nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Cemel Vakası Hakkında Data
Hz Aişe ve Cemel (Deve) Vakası
Cemel Vakası ya da Cemel Savaşı, 656 yılında, Halife Ali bin Ebu Talib ile Muhammedin dul eşi Hz Ayşe'nin taraftarları aralarında gerçekleşen muharebedir Müslümanlar arasındaki birincil iç savaştır Cemel Savaşı, Ali'nin zaferiyle sonuçlanmıştır Ayşe'nin müttefiklerinden Talha bin Ubeydullah savaş esnasında, Zübeyr bin Avvam savaştan vazgeçip Medine'ye dönerken yolda öldürüldü Ayşe, Ali göre Medine'ye gönderildi
Hz Osman (ra)'ın şehit edilmesinden sonra üçbeş gün anarşi hüküm sürdü Hz Osman'ı şehit eden âsiler ortama hâkimdiler Bunlar bir an önce, Hz Osman'ın yerine birini hilâfete getirmek istiyorlardı Ama kime başvuru ettilerse her zaman red cevabı aldılar Hz Ali de, kendisine geldikleri zaman onları huzurundan uzaklaştırmıştı: Âsiler hayrete düşmüşler, ne yapacaklarını şaşırmışlardı Devlet başkanı görev olunmadan dönecek olurlarsa ihtilafın çok daha artı alevleneceğini biliyorlardı Bunun üstüne Medine ahalisini toplayarak, onlara bir halife seçmelerini, huysuz takdirde Hz Ali, Talha, Zübeyr ve daha başka kimseleri de öldüreceklerini söyleyerek, onlara bir gün mühlet verdiler
Bunun üstüne Medine halkı Hz Ali'ye başvuru edip, ona bey'at etmek istediklerini bildirdiler Hz Ali, Muhâcirler'le Ensâr'ın bu teklifini geri çevirmek istediyse de aralıksız ısrarlar karşısında bunu kabul etmek zorunda kaldı Neticede Hz Ali'ye bey'at edildi ve âsiler Hz Talha ile Hz Zübeyr'i de getirterek onların da Hz Ali'ye bey'at etmelerini sağladılar Bu sûretle, hicretin otuzbeşinci yılı yirmibir Zilhicce Pazartesi günü Hz Ali'ye bey'at edildi
Hz Âişe, hac farizasını ifâ etmek üzere Medine'den Mekke'ye gitmiş, hac ibadetini ifâ ederek Medine'ye dönerken, Hz Osman'ın şehit edildiği haberini almıştı Bunun üzerine Medine'ye gideceği yerde Mekke'ye geri döndü Çünkü Medine'de facianın doğurduğu karışıklıklar, bocalamalar devam ediyordu Mekkeliler, Hz Âişe'ye durumu sordukları süre, Hz Âişe, Hz Osman'ın mazlum olarak öldürüldüğünü, Medine'de fesat ocağının tüm ufku karartacak şekilde tüttüğünü, mazlum ve şehit Osman'ın kanının heder olmaması gerektiğini, katillerin mutlaka cezaya çarptırılmaları ve şer'i hüküm ve kısas emirlerinin uygulanmasının icap ettiğini söylemişti
Hz Talha ile Hz Zübeyr de Mekke'ye gelmişler, Medine'deki durumu Hz Âişe'ye anlatmışlardı Bu olaylar Hz Âişe'nin düşünce ve kanaatini kuvvetlendirmiş, o da mazlum ve şehid Hz Osman'ın intikamını edinmek için herkesi toplanmaya ve bir araya gelmeye çağırmıştı
Hz Ali, muhaliflerinin Mekke'deki hazırlıklarından farkında olan olunca, onlardan evvel Irak'a ulaşmak, Irak'a hâkim edinmek, Beytû'lMal'in muhalifler eline düşmesini engellemek istedi Ensâr, Hz Ali'nin Medine'den ayrılmasını yerinde görmüyordu Hz Ali, muhâlifler kendisinden önce Irak'a girecek olurlarsa yeni yeni problemlerin ortaya çıkmasından üzüntü ettiğini, Irak'ın nüfuzca kesif ve beytü'lmâl'inin zengin olmasından ötürü bir müddet orada bulunmanın daha iyi olacağını söylemişti
