Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Hücre Yüzeyindeki Bazı Yapılar

Hücre Yüzeyindeki Bazı Yapılar
0
76

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Hücresel Yüzeyindeki Bir Takım Yapılar Hücrenin işlevi île ilgili veya diğer hücrelerle ilişkisini sağlayan yapılardır Hücrenin yaptığı işe ve bulunduğu yere kadar farklılıklar gösterirler Mikrovillus Özellikle emme görevi pozitif olan hücrelerde, örneğin bağırsak epitelinde, gözenekli olan dış yüzeyini artmak için, hücresel zarının bir arz sitoplazma ile beraber haricen dürüst meydana getirdiği, parmak biçiminde 0608 mikron uzunluğunda 00801 mikron kalınlığındaki çıkıntılardır, ince bağırsakta her bir hücrede az çok 30004000 mikrovillus bulunmaktadır Bu mikrovilluslar (çoğulu mikrovilli) makromolekülleri parçalayan ve hücreli içine içeren enzimleri taşır Istikrarsız geçirimine (alışverişine) kuvvetlice özelleşmiş (ozmoregülasyon yapan) hücrelerin taban kısımları (böbrek Malpiki tüplerinin epitel hücreleri) kaide labirenti denen birçok kıvrım ve girinti taşır Epitel hücrelerinin daha alçak kısmındaki Kural Zarıhücreli dışı bir inşa ve salgıdır; epitel hücrelerini alttaki bağ dokudan ayırmaya yarar Fagositoz (Phagocytosis), Pinositoz (Pnocytosfs) ve Eksositoz (Exocytosis) ya da Eksturziyon (Extursion) Amikronlar, yani iyonlar ve moleküller (10 A°)rezorpsiyonla, submikronlar (10 A° 01 mikron) athrocytos'la (atrositozla), mikronlar (01 mikrondan büyük) fagositozla alınırlar Su gibi ufak moleküllerin birçoğu hücreli içerisine ozmozla, gözenekli olan zarının değişmesine lüzum kalmadan girebildikleri halde, bir kısmı, örneğin potasyum ve sodyum tuzları, öteki makromoleküller gibi pinositoz meydana getirir Büyük moleküllerin ve bazı katı cisimlerin hücresel içine alınabilmesi için hücre zarının yapısal olarak değişmesi gerekir Sitoplazma, büyük bir cismi, palavracı etap veya içeriye çöken bir kesecik (vezikül) meydana getirerek gözenekli olan içine alabilir Keza hücre yüzeyinde bir takım yarık ve çukurlar vardır Bunların içindeki akıcı ve katılar boğumlanmak suretiyle bir kesecik şeklinde sitoplazma içerisine alınır, işte bu yolla istikrarsız maddelerinin hücresel içerisine alınmasına pinositoz (Yunanca, pinein içmek demektir) katı maddelerin alınmasına fagositoz (Yunanca, phagein yemek demektir) her ikisine birlikte E n d o s i t o zdenir Bu yolla, olağan olarak bimoleküler yağ tabakasından geçemeyecek moleküllerin gözenekli olan içine nasıl girebildikleri anlaşılır Hatta aç bırakılan bir amip % 1'lik globülin çözeltisinden, iki saat içinde vücudunun % 3040'ı değin molekülü bu şekilde alma gücüne sahiptir Fagositozla meydana gelen kesecikler diğerlerinden çok daha büyüktür, içeriye giren bu kesecikler lizozomlarla çevrilerek, onların zarlarıyla kaynaşır ve böylece kesecik içerisindeki maddeler diffüzyonla zardan geçecek dek minik moleküllere parçalanır Sadece su ve küçük moleküllü öteki esas gıda maddelerini taşıyan kesecikler bu diffüzyonla gitgide küçülür ve bir süre daha sonra da çevresini saran zar birimiyle birlikte kaybolur bununla beraber içerisinde sindirilemeyen artık madde içeren kesecikler Golgi aygıtı (GA)'nın sisternlerine kaynaşır ve sonradan anlatacağımız gibi ekstruziyon dediğimiz yolla dışarıda atılır Buna karşın Golgi aygıtında oluşan salgılar ve sindirim bundan böyle maddeleri zar biriminden meydana gelmiş