iltasyazilim
FD Üye
Hücreli Solunum Konu Anlatımı,
Hücre Solunum Nedir,
Gözenekli Olan Solunum Biyoloji
GÖZENEKLI OLAN SOLUNUM
SOLUNUM
Canlılar yaşamlarını devam ettirebilmek için aralıksız enerji elde etmek zorundadır Enerjiyi de ancak beslenme maddelerini yıkarak yani daha ufak moleküllere parçalayarak elde eder Canlıların gıda maddelerini yıkarak onlardan enerji elde etmelerine solunum denir
Bazı canlılar hücrelerinde yer alan yapılar bir uçtan bir uca ortamda da oksijen varsa besinleri CO2 ve H2O'ya kadar yıkabilirler Oksijen kullanmayan canlılar ise glikoz molekülünü oysa pürivata kadar yıkabilir Pürivak molekülü hemen şimdi iyice yıkılmadığından bağları arasında hala enerji vardır Bu yüzden pürivata dek yıkabilen canlılar yani oksijen kullanamayan canlılar 1 mol glikozdan daha eksik enerji elde edebilirler Buradan çıkan sonuç şudur Bir Takım canlılar besinlerin yıkılmasında okasijen kullanırlar; yani oksijenli solunum yaparlar
Bazıları ise oksijen kullanamaz yada tatmin edici oksijen bulamaz; yani oksijensiz solunum yaparlar oksijenli ve oksijensiz solunumları incelemeden önce bilinmesi gereken bir şey vardır ve bu hiç unutulmamalıdır Canlılar ister oksijenli ister oksijensiz solunum yapsın açılış reaksiyonları hücrenin stoplazmasında gerçekleşir ve hep aynıdır
Aşağıdaki şekilde de görülen bu reaksiyon dizisi glikozun pürivata dek parçalandığı süreçtir ve GLİKOLİZ olarak adlandırılır
GLİKOLİZ: Her iki müşteri solunumunda başlangıç reaksiyonlarının benzer olduğunu ve hücrenin stoplazmasında gerçekleştiğini belirtmiştik Derhal bu glikoliz reaksiyonlarının nasıl oluştuğunu inceleyelim
Bu tepkime dizini enzimlerin yardımıyla ve ortamda yeterli enerji var ise başlayabilir Bu enerji aktivasyon enerjisi olarak kullanılan enerjidir yukarıdaki şekilden de takip ederek açıklamaya devam edelim Glikozun parçalanmaya başlaması için yani glikoliz reaksiyonlarının (dolayısı ile de solunum reaksiyonlarının ) başlaması için stoplazmada bulunan 2 ATP'nin harcanması gerekir
Üzüm Şekeri molekülüyle tepkimeye giren ATP molekülleri son fosfatlarını glikoza vererek tepkimeden ADP olarak ayrılır giderken Üzüm Şekeri da Fruktoz'a dönüşür Şu an aktifleşmiş durumdaki molekülümüz Fruktoz di fosfattır
İkiye ayrılan 6 C'lu 2 P'lı molekülümüzden iki tane PGAL (Fosfo Gliser Aldehit) oluşur Bundan sonra tepkime iki PGAL üzerinden yani iki koldan devam eder Biz sadece birini anlatıp diğerinde de benzer şeylerin olduğunu söyleyelim
PGAL ortamda bulunan NAD (Nikotin Amid Dinukleotid) ile reaksiyona girerek bir çift hidrojenini NAD ye verir NADH2 oluşur bu vesileyle PGAL nin bağlarında bir aylaklık oluşur Bu boşluk ortamda bulunan fosfat ile doldurulur
Derhal 3 C'lu 2 P'li bir molekülümüz oluşmuştur Bu molekül ortamda bulunan ADP'ler ile reaksiyona girerek sırasıyla 2 ATP oluşur Geriye kalan molekül ise PÜRİVAT olarak adlandırılır
Öteki PGAL'de de aynı şeyler olacağı için toplam 4 ATP sentezlenmiş olur Bundan sonradan ortamda oksijen yoksa yada kullanılamıyor ise oksijensiz solunum gerçekleşir
OKSİJENSİZ SOLUNUM
Bakteriler ve bir takım mayalar oksijen kullanamazlar Fakat onlarda doğal olarak enerjiye gereklilik duyarlar Dekstroz molekülünü glikoliz reaksiyonu ile parçaladıktan sonra elde ettikleri pürivattan bir molekül CO2 çıkararak ASETALDEHİToluştururlar daha sonra bu asetaldehit NADH2 ile reaksiyona girerek onun hidrojenlerini alır Son mahsul Etil Alkol'dür
Aşağıdaki reaksiyonda da görülen bu oksijensiz solunum tipine ETİL IÇKI FERMANTASYONU denir
Kaplı kaslarımızda yer alan hücreler normalde oksijenli solunum yaparlar Fakat ortamda yeteri dek oksijen yahut bu hücreler oksijensiz solunumuda gerçekleştirebilir ve enerji ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır Oksijene gereklilik duyulmadan gerçekleşen glikoliz reaksiyonlarından sonradan oluşan pürivatlar mitokondriye geçemediğinden glikolizde NAD'ye verdiği hidrojenleri geri alarak Laktik asite dönüşür
Kaplı kaslarda görülen bu oksijensiz solunum tipinede LAKTIK ASIT FERMANTASYONU denir