Hz Ali hareket ederek Abdülkaysoğulları kabilesine uğradı Bu kabile de ona ittihak etti Oradan Zaviye'ye vardı Zaviye'den de Basra'ya hareket etti Aslında cümbür cemaat barışı gayet tabii bir koşul olarak görüyordu Onun için Hz Ali'nin Basra'ya gelişi, barışın tahakkukuna karşın bir hareket olarak telakki olunmuş, cümbür cemaat son derece huzurlu bir şekilde uyumuştu İbn Sebe ile yandaşları, herkes uyuduktan daha sonra Hz Âişe'nin tarafına hücum etti İki taraf ta kendilerini aleyhinde hücumuna uğramış gibi görmüşlerdi Hz Ali, her tarafa memurlar gönderdi Ne olduğunu iyi anlamak istiyordu dahası Kâab b Sûr Hz Âişe'yi uyandırmış, Hz Âişe, devesine binerek çarpışmaların başladığı yere gelmişti Hz Ali kendi tarafını savaşmaktan alıkoyuyor, Hz Âişe kendi tarafını teskin etmeye çalışıyordu Ama bir kere ok yaydan fırlamış bulunuyordu Vuruşmanın en hararetli anında Hz Ali atını sürerek savaş meydanının ortasına geldi Hz Zübeyr'i çağırıp, ona Rasûli Ekrem (sas)'in: Bir gün Ali ile Zübeyr aralarında bir ihtilafın meydana geleceğini ve bu ihtilafta Zübeyr'in haksız olacağınısöylediğini hatırlatmıştı Bunun üzerine Hz Zübeyr geri çekildi Hz Talha da Zübeyr'in bu davranışı üzerine çatışma meydanından çekilmek istemişti Onun savaş alanından uzaklaşması üstüne kendisine zehirli bir ok atılmış ve bu ok Hz Talha'nın ölümüne niçin olmuştu
Nihayet ortalıkta yalnız Hz Âişe ile civarda yer alan bir grup kimse kalmıştı Çatışmalar şiddetle devam ediyordu Bütün bu kanların dökülmesine niçin olan münafıkların hedefi; kişisel olarak Hz Âişe idi Bunlar Hz Âişe' ye kadar ilerleyerek onu tevkif etmek, ona hakarette bulunmak istiyorlardı Sebeîlerin bu maksadını anlayan Dâbbeoğulları Hz Âişe'yi son derece büyük fedakârlıklarla korumuşlardı Bekr b Vâil, Ezd ve Dâbbeoğulları kabîleleri Hz Âişe ile beraberdiler Bunların onu korumada gösterdikleri yiğitlik herkesi hayrete düşürmüştü Hz Âişe'nin devesini koruyanlardan biri yere düştükçe bir başka biri onun yerini alıyor, o da benzer fedakârlık ve aynı mertlik ile dövüşüyordu Hz Âişe'nin önünde şehit düşenlerin sayısı yetmişe varmıştı
Bu çatışmalara bir bitirmek için birisi deveye ardındaki saldırarak onu yere yıkmış, sırası gelmişken da, Hz Ebu Bekir'in oğlu Muhammed, Hz Ali tarafından koşarak Hz Âişe'nin korunmasına hizmet etmişti Hz Ali de Hz Âişe'nin yanına gelerek hatırını sormuş, birkaç günlük istirahatten sonradan onu, kardeşi Muhammed b Ebu Bekir ile birlikte Medine'ye göndermişti Hz Âişe ile beraber Basra'nın ileri gelen ailelerine mensup kırk değin bayan refakat etmişti Hz Âişe Basra'dan ayrılırken, kendisi ile Hz Ali arasındaki mücadelenin hatalı anlaşılmadan ileri geldiğini söyledi Hz Ali de Rasûli Ekrem'in muhterem haremine her türlü tazim ve hürmeti göstermenin bir tahsis olduğunu belirtti Hz Âişe, hicretin otuzaltıncı yılı Recep ayında Medine'ye doğru hareket etti
Nihayet Hz Ali 4 Aralık 656 tarihinde bu problemi de atlattı Bu olaydan sonra hilâfet merkezini Kûfe'ye taşıyarak, şehadetine değin orada kaldı *
