iltasyazilim
FD Üye
Hawthorne etkisinin hikâyesi, 1920 yılında Amerikanın İllinois şehrindeki Hawthorne Works elektrik aletleri fabrikasında verimlilik artışı çalışmaları ile başlamıştır Takriben on yıl değin süren çalışmada, Horward Üniversitesinden Elton Mayo, Fritz J Roethlisberger ve William J Dickson adlı endüstri psikologları iş yaşamına etki edebilecek her ayrıntıyı incelemişlerdir
Çalışma baştan başa mola zamanları, egzersiz günleri ve hatta iklim koşulları dâhil çoğu parametre üstünde değiştirme yapmışlardır Çalışmaların gerçekleştirilmesi için fabrikada izole bir birim oluşturulmuş ve denemelerin bağlı tutulacağı birkaç emekçi, daha önce yaptıkları işin aynısını bu odada yapmaya başlamıştır Çalışmanın en ünlü bölümlerinden biri de fabrikadaki ışık miktarı ile verimlilik artışında herhangi bir ilişki olup olmadığının sorgulandığı denemelerdir
Ilk başlarda aydınlık miktarı ile verimlilik aralarında temas olduğu düşünülmüştür çünkü ışık arttırıldıkça alıştırma grubunun verimliliği artmaya başlamıştır oysa denemenin ilerleyen aşamasında ışıklar neredeyse karanlık olacak değin azaltılmasına rağmen verimliliğin arttığı gözlenince, verimlilik ile ışık aralarında temas kurulamamıştır
Araştırmacılar çoğu parametre üstünde değiştirme yapmasına rağmen, verimliliği bir türlü düşürememişlerdir Örneğin, çalışma saatlerinin kısaltılması genel olarak üretilen ürün sayısını azaltsa da saatlik bazda üretilen adet miktarı tekrar artma göstermiştir Ancak şaşırtıcı bir şekilde işçiler birbirleri ile konuşarak verimliliği bilinçli olarak azaltmaya başlamışlardır çünkü alıştırma grubu bundan böyle fabrikada çok popülerleşmiş ve tüm gözler üzerlerine dikilmiştir Fabrikada konuşulan tek konu bu grubun başardıkları olmaya başlamıştır ve bu nedenle alıştırma grubundaki işçiler, kendi verimliliklerinin bu kadar artmasının çalışmanın açık havada olan diğer işçilerin işten atılmasına niçin olabileceğinden işleri yavaşlatmaya başlamışlardır
Birçok bilim adamı için bu çalışma, şahısların deneyin bir parçası olduğunu bildikleri için hatalı bir denemedir Her ne dek araştırmacılar sadece denetleme edebildikleri parametreleri değiştirse ve bunlar üzerinde denemeler yapsa dahi, denemenin yapıldığı kişilerde de denemenin bir parçası olduğu algısı bulunmaktadır Bazıları işçilerin sürekli izlenmeleri nedeni ile üretkenlikleri arttığı görüşünde olup bazıları da, kendisini deneyin bir parçası olduğunu bilen işçilerin işini manâlı hissetmesine niçin olup kişinin daha fazla çalışmasına katkı sağladığı fikrini paylaşmaktadır Bazıları da sadece değişim yapmanın bile nedensiz bir şekilde bu stil artışlara sebebiyet vereceğini düşünmektedir “Hawthorn etkisi terimini ilk olarak açıklayan kişi olan Elton Mayo da, işçilerin verimliliğindeki artışın nedenini sempati ve iletişime bağlamıştır
Birçok çağdaş tahlilci, *Hawthorn etkisinin sadece bir mit olduğunu düşünmektedir çünkü egzersiz ile ilgili minik problemler bulunmaktadır Bunlardan biri, egzersiz grubu ile verimlilik raporların sürekli paylaşılması ve genel olarak aşina verimlilik hedeflerinin olmasıdır Çünkü bu parametrelerin verimlilik üstünde değersiz sayılamayacak kadar pozitif etkisi olabileceği düşünülmektedir Çalışmanın en ünlü bölümü olan aydınlık denemelerinde de toplanan birçok bilgi kaybolmuş ya da tahrip olmuş, bu nedenle de daha çok anektotlar üstüne yönelinmiştir Bu datalardan birine kadar, ışık miktarı işçilerin izin günü olan Pazar günleri değiştirilmiştir ve işçilerin işe başladığı pazartesi günü yapılan ölçümler Cumartesi gününden artı çıkmıştır Oysaki birçok analist hiçbir değiştirme yapılmasa deha haftanın ilk iş günü olan pazartesinin üretkenliği, haftanın son iş günü olan Cumartesiden artı olacağını düşünüp çalışmanın en meşhur deneyinin fiyasko olduğunu belirtmektedir
