İmam Huseyinin Arafat Duası,Hz Huseyin'in Arafat Duası,Arafat Duası,Hz Huseyinin duaları, Arafat Duası nedir
Hz Huseyin Arafat dağının sol tarafında durarak yuzunu Kabe'ye cevirdi ve yiyecek isteyen bir sail gibi ellerini yuzunun hizasına kaldırarak şu duayı okumayan başladı:
Galib Esedi'nin Bişr ve Beşir adındaki iki oğlu şoyle rivayet etmişlerdir:
Arefe gunu Arafat'ta İmam Huseyin'in (as) huzurundaydık; İmam, ailesi, cocukları ve izleyicilerinden bir grup beraberinde olduğu halde cadırından gayet huşu ve vakarla dışarı cıkıp Arafat dağının sol tarafında durarak yuzunu Kabe'ye cevirdi ve yiyecek isteyen bir sail gibi ellerini yuzunun hizasına kaldırarak şu duayı okumayan başladı:
Hamd Allah'a mahsustur; oyle bir zattır ki O'nun hukmunu geri ceviren, verdiğini engelleyen olmaz Hicbir zanaatcının yaptığı O'nun yaptığı şey gibi değildir O'dur buyuk comerttir Her ceşit mahluk yarattı Hikmetiyle yarattıklarını sağlam kıldı Hic bir sır O'na gizli kalmaz Onun katında emanetler (ameller) asla zayi olmaz Herkesi yaptığına karşılık mukafatlandıran; kanat edenin işini duzene koyandır; kendisine yakarana merhamet eden, kullarına yararlı şeyleri ve kapsamlı Kitab'ı (Kur'an'ı) yayılan nuruyla indirendir Duaları duyan (kabul eden), kederleri gideren, dereceleri yukselten ve zorbaların kokunu kazıyandır O'ndan başka ilah yoktur Hic bir şey O'na denk olamaz Eşi ve benzeri yoktur İşitendir, gorendir, latif ve habirdir (hic bir şey O'na gizli kalmaz ve her şeyin inceliğinden haberdardır, agahtır)
Allah'ım! Ben sana yoneliyorum; rabbaniyetine şehadet ediyor ve ikrar ediyorum ki Rabb'im sensin, donuşum sanadır; ben anılacak bir şey değilken kendi nimetinle beni var ettin Beni topraktan yarattın; sonra beni sulblere yerleştirdin Beni varolmamı engelleyebilecek her turlu vakıa, asırlar ve yılların değişimi ve olaylarından korudunBoylece gecmiş gunlerde ve asırlar boyu beni baba sulbunden anne rahmine aktardın Bana karşı şefkat, lutuf ve ihsanınla beni, senin ahdini bozan ve peygamberlerini yalanlayan kufur ve dalalet onderlerinin saltanat surdukleri bir zamanda dunyaya getirmedin
Sen beni, senden şefkat ve bana da lutuf olsun diye, hidayette benden one gecenlerin (Hz Muhammed'in saa) zamanında dunyaya getirdin, hidayetini bana kolaylaştırdın ve bu hidayetle beni yoğurdun Bundan once de, guzel yaratılışın ve bol nimetlerinle bana şefkat gosterdin Beni ikinci merhalede nutfeden yarattın Et, kan ve deriden ibaret olan uc zulmet arasına yerleştirdin Yaratılışımı bana gostermedin ve bu hususta bana hic bir şey bırakmadın Sonra beni, onceden gercekleştirdiğin hidayet icin tam ve mukemmel bir yaratılışla dunyaya getirdin Beşikte kucuk bir cocuk iken beni her turlu tehlikeden korudun Beni, en temiz gıda maddesi olan anne sutuyle rızıklandırdın Dadıların kalplerini bana şefkatli kıldın Şefkatli annelerle beni her turlu tehlike ve cinlerin nufuzundan korudunBeni kusur ve noksanlıktan salim kıldın
Şanın yucedir ey Rahim ve Rahman; konuşmaya başladığımda bana bol nimetlerini tamamladın, her gecen yıl beni daha ziyade terbiye ettin; yaratılışım kemale ulaşıp aklım mutedil olunca, huccetini bana farz kıldın; şoyle ki seni tanımayı kalbime ilham ettin ve beni kendinin acayip hikmetlerine hayran bıraktın Gokte ve yerde yarattığın varlıklar hakkında beni şuurlandırdın, bilinclendirdin Bana, şukrunu ve zikrini yerine getirmeği tembih ettin; sana itaat ve ibadet etmeği uzerime farz kıldın Bana peygamberlerinin vasıtasıyla gonderdiğin hakikatleri anlama gucu verdin Rıza ve teslim makamını kabullenmeyi (bu makama ulaşmayı) bana kolaylaştırdın Bu hususlarda, bana yardım edip lutufta bulunarak uzerime minnet bıraktın Sonra beni en ustun topraktan yaratınca, benim icin sadece bir ceşit nimete razı olmadın; en yuce lutufla ve sonsuz ihsanınla ceşitli gecim vesileleri, nimet ve yiyeceklerle beni rızıklandırdın Bana tum nimetlerini tamamlayıp benden butun belaları uzaklaştırdığında yine de cehaletim ve sana karşı curetim, beni sana yaklaştıracak vesileyi bana gostermene ve beni, katına yaklaştıracak şeye muvaffak etmene engel olmadı Seni cağırdığımda bana icabet ettin, hacet istediğimde hacetimi verdin, sana itaat ettiğimde beni mukafatlandırdın, şukrettiğimde bana nimetini artırdın Butun bunların nedeni bana nimetini tamamlayıp lutufta bulunmandır
Sen her turlu kusur ve noksanlıktan munezzehsin, munezzehsin; varlıkları yaratan ve meydana getiren ve tekrar kendine donduren sensin Hamda layık olan sensin; şanın yucedir; isimlerin mukaddestir; nimetlerin buyuktur Allah'ım! Hangi nimetini sayabilirim, hangisini hatırlayabilirim?! Veya hangi bağışlarının şukrunu yerine getirebilirim?!