kesecikler içinde, zara dürüst hareket ederek, orada hücresel zarına birleşir ve kaynaşırlar sonra dışanya dürüst balon yapan çıkıntılarla (meydana gelen delikten) atılırlar; buna Ekstruziyon(latince Ex dışarı, trudere atmak) veya E k s o s i t o zdenir Kesecik plazmalemmaya dairesel bir testi gibi bağlanır Testinin ağzı dışarıda dönüktürBu testi şeklindeki kesecik, içerisindeki sıvı aktıkça küçülür ve bir vakit daha sonra da kaybolur Keseciğin de hücresel zarına homolog olduğu varsayılmaktadır Eksositoza misal, insülinin kana verilişi gösterilebilir Hücreler Arası Bağlantılar (Juncturae Cellularum) İki hücrenin birbirine bağlanmasını ve haberleşmesini sağlayan özel bölgeler olarak tanımlanır Bu bağlanma farklı alanlara yönlendirilmiş dokularda değişik şekillerde bulunur Sinir, duyu ve bazı kas hücrelerinde sinapsis adım alır Hücreler arasındaki bağlanmayı şu gruplara ayırabiliriz Sıkı Temas: Dış etkilerden vücudu koruyan hücrelerde bulunur Epitel hücreleri arasındaki adaleli bağlantı bu tiptir Hücreler arasında aralık yok gibidir Yalıtma özelliği çoğunlukla fazladır Desmozomlar: Aynı işlevi yürüten hücrelerin müşterek hareket etmelerini ve birbirine yapışmalarını sağlayan sitoplazmik uzantılardır Ekseriyet simetriktirler Bu uzantılar küçük bölgeler halinde olabilir (düğme desmozom) veya hücrenin etrafını çepeçevre sarar (kemer desmozom) Mekanik etki aşağı kalan hücrelerde düğme desmozom daha fazladır Esasında hücresel bağlantıları, hücrelerin özgürlük yüzünden derinlere doğru bambaşka bölgeler gösterir Geçit Bölgeleri: Bir zigotun (çok hücrelide) gelişerek, arasında düzenleme ve işbölümü oluşmuş, yapısal olarak farklılaşmış hücreleri meydana getirmesi, hücreler arasındaki veri iletimi ile olası olmaktadır Bu iletişim madde ve elektrik iletimi biçiminde olabilir Nitekim 1000 dalton büyüklüğündeki moleküllerin, hücreler aralarında yer alan 1020 A° çapındaki geçit bölgelerinden iletildikleri saptanmıştır Bu geçitler iki hücrenin birbirine yaklaştıkları bölgelerde oluşan borucuklardır Boruculardan, iyonların, şekerlerin, amino asitlerin, nükleotitlerin, vitaminlerin, steroyit hormonların ve siklik adenozin mono fosfatın geçtiği saptanmıştır Keza elektriksel uyarımlar da öteki hücrelere bu geçit bölgelerinden iletilir, iyonların geçiş sırasında dış ortama sızmaması için geçiş borucuklarının geçirgenliği alışılagelmiş hücreli zarına göre 100010000 kere azaltılmıştır, iki canlı hücresel yapay bir ortamda yan yanlamasına getirilirse, fazla kısa bir sürede (saniyeler içinde) hücreler arası ulaşım bölgelerini oluştururlar Gözenekli Olan zarının üzerindeki özel almaçlar, aynı kökenden gelen öteki hücrelerin tanınmasını sağlarlar, mesela embriyonik evrede karmakarışık edilen hücreler, geldikleri doku çeşidine tarafından birbirlerini tanıyarak bir araya gelebilirler Hücreler arası ulaşım bölgelerinin oluşumunun ve geçirgenliğinin miktarı Ca + + iyonlarının gözenekli olan içindeki azlığına (bayağı olarak hücreli içindeki derişimi düşüktür) ve gözenekli olan yüzeyindeki glikoproteinlerin fazlalığına bağlıdır Hücreler arası bölgede Ca + + ve Mg + + derişiminin pozitif olması, geçit tüpcüklerinin yalıtılmasına, bu da hücreler arası geçirgenliğin artmasına neden olur Ca + + iyonları hücre zarına tutunarak belirtilen iyonların taşınımını önler, iki hücre aralarında senet meydana gelince, borucuğun açıldığı yerdeki