özel baskı *
Hücre Solunum Nedir,
Gözenekli Olan Solunum Biyoloji
GÖZENEKLI OLAN SOLUNUM
SOLUNUM
Canlılar yaşamlarını devam ettirebilmek için aralıksız enerji elde etmek zorundadır Enerjiyi de ancak beslenme maddelerini yıkarak yani daha ufak moleküllere parçalayarak elde eder Canlıların gıda maddelerini yıkarak onlardan enerji elde etmelerine solunum denir
Bazı canlılar hücrelerinde yer alan yapılar bir uçtan bir uca ortamda da oksijen varsa besinleri CO2 ve H2O'ya kadar yıkabilirler Oksijen kullanmayan canlılar ise glikoz molekülünü oysa pürivata kadar yıkabilir Pürivak molekülü hemen şimdi iyice yıkılmadığından bağları arasında hala enerji vardır Bu yüzden pürivata dek yıkabilen canlılar yani oksijen kullanamayan canlılar 1 mol glikozdan daha eksik enerji elde edebilirler Buradan çıkan sonuç şudur Bir Takım canlılar besinlerin yıkılmasında okasijen kullanırlar; yani oksijenli solunum yaparlar
Bazıları ise oksijen kullanamaz yada tatmin edici oksijen bulamaz; yani oksijensiz solunum yaparlar oksijenli ve oksijensiz solunumları incelemeden önce bilinmesi gereken bir şey vardır ve bu hiç unutulmamalıdır Canlılar ister oksijenli ister oksijensiz solunum yapsın açılış reaksiyonları hücrenin stoplazmasında gerçekleşir ve hep aynıdır
Aşağıdaki şekilde de görülen bu reaksiyon dizisi glikozun pürivata dek parçalandığı süreçtir ve GLİKOLİZ olarak adlandırılır
GLİKOLİZ: Her iki müşteri solunumunda başlangıç reaksiyonlarının benzer olduğunu ve hücrenin stoplazmasında gerçekleştiğini belirtmiştik Derhal bu glikoliz reaksiyonlarının nasıl oluştuğunu inceleyelim
Bu tepkime dizini enzimlerin yardımıyla ve ortamda yeterli enerji var ise başlayabilir Bu enerji aktivasyon enerjisi olarak kullanılan enerjidir yukarıdaki şekilden de takip ederek açıklamaya devam edelim Glikozun parçalanmaya başlaması için yani glikoliz reaksiyonlarının (dolayısı ile de solunum reaksiyonlarının ) başlaması için stoplazmada bulunan 2 ATP'nin harcanması gerekir
Üzüm Şekeri molekülüyle tepkimeye giren ATP molekülleri son fosfatlarını glikoza vererek tepkimeden ADP olarak ayrılır giderken Üzüm Şekeri da Fruktoz'a dönüşür Şu an aktifleşmiş durumdaki molekülümüz Fruktoz di fosfattır
İkiye ayrılan 6 C'lu 2 P'lı molekülümüzden iki tane PGAL (Fosfo Gliser Aldehit) oluşur Bundan sonra tepkime iki PGAL üzerinden yani iki koldan devam eder Biz sadece birini anlatıp diğerinde de benzer şeylerin olduğunu söyleyelim
PGAL ortamda bulunan NAD (Nikotin Amid Dinukleotid) ile reaksiyona girerek bir çift hidrojenini NAD ye verir NADH2 oluşur bu vesileyle PGAL nin bağlarında bir aylaklık oluşur Bu boşluk ortamda bulunan fosfat ile doldurulur
Derhal 3 C'lu 2 P'li bir molekülümüz oluşmuştur Bu molekül ortamda bulunan ADP'ler ile reaksiyona girerek sırasıyla 2 ATP oluşur Geriye kalan molekül ise PÜRİVAT olarak adlandırılır
Öteki PGAL'de de aynı şeyler olacağı için toplam 4 ATP sentezlenmiş olur Bundan sonradan ortamda oksijen yoksa yada kullanılamıyor ise oksijensiz solunum gerçekleşir
OKSİJENSİZ SOLUNUM
Bakteriler ve bir takım mayalar oksijen kullanamazlar Fakat onlarda doğal olarak enerjiye gereklilik duyarlar Dekstroz molekülünü glikoliz reaksiyonu ile parçaladıktan sonra elde ettikleri pürivattan bir molekül CO2 çıkararak ASETALDEHİToluştururlar daha sonra bu asetaldehit NADH2 ile reaksiyona girerek onun hidrojenlerini alır Son mahsul Etil Alkol'dür
Aşağıdaki reaksiyonda da görülen bu oksijensiz solunum tipine ETİL IÇKI FERMANTASYONU denir
Kaplı kaslarımızda yer alan hücreler normalde oksijenli solunum yaparlar Fakat ortamda yeteri dek oksijen yahut bu hücreler oksijensiz solunumuda gerçekleştirebilir ve enerji ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır Oksijene gereklilik duyulmadan gerçekleşen glikoliz reaksiyonlarından sonradan oluşan pürivatlar mitokondriye geçemediğinden glikolizde NAD'ye verdiği hidrojenleri geri alarak Laktik asite dönüşür
Kaplı kaslarda görülen bu oksijensiz solunum tipinede LAKTIK ASIT FERMANTASYONU denir
özel baskı *