Ey Rabb'im! Senin bana nimetlerin sayanların sayıp bitiremeyeceği ve bilmek isteyenlerin bilemeyeceği kadar coktur Allah'ım! Benden giderdiğin ve uzaklaştırdığın zorluk, zarar ve ziyanlar, sahip olduğum nimet ve afiyetten coktur İlahi! Ben imanımın hakikatiyle, kalbimde yer eden yakinle, ihlaslı tevhidimle, icimde saklı hakikatlerle, gozumun nurunun mecrasının bağlarıyla, anlımın safhasının hatlarıyla, solunum yolumun delikleriyle, burun kemiğimin yumuşak bolumuyle, kulak perdemin ses algılayan organıyla, dudaklarımın icinde gizli olan şeyle, dilimin ses hareketiyle, ust ve alt cenemin irtibat merkezleriyle, dişlerimin cıktığı yerlerle, yiyecek ve iceceklerimi tatma duyumla, beynimi kapsayan kafatasımla, boyun damarlarımla, goğus kafesimin kapsadığı organlarla, şah damarımla, kalbimin perdesinin avizesiyle, ciğerimin kenarına bitişen parcalarla, kaburgalarımın kapsadığı şeylerle, kaslarımın bağlandığı yerle, faal uzuvlarımın acılıp kapanışıyla, parmaklarımın ucuyla, etimle, kanımla, sacımla, derimle, asabımla, bağırsağımla, kemiğimle, beynimle, damarlarımla, tum uzuvlarımla ve bebek oluşumdan itibaren oluşan uzuvlarımla, yeryuzunun benden aldığı şeylerle, uykumla, uyaklığımla, sukunetimle ve yine ruku ve secdelerimin hareketleriyle şehadet ediyorum ki, eğer asırlar boyu yaşasam ve senin nimetlerinden birinin şukrunu yerine getirmeye calışsam,yerine getiremem; bunu ancak seni lutfunle yerine getirebilirim ki bunun kendisi de yeni, ebedi ve koklu bir şukru gerektirmektedir
Evet, ben ve sayanlar senin gecmiş ve gelecek nimetlerini saymaya veya nimetlerinin zamanlarını hesaplamaya calışsak hicbir zaman sayamayız Ben kim senin nimetlerini saymak kim? Oysa sen konuşkan Kitab'ında ve sadık haberinde, Allah'ın nimetlerini saymaya calışsanız, sayıp bitiremezsiniz buyurmuşsun
Allah'ım! Peygamberlerin ve elcilerine iblağ edilen ve vahiyle onlara indirdiğin ve bu vasıtayla dini onlara yasadığın Kitab'ın ve haberlerin doğrudur Ancak ben tum cabam ve gayretimle kapasitemce inanarak ve yakin ederek diyorum ki: Hamd ve ovgu, kendine miras alacak bir evlat edinmeyen, yaratılışta kendisine muhalefet edecek mulkunde ortağı olmayan ve dunyayı yaratışında kendisine yardım edecek bir yardımcısı olmayan Allah'a mahsustur Munezzehtir, munezzehtir cocuğu ve ortağı olmaktan Eğer o ikisinde gokte ve yerde Allah'tan başka bir ilah olsaydı fesat cıkardı ve dağılırlardı Tek, bir, ihtiyacı olmayan, doğmayan ve doğrulmayan, eşi ve benzeri olmayan Allah munezzehtir Allah'a hamdolsun; oyle bir hamd ki yakınlaştırılmış meleklere ve gonderilmiş peygamberlere denktir Allah'ın salat ve selamı sectiği kulu, peygamberlerin sonuncusu Muhammed'e ve onun tertemiz, arınmış ve muhlis kılınmış Ehli Beyt'ine olsun
Sonra İmam (as) gozlerinden yaşlar aktığı halde daha fazla bir rağbetle şoyle devam etti:
Allah'ım! Seni goruyormuşum gibi beni kendinden korkut ve beni takvayla saadete kavuştur; sana karşı gunah işleyerek kalbimi katılaştırma, takdirlerinde bana hayır ve bereket ver ki geciktirdiğin şeyin bana acele verilmesini ve acele verdiğin şeyin de geciktirilmesini istemeyeyim
Allah'ım! Nefsime zenginlik, kalbime yakin, amelime ihlas, gozume nur, dinimde basiret ve bilinc ver ve azalarımı guclu kıl, kulağımı ve gozumu (işiten ve gozumun nuru cocuklarımı) benim iki mirascım kıl ve hakkımda zulmedene karşı bana yardım et ve bunda intikam ve galibiyetimi bana goster ve gozlerimi aydınlat Allah'ım! Sıkıtımı gider, kusurumu ort, hatalarımı bağışla, şeytanımı benden uzaklaştır,zimmetimi serbestliğe cıkar (uzerimde hicbir hak kalmasın); ve ey Rabb'im, dunya ve ahirette benim icin yuksek bir derece ver
Allah'ım! Beni yaratıp, duyan ve goren yaptığın icin sana hamd olsun Beni yaratmaya ihtiyacın olmadığı halde hakkımda bir rahmet olarak beni yarattığın ve azalarımı birbirine uygun, duzgun kıldığın icin sana hamdolsun Rabb'im; beni icat ettiğin ve yaratılışımı dengeli kıldığın gibi; Rabb'im, beni yarattığın ve yuzumu guzel kıldığın gibi; Rabb'im, bana ihsanda bulunduğun ve afiyet verdiğin gibi; Rabb'im, afetlerden koruduğun ve muvaffak kıldığın gibi; Rabb'im, nimet verdiğin ve hidayet ettiğin gibi; Rabb'im, sectiğin ve butun hayırlardan verdiğin gibi; Rabb'im, beni yedirdiği ve icirdiği gibi; Rabb'im, ihtiyacsız kıldığın ve hoşnut ettiğin gibi; Rabb'im, bana yardım ettiğin ve izzet verdiğin gibi; Rabb'im, bana keramet elbisesi giydirdiğin ve yarattığın şeylerden yeteri kadar bana verdiğin gibi Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bana zamanın sıkıntıları, gece ve gunduzun cekişmeleri karşısında yardım et Beni dunyanın ıstıraplarından ve ahiretin kederlerinden kurtar ve yeryuzunde zalimlerin yaptıkları kotuluklerden beni koru