Hawthorn etkisinin kayda değer olmadığını düşünen analist sayısı çok olsa da, sonraki yıllarda bambaşka yerlerde deneyenler olmuştur Örneğin birçok çağdaş medikal ürünler üreten fabrikalarda, Howthorn politikaları izlenmiş ve bilhassa bu stil yerlerde sıkça karşılaşılan enfeksiyon gibi problemlerde gözle görünür bir azalma ve temizlik algısında kayda değer bir yükselme olduğu saptanmıştır
Çalışma baştan başa mola zamanları, egzersiz günleri ve hatta iklim koşulları dâhil çoğu parametre üstünde değiştirme yapmışlardır Çalışmaların gerçekleştirilmesi için fabrikada izole bir birim oluşturulmuş ve denemelerin bağlı tutulacağı birkaç emekçi, daha önce yaptıkları işin aynısını bu odada yapmaya başlamıştır Çalışmanın en ünlü bölümlerinden biri de fabrikadaki ışık miktarı ile verimlilik artışında herhangi bir ilişki olup olmadığının sorgulandığı denemelerdir
Ilk başlarda aydınlık miktarı ile verimlilik aralarında temas olduğu düşünülmüştür çünkü ışık arttırıldıkça alıştırma grubunun verimliliği artmaya başlamıştır oysa denemenin ilerleyen aşamasında ışıklar neredeyse karanlık olacak değin azaltılmasına rağmen verimliliğin arttığı gözlenince, verimlilik ile ışık aralarında temas kurulamamıştır
Araştırmacılar çoğu parametre üstünde değiştirme yapmasına rağmen, verimliliği bir türlü düşürememişlerdir Örneğin, çalışma saatlerinin kısaltılması genel olarak üretilen ürün sayısını azaltsa da saatlik bazda üretilen adet miktarı tekrar artma göstermiştir Ancak şaşırtıcı bir şekilde işçiler birbirleri ile konuşarak verimliliği bilinçli olarak azaltmaya başlamışlardır çünkü alıştırma grubu bundan böyle fabrikada çok popülerleşmiş ve tüm gözler üzerlerine dikilmiştir Fabrikada konuşulan tek konu bu grubun başardıkları olmaya başlamıştır ve bu nedenle alıştırma grubundaki işçiler, kendi verimliliklerinin bu kadar artmasının çalışmanın açık havada olan diğer işçilerin işten atılmasına niçin olabileceğinden işleri yavaşlatmaya başlamışlardır
Birçok bilim adamı için bu çalışma, şahısların deneyin bir parçası olduğunu bildikleri için hatalı bir denemedir Her ne dek araştırmacılar sadece denetleme edebildikleri parametreleri değiştirse ve bunlar üzerinde denemeler yapsa dahi, denemenin yapıldığı kişilerde de denemenin bir parçası olduğu algısı bulunmaktadır Bazıları işçilerin sürekli izlenmeleri nedeni ile üretkenlikleri arttığı görüşünde olup bazıları da, kendisini deneyin bir parçası olduğunu bilen işçilerin işini manâlı hissetmesine niçin olup kişinin daha fazla çalışmasına katkı sağladığı fikrini paylaşmaktadır Bazıları da sadece değişim yapmanın bile nedensiz bir şekilde bu stil artışlara sebebiyet vereceğini düşünmektedir “Hawthorn etkisi terimini ilk olarak açıklayan kişi olan Elton Mayo da, işçilerin verimliliğindeki artışın nedenini sempati ve iletişime bağlamıştır
Birçok çağdaş tahlilci, *Hawthorn etkisinin sadece bir mit olduğunu düşünmektedir çünkü egzersiz ile ilgili minik problemler bulunmaktadır Bunlardan biri, egzersiz grubu ile verimlilik raporların sürekli paylaşılması ve genel olarak aşina verimlilik hedeflerinin olmasıdır Çünkü bu parametrelerin verimlilik üstünde değersiz sayılamayacak kadar pozitif etkisi olabileceği düşünülmektedir Çalışmanın en ünlü bölümü olan aydınlık denemelerinde de toplanan birçok bilgi kaybolmuş ya da tahrip olmuş, bu nedenle de daha çok anektotlar üstüne yönelinmiştir Bu datalardan birine kadar, ışık miktarı işçilerin izin günü olan Pazar günleri değiştirilmiştir ve işçilerin işe başladığı pazartesi günü yapılan ölçümler Cumartesi gününden artı çıkmıştır Oysaki birçok analist hiçbir değiştirme yapılmasa deha haftanın ilk iş günü olan pazartesinin üretkenliği, haftanın son iş günü olan Cumartesiden artı olacağını düşünüp çalışmanın en meşhur deneyinin fiyasko olduğunu belirtmektedir
Hawthorn etkisinin kayda değer olmadığını düşünen analist sayısı çok olsa da, sonraki yıllarda bambaşka yerlerde deneyenler olmuştur Örneğin birçok çağdaş medikal ürünler üreten fabrikalarda, Howthorn politikaları izlenmiş ve bilhassa bu stil yerlerde sıkça karşılaşılan enfeksiyon gibi problemlerde gözle görünür bir azalma ve temizlik algısında kayda değer bir yükselme olduğu saptanmıştır