Ca + + iyonları (borucuk içinde kalan ) hücreli zarından aynlarak sitoplazma içine girer ve çoğunlukla da faal pompalanma ile dışarıya atılır (ATP kullanılarak) ATP senaaai önlendiğinde, hücreler arasındaki bağ yerlerine tutunmuş Ca4' + iyonları atılmadığı için hücreler arasındaki geçirgenlik (tahvil yapma gücü) azalacak ve hücreler birbirinden ayrılacaktır Hücre arası geçitlerin en kayda değer görevi, embriyonik gelişim esnasında, bazı maddelerin hücreden hücreye bu yolla geçerek, doku ve hücreli farklılaşmasını sağlamasıdır Hücreli çoğalmasının da bu yolla sınırlandığına ilişkin gözlemler vardır Kanser hücresinde bu veri iletimi olmadığı için (büyük bir olasılıkla hücreler arası bağlantılar değil edildiği ya da oluşmadığı için), komşu hücrelerin durdurucu etkisini alamamakta ve sınırsız çoğaltma sürecine girerek fena huylu tümörleri yapmaktadır Nitekim kanser hücreleri birbirine veya normal hücrelere bağlantı etse dahi bölünmesine devam eder; buna rağmen adi hücreler komşu hücrelere ya da kanserli hücrelere temas ederse, bölünmesini durdurur veya sınırlar Siller (Cilia cellularia) Bir Takım hücrelerin yüzeyinde sil (kirpik) ve kamçı olarak isimlendirilen yapılar vardır Hareketli olanlara Kinetosilia, tembel olanlara Stereosiliadenir Stereosiller, kinetositlerden uzundur ve kinetozom (dip taneciği) taşımazlar Şillerin uzunluğu 510, kalınlıkları 02025 mikrondur Bulundukları hücrede sayıları fazla fazladır Flagellumlar (kamçılar) bulundukları hücrede ya bir veya birkaç tanedir; uzunluğu 150 mikrona ulaşır, insandaki spermanın kuyruğu kamçı yapısındadır; uzunluğu 4050 mikrondur Fazla sayılı kamçıya ependym (omurgalı hayvanların merkezi sinir sistemini örten epitel) hücrelerinde rastlanır Bütün titreyen siller ve kamçılar hemen hemen aynı yapıya sahiptir Enine kesitte 11 adet boylu boyunca uzanan mikrotubulustan meydana geldiği görülmüştür Bunlardan iki tanesi apaçık yer alır (Diplomikrotobulus Sentralis), diğer 9 tanesi 2'li mikrotubuluslar halinde çevreye sıralanmıştır (Diplomikrotubulus Periferiki) Keza bir üçüncü mikrotubulusa ait olduğu sanılan ve belirtilen yönde yer almış çıkıntılar vardır Kamçı ve Şiilerin enine kesitinde, ortadaki filamentum aksiyaleyi yaratıcı kısım bu fibrillerdir Bunun etrafında bir matriks kısmı ve en dışta da plazmalemma bulunur Gerek siller gerekse kamçılar hücresel haricen (Pars Ekstrasellularis) ve hücresel içinde (Pars interselularis Korpuskulum Bazale) kalan iki kısıma ayrılmıştır Tümü bir taban taneciğinden çıkmıştır (Bazal Granula) Bu taneciğe sinilerde Kinetozoma, kamçılılarda Blefaroplast ve çok hücrelilerin spermasında (kuyruk taneciğinde) Proksimal Sentriyol denir Şillerin ve kamçıların bu taban taneciği ile bağlantıları kesilirse, hareket yeteneklerinin yitirildiği görülür Şiller arasındaki eşgüdüm ilginçtir Bir sildeki impuls öteki tüm Şillere, hatta komşu hücrelerdekine değin geçerek, hepsinin belirtilen bir ahenk içerisinde hareket etmesini sağlar Kendi başlarına (otonom) hareket etme yetenekleri vardır, örneğin, ölen bir insanın, burun mukozasındaki ve böbrek kanallarındaki siller öldükten 23 gün sonra deha hareketlidir Kurbağaların, memelilerin ve yumuşakçaların ışığa karşı duyarlı hücreleri (çomakçılar ve koniler), sölenterlerdeki knidositler değişikliğe uğramış bir sildir  
 
858,496Konular
982,341Mesajlar
30,209Kullanıcılar
bambooSon üye
Üst Alt