Allah'ım! Endişelendiğim şeylerden bana guven ver, korktuğum şeylerden beni koru, nefsimi ve dinimi koru, yolculuğumda beni koru, mal ve ailemde benden geriye salih bir evlat bırak Bana verdiğin rızklara bereket ver Beni kendi yanımda alcak gonullu kıl ve halkın gozunde ise yucelt; cinlerin ve insanların kotuluğunden beni selamet kıl; gunahımdan dolayı beni rezil etme, icimde gizli olan şeyden dolayı beni cezalandırma, amelimden dolayı beni (azap ve belalara) muptela etme, nimetlerini benden alma ve beni kendinden başkasına bırakma
Rabb'im! Beni kime bırakıyorsun? Akrabalık bağını koparacak olan bir akrabaya mı? Yoksa bana ofkelenen uzak ve yabancıya mı? Ya da beni zayıf duşurecek olan birine mi? Oysa sen benim Rabb'imsin, işlerimin sahibisin; garipliğimi, kimsesizliğimi ve menzilimin uzaklığını ve işlerimin sahibi kıldığın kimse karşısında zilletimi sana şikayet ediyorum Allah'ım! Gazabını bana helal kılma; eğer sen bana gazap etmezsen başkalarından endişem olmaz Munezzehsin sen Senin bana afiyetin geniştir; o halde senden diliyorum ki ey Rabb'im, yeryuzunun ve goklerin kendisiyle aydınlandığı, karanlıkların aydınlığa kavuştuğu ve oncekilerin ve sonrakilerin kendisiyle ıslah olduğu vechinin nuru hurmetine beni kendi gazabın uzerine oldurme, ofkeni benim uzerime indirme, bundan (olmeden) once benden razı olmamak icin istediğin kadar bana zorluk goster Senden başka hah yoktur Mekke'nin, Meş'arul Ham'ın, bereketli ve insanlar icin guvenli kıldığın Beytul Atik'in Rabb'isin
Ey sabrıyla cok gunahları bağışlayan, ey lutfuyle nimetleri indiren, ey kendi keremiyle cok buyuk bağışla bulunan, ey zor gunlerimde dayanağım, ey yalnızlığımda arkadaşım, ey sıkıntılarımda imdadıma koşan ve ey veli nimetim benim! Ey Rabb'im ve babalarım İbrahim, İsmail, İshak ve Yakub'un Rabb'i ve ey Cebrail, Mikail ve İsrafil'in Rabb'i ve ey peygamberlerin sonuncusu Muhammed'in ve onun seckin Ehli Beyt'inin Rabb'i ve ey Tevrat, İncil, Zebur'u ve Furkan'ı (Kur'an'ı) indiren, Kaf Ha Ya Ayn Sad, Ta Ha, Ya Sin ve Kur'anı Hekim'in Rabb'i! Yollar tum genişliğine rağmen bana zorlaşınca ve yer tum bolluğuyla bana daralınca sığınağım sensin; eğer senin rahmetin olmasaydı kesinlikle ben helak olanlardan olurdum Beni hatalardan alıkoyan sensin; eğer benim gunahlarımın uzerini ortmeseydin kesinlikle rezil olanlardan olurdumYardımınla duşmanlarıma karşı beni destekleyen sensin; eğer senin yardımın olmasaydı mağlup duşenlerden olurdum
Ey yucelik ve ustunluğu kendine has kılan, izzetiyle dostları aziz olan, ey padişahların boynuna zillet halkasını geciren ve heybetinden padişahların kendisinden korktuğu zat; ey gozlerin ihanetini ve goğuslerde gizli olanı, zaman ve asırların geleceklerini bilen; ey nasıl olduğunu kendisinden başka hic kimse bilmeyen, ey ne olduğunu kendisinden başkası bilmeyen, ey yeryuzunu su ustunde tutan ve gokyuzuyle havayı kapatan, ey en guzel isimler kendisinin olan, ey hicbir zaman kesilmeyen ihsan sahibi, ey Mısır kervanını Yusufu kurtarmak icin Kafr colunde tutup onu kuyudan cıkaran, ey Yusuf'u kolelikten sonra padişah yapan, ey uzuntuden gozleri ağardıktan sonra uzuntusunu sabırla gizleyen Yakub'a Yusuf'u donduren, ey Eyyub'tan zorluk ve sıkıntıyı gideren ve yaşlandıktan sonra cocuk sahibi olan İbrahim'in elini, oğlunu kesmekten alıkoyan, ey Zekeriyya'nın duasını kabul ederek ona Yahya'yı veren ve onu yalnız ve kimsesiz bırakmayan, ey Yunus'u balığın karnından dışarı cıkaran, ey denizi İsrailoğulları icin yarıp onları kurtaran, Firavun ve ordusunu boğan, ey ruzgarları rahmet yağmuru mujdeleyicisi olarak gonderen, ey kendine karşı gunah işleyen kullarını cezalandırmada acele etmeyen, ey surekli senin nimetlerinle nimetlendikleri ve senin rızkını yedikleri halde diğerlerine tapmakta olan sihirbazları, uzun bir zaman inkar edip surekli kendisine duşmanlık etmeleri, karşı cıkmaları ve peygamberlerini yalanlamalarından sonra kurtaran; ya Allah, ya Allah;
