nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
HUZEYFETÜ'LMER'ÂŞÎ
Sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda yaşamış ünlü velîlerden İsmi, Huzeyfe, lakabı Sâdüddîn'dir Babasının ismi, Katâde'dir Şam civârında yer alan Mer'âş denilen şehirden olduğu için Mer'âşî nisbesiyle ünlü olmuştur İbrâhim bin Edhem hazretlerinin talebelerindendir Doğum târihi bilinmemektedir 822 (H207) senesinde vefât etti
Zamânının âlimlerinden ilim tahsîl etti Aklî ve naklî ilimlerde yüksek âlim oldu Birçok velînin sohbetlerinde bulundu Hızır aleyhisselâmın işâretiyle İbrâhim bin Edhem hazretlerinin huzûruna gitti Büyük velî İbrâhim bin Edhem hazretlerinin hizmetinde ve sohbetinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi Altı ayda kemâl ve olgunluk derecesine ulaştı İbrâhim bin Edhem hazretleri ona tasavvuf yolunda hırka giydirdi
HuzeyfetülMer'âşî, İbrâhim bin Edhem hazretlerine hizmet ettiği sırada birisi gelip ona hizmet etme sebebini sorunca, olup bitenleri şöyle anlattı: Mekkei mükerremeye bu vesileyle fazla acıkmıştık Kûfe'ye gelince açlıktan yürüyemez oldumİbrâhim bin Edhem hazretleri; Açlıktan kuvvetsiz mi kaldın?buyurunca; Evetdedim İbrâhim bin Edhem hazretleri hokka, kalem, kâğıt istedi Bulup getirdim Besmeleyle birlikte; Her halde sana güvenilen Rabbim! Her şeyi veren sensin Sana her an hamd ve şükür ederim Seni bir an unutmam Aç, susamış ve çıplak kaldım Birincil üçü benim vazîfemdir, elbette yaparım Son üçünü sen söz verdin Senden bekliyorumyazıp bana verdi ve; Dışarı git ve Allahü teâlâdan başka kimseden bir şey umma ve birincil karşılaştığın kimseye bu kâğıdı verbuyurdu Dışarı çıkınca, deve üzerinde biri ile karşılaştım Kâğıdı ona verdim O kimse kâğıdı okuyup ağlamaya başladı Bunu kim yazdı?dedi Ben de; Câmide birisi yazdıdedim O kimse bir kese altın verdi İçinde altmış dinâr vardı O kimseyi sorunca; O nasrânîdir yâni hıristiyandırdediler İbrâhim bin Edhem'e gelip olanları anlattım İbrâhim bin Edhem; Keseye elini sürme Sâhibi şimdi kazançbuyurdu Az vakit sonra nasrânî geldi İbrâhim bin Edhem'in ayaklarına düşüp, elini öptü ve müslüman oldu
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatıp onların dünyâ ve âhirette kurtuluşu için çalıştı Abdullah bin Hubeyk, Mûsâ bin elMuallî, Yûsuf bin Esbât, Bişri Hâfî, Feyz bin İshak, İbni Ebidderdâ, Nebhân bin ElMugallis gibi zâtlarla görüşüp ortak sohbetlerde bulundu Haram ve şüphelilerden sakınıp, nefsin istediklerini yapmamak, istemediklerini gerçekleştirmek sûretiyle Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için çalıştı Çok az yemek yiyerek nefsini tezkiye etti Kalp ehlinin gıdâsı ve ruhlarının kuvveti, Kelimei tayyibe olan Lâ ilâhe illâllahtırbuyurarak Allahü teâlânın ismini zikretti
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri mümkün olduğu değin insanlardan uzakta dururdu Yapılan iyi ameller arasında insanın evine kapanıp kalmasından ve böylece Allahü teâlâya ibâdet etmesinden daha iyisi olacağını bilmiyorumbuyururdu
Abdullah bin Hubeyk'e buyurdu oysa: Dört husûsa yâni gözüne, diline, kalbine ve nefsinin isteklerine dikkat et Gözün ile harama bakma, kalbinde olandan diğer bir şeyi hitabe Kalbinde müslümanlara aleyhinde kin, hased gibi kötü hisler bulundurma Nefsinin hevâsına yâni isteklerine uyarlama
Mûsâ bin elMuallî'ye buyurdu ancak: Yâ Mûsâ! Eğer sende üç haslet, güzel huy varsa, Allahü teâlânın yarattığı her hayırda nasîbin vardır Amellerini Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için yerine getirmek, kendin için sevdiğini kardeşin için de hoşuna gitmek, yiyeceklerin helâlinden olmasına dikkat etmek
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretlerinin ikrâm ve ihsânları boldu Fakir ve muhtaçların ihtiyaçlarını giderirdi Mümkün olduğu dek kimseden bir şey kabûl etmezdi Özellikle düşük ahlâklı kimselerin hediyelerini almaktan insanları sakındırırdı O; Günahkarların ve ahlâkı bozuk kimselerin hediyelerini kabûl etmeyiniz Eğer kabûl ederseniz, sizin onların fena fiillerine ve ahlâksız hareketlerine râzı olduğunuz zannedilirbuyururdu
