iltasyazilim
FD Üye
Zaman, asla bizlerin düşündüğü gibi birşey değildir Çünkü bizim zaman'ımız, bizlerin, yani insanın algılama kapasitesinden doğan bir şekilde anlaşılmaktadır Zaman, insanın, evreni algıladığı beş duyusunun eseri olan bir biçimde zihinlerimizde şekillenir
Grerçekte ise, sınırı, sonu olmayan evrensel tek bir anmevcuttur ve bu tek an, değerlendiricinin algılama kapasitesinden doğan bir biçimde zamanşeklinde algılanır
Hologram tekniğinin izahı, evrenismiyle tanımlamaya çalıştığımız sınırsız ve sonsuz tek varlık, yani BÜTÜN'eait tüm bilginin hologramik bir biçimde her zerrede mevcut olduğunu anlamamızı kolaylaştırmıştır Buna göre, evrenin holografik yapısında, bizim gözlemlediğimiz evrenimizde, olmuş veya olacak diye bildiğimiz her olay, her oluşum, bilgi olarak yüklüdür Ve yine, evren içi olan her bir varlık, bu holografik düzenlenmiş bilgi'yikendi algılama kapasitesi ölçüsünde değerlendirir Çünkü evrensel tümel bilgi'ninbir sınırı ve dolayısıyla bir merkezi olmaması dolayısıyla, algılamanın oluştuğu, ortaya çıktığı her noktada, algılayıcıya bütüne ait tüm bilgiaçıktır Ancak, algılayıcı, kendi algılama kapasitesince bu bilgiyi değerlendirebilir Yani, algılanan bilgi, tamamen algılayıcının algılama kapasitesinin bir eseridir Zaten, algılayıcının kendisi de oradaki bilginin özden açığa çıkışından başka birşey değildir
Evrensel tek an'daevrene ait tüm oluşumların bilgi olarak mevcut olmasından dolayı, o boyutta herşey olmuşbitmiş hükmündedir Yani, evrenimizde ortaya çıkacak herşey evrensel tek an'ınkapsamında olup, bitmiştir Ancak, sınırlı algılama kapasitesine sahip birimler, bütüne ait bu tüm bilgi'ninancak kendi kapasiteleri elverdiği ölçüsünü değerlendirebilirler O halde bizler, hologramik düzenlenmiş evrenin sadece içinde bulunduğumuz kesitine (boyutuna) ait bir bilgiyi algılamaktayız ki bu da içinde bulunduğumuz bizim evrenimiz'dir Algılamakta olduğumuz tüm bu bilgi, sınırsız bir yapıdan alınan kesitsel veriler, yani bizim evrenimiz, kendi kapasitemizden doğan bir biçimde duyularımız önüne serilmektedir Böylece de holografik evreni kapsayan tek kozmik an'ı, kendi kapasitemizden doğan bir biçimde, yıllarla, aylarla, günlerle vs ifade edilen bir biçimde şekillendirmekteyiz Eğer holografik evreni bir başka kesitinden algılıyor olursak (farklı bir kapasiteyle), şu anda içinde bulunduğumuz zamano boyuta göre belki birkaç saniyelik bir değer ifade edecektir Çünkü, bizim zamanımız, holografik evrenin sadece belirli bir kesitidir ki bu kesit belki de kozmik tek an'anisbetle okyanusta bir damla bile değildir Öyleyse, kozmik tek an'ıne şekillendiriyor isek, o boyuta ve algılama kapasitesine göre bir zaman değerlendirişiiçinde oluruz Başka bir haldeki zamanalgılayışımız, şimdikiyle hiç mi hiç bağdaşmayacaktır
Nitekim, bizim evrenimizin başlangıcıdiye kabul edilen bigbang anından şimdiye dek geçen zamanı kapsayan kozmik yıl'anisbetle bir insan ömrü 10 saliselik bir anlam ifade etmektedir Eğer bilinç boyutunda, bizde bir üst boyuta sıçrama gerçekleşirse, yani o boyutun bilgileriyle rezonansa girebilirsek veya bir diğer ifadeyle o boyutun bilgileri bizde açığa çıkarsa, içinde bulunduğumuz kendi evrenimiz boyutu, bir rüya misali değere sahip olacaktır Acı, tatlı günlerle, yıllarla geçen bir ömrün tamamı sanki uykuda yaşanmış bir rüya gibi hatırlanacaktır