Ey kainatı yoktan var eden, ey eşi olmayan yaratıcı, ey hicbir zaman fani olmayacak surekli, ey hicbir diri olmadığı zaman diri olan, ey oluleri dirilten, ey herkesin başına kazandığını getiren, ey kendisine az şukrettiğim halde beni mahrum etmeyen, hatalarım cok olmasına rağmen beni rezil etmeyen, beni gunah işlerken gorduğu halde insanlara tanıtarak haysiyetimi dokmeyen, ey bana sayısız bağışlarda bulunan ve nimetlerini telafi edemediğim; ey bana hayır ve ihsanla yonelen, benim ise kendisine gunah ve isyanla yoneldiğim, ey nimetine şukretmeyi oğrenmeden beni imana hidayet eden, ey hastayken cağırdığımda bana şifa veren, cıplakken beni giydiren, acken beni doyuran, susuzken beni suya doyuran, zelilken bana izzet veren, cahilken beni bilgilendiren, yalnızken yalnızlığımı cokluğa donuşturen, gayıp ve vatanımdan uzakken beni geri donduren, fakirken beni zenginleştiren, yardım istediğimde bana yardım eden, zenginken nimetini benden almayan ve butun bunları senden istemekten sakındığım halde kendiliğinden vermeye başlayan; o halde hamd ve şukur sana mahsustur;
Ey sıkıntılarımı gideren, duamı kabul eden, kusur ve ayıbımı orten, gunahımı bağışlayan, beni isteklerime kavuşturan ve duşmanıma karşı zafere ulaştıran; eğer senin nimetlerini, bağışlarını ve değerli ihsanlarını saymaya kalkışsam, sayıp bitiremem
Ey mevlam! Bağışta bulunan sensin, nimet veren sensin, ihsanda bulunan sensin, guzelleştiren sensin, ustun kılan sensin, mukemmelleştiren sensin, rızıklandıran sensin, muvaffak kılan sensin, bağışta bulunan sensin, zengin yapan sensin, sermaye veren sensin, sığınak veren sensin, yeterli olan sensin, hidayet eden sensin, hatalardan koruyan sensin, ayıbımı orten sensin, bağışlayan sensin, mazeretimi kabul eden sensin, guc veren sensin, izzet veren sensin, yardım eden sensin, destek veren sensin, teyit eden sensin, zafer veren sensin, şifa veren sensin, afiyet veren sensin, ikram eden sensin, ustunsun, yucesin; o halde hamd surekli sana hastır, sabit ve ebedi şukur sana mahsustur Ben ise ya Rabb'im! Gunahlarımı itiraf ediyorum, gunahlarımı bağışla; kotu yapan benim, hata yapan benim, gunahına ısrar eden benim, cahillik yapan benim, gaflet eden benim, yanlışlık yapan benim, kendine dayanan benim, gunahında kasıtlı olan benim, soz veren ve sozunde durmayan benim, ahdini bozan benim, misakını ikrar eden benim, nimetlerini itiraf eden ve sonra yine gunahlarına donen benim; o halde gunahlarımı bağışla;
Ey kullarının gunahları kendisine zarar vermeyen, kullarının itaatine ihtiyacı olmayan ve kullarından iyi amel yapanı kendi yardım ve rahmetiyle ona muvaffak kılan!O halde hamd sana mahsustur ey Rabb'im ve mevlam Ey Rabb'im! Sen bana emrettin, ben ise sana itaatsizlik ettim; sen beni sakındırdın, ben ise senin sakındırdığın şeyi işledim; şimdi ise artık ne mazeret gosterebileceğim bir bahanem var ve ne de yardım alabileceğim bir desteğim O halde hangi vesileyle sana geleyim ey mevlam?! Kulağımla mı, gozumle mi, dilimle mi, elimle mi, ayağımla mı? Bunların hepsi, kendileriyle sana karşı itaatsizlik ettiğim senin nimetin değil mi?!
Ey mevlam! Sen hucceti tamamladın ve yolu ben kendime kapadım haklısın ve ben sorumluyum Ey gunahımı babalardan ve analardan orterek onların bana eziyetini onleyen, akrabalarımdan ve kardeşlerimden orterek beni kınamalarını engelleyen, sultanlardan orterek beni cezalandırmalarına mani olan! Ey mevlam! Eğer senin benim hakkımda bildiğin şeyi onlar da bilseydiler bir daha bana bakmaz, beni kendilerinden uzaklaştırır ve ilişkilerini benden keserlerdi
Ey Rabb'im, şimdi ben ey mevlam, senin huzurunda huzu icinde, zelil, caresiz ve hakirim; ne mazeret getireceğim bir bahanem, ne yardım alabileceğim bir desteğim, ne sebep gosterebileceğim bir delil var; ne de gunah işlemediğimi ve cirkin bir iş yapmadığımı soyleyebilirim ve eğer inkar edecek olsam da ey mevlam, bunun bir yararı olmaz bana! Nasıl yapabilirim ki bunu, oysa tum uzuvlarım aleyhime tanıktırlar ve ben kesinlikle biliyorum ki buyuk gunahlarımdan dolayı sen beni sorguya cekersin; sen zulmetmeyen adil bir hakimsin; senin adaletin beni helak edersin; ben senin adaletinden sana sığınıyorum
Rabb'im! Bana hucceti tamamladıktan sonra beni cezalandıracak olursan, bu benim gunahlarımdan dolayıdır ve eğer beni affedecek olursan, bu da senin sabrın, bağışın ve ihsanından dolayıdır Senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben zalimlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben bağışlanma dileyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben seni tek bilenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben korkanlardan oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben senin azabından endişe edenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben umit edenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben yonelenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben la ilahe illallah soyleyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben isteyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben tesbih edenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben tekbir soyleyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni; sen benim Rabb'im ve gecmiş babalarımın Rabb'isin