İbni Ebi'dDerdâ rahmetullahi aleyh, Huzeyfetü'lMer'âşî'ye gelerek; Bana nasîhat etdedi Huzeyfetü'lMer'âşî buyurdu ancak: Yediğin lokmanın nereden geldiğine dikkat et Nefsinin isteklerine uyarak İslâmiyetin ruhsat, rahatlık taraflarını sana tavsiye eden kimseyle oturma Eğer Allahü teâlâya sıcacık olarak ibâdet edersen, istesen de, istemesen de kalbin düzelir
Huzeyfetü'lMer'âşî buyurdu oysa:
Otururken, samîmî olmayan, yapmacık hareketler yapacağımdan korktuğum için, bir arkadaşımla oturmak istemiyorum
İhlâs, kulun içi ile dışının benzer olmasıdır
BİLMEDİĞİM İÇİN AĞLIYORUM
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri Allahü teâlâdan olan korkusu sebebiyle fazla ağlardı Böyle bir zamanda yanına gelen birisi ona dedi oysa: Bu derece ağlayıp sızlamana, ızdırap çekmene sebep nedir? Yahut Allahü teâlânın Rahîm, fazla merhâmetli, Kerîm ve Gafûr olduğunu bilmiyor musun?dedi Bunun üzerine Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri; Allahü teâlâ; Bir fırka Cennet'te, bir fırka Cehennem'dedirbuyuruyor Ben bu iki fırkanın acaba hangisindeyim, bunu bilmediğim için ağlıyorumdedi Soran; Mâdem ama, sen daha kendi hâlini bilmiyorsun, nasıl olur da başkalarına yol gösterirsin?dedi Bu sözü duyan HuzeyfetülMer'âşî hazretleri, fazla mânâlar ifâde eden bu sözün tesiriyle düşüp bayıldı Kendine gelince, Ey Huzeyfe! Biz seni arkadaş edindik, kıyâmet günü seni Cennetliklerden olarak haşredeceğizdiyen bir ses duydu Bu sesi, o mecliste bulunup da hemen şimdi müslüman olmayan üç yüz kişi duyup müslüman olmuşlardır
1) Sıfâtü'sSafve; c4, s224
2) Sefînetü'lEvliyâ; s88
3) Tabakâtü'lKübrâ; c1, s60
4) Bütün İlmihâl Seâdeti Ebediyye; (44 Baskı) s 657, 1073
5) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c3, s192 *
Sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda yaşamış ünlü velîlerden İsmi, Huzeyfe, lakabı Sâdüddîn'dir Babasının ismi, Katâde'dir Şam civârında yer alan Mer'âş denilen şehirden olduğu için Mer'âşî nisbesiyle ünlü olmuştur İbrâhim bin Edhem hazretlerinin talebelerindendir Doğum târihi bilinmemektedir 822 (H207) senesinde vefât etti
Zamânının âlimlerinden ilim tahsîl etti Aklî ve naklî ilimlerde yüksek âlim oldu Birçok velînin sohbetlerinde bulundu Hızır aleyhisselâmın işâretiyle İbrâhim bin Edhem hazretlerinin huzûruna gitti Büyük velî İbrâhim bin Edhem hazretlerinin hizmetinde ve sohbetinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi Altı ayda kemâl ve olgunluk derecesine ulaştı İbrâhim bin Edhem hazretleri ona tasavvuf yolunda hırka giydirdi
HuzeyfetülMer'âşî, İbrâhim bin Edhem hazretlerine hizmet ettiği sırada birisi gelip ona hizmet etme sebebini sorunca, olup bitenleri şöyle anlattı: Mekkei mükerremeye bu vesileyle fazla acıkmıştık Kûfe'ye gelince açlıktan yürüyemez oldumİbrâhim bin Edhem hazretleri; Açlıktan kuvvetsiz mi kaldın?buyurunca; Evetdedim İbrâhim bin Edhem hazretleri hokka, kalem, kâğıt istedi Bulup getirdim Besmeleyle birlikte; Her halde sana güvenilen Rabbim! Her şeyi veren sensin Sana her an hamd ve şükür ederim Seni bir an unutmam Aç, susamış ve çıplak kaldım Birincil üçü benim vazîfemdir, elbette yaparım Son üçünü sen söz verdin Senden bekliyorumyazıp bana verdi ve; Dışarı git ve Allahü teâlâdan başka kimseden bir şey umma ve birincil karşılaştığın kimseye bu kâğıdı verbuyurdu Dışarı çıkınca, deve üzerinde biri ile karşılaştım Kâğıdı ona verdim O kimse kâğıdı okuyup ağlamaya başladı Bunu kim yazdı?dedi Ben de; Câmide birisi yazdıdedim O kimse bir kese altın verdi İçinde altmış dinâr vardı O kimseyi sorunca; O nasrânîdir yâni hıristiyandırdediler İbrâhim bin Edhem'e gelip olanları anlattım İbrâhim bin Edhem; Keseye elini sürme Sâhibi şimdi kazançbuyurdu Az vakit sonra nasrânî geldi İbrâhim bin Edhem'in ayaklarına düşüp, elini öptü ve müslüman oldu
