Homeopati nedir???

Homeopati 19. yüzyılın başlarında Alman hekim ve eczacı Samuel Hahnemann tarafından bulunan ve vücudun kendini doğal olarak iyileştirmesine yardım eden bir alternatif tedavi sistemidir.

Homeopati sözcük olarak yunanca ; Homeos = benzeri, Pathos = acı, ızdırap sözlerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Sağlam şahısta zahir bulgular çıkaran bir husus, birebir bulgulara sahip hasta bireylerde düzgünleşme sağlar prensibinden hareket etmiştir.

Homeopatide maksat vücudun kendi güzelleşme mekanizmalarını harekete geçirmek ve böylelikle vücudu güzelleşme sürecine sokmaktır.

* Ne devrandan beri yerkürede ve memleketimizde uygulanıyor?

Hahnemann 1796 da birinci homeopati prensiplerini içeren kitabını yazdı. Yani 1800 lerden beri Almanya’da uygulanmaktadır ve Almanya’dan tüm yerküreye yayılmıştır.

Devletimizde homeopati eğitimi almış doktorlar tarafından kullanılması 2002-3 de başlamıştır. 2003 yılında Klasik homeopati derneği homeopati eğitimi almış ve almakta olan tabip, eczacı ve diş tabipleri tarafından kurulmuştur. Lakin yasal tabanda homeopatinin tanınması kasım 2014 yönetmelik ile olmuştur.

* Birinci nereden yayıldı ve nasıl yaygın tasarrufa girdi?

Birinci Almanya’dan yayıldı ve akut ve kronik hastalıklarında başarısı nedeni ile çok tanınan oldu. Almanya’dan ABD, tüm Avrupa ve Hindistan’a kadar tüm yerküreye yayıldı.

Daha sonra bir 1920 ler üzere öncelikle ABD’de olmak üzere tüm yerkürede düşüşe geçmiştir. Ancak 21. yy sonlarında tekrardan bilhassa halk arasında tanınan hale gelmeye başlamıştıriştir ve Yerküre Sıhhat Örgütüne nazaran klasik tıptan sonra homeopati yerkürede en sık kullanılan 2. Tedavi sistemidir Şu anda Avrupa’da 40.000’in üzerinde homeopati uygulayan tabip mevcuttur.

Tüm Avrupa’da ve yerkürede gitgide artan oradan hastalar ve doktorlar tarafından tercih edilmektedir.

* Hangi hastalık yahut sıhhat dertlerinde uygulanıyor?

Homeopati bütünsel (holistik) bir tedavi sistemidir ve homeoaptide hastalık yoktur hasta vardır. Dolayısı ile her türlü hastalık ve sıhhat sıkıntısında kullanılabilir. Yalnızca her tedavide olduğu üzere hadleri vardır. Bu hudutlar hastanın güzelleşme gücü ile ilgilidir. Genetik bir hastalık, ileri kademe dejeneratif bir hastalık (ankilozan spondilit vb), , ileri seviyede ağır marazlar (ileri evre kanserler vb), geri dönüşü olmayan illetler (Alzheimer, ileri böbrek yetmezliği) üzere artık düzgünleşme imkanı olmayan hastalıklarda yalnızca palyatif tesir eder. Yani bu tip rahatsızlıklarda ömür kalitesini arttırmaya yönelik tedavi edilir.

Dolayısı ile şayet vücudun güzelleşme kapasitesi var ise homeopati, prensiplerine sadık kalınarak uygulandığı takdirde yardım eder, şifa olur. Lakin hastalık devir içinde oluştuğu üzere düzgünleşme de vakit içinde olur. Gerekli sabrı göstermek gerekir. Seans sayısı ve mühlet vermek çok zordur. Lakin bir hastalık ne kadar uzun devrandır var ise umumide, tedavisi o kadar çok uzun sürer. Örneğin 10 yıldır var olan bir migren şikayeti en az 1 yıla gereksinim duyar. Homeopatide güzelleşme her boyutta olması gerekir. Bir Migren hastası geldiğinde onun yalnızca migren şikayetine değil psikolog üzere tüm hayat hikayesine, tüm fizikî başka şikayetlerine bakılır ve ilaç bütünsel olarak hepsine tesir edecek formda seçilir. Hangisinin evvel güzelleşeceği ve ne vadede güzelleşeceği kesin söylenemez. Faka tedaviye başlandığı andan itibaren düzelmeye başlayan şey kişinin kendini daha yeterli hissetmesi ve gücünün yavaş yavaş artmasıdır.