Allah'ım! Bu, seni ululayan senamdır, senin tekliğini anmakta benim ihlasımdır, senin saydığım nimetlerine ikrarımdır; her ne kadar ikrar etsem de onların cokluğundan, fazlalığından, acıklığından ve varlıklarının benden onceliğinden dolayı onları saymaya gucum yetmez; beni yarattığın andan itibaren onların tumu icin benden ahd aldın ve hayatımın başından beni fakirlikten zenginliğe ulaştırdın, ben kendime zulmedenlerden oldum; sıkıntımı giderdin, kolaylık ve rahatlığa sebep oluşturdun, zorlukları defettin, caresizliğimi giderdin, bedenime sağlık verdin, dinime selamet verdin ve eğer nimetlerini saymam icin dunyanın başından sonuna kadar butun herkes bana yardımcı olsa, ne ben ve ne de onlar nimetlerini sayıp bitirmeye gucumuz yetmez Sen mukaddes ve yucesin; kerim, ulu ve Rahim bir Rabb'sin Nimetlerin sayılmaz, senaların soylenip bitirilmez, ihsanların telafi edilmez; Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bize nimetlerini tamamla, sana itaatle bizi saadete erdir; Sen munezzehsin, senden başka ilah yoktur
Allah'ım! Sen sıkıntısı olanlara icabet edersin, kotuluğu giderirsin, kederi olanlara yardım edersin, hastaya şifa verirsin, fakiri zenginleştirirsin, kırığı onarırsın, kucuğe merhamet edersin, buyuğe yardım edersin; senden başka destek yoktur, senden ustun bir kudret yoktur, sen yucesin, buyuksun; ey esirleri kurtaran, ey kucuk cocuğa rızk veren,
Ey korkup sığınak dileyenlerin sığınağı, ey ortağı ve veziri olmayan! Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bu ikindi vakti kullarından birine verdiğin nimetlerin en ustununu bana ver Kullarına verdiğin zahiri nimetlerden ve surekli yenilediğin batini nimetlerden, bertaraf ettiğin belalardan, giderdiğin sıkıntılardan, duyduğun (kabul ettiğin) dualardan, kabul ettiğin iyiliklerden ve orttuğun gunahlardan (bana bu nimetlerden ver); gercekten sen lutuf sahibisin, her şeyden haberin var ve sen her şeye kadirsin
Allah'ım! Sen kendisinden istenilen en yakın kişisin, en suratli icabet edensin, en comert affedensin, en fazla bağışta bulunansın, kendisinden istenileni en iyi duyansın; ey dunya ve ahiretin esirgeyen ve bağışlayanı; senin gibi bir istenilen yoktur, senden başka bir hedef ve arzu yoktur Cağırdığımda bana icabet edersin, senden istediğimde bana verirsin, sana yoneldiğimde bana şefkat gosterirsin, sana yakardığımda bana yetersin
Allah'ım! Kulun, elcin ve peygamberin Muhammed'e ve onun tertemiz Ehli Beyt'inin tumune rahmet eyle, nimetlerini bize tamamla, bağışlarını bize tatlı kıl, bizi sana şukredenlerden ve senin nimetlerini ananlardan yaz; amin ey alemlerin Rabb'i Allah'ım! Ey malik olan ve guc yetiren, guc yetiren ve kahreden, kendisine karşı gunah işlenen ve gunahı orten, kendisinden bağışlanma dilenen ve bağışlayan, ey talep eden yonelenlerin hedefi, umit edenlerin umidinin zirvesi, ey ilmi her şeyi kuşatan ve rafeti, şefkati ve sabrı ozur dileyenleri kapsayan
Allah'ım! Peygamberin, elcin, yaratıklarının arasından sectiğin, vahyine emin kıldığın, mujdeleyici ve korkutucu, parlak hidayet lambası olan ve kendisiyle Muslumanlara minnet bıraktığın ve alemlere rahmet kıldığın Muhammed'le şereflendirdiğin ve yucelttiğin bu ikindi vakti sana yoneliyoruz
Allah'ım! Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle; nitekim Muhammed senin rahmetine layıktır; ey yuce Ona ve seckin, tertemiz Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bizi af hediyenle ort Feryat ve figanlar ceşitli dillerle sana yukselmektedir O halde Allah'ım, bu ikindi vakti kulların arasında taksim ettiğin butun hayırlardan, hidayet ettiğin nurdan, yaydığın rahmetten, giydirdiğin afiyet elbisesinden ve yaydığın rızktan bize de pay ver; ey merhametlilerin en merhametlisi
Allah'ım! Bu anda bizi kurtuluşa ermiş, saadete kavuşmuş, iyiliğe ulaşmış ve faydalanmış kıl; bizi umitsizliğe kapılanlardan kılma, bizi rahmetinden mahrum etme, bizi arzuladığımız lutfunden nasipsiz etme, bizi rahmetinden mahrum etme, ihsanından umit ettiğimiz lutfunu bizden engelleme, bizi meyus geri cevirme, kapından kovulmuşlardan etme; ey comertlerin en comerdi ve ye kerimlerin en kerimi! Yakinle sana yuz tuttuk, Beyti Haram'ına davetine lebbeyk dedik ve onun ziyaretini kastettik; o halde onun amellerinde bize yardımcı ol, haccımızı kemale erdir, bizi affet ve bize afiyet ver; elimizi sana uzattık ve zilletle gunahlarımızı itiraf etmekteyiz
