Hürrem Sultanın Kanuni'ye Yazdığı Mektup

Hürrem Sultan'dan Kanuni ye mektuplar

HÜRREM SULTAN DAN KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'A MEKTUP

Sultanım, Padişahım;

Yüzümü yere koyup, mutluluk sığınağı ayağınızın topraklarınızı öptükten sonradan, benim devletimin güneşi ve saadetimin sermayesi sultanım, eğer bu ayrılık ateşine yanmış, ciğeri kebap, sinesi harap,gözleri yaş dolu, gecesi gündüzü süresiz olan, hasret deryasına gark biçare, aşkınız ile müptela, Ferhat ile Mecnun'dan beter şeyda kölenizi sorarsanız; ne zamandır fakat sultanımdan ayrıyım, bülbül gibi ah u feryadım dinlemeyip, ayrılığınızdan nedeniyle öyle bir halim var ancak, Allah, kafir olan kullarına dair vermesin

Benim devletim, benim sultanım, bilhassa, bir buçuk ay olduğu halde sizden bir haber gelmemesi yüzünden, Allah biliyor fakat , hiçbir şekilde huzur yüzü görmeyip, gece gündüz ağlayıp, kendi hayatımdan el çekip, cihan gözüme dar oldu Ne yapacağımı bilmeden ağlayıp ağlayarak gözüm kapıları gözlerken, ol ferdü rabbü'l alemin, aleme rahmet eden subhanı Yezdan, cümle aleme inayet nazarın edip, fetih haberi ve müjdeli haberlerini yetiştirdi Ve bu haberi işitince Allah biliyor fakat, benim padişahım, benim sultanım, ölmüş idim taze can buldum

Benim Sultanım, büyük kasaba hakkında soracak olursanız; şimdilik demin hastalık devam etmektedir Ama önceki gibi değildir İnşallah Sultanım gelince, Allah'ın inayetiyle de geçer gider Azizlerimiz, hazan yaprağı dökülünce geçer derler

Benim Sultanım, çoğu kez mübarek mektubunuzu gönderirsiniz diye, tazarru ve iltimas ederim Zira oysa, billah yalan değil, bir iki hafta geçip de ulak gelmezse alem gulguleye kazanç Türlü türlü sözler söylenir Yahut yalnızca kendi nefsim için istediğimi sanmayın

Hürrem

seçme parça *