O halde, bizlerin olageldiğini gözlemlediği herşey, sınırsız evrenin holografik yapısında mevcut bilginin kesitsel örnekleridir Ve bizler, tümel bilgi'ninbizde açığa çıkan boyutunu yaşadığımız zamanolarak kabul ediyor, buna göre de geriye kalanını değerlendiriyoruz
Kozmik tek an'agöre ise HERŞEY, KENDİNDE, hologramik düzenlenmiş BİLGİ'den ibarettir, yani tüm zamanlar yaşanmıştır Çünkü herşey, O'nun bilgisinde mevcuttur Bizler dahi, O'nun bilgisinden oluşmuş, yeralan birimsel görüntülerden başka birşey değiliz! Fakat, aynı zamanda sahip olduğumuz bilinç yönüyle tümel bilgisınırsız bir biçimde bize açıktır Bilinç boyutunda bizde oluşacak derinliğine bir sıçrama ile, öz varlığımız, evrensel Öz'demevcut tümel bilgiye vakıf olabilir Yani, BÜTÜN, kendi bilgisini bizde seyretmekte olur ki bu, şu anda da böyledir ve gerçek budur! Çünkü, o boyutta tek bir anve tek bir varlıksözkonusudur Holografik evren ise, tüm bunları kendi bilincinde oluşturan Bilgi Sahibi'nin, diğer bir yönüyle Sınırsız An'ınsahip olduğu ve kendinde ortaya çıkan özelliklerinin görünür olmasından başka birşey değildir
Acaba, mistiklerin bütün alemlerin aslı hayaldir, çünkü herşey ALLAH'ın ilminde olmuşbitmiştirşeklindeki ifadeleriyle kasdettikleri Bilgi'nin hologramik düzenlenmiş evrenleri, yani varlığın gerçeği ve özümüdür! Ve acaba,tayyi mekanve tayyi zamanolayları, bu hologramik bilgi'nindeğişik boyutlarına bilinç sıçramalarıyla gerçekleştirilen mekan ve zaman seyahatleri midir?
Eğer insanlık, Evrensel Bilincitanımak suretiyle günü geldiğinde kendindeki öz değerlereerişebilirse, belki de bu holografik bilgi evreni'ndedeğişik zaman ve mekan boyutlarına bilinç sıçramalarıyla seyahatler gerçekleştirebilecek güce erişecektir! Bütün bu anlatılanlar gibi, her sorunun cevabı da gerçekte evrensel hologramik bilgide mevcuttur; ancak, gerçeği, tabii ki bize ZAMANGÖSTERECEKTİR
Alıntı
Ahmed Bâki
30101990
Saygılarımla,
Grerçekte ise, sınırı, sonu olmayan evrensel tek bir anmevcuttur ve bu tek an, değerlendiricinin algılama kapasitesinden doğan bir biçimde zamanşeklinde algılanır
Hologram tekniğinin izahı, evrenismiyle tanımlamaya çalıştığımız sınırsız ve sonsuz tek varlık, yani BÜTÜN'eait tüm bilginin hologramik bir biçimde her zerrede mevcut olduğunu anlamamızı kolaylaştırmıştır Buna göre, evrenin holografik yapısında, bizim gözlemlediğimiz evrenimizde, olmuş veya olacak diye bildiğimiz her olay, her oluşum, bilgi olarak yüklüdür Ve yine, evren içi olan her bir varlık, bu holografik düzenlenmiş bilgi'yikendi algılama kapasitesi ölçüsünde değerlendirir Çünkü evrensel tümel bilgi'ninbir sınırı ve dolayısıyla bir merkezi olmaması dolayısıyla, algılamanın oluştuğu, ortaya çıktığı her noktada, algılayıcıya bütüne ait tüm bilgiaçıktır Ancak, algılayıcı, kendi algılama kapasitesince bu bilgiyi değerlendirebilir Yani, algılanan bilgi, tamamen algılayıcının algılama kapasitesinin bir eseridir Zaten, algılayıcının kendisi de oradaki bilginin özden açığa çıkışından başka birşey değildir