Allah'ım! Bu ikindi vakti senden istediğimiz şeyi bize ver ve senden yapmanı niyaz ettiğimiz şeyi yap; bize senden başka yetecek yoktur, senden başka Rabb'imiz yoktur; hukmun hakkımızda gecerlidir, ilmin bizi kuşatmıştır, hakkımızda hukmun adalettir; bizim icin hayrı takdir et ve bizi hayır ehlinden kıl Allah'ım! Comertliğinle bize buyuk mukafat, iyi birikim ve surekli huzur ver; bizim tum gunahlarımızı bağışla, bizi helak olanlarla helak etme, rahmetini ve rafetini bizden cevirme; ey merhametlilerin en merhametlisi
Allah'ım! Bu anda bizi, senden hacet istemeleri peşinden hacetlerini verdiklerinden, sana şukretmeleri peşinden kendilerine nimetlerini artırdıklarından, sana tevbe ettiklerinde tevbelerini kabul ettiklerinden, butun gunahlarından uzaklaştıklarında bağışladıklarından eyle; ey celal ve ikram sahibi
Allah'ım! Bize başarı ve guc ver; ey kendisinden istenilenlerin en hayırlısı, yakarışımızı kabul et, ey merhametlilerin en merhametlisi Ey kirpiklerin kapanışı, gozlerin kırpışı, iclerde gizli olan ve kalplerde saklı olanlar kendisine gizli olmayan; evet, senin ilmin butun bunları saymış ve hilmin kapsamıştır; sen zalimlerin soylediklerinden munezzeh ve cok yucesin Yedi kat gokler, yerler ve bunların arasındakiler seni tesbih etmekteler; seni tesbih etmeyen hicbir varlık yoktur O halde hamd, yucelik ve ustunluk senindir, ey celal ve ikram sahibi, ey lutuf ve ihsanların ve buyuk bağışların sahibi! Sen comert ve kerimsin, yumuşak ve rahimsin
Allah'ım! Helal rızkını bana artır, vucuduma ve dinime afiyet ver, korkuma emniyet ver ve beni cehennem ateşinden kurtar
Allah'ım! Beni hilene muptela etme (tedbirinle beni cezalandırma), ansızın gelen azaba ducar etme, beni rezil etme; cinlerin ve insanların kotuluğunu benden uzaklaştır
Sonra İmam, mubarek başını gok yuzune doğru kaldırdı ve gozlerinden yaşlar aktığı bir halde yuksek sesle şoyle devam etti:
Ey duyanların en iyi duyanı, ey gorenlerin en iyi goreni, ey en suratli hesaba ceken ve ey merhametlilerin en merhametlisi! Muhammed'e ve değerli ve kutlu Ehli Beyt'ine rahmet eyle
Allah'ım! Senden, bana verdiğinde, benden alıkoyduğun şeylerin artık bana zarar dokundurmayacağı ve benden alıkoyduğunda artık verdiğin şeylerin bana yararı olmayacağı hacetimi istiyorum Beni cehennemden kurtar; senden başka ilah yoktur; teksin, ortağın yoktur; mulk senindir, hamd sana mahsustur ve senin her şeye gucun yeter; ey Rabb'i, ey Rabb'i, ey Rabb'i!
neten alıntı
Hz Huseyin Arafat dağının sol tarafında durarak yuzunu Kabe'ye cevirdi ve yiyecek isteyen bir sail gibi ellerini yuzunun hizasına kaldırarak şu duayı okumayan başladı:
Galib Esedi'nin Bişr ve Beşir adındaki iki oğlu şoyle rivayet etmişlerdir:
Arefe gunu Arafat'ta İmam Huseyin'in (as) huzurundaydık; İmam, ailesi, cocukları ve izleyicilerinden bir grup beraberinde olduğu halde cadırından gayet huşu ve vakarla dışarı cıkıp Arafat dağının sol tarafında durarak yuzunu Kabe'ye cevirdi ve yiyecek isteyen bir sail gibi ellerini yuzunun hizasına kaldırarak şu duayı okumayan başladı:
Hamd Allah'a mahsustur; oyle bir zattır ki O'nun hukmunu geri ceviren, verdiğini engelleyen olmaz Hicbir zanaatcının yaptığı O'nun yaptığı şey gibi değildir O'dur buyuk comerttir Her ceşit mahluk yarattı Hikmetiyle yarattıklarını sağlam kıldı Hic bir sır O'na gizli kalmaz Onun katında emanetler (ameller) asla zayi olmaz Herkesi yaptığına karşılık mukafatlandıran; kanat edenin işini duzene koyandır; kendisine yakarana merhamet eden, kullarına yararlı şeyleri ve kapsamlı Kitab'ı (Kur'an'ı) yayılan nuruyla indirendir Duaları duyan (kabul eden), kederleri gideren, dereceleri yukselten ve zorbaların kokunu kazıyandır O'ndan başka ilah yoktur Hic bir şey O'na denk olamaz Eşi ve benzeri yoktur İşitendir, gorendir, latif ve habirdir (hic bir şey O'na gizli kalmaz ve her şeyin inceliğinden haberdardır, agahtır)
Allah'ım! Ben sana yoneliyorum; rabbaniyetine şehadet ediyor ve ikrar ediyorum ki Rabb'im sensin, donuşum sanadır; ben anılacak bir şey değilken kendi nimetinle beni var ettin Beni topraktan yarattın; sonra beni sulblere yerleştirdin Beni varolmamı engelleyebilecek her turlu vakıa, asırlar ve yılların değişimi ve olaylarından korudunBoylece gecmiş gunlerde ve asırlar boyu beni baba sulbunden anne rahmine aktardın Bana karşı şefkat, lutuf ve ihsanınla beni, senin ahdini bozan ve peygamberlerini yalanlayan kufur ve dalalet onderlerinin saltanat surdukleri bir zamanda dunyaya getirmedin
