hz Hatice annemiz hatice annemiz hz hatice annemiz hz hakkında veri hzhatice hakkında bilgi kısa Eline aldığı kuru bir hurma dalına dayanarak Resûlüllah’ın kapısına değin gelmiş olan ihtiyar bir bayan, içeri girmek arzusunu izhar etmesi üstüne; – Yâ Resûlâllah, kim olduğunu bilmediğimiz bir ihtiyare kadın, zâtınızı bakmak istiyor, dediler Resûli Ekrem Hazretleri: – Müsaade edin, gelsin, buyurdular İhtiyarlıktan âdeta rükû eder halde duran kadın, hurma dalından edindiği asâsına dayana dayana Resûlüllah’ın kapısından içeri girdi, biriki adım ilerledikten sonradan, kendisini tanıyan Resûlüllah hemencecik ayağa kalktılar; altlarındaki içi hurma lifi doymuş minderlerini göstererek oturmasını istediler Resûlüllah’ın bu kadına gösterdiği derin saygı ve alâka, orada hazırlanmış bulunan Hazreti Ömer’in dikkatini çekti; hattâ kim olduğunu merak ettiği bu ihtiyareye gösterilen bu ikramı, azıcık da fazla gibi bulduğu içindir ama, ihtiyare kalkıp gittikten daha sonra: – Yâ Resûlâllah, bu kadın kimdi oysa, kendisine ayağa kalkacak dek hürmet ettiniz, minderinizi verecek kadar alâka gösteriniz? dedi Resûlüllah’ın cevabı tek cümleden ibaretti: – Bu bayan, bizim Hatîce’nin dostlarındandı! Burada aklımıza şöyle bir sual geliyor: – Resûlüllah Hazretleri, senelerce evvel ölüm etmiş olan Hatice Validemize, neden bu dek alâkâ duyuyordu oysa, O’nun dostlarına bile ayağa kalkıyor, minderlerini tahsis etmek kadirşinâslığında bulunuyorlardı? Hatîce Validemizin kendisini bu derece sevdiren hususiyeti ne idi? Bu sualin cevabını da, Hazreti Âişe Validemizin hazır bulunduğu bir mecliste eğilim eden şu hatırada bulmak mümkündür Fahri Cihan Efendimiz, bir aile sohbetinde, Hazreti Hatîce Validemizi uzun uzun yâdetmiş; bazı hatıraları her tarafta anlatarak, geçmiş günlerini dile getirmişti Hazreti Âişe Validemiz: – Yâ Resûlâllah, senelerce evvel ölüp gitmiş olan bir yaşlı kadını, bu kadar hatırlayıp yâdetmekte ne fayda var? Allahü Zülcelâl, size, O’ndan daha genç ve güzelini ihsan etmiş; ağzında dişi bile kalmamış bir ihtiyare yerine daha gencini vermiştir, dedi Âişe Validemizin bu sözlerine karşı Resûlüllah Hazretleri’nin, Hz Hatîce Validemizi niçin unutmadığını gösteren şu cevaplarını, uyarı ve ibretle okumaktayız: – Yâ Âişe! Seneler geçtiği halde Hatîce’yi unutmayışım, O’nun dış güzelliğinden değildir Herkes beni red ve inkâr ettiği zaman, Hatîce bana inandı ve onay etti Etrafımdakiler bana, yalancısın, dediği zaman; Hatîce bana, dürüst söylüyorsun, asla ürkme, dedi Insanlar benden bir pulu esirgediği süre, Hatîce, tüm servetini önüme sürerek bunların hepsi emrindedir, istediğin kadar harcayabilirsin, dedi Dünyada yalnız kaldığım günlerde, Hatîce, benden katiyen geri kalmadı; bunların tümü geçicidir, üzülme, ileride bu güçlükleri kolaylıklar takip edecektir, dedi İşte ben, Hatîce’yi, bu fedakârlıkları için unutmuyorum! Hz Hatîce’yi seneler geçtiği halde unutturmayan meziyetleri, Resûlüllah nezdinde, bayan arkadaşına oturduğu minderini verdirecek dek kazanmış olduğu asalet ve kıymeti; hanımların dikkatlerini çekmelidir Mü’mine hanımlar, İslâm dâvası uğrunda fedakârca çalışan kocalarına engel olmamalı Hatîce annemiz gibi, bütün baskı ve imkânlarıyla dâva uğrunda çalışan beylerini yardım ile tezgâhtar olmalıdırlar