Hz Aişe ve Cemel (Deve) Vakası
Cemel Vakası ya da Cemel Savaşı, 656 yılında, Halife Ali bin Ebu Talib ile Muhammedin dul eşi Hz Ayşe'nin taraftarları aralarında gerçekleşen muharebedir Müslümanlar arasındaki birincil iç savaştır Cemel Savaşı, Ali'nin zaferiyle sonuçlanmıştır Ayşe'nin müttefiklerinden Talha bin Ubeydullah savaş esnasında, Zübeyr bin Avvam savaştan vazgeçip Medine'ye dönerken yolda öldürüldü Ayşe, Ali göre Medine'ye gönderildi
Hz Osman (ra)'ın şehit edilmesinden sonra üçbeş gün anarşi hüküm sürdü Hz Osman'ı şehit eden âsiler ortama hâkimdiler Bunlar bir an önce, Hz Osman'ın yerine birini hilâfete getirmek istiyorlardı Ama kime başvuru ettilerse her zaman red cevabı aldılar Hz Ali de, kendisine geldikleri zaman onları huzurundan uzaklaştırmıştı: Âsiler hayrete düşmüşler, ne yapacaklarını şaşırmışlardı Devlet başkanı görev olunmadan dönecek olurlarsa ihtilafın çok daha artı alevleneceğini biliyorlardı Bunun üstüne Medine ahalisini toplayarak, onlara bir halife seçmelerini, huysuz takdirde Hz Ali, Talha, Zübeyr ve daha başka kimseleri de öldüreceklerini söyleyerek, onlara bir gün mühlet verdiler
Bunun üstüne Medine halkı Hz Ali'ye başvuru edip, ona bey'at etmek istediklerini bildirdiler Hz Ali, Muhâcirler'le Ensâr'ın bu teklifini geri çevirmek istediyse de aralıksız ısrarlar karşısında bunu kabul etmek zorunda kaldı Neticede Hz Ali'ye bey'at edildi ve âsiler Hz Talha ile Hz Zübeyr'i de getirterek onların da Hz Ali'ye bey'at etmelerini sağladılar Bu sûretle, hicretin otuzbeşinci yılı yirmibir Zilhicce Pazartesi günü Hz Ali'ye bey'at edildi
Hz Âişe, hac farizasını ifâ etmek üzere Medine'den Mekke'ye gitmiş, hac ibadetini ifâ ederek Medine'ye dönerken, Hz Osman'ın şehit edildiği haberini almıştı Bunun üzerine Medine'ye gideceği yerde Mekke'ye geri döndü Çünkü Medine'de facianın doğurduğu karışıklıklar, bocalamalar devam ediyordu Mekkeliler, Hz Âişe'ye durumu sordukları süre, Hz Âişe, Hz Osman'ın mazlum olarak öldürüldüğünü, Medine'de fesat ocağının tüm ufku karartacak şekilde tüttüğünü, mazlum ve şehit Osman'ın kanının heder olmaması gerektiğini, katillerin mutlaka cezaya çarptırılmaları ve şer'i hüküm ve kısas emirlerinin uygulanmasının icap ettiğini söylemişti
Hz Talha ile Hz Zübeyr de Mekke'ye gelmişler, Medine'deki durumu Hz Âişe'ye anlatmışlardı Bu olaylar Hz Âişe'nin düşünce ve kanaatini kuvvetlendirmiş, o da mazlum ve şehid Hz Osman'ın intikamını edinmek için herkesi toplanmaya ve bir araya gelmeye çağırmıştı
Hz Ali, muhaliflerinin Mekke'deki hazırlıklarından farkında olan olunca, onlardan evvel Irak'a ulaşmak, Irak'a hâkim edinmek, Beytû'lMal'in muhalifler eline düşmesini engellemek istedi Ensâr, Hz Ali'nin Medine'den ayrılmasını yerinde görmüyordu Hz Ali, muhâlifler kendisinden önce Irak'a girecek olurlarsa yeni yeni problemlerin ortaya çıkmasından üzüntü ettiğini, Irak'ın nüfuzca kesif ve beytü'lmâl'inin zengin olmasından ötürü bir müddet orada bulunmanın daha iyi olacağını söylemişti
