hz. Ebu Zerr'in müslüman oluşu

hz Ebu Zerr'in müslüman oluşu Ebu Zerr elGıfari, Medineliydi İslam’la şereflenmeden önce de Allah’ın sevgili bir kulu edebilmek için geceler boyu ibadet ediyordu Bir gün kardeşi Mekke’ye alışverişe gitti ve kendisiyle birlikte kavminin de hayatı değişiverdi Hz Ebu Zerr (ra), “Resulullah (sas) ile karşılaşmazdan önce üç sene ibadet ettim demişti Kendisine: “(Bu ibadeti) kimin için yaptın? diye sordular “Allah için! cevabını verdi Yeniden: “Pekiyi nereye yönelerek yaptın? denildi “Rabbim beni nereye yöneltmiş idiyse oraya! dedi ve açıklamaya devam etti: “Akşam vakti namaza başlıyor, gecenin ardına kadar devam ediyordum O zaman kendimi bir örtü gibi atıyor, güneş tepeme yükselinceye kadar öyle kalıyordum (Bir gün kardeşim) Üneys bana: “Benim Mekke’de görülecek bir işim var Sen bana baş göz ol (eksikliğimi duyurma) dedi ve Mekke’ye gitti Oraya varınca bana dönmekte gecikti Nihayet geldi “Ne yaptın? dedim “Mekke’de bir adama rastladım, senin (gibi öbür bir) din üstüne yaşıyor Ama O, kendisini Allah Teala’nın gönderdiğini zannediyor dedi “Millet ne diyor? diye sordum “Insanlar mı? Ahali O’na şair diyor, kâhin diyor, sâhir (sihirbaz) diyor! dedi Esasen Üneys şairlerden biriydi Her Tarafta sordum: “Pekala sen ne diyorsun? “Ben dedi, “kâhinlerin sözünü işittim, bilirim Onunki kâhin sözü değil Onun söylediklerini şiir çeşitlerine uygulama ettim Hiçbirine uygun gelmiyor Benden daha sonra kimse O’na şiir diyemez Vallahi O dürüst sözlüdür, kâhinler ise hep yalancıdırlar! dedi Bu açıklama üstüne ben ona: “Öyleyse benim işlerime de sen başgöz ol, dahası ben gidip göreyim! dedim Ebu Zerr, gerisini şöyle anlatır: “Mekke’ye geldim Halktan zayıf bir adam buldum Ona: “Şu sâbi (sapık) dediğiniz adam nerede? diye sormuştum Adam, beni göstererek: “Burada bir sabii var! Burada bir sâbi var! diye bağırmaya başladı Derken vadi halkı kesek ve kemiklerle üzerime saldırı etti Bayılarak yığılmış kalmışım Kendime gelip kalktığım zaman kırmızı bir dikili taş gibiydim Zemzeme dek gittim Kanlarımı yıkadım, suyundan azıcık içtim Bu Nedenle otuz gün, gece ile gündüz arası kaldım Bu esnada zemzem suyundan başka hiçbir taam almadım Buna rağmen şişmanladım ve karnımın kıvrımları arttı Ciğerimde açlık duygusal duymadım Mekkeliler, ay ışığı olan bir gecede uyurken Beytullah’ı tavaf eden yoktu Onlardan yalnızca iki birey, İsaf ve Naile (adındaki putlarına) dua ediyordu Tavafları esnasında bana değin geldiler (Dayanamayıp): “Onları birbirlerine nikâhlayıverin hiç olmazsa! dedim Onlar dualarından vazgeçmeyip, tavaflarını yaparken yanıma dek geldiler Bu sefer: “Onlar (a niye tapıyorsunuz?) Odundan farkları ne? dedim Kadınlar: “(İmdat!) burada bir adam yok mu? diye yaygara kopararak gittiler Bütün o sırada kadınları Resulullah (sas) ve Ebu Bekr (ra), tepeden inerlerken karşılayıp: “(Niye bağırdınız) başınıza ne geldi? derler Kadınlar (onları daha tanımadan): “Ka’be ile örtüsü arasında bir sabii (sapık) var! derler Onlar sorarlar: “Size ne dedi? “Bize ağzı dolduran (ağza alınmaz) sözler söyledi derler Derken Resululah (sas) geldi, Hacerü’l Esved’e istilamda bulundu, arkadaşıyla birlikte Beytullah’ı tavaf etti Sonra namaz kıldı Namazını bitirince, Ebu Zerr der ki: “Aleyhissalatu vesselam’ı İslam selamı ile birincil selamlayan ben oldum “Esselamu aleyke ya Resulullah (Ey Allah’ın Resulü! Selamlama üzerine olsun)! dedim Bana: “Ve aleyke ve Rahmetullah (Selamlama senin üstüne olsun, Allah’ın rahmeti de)! diye karşılıklı olma etti Sonra: “Sen kimlerdensin? diye sordu “Gıfar’danım! dedim Bunun üstüne eliyle eğilerek parmaklarını alnına koydu, içimdem: “Galiba kendimi Gıfar’a nisbet etmemden hoşlanmadı dedim Elinden yetişmek üzere ilerledim Fakat arkadaşı bana mâni oldu Onu benden iyi biliyordu Sonra başını kaldırıp sordu: “Buraya ne zaman geldin? “Otuz gündür burdayım! dedim “Sana kim yiyecek verdi? dedi “Zemzen suyundan başka bir yiyeceğim olmadı Şişmanladım bile Öyle ancak karnımın kıvrımları arttı “Zemzem suyu mübarektir O gerçekten besleyici bir gıdadır! buyurdu Hz Ebu Bekr (ra): “Ey Allah’ın Resulü! Bana müsaade et, bu geceki yiyeceğini ben ikram edeyim! dedi Resulullah (sas) ve Ebu Bekr (ra) gittiler, onlarla ben de gittim Ebu Bekr bir kapı açtı Taif kuru üzümünden benim için bir avuç çıkarmaya başladı Bu, Mekke’de yediğim ilk yemekti Orada kaldığım dek kaldım Daha Sonra Resulullah’a geldim Bana dedi ancak: “Ben hurmalıklı bir yere sevk edileceğim Burasının Medine (Yesrib) olduğu kanaatindeyim Sen kavmine benden mesaj götür Umarım, sayende Allah onları hayırla menfaatlendirecek ve onlar sebebiyle de sana sevap verecek Bundan daha sonra ben kardeşim Üneys’e geldim Bana: “Ne yaptın? diye sordu Ben: “Müslüman oldum ve (Muhammed’in yargı bir peygamber olduğunu) onaylama ettim dedim “Ben de Müslüman oldum ve onaylama ettim dedi Sonradan kalkıp annemize geldik (Durumu anlattık) O da Müslüman oldu Sonra kavmimiz Gıfar’a geldik Resulullah (sas)’ın mesajını getirdik, ilk anda yarısı Müslüman oldu Diğer (Müslüman olmayan) güya: “Resulullah (sas) Medine’ye gelince Müslüman oluruz! dediler Derken (sas) Medine’ye geldi O geri kalan sözde da Müslüman oldu