Sen beni, senden şefkat ve bana da lutuf olsun diye, hidayette benden one gecenlerin (Hz Muhammed'in saa) zamanında dunyaya getirdin, hidayetini bana kolaylaştırdın ve bu hidayetle beni yoğurdun Bundan once de, guzel yaratılışın ve bol nimetlerinle bana şefkat gosterdin Beni ikinci merhalede nutfeden yarattın Et, kan ve deriden ibaret olan uc zulmet arasına yerleştirdin Yaratılışımı bana gostermedin ve bu hususta bana hic bir şey bırakmadın Sonra beni, onceden gercekleştirdiğin hidayet icin tam ve mukemmel bir yaratılışla dunyaya getirdin Beşikte kucuk bir cocuk iken beni her turlu tehlikeden korudun Beni, en temiz gıda maddesi olan anne sutuyle rızıklandırdın Dadıların kalplerini bana şefkatli kıldın Şefkatli annelerle beni her turlu tehlike ve cinlerin nufuzundan korudunBeni kusur ve noksanlıktan salim kıldın
Şanın yucedir ey Rahim ve Rahman; konuşmaya başladığımda bana bol nimetlerini tamamladın, her gecen yıl beni daha ziyade terbiye ettin; yaratılışım kemale ulaşıp aklım mutedil olunca, huccetini bana farz kıldın; şoyle ki seni tanımayı kalbime ilham ettin ve beni kendinin acayip hikmetlerine hayran bıraktın Gokte ve yerde yarattığın varlıklar hakkında beni şuurlandırdın, bilinclendirdin Bana, şukrunu ve zikrini yerine getirmeği tembih ettin; sana itaat ve ibadet etmeği uzerime farz kıldın Bana peygamberlerinin vasıtasıyla gonderdiğin hakikatleri anlama gucu verdin Rıza ve teslim makamını kabullenmeyi (bu makama ulaşmayı) bana kolaylaştırdın Bu hususlarda, bana yardım edip lutufta bulunarak uzerime minnet bıraktın Sonra beni en ustun topraktan yaratınca, benim icin sadece bir ceşit nimete razı olmadın; en yuce lutufla ve sonsuz ihsanınla ceşitli gecim vesileleri, nimet ve yiyeceklerle beni rızıklandırdın Bana tum nimetlerini tamamlayıp benden butun belaları uzaklaştırdığında yine de cehaletim ve sana karşı curetim, beni sana yaklaştıracak vesileyi bana gostermene ve beni, katına yaklaştıracak şeye muvaffak etmene engel olmadı Seni cağırdığımda bana icabet ettin, hacet istediğimde hacetimi verdin, sana itaat ettiğimde beni mukafatlandırdın, şukrettiğimde bana nimetini artırdın Butun bunların nedeni bana nimetini tamamlayıp lutufta bulunmandır
Sen her turlu kusur ve noksanlıktan munezzehsin, munezzehsin; varlıkları yaratan ve meydana getiren ve tekrar kendine donduren sensin Hamda layık olan sensin; şanın yucedir; isimlerin mukaddestir; nimetlerin buyuktur Allah'ım! Hangi nimetini sayabilirim, hangisini hatırlayabilirim?! Veya hangi bağışlarının şukrunu yerine getirebilirim?!
Ey Rabb'im! Senin bana nimetlerin sayanların sayıp bitiremeyeceği ve bilmek isteyenlerin bilemeyeceği kadar coktur Allah'ım! Benden giderdiğin ve uzaklaştırdığın zorluk, zarar ve ziyanlar, sahip olduğum nimet ve afiyetten coktur İlahi! Ben imanımın hakikatiyle, kalbimde yer eden yakinle, ihlaslı tevhidimle, icimde saklı hakikatlerle, gozumun nurunun mecrasının bağlarıyla, anlımın safhasının hatlarıyla, solunum yolumun delikleriyle, burun kemiğimin yumuşak bolumuyle, kulak perdemin ses algılayan organıyla, dudaklarımın icinde gizli olan şeyle, dilimin ses hareketiyle, ust ve alt cenemin irtibat merkezleriyle, dişlerimin cıktığı yerlerle, yiyecek ve iceceklerimi tatma duyumla, beynimi kapsayan kafatasımla, boyun damarlarımla, goğus kafesimin kapsadığı organlarla, şah damarımla, kalbimin perdesinin avizesiyle, ciğerimin kenarına bitişen parcalarla, kaburgalarımın kapsadığı şeylerle, kaslarımın bağlandığı yerle, faal uzuvlarımın acılıp kapanışıyla, parmaklarımın ucuyla, etimle, kanımla, sacımla, derimle, asabımla, bağırsağımla, kemiğimle, beynimle, damarlarımla, tum uzuvlarımla ve bebek oluşumdan itibaren oluşan uzuvlarımla, yeryuzunun benden aldığı şeylerle, uykumla, uyaklığımla, sukunetimle ve yine ruku ve secdelerimin hareketleriyle şehadet ediyorum ki, eğer asırlar boyu yaşasam ve senin nimetlerinden birinin şukrunu yerine getirmeye calışsam,yerine getiremem; bunu ancak seni lutfunle yerine getirebilirim ki bunun kendisi de yeni, ebedi ve koklu bir şukru gerektirmektedir
Evet, ben ve sayanlar senin gecmiş ve gelecek nimetlerini saymaya veya nimetlerinin zamanlarını hesaplamaya calışsak hicbir zaman sayamayız Ben kim senin nimetlerini saymak kim? Oysa sen konuşkan Kitab'ında ve sadık haberinde, Allah'ın nimetlerini saymaya calışsanız, sayıp bitiremezsiniz buyurmuşsun