Hz Ali hareket ederek Abdülkaysoğulları kabilesine uğradı Bu kabile de ona ittihak etti Oradan Zaviye'ye vardı Zaviye'den de Basra'ya hareket etti Aslında cümbür cemaat barışı gayet tabii bir koşul olarak görüyordu Onun için Hz Ali'nin Basra'ya gelişi, barışın tahakkukuna karşın bir hareket olarak telakki olunmuş, cümbür cemaat son derece huzurlu bir şekilde uyumuştu İbn Sebe ile yandaşları, herkes uyuduktan daha sonra Hz Âişe'nin tarafına hücum etti İki taraf ta kendilerini aleyhinde hücumuna uğramış gibi görmüşlerdi Hz Ali, her tarafa memurlar gönderdi Ne olduğunu iyi anlamak istiyordu dahası Kâab b Sûr Hz Âişe'yi uyandırmış, Hz Âişe, devesine binerek çarpışmaların başladığı yere gelmişti Hz Ali kendi tarafını savaşmaktan alıkoyuyor, Hz Âişe kendi tarafını teskin etmeye çalışıyordu Ama bir kere ok yaydan fırlamış bulunuyordu Vuruşmanın en hararetli anında Hz Ali atını sürerek savaş meydanının ortasına geldi Hz Zübeyr'i çağırıp, ona Rasûli Ekrem (sas)'in: Bir gün Ali ile Zübeyr aralarında bir ihtilafın meydana geleceğini ve bu ihtilafta Zübeyr'in haksız olacağınısöylediğini hatırlatmıştı Bunun üzerine Hz Zübeyr geri çekildi Hz Talha da Zübeyr'in bu davranışı üzerine çatışma meydanından çekilmek istemişti Onun savaş alanından uzaklaşması üstüne kendisine zehirli bir ok atılmış ve bu ok Hz Talha'nın ölümüne niçin olmuştu
Nihayet ortalıkta yalnız Hz Âişe ile civarda yer alan bir grup kimse kalmıştı Çatışmalar şiddetle devam ediyordu Bütün bu kanların dökülmesine niçin olan münafıkların hedefi; kişisel olarak Hz Âişe idi Bunlar Hz Âişe' ye kadar ilerleyerek onu tevkif etmek, ona hakarette bulunmak istiyorlardı Sebeîlerin bu maksadını anlayan Dâbbeoğulları Hz Âişe'yi son derece büyük fedakârlıklarla korumuşlardı Bekr b Vâil, Ezd ve Dâbbeoğulları kabîleleri Hz Âişe ile beraberdiler Bunların onu korumada gösterdikleri yiğitlik herkesi hayrete düşürmüştü Hz Âişe'nin devesini koruyanlardan biri yere düştükçe bir başka biri onun yerini alıyor, o da benzer fedakârlık ve aynı mertlik ile dövüşüyordu Hz Âişe'nin önünde şehit düşenlerin sayısı yetmişe varmıştı
Bu çatışmalara bir bitirmek için birisi deveye ardındaki saldırarak onu yere yıkmış, sırası gelmişken da, Hz Ebu Bekir'in oğlu Muhammed, Hz Ali tarafından koşarak Hz Âişe'nin korunmasına hizmet etmişti Hz Ali de Hz Âişe'nin yanına gelerek hatırını sormuş, birkaç günlük istirahatten sonradan onu, kardeşi Muhammed b Ebu Bekir ile birlikte Medine'ye göndermişti Hz Âişe ile beraber Basra'nın ileri gelen ailelerine mensup kırk değin bayan refakat etmişti Hz Âişe Basra'dan ayrılırken, kendisi ile Hz Ali arasındaki mücadelenin hatalı anlaşılmadan ileri geldiğini söyledi Hz Ali de Rasûli Ekrem'in muhterem haremine her türlü tazim ve hürmeti göstermenin bir tahsis olduğunu belirtti Hz Âişe, hicretin otuzaltıncı yılı Recep ayında Medine'ye doğru hareket etti
Nihayet Hz Ali 4 Aralık 656 tarihinde bu problemi de atlattı Bu olaydan sonra hilâfet merkezini Kûfe'ye taşıyarak, şehadetine değin orada kaldı *