hitit diye anılan bu halkın kendilerine Nesi dili konuşananlamında Nesili dediklerini biliyoruz Hititler kendilerine Neşalılardiyorlardı *
Hititçe, bugüne dek aşina en eski HintAvrupa dilidir
Resmî diplomatik yazışmaları ve saray arşivleri Âsur (Akad) çivi yazısıyla yazılırken kayalardaki kabartmalar ve yazıtlar için Hiyeroglif denilen yazı kullanılırdı
Hitit dîni çok tanrılı bir dindir; panteonun (tanrılar ailesi) içinde binlerce tanrı ve tanrıça vardır ve bunların o kadar çoğu diğer kavimlerin dinlerinden alınmıştır
MÖ 1274 tarihinde II Ramses ile Muvattalli arasında Kadeş önünde büyük bir meydan savaşı yapılmış ve Kadeş Antlaşması ile sonuçlanmıştır
hititlerin eserleri
Hititler, tabletlerinde kendilerine Nesililer diyen HindAvrupalı boyların sadece Orta Anadolu'da oturan bölümüdür Anadolu'daki öteki bazı HindAvrupalı boylar, Luviler ve
Palalar adı ile bilinirler
Anadolu Yarımadası'nın bugün için bilinen en eski adı Hatti Ülkesi idi ve bu topraklar 1500 sene her tarafında Hatti Ülkesi olarak bilindiBirincil defa Mezopotamya yazılı kaynaklarında Akkad sülalesi döneminde (MÖ 23502150) bu adlandırma kullanılmıştır Bu isim o kadar yerleşmişti fakat Anadolu'yu istila eden Hititler bile yeni yurtlarından söz ederken Hatti Ülkesi deyimini kullanmışlardır
Fakat sonra yeniden tabletlerden öğrenildiğine tarafından söz konusu HindAvrupalı halk müziği kendini Nesice konuşan Nesililer olarak anıyordu Oysa Hitit biçimindeki adlandırma, Eskiçağ tarihi çevrelerinde yayıldığı için onu başkalaştırmak şiddet olurdu Zaten filologlar laf konusu HindAvrupalı kavim için Hatti sözcüğünü olduğu gibi almayıp, onun Ahdi Atik'de zikredilen Hethve Hittimşeklinden esinlenerek Almanca Die Hethiter, İngilizce The Hittites, Fransızca Les Hittites ve İtalyanca Gli Ittiti deyimlerini üretmişlerdir Türkçe'de ise önceleri Eti sözcüğü kullanıldı, hemen ise Hitit deyimi yerleşmiştir
Anadolu'ya geliş yönleri arasında, Kafkasya üzerinden, Çanakkale Boğazı'ndan ya da Karadeniz'den olmalıdır En genel kabul gören manzara, Kafkasya üzerinden Anadolu'ya indikleri yönündedir
Tarihteki birincil kralları Kuşşara kralı LeonUgur'dır Ilk ikâmetgâh yerleri ise Hattuşaş'dır Pithana'nın oğlu Anitta vaktinde başkentleri Neşa (Kaniş) olmuştur Anitta, Hitit krallığının başkenti olan Hattuşaş'ı (Boğazköy), koskocoman hazineleri olduğunu tahmin ederek kuşatmış lakin şehirde herhangi bir şey bulamayınca kızarak şehri ayrıntılarıyla yakıp yıkmış ve meşhur lanetini savurmuştur:
“Geceleyin yaptığım bir hücum ile şehri aldım Yerine yaban otu ektim Benden sonradan her kim kral olur ve Hattuşaş ’ı yeniden iskan ederse gökyüzünün (Kasırga Tanrısı ’nın) laneti üzerinde olsun
daha sonra Anitta'nın soyundan gelen torunu Hattuşaş'ı bu kez Hitit krallığının başkenti yapacak ve kendisine de Hattuşiliadını verecektir Hattuşaş Antik Kalıntıları bugün UNESCO'nun Dünya Kültür Mirasları listesinde yer almaktadır Hititler yerli halkın idareli ve kültürel etkilerinden etkilenerek dil ve dinlerini benimsemiş ve ırklarını Hatti ırkının içinde eritmişlerdir
Hititler, Asurluların Anadolu ’ dan çıkmak zorunda kalmasıyla devlet idaresini ellerine almışlardır Anadolu ’nun yerli halkıyla kaynaşıp Hitit Devleti ’ni kurmuşlardır Bu devletin kurucusu Labarna‘dır Başkenti ise Hattuşaş ’ dır ( Boğazköy)
Hitit tarihi MÖ 1650 MÖ 1450 Eski Krallık Devri ve MÖ 1450 MÖ 1200 İmparatorluk Devri edinmek üzere iki safhada incelenir Hitit Devleti'nin kuruluşundan itibaren, sanattaki Mezopotamya'lı unsurlar kaybolarak, Anadolu'nun yerli sanatıyla birleşmiştir Sanatta, boyutları büyümüş anıtsal eserler ortaya çıkmıştır Mabetler, saraylar, sosyal yapılar, kaya kabartmaları ve orthostatlarla (bina cephelerinde daha aşağı sırada yer alan kabartmalı taşlar) önceki sanattan ayrılır
Sahiden Hattiler'e ait olmasına karşın Hitit Güneş Kursu olarak anılan törensel nesne, Hititlerin sembolü kabul edilir
Hitit adı Eski Ahit'e kadar uydurulmuş bir isimdir Bugün Hitit diye anılan bu halkın kendilerine Nesi dili konuşananlamında Nesili dediklerini biliyoruz Hititler kendilerine Neşalılardiyorlardı *