Evrensel tek an'daevrene ait tüm oluşumların bilgi olarak mevcut olmasından dolayı, o boyutta herşey olmuşbitmiş hükmündedir Yani, evrenimizde ortaya çıkacak herşey evrensel tek an'ınkapsamında olup, bitmiştir Ancak, sınırlı algılama kapasitesine sahip birimler, bütüne ait bu tüm bilgi'ninancak kendi kapasiteleri elverdiği ölçüsünü değerlendirebilirler O halde bizler, hologramik düzenlenmiş evrenin sadece içinde bulunduğumuz kesitine (boyutuna) ait bir bilgiyi algılamaktayız ki bu da içinde bulunduğumuz bizim evrenimiz'dir Algılamakta olduğumuz tüm bu bilgi, sınırsız bir yapıdan alınan kesitsel veriler, yani bizim evrenimiz, kendi kapasitemizden doğan bir biçimde duyularımız önüne serilmektedir Böylece de holografik evreni kapsayan tek kozmik an'ı, kendi kapasitemizden doğan bir biçimde, yıllarla, aylarla, günlerle vs ifade edilen bir biçimde şekillendirmekteyiz Eğer holografik evreni bir başka kesitinden algılıyor olursak (farklı bir kapasiteyle), şu anda içinde bulunduğumuz zamano boyuta göre belki birkaç saniyelik bir değer ifade edecektir Çünkü, bizim zamanımız, holografik evrenin sadece belirli bir kesitidir ki bu kesit belki de kozmik tek an'anisbetle okyanusta bir damla bile değildir Öyleyse, kozmik tek an'ıne şekillendiriyor isek, o boyuta ve algılama kapasitesine göre bir zaman değerlendirişiiçinde oluruz Başka bir haldeki zamanalgılayışımız, şimdikiyle hiç mi hiç bağdaşmayacaktır
Nitekim, bizim evrenimizin başlangıcıdiye kabul edilen bigbang anından şimdiye dek geçen zamanı kapsayan kozmik yıl'anisbetle bir insan ömrü 10 saliselik bir anlam ifade etmektedir Eğer bilinç boyutunda, bizde bir üst boyuta sıçrama gerçekleşirse, yani o boyutun bilgileriyle rezonansa girebilirsek veya bir diğer ifadeyle o boyutun bilgileri bizde açığa çıkarsa, içinde bulunduğumuz kendi evrenimiz boyutu, bir rüya misali değere sahip olacaktır Acı, tatlı günlerle, yıllarla geçen bir ömrün tamamı sanki uykuda yaşanmış bir rüya gibi hatırlanacaktır
O halde, bizlerin olageldiğini gözlemlediği herşey, sınırsız evrenin holografik yapısında mevcut bilginin kesitsel örnekleridir Ve bizler, tümel bilgi'ninbizde açığa çıkan boyutunu yaşadığımız zamanolarak kabul ediyor, buna göre de geriye kalanını değerlendiriyoruz
Kozmik tek an'agöre ise HERŞEY, KENDİNDE, hologramik düzenlenmiş BİLGİ'den ibarettir, yani tüm zamanlar yaşanmıştır Çünkü herşey, O'nun bilgisinde mevcuttur Bizler dahi, O'nun bilgisinden oluşmuş, yeralan birimsel görüntülerden başka birşey değiliz! Fakat, aynı zamanda sahip olduğumuz bilinç yönüyle tümel bilgisınırsız bir biçimde bize açıktır Bilinç boyutunda bizde oluşacak derinliğine bir sıçrama ile, öz varlığımız, evrensel Öz'demevcut tümel bilgiye vakıf olabilir Yani, BÜTÜN, kendi bilgisini bizde seyretmekte olur ki bu, şu anda da böyledir ve gerçek budur! Çünkü, o boyutta tek bir anve tek bir varlıksözkonusudur Holografik evren ise, tüm bunları kendi bilincinde oluşturan Bilgi Sahibi'nin, diğer bir yönüyle Sınırsız An'ınsahip olduğu ve kendinde ortaya çıkan özelliklerinin görünür olmasından başka birşey değildir
Acaba, mistiklerin bütün alemlerin aslı hayaldir, çünkü herşey ALLAH'ın ilminde olmuşbitmiştirşeklindeki ifadeleriyle kasdettikleri Bilgi'nin hologramik düzenlenmiş evrenleri, yani varlığın gerçeği ve özümüdür! Ve acaba,tayyi mekanve tayyi zamanolayları, bu hologramik bilgi'nindeğişik boyutlarına bilinç sıçramalarıyla gerçekleştirilen mekan ve zaman seyahatleri midir?
Eğer insanlık, Evrensel Bilincitanımak suretiyle günü geldiğinde kendindeki öz değerlereerişebilirse, belki de bu holografik bilgi evreni'ndedeğişik zaman ve mekan boyutlarına bilinç sıçramalarıyla seyahatler gerçekleştirebilecek güce erişecektir! Bütün bu anlatılanlar gibi, her sorunun cevabı da gerçekte evrensel hologramik bilgide mevcuttur; ancak, gerçeği, tabii ki bize ZAMANGÖSTERECEKTİR
Alıntı
Ahmed Bâki
30101990
Saygılarımla,