Allah'ım! Peygamberlerin ve elcilerine iblağ edilen ve vahiyle onlara indirdiğin ve bu vasıtayla dini onlara yasadığın Kitab'ın ve haberlerin doğrudur Ancak ben tum cabam ve gayretimle kapasitemce inanarak ve yakin ederek diyorum ki: Hamd ve ovgu, kendine miras alacak bir evlat edinmeyen, yaratılışta kendisine muhalefet edecek mulkunde ortağı olmayan ve dunyayı yaratışında kendisine yardım edecek bir yardımcısı olmayan Allah'a mahsustur Munezzehtir, munezzehtir cocuğu ve ortağı olmaktan Eğer o ikisinde gokte ve yerde Allah'tan başka bir ilah olsaydı fesat cıkardı ve dağılırlardı Tek, bir, ihtiyacı olmayan, doğmayan ve doğrulmayan, eşi ve benzeri olmayan Allah munezzehtir Allah'a hamdolsun; oyle bir hamd ki yakınlaştırılmış meleklere ve gonderilmiş peygamberlere denktir Allah'ın salat ve selamı sectiği kulu, peygamberlerin sonuncusu Muhammed'e ve onun tertemiz, arınmış ve muhlis kılınmış Ehli Beyt'ine olsun
Sonra İmam (as) gozlerinden yaşlar aktığı halde daha fazla bir rağbetle şoyle devam etti:
Allah'ım! Seni goruyormuşum gibi beni kendinden korkut ve beni takvayla saadete kavuştur; sana karşı gunah işleyerek kalbimi katılaştırma, takdirlerinde bana hayır ve bereket ver ki geciktirdiğin şeyin bana acele verilmesini ve acele verdiğin şeyin de geciktirilmesini istemeyeyim
Allah'ım! Nefsime zenginlik, kalbime yakin, amelime ihlas, gozume nur, dinimde basiret ve bilinc ver ve azalarımı guclu kıl, kulağımı ve gozumu (işiten ve gozumun nuru cocuklarımı) benim iki mirascım kıl ve hakkımda zulmedene karşı bana yardım et ve bunda intikam ve galibiyetimi bana goster ve gozlerimi aydınlat Allah'ım! Sıkıtımı gider, kusurumu ort, hatalarımı bağışla, şeytanımı benden uzaklaştır,zimmetimi serbestliğe cıkar (uzerimde hicbir hak kalmasın); ve ey Rabb'im, dunya ve ahirette benim icin yuksek bir derece ver
Allah'ım! Beni yaratıp, duyan ve goren yaptığın icin sana hamd olsun Beni yaratmaya ihtiyacın olmadığı halde hakkımda bir rahmet olarak beni yarattığın ve azalarımı birbirine uygun, duzgun kıldığın icin sana hamdolsun Rabb'im; beni icat ettiğin ve yaratılışımı dengeli kıldığın gibi; Rabb'im, beni yarattığın ve yuzumu guzel kıldığın gibi; Rabb'im, bana ihsanda bulunduğun ve afiyet verdiğin gibi; Rabb'im, afetlerden koruduğun ve muvaffak kıldığın gibi; Rabb'im, nimet verdiğin ve hidayet ettiğin gibi; Rabb'im, sectiğin ve butun hayırlardan verdiğin gibi; Rabb'im, beni yedirdiği ve icirdiği gibi; Rabb'im, ihtiyacsız kıldığın ve hoşnut ettiğin gibi; Rabb'im, bana yardım ettiğin ve izzet verdiğin gibi; Rabb'im, bana keramet elbisesi giydirdiğin ve yarattığın şeylerden yeteri kadar bana verdiğin gibi Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bana zamanın sıkıntıları, gece ve gunduzun cekişmeleri karşısında yardım et Beni dunyanın ıstıraplarından ve ahiretin kederlerinden kurtar ve yeryuzunde zalimlerin yaptıkları kotuluklerden beni koru
Allah'ım! Endişelendiğim şeylerden bana guven ver, korktuğum şeylerden beni koru, nefsimi ve dinimi koru, yolculuğumda beni koru, mal ve ailemde benden geriye salih bir evlat bırak Bana verdiğin rızklara bereket ver Beni kendi yanımda alcak gonullu kıl ve halkın gozunde ise yucelt; cinlerin ve insanların kotuluğunden beni selamet kıl; gunahımdan dolayı beni rezil etme, icimde gizli olan şeyden dolayı beni cezalandırma, amelimden dolayı beni (azap ve belalara) muptela etme, nimetlerini benden alma ve beni kendinden başkasına bırakma
Rabb'im! Beni kime bırakıyorsun? Akrabalık bağını koparacak olan bir akrabaya mı? Yoksa bana ofkelenen uzak ve yabancıya mı? Ya da beni zayıf duşurecek olan birine mi? Oysa sen benim Rabb'imsin, işlerimin sahibisin; garipliğimi, kimsesizliğimi ve menzilimin uzaklığını ve işlerimin sahibi kıldığın kimse karşısında zilletimi sana şikayet ediyorum Allah'ım! Gazabını bana helal kılma; eğer sen bana gazap etmezsen başkalarından endişem olmaz Munezzehsin sen Senin bana afiyetin geniştir; o halde senden diliyorum ki ey Rabb'im, yeryuzunun ve goklerin kendisiyle aydınlandığı, karanlıkların aydınlığa kavuştuğu ve oncekilerin ve sonrakilerin kendisiyle ıslah olduğu vechinin nuru hurmetine beni kendi gazabın uzerine oldurme, ofkeni benim uzerime indirme, bundan (olmeden) once benden razı olmamak icin istediğin kadar bana zorluk goster Senden başka hah yoktur Mekke'nin, Meş'arul Ham'ın, bereketli ve insanlar icin guvenli kıldığın Beytul Atik'in Rabb'isin
Ey sabrıyla cok gunahları bağışlayan, ey lutfuyle nimetleri indiren, ey kendi keremiyle cok buyuk bağışla bulunan, ey zor gunlerimde dayanağım, ey yalnızlığımda arkadaşım, ey sıkıntılarımda imdadıma koşan ve ey veli nimetim benim! Ey Rabb'im ve babalarım İbrahim, İsmail, İshak ve Yakub'un Rabb'i ve ey Cebrail, Mikail ve İsrafil'in Rabb'i ve ey peygamberlerin sonuncusu Muhammed'in ve onun seckin Ehli Beyt'inin Rabb'i ve ey Tevrat, İncil, Zebur'u ve Furkan'ı (Kur'an'ı) indiren, Kaf Ha Ya Ayn Sad, Ta Ha, Ya Sin ve Kur'anı Hekim'in Rabb'i! Yollar tum genişliğine rağmen bana zorlaşