Hz Eyyup Kıssası
Hz Eyyup Peygamberin Kıssası
Gecmiş zamanların birinde bağlarıyla unlu Suriye topraklarında Eyup adında zengin ve iyi ahlaklı biri yaşardı Para insanı saptırır derler ya, onunkisi oyle değildi; malı gun gectikce coğalıyor, o da gun gectikce daha cok hayırsever biri oluyordu Malın mulkun Allah vergisi olduğunu, onların bir gun hesabını vereceğini aklından cıkarmaz, dilinden şukrunu, malından sadakasını eksik etmezdi
Bir insan hem varlıklı hem ahlaklı olunca, onu cekemeyenler de elbette olacak Bazıları şoyle diyordu:
İnsan bu kadar varlıklı olduktan sonra elbette herkese dağıtır Malı nasıl olsa cok! Dağıt, dağıt bitmez ki! Bu kadar refah icinde olan biri tabi ki iyi ahlaklı olur; ona sataşan yok, catışan yok Herkes ona nasıl olsa saygılı davranıyor
Oysa Allah, kulu Eyupun samimiyetini ve Hakka bağlılığını biliyordu Bunu diğer insanlara da gostermek istedi Hem boylece Eyup gelmiş gecmiş herkese sabrın simgesi olacaktı
Hz Eyupun tıkır tıkır giden işleri ilk kez hayvanlarının peş peşe hastalanmaya başlamasıyla bozuldu Kısa sure icinde koca suruden bir tek sıska inek, bir tek kara keci kalmadı; hepsi telef oldu İnsanlar Eyupun bu duruma ne diyeceğini merak ediyor; ağzını yoklayarak:
Nedir bu başına gelenler diyor ah vah ediyorlardı Eyup peygamber yuksek ahlakından odun vermeksizin
*Allah verdi; Allah aldı; her şey Onun değil mi? diyordu
*Eyup Peygamber hayvanlarını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi
Belalar geldiğinde aile ve akrabalarıyla gelirmiş! Eyup Peygamber bir gun dışarıda işleriyle meşgul iken acı bir haber aldı Ani bir sarsıntıyla evleri yıkılmış, tum cocukları gocuk altında kalmıştı Yıkıntıdan sağ kurtulan yalnızca karısıydı Hz Eyupun gozleri evlat acısından kanlı yaşlarla doldu; ama sabır dedi
Eyup Peygamber cocuklarını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi
Belalar henuz bitmemişti Hz Eyupun vucudunda yaralar cıkmaya başladı Kucuk kucuk cıbanlar, gun gectikce buyudu; butun vucuduna yayıldı Eyup Peygamber hekimlere gitti, ilaclar kullandı ama nafile Yaralar iyileşeceğine azıyordu Eyup Peygamberin hastalığı arttı Artık calışamadığı icin elde avucta ne varsa hepsini tuketti Karısı ona bakıyor, evi gecindirmeye calışıyordu
Eyup Peygamberin yaraları cok fenalaştı Hastalığının bulaşıcı olması ihtimaline karşı kimse onun yanına yaklaşmak istemiyordu Eyup Peygamber yapayalnız kalmıştı Acı ve ıstıraplar icindeydi Allaha dua etmeye ve Ondan sabır istemeye devam etti Ama artık bırakın vucudunu hareket ettirmeyi, dudaklarını kıpırdatacak takati kalmamıştı Bir insanın başına gelebilecek her turlu felaket ve musibet, onun başına gelmişti ve o, tıpkı sağlıklı ve varlıklı gunlerinde olduğu gibi Allahtan uzaklaşmamış, Ona olan bağlılığını ve guvenini kaybetmemişti Hz Eyup imtihanını başarıyla gecmiş ve insanlara ornek bir kul olmuştu
*Eyup Peygamber sağlığını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi
*Hastalığının şiddetlendiği bir anda
Ey Rabbim! diye dua etti Halim sana malumdur Adını anamayacak kadar hastayım! Ey Şifa Veren! Şifana muhtacım
Yuce Allah, kulundan hoşnuttu Eyup Peygamberin makamını, katında daha da yuceltti Ona
Ayağını yere vur diye vahyetti Eyup Peygamber guclukle ayağını kaldırıp indirdi Ayağını indirdiği yerden berrak bir su kaynamaya başladı Eyup Peygamber o suyla yaralarını temizledi Yaraları kısa surede kuruyup kayboldu; sudan doyasıya icti, icindeki dertler şifa buldu Eyup aleyhisselam, hastalanmadan onceki sağlığına tez zamanda kavuştu Sağlığını kazanan Hz Eyup, servetini de yeniden kazandı Boylece o, refah ve sağlık icindeyken Allahı unutmadığı gibi, yoksul ve hastalıktayken de Ona kusmedi, isyan etmedi Boylece Eyup aleyhisselam, Allahın sadık ve sabırlı bir kulu olarak tarihe gecti