* Kimlere uygulanmaz? Kimler için riskli?

Herkese uygulanabilir Ama herkese tıpkı etkiyi göstermez. Büsbütün kişinin güzelleşme gücü, tedavi handikapları ve hayat biçimine bağlıdır. Katiyen doktorlar tarafından uygulanmalıdır zira bir doktor hastanın öteki kullandığı ilaçları ve marazını denetim edebilir ve homeoapti ile birlikte uygulayabilir. Nerede hangi tedavi yönetmini seçmesi gerektiğine karar verebilir.

* Yararları neler?

Hakikat ve prensiplerine nazaran uygulandığında, klasik homeopati vücudun düzgünleşme kapasitesi çerçevesinde bir çok sahada faydaldır. Bağışık sisteminin güçlenmesi, hormon sisteminin dengelenmesi, hudut sisteminin dengelenmesinden tutun da psikolojinin düzelmesine kadar bir çok sisteme tesir edebilir. Yeterki vücudun kendini güzelleştirme gücü olsun ve çok ağır kornik illetler mevcut olmasın. Doku değişimleri oluşmuş ise o vakit tesiri daha yavaş yada yalnızca yzeyel olabilir yada çok uzun vade gerekebilir şifa için. Şifa kişinin ruhsal, duygusal, fizikî ve toplumsal istikrar halidir. Gerçek şifa için bir çok kaidenin mekanına gelmesi gerekir. Kişin hayat stili ve içinde bulunduğu koşullar şifanın gerçekleşmesinde çok değerli faktörlerdir. Bir homeopati tabip kişinin hayat koşullarını düzeltilmesi için de rehberlik ve danışmanlık yapması gerekmektedir. Zira düzgünleşme bütünseldir.

Homeopati ile tam bir şifa mümkün olmasa da hayat kalitesinin artması, bağışıklığın güçlenmesi kelam konsudur.

* Riskleri yahut yan tesirleri varsa neler?

Ehil eğitimli homeopat doktorlar tarafından uygulandığı takdirde bir riski yoktur. Klasik tıb ilaçları ile nasıl kullanacağınızı bilmeniz gerekmektedir. Klasik tıbbi ilaçlar ile etkileşmez lakin homeopatik ilaçların aktifliği bu ilaçlar yüzünden azalır velev hiç tesir bile etmeyebilirler.

Homeopatik ilaçlar Hahnemann’ın presiplerine nazaran uygulandığı takdirde, yani TEK bir ilacı bezerlik prensibine nazaran minimum dozda verirseniz şayet o hengam yan tesir oluşmaz. Bu klasik homeopatidir. Lakin ilaç benzerlik prensiplerine nazaran seçilmez ise ve 2-3 homeoaptik ilaç karıştırılır yada çok sık tekrar edilir ise o vakit süreksiz olarak ilaç reaskiyonu oluşabilir. Bu yüzden kesinlikle Hahnemann presiplerine nazaran tedavi eden bir doktor tedaviyi yapması gerekir.

* Tedaviyi kimler uygulayabiliyor?

Avrupa ve yerkürede hem doktor hem de tabip dışı bireyler tedavi yapabiliyorlar. Lakin Avrupa’daki hükümetlerin eğilimi ve yapılan son değişiklikler artık homeopatik tedavisinin tabipler tarafından yapılması gerektiği üzerindedir. ABD de ise naturopat dediğimiz doğal tedavi bilirkişileri homeopati tedavisi uygulayabilmektedir.

Türkiye’de 2014 de çıkan yönetmelik çerçevesinde yalnızca tabip ve diş tabipleri homeoapti tedavisi yapabilirler.

Tedaviye başvuran şahıslar için en kıymetli nokta tedaviyi yapan kişinin gerçek eğitim almış bir doktor olmasıdır. Başkaca uygulanan homeopatik tedavinin doğruluğunu denetim etmesi çok zordur. Bunu lakin ehil kimseler bilebilir. Gelgelelim sahiden Hahnemann presiplerine nazaran homeoapti tedavisi yapan insanlar çoğunlukla dernekler tarafında bilinmektdir. Klasik homeopati derneğine ( ) danışabilirler.