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatıp onların dünyâ ve âhirette kurtuluşu için çalıştı Abdullah bin Hubeyk, Mûsâ bin elMuallî, Yûsuf bin Esbât, Bişri Hâfî, Feyz bin İshak, İbni Ebidderdâ, Nebhân bin ElMugallis gibi zâtlarla görüşüp ortak sohbetlerde bulundu Haram ve şüphelilerden sakınıp, nefsin istediklerini yapmamak, istemediklerini gerçekleştirmek sûretiyle Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için çalıştı Çok az yemek yiyerek nefsini tezkiye etti Kalp ehlinin gıdâsı ve ruhlarının kuvveti, Kelimei tayyibe olan Lâ ilâhe illâllahtırbuyurarak Allahü teâlânın ismini zikretti
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri mümkün olduğu değin insanlardan uzakta dururdu Yapılan iyi ameller arasında insanın evine kapanıp kalmasından ve böylece Allahü teâlâya ibâdet etmesinden daha iyisi olacağını bilmiyorumbuyururdu
Abdullah bin Hubeyk'e buyurdu oysa: Dört husûsa yâni gözüne, diline, kalbine ve nefsinin isteklerine dikkat et Gözün ile harama bakma, kalbinde olandan diğer bir şeyi hitabe Kalbinde müslümanlara aleyhinde kin, hased gibi kötü hisler bulundurma Nefsinin hevâsına yâni isteklerine uyarlama
Mûsâ bin elMuallî'ye buyurdu ancak: Yâ Mûsâ! Eğer sende üç haslet, güzel huy varsa, Allahü teâlânın yarattığı her hayırda nasîbin vardır Amellerini Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için yerine getirmek, kendin için sevdiğini kardeşin için de hoşuna gitmek, yiyeceklerin helâlinden olmasına dikkat etmek
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretlerinin ikrâm ve ihsânları boldu Fakir ve muhtaçların ihtiyaçlarını giderirdi Mümkün olduğu dek kimseden bir şey kabûl etmezdi Özellikle düşük ahlâklı kimselerin hediyelerini almaktan insanları sakındırırdı O; Günahkarların ve ahlâkı bozuk kimselerin hediyelerini kabûl etmeyiniz Eğer kabûl ederseniz, sizin onların fena fiillerine ve ahlâksız hareketlerine râzı olduğunuz zannedilirbuyururdu
İbni Ebi'dDerdâ rahmetullahi aleyh, Huzeyfetü'lMer'âşî'ye gelerek; Bana nasîhat etdedi Huzeyfetü'lMer'âşî buyurdu ancak: Yediğin lokmanın nereden geldiğine dikkat et Nefsinin isteklerine uyarak İslâmiyetin ruhsat, rahatlık taraflarını sana tavsiye eden kimseyle oturma Eğer Allahü teâlâya sıcacık olarak ibâdet edersen, istesen de, istemesen de kalbin düzelir
Huzeyfetü'lMer'âşî buyurdu oysa:
Otururken, samîmî olmayan, yapmacık hareketler yapacağımdan korktuğum için, bir arkadaşımla oturmak istemiyorum
İhlâs, kulun içi ile dışının benzer olmasıdır
BİLMEDİĞİM İÇİN AĞLIYORUM
Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri Allahü teâlâdan olan korkusu sebebiyle fazla ağlardı Böyle bir zamanda yanına gelen birisi ona dedi oysa: Bu derece ağlayıp sızlamana, ızdırap çekmene sebep nedir? Yahut Allahü teâlânın Rahîm, fazla merhâmetli, Kerîm ve Gafûr olduğunu bilmiyor musun?dedi Bunun üzerine Huzeyfetü'lMer'âşî hazretleri; Allahü teâlâ; Bir fırka Cennet'te, bir fırka Cehennem'dedirbuyuruyor Ben bu iki fırkanın acaba hangisindeyim, bunu bilmediğim için ağlıyorumdedi Soran; Mâdem ama, sen daha kendi hâlini bilmiyorsun, nasıl olur da başkalarına yol gösterirsin?dedi Bu sözü duyan HuzeyfetülMer'âşî hazretleri, fazla mânâlar ifâde eden bu sözün tesiriyle düşüp bayıldı Kendine gelince, Ey Huzeyfe! Biz seni arkadaş edindik, kıyâmet günü seni Cennetliklerden olarak haşredeceğizdiyen bir ses duydu Bu sesi, o mecliste bulunup da hemen şimdi müslüman olmayan üç yüz kişi duyup müslüman olmuşlardır
1) Sıfâtü'sSafve; c4, s224
2) Sefînetü'lEvliyâ; s88
3) Tabakâtü'lKübrâ; c1, s60
4) Bütün İlmihâl Seâdeti Ebediyye; (44 Baskı) s 657, 1073
5) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c3, s192 *