Hz Eyyup Peygamberin Kıssası
Gecmiş zamanların birinde bağlarıyla unlu Suriye topraklarında Eyup adında zengin ve iyi ahlaklı biri yaşardı Para insanı saptırır derler ya, onunkisi oyle değildi; malı gun gectikce coğalıyor, o da gun gectikce daha cok hayırsever biri oluyordu Malın mulkun Allah vergisi olduğunu, onların bir gun hesabını vereceğini aklından cıkarmaz, dilinden şukrunu, malından sadakasını eksik etmezdi
Bir insan hem varlıklı hem ahlaklı olunca, onu cekemeyenler de elbette olacak Bazıları şoyle diyordu:
İnsan bu kadar varlıklı olduktan sonra elbette herkese dağıtır Malı nasıl olsa cok! Dağıt, dağıt bitmez ki! Bu kadar refah icinde olan biri tabi ki iyi ahlaklı olur; ona sataşan yok, catışan yok Herkes ona nasıl olsa saygılı davranıyor
Oysa Allah, kulu Eyupun samimiyetini ve Hakka bağlılığını biliyordu Bunu diğer insanlara da gostermek istedi Hem boylece Eyup gelmiş gecmiş herkese sabrın simgesi olacaktı
Hz Eyupun tıkır tıkır giden işleri ilk kez hayvanlarının peş peşe hastalanmaya başlamasıyla bozuldu Kısa sure icinde koca suruden bir tek sıska inek, bir tek kara keci kalmadı; hepsi telef oldu İnsanlar Eyupun bu duruma ne diyeceğini merak ediyor; ağzını yoklayarak:
Nedir bu başına gelenler diyor ah vah ediyorlardı Eyup peygamber yuksek ahlakından odun vermeksizin
*Allah verdi; Allah aldı; her şey Onun değil mi? diyordu
*Eyup Peygamber hayvanlarını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi
Belalar geldiğinde aile ve akrabalarıyla gelirmiş! Eyup Peygamber bir gun dışarıda işleriyle meşgul iken acı bir haber aldı Ani bir sarsıntıyla evleri yıkılmış, tum cocukları gocuk altında kalmıştı Yıkıntıdan sağ kurtulan yalnızca karısıydı Hz Eyupun gozleri evlat acısından kanlı yaşlarla doldu; ama sabır dedi
Eyup Peygamber cocuklarını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi
Belalar henuz bitmemişti Hz Eyupun vucudunda yaralar cıkmaya başladı Kucuk kucuk cıbanlar, gun gectikce buyudu; butun vucuduna yayıldı Eyup Peygamber hekimlere gitti, ilaclar kullandı ama nafile Yaralar iyileşeceğine azıyordu Eyup Peygamberin hastalığı arttı Artık calışamadığı icin elde avucta ne varsa hepsini tuketti Karısı ona bakıyor, evi gecindirmeye calışıyordu
Eyup Peygamberin yaraları cok fenalaştı Hastalığının bulaşıcı olması ihtimaline karşı kimse onun yanına yaklaşmak istemiyordu Eyup Peygamber yapayalnız kalmıştı Acı ve ıstıraplar icindeydi Allaha dua etmeye ve Ondan sabır istemeye devam etti Ama artık bırakın vucudunu hareket ettirmeyi, dudaklarını kıpırdatacak takati kalmamıştı Bir insanın başına gelebilecek her turlu felaket ve musibet, onun başına gelmişti ve o, tıpkı sağlıklı ve varlıklı gunlerinde olduğu gibi Allahtan uzaklaşmamış, Ona olan bağlılığını ve guvenini kaybetmemişti Hz Eyup imtihanını başarıyla gecmiş ve insanlara ornek bir kul olmuştu
*Eyup Peygamber sağlığını kaybetti ama sabrını ve metanetini kaybetmedi
*Hastalığının şiddetlendiği bir anda
Ey Rabbim! diye dua etti Halim sana malumdur Adını anamayacak kadar hastayım! Ey Şifa Veren! Şifana muhtacım
Yuce Allah, kulundan hoşnuttu Eyup Peygamberin makamını, katında daha da yuceltti Ona
Ayağını yere vur diye vahyetti Eyup Peygamber guclukle ayağını kaldırıp indirdi Ayağını indirdiği yerden berrak bir su kaynamaya başladı Eyup Peygamber o suyla yaralarını temizledi Yaraları kısa surede kuruyup kayboldu; sudan doyasıya icti, icindeki dertler şifa buldu Eyup aleyhisselam, hastalanmadan onceki sağlığına tez zamanda kavuştu Sağlığını kazanan Hz Eyup, servetini de yeniden kazandı Boylece o, refah ve sağlık icindeyken Allahı unutmadığı gibi, yoksul ve hastalıktayken de Ona kusmedi, isyan etmedi Boylece Eyup aleyhisselam, Allahın sadık ve sabırlı bir kulu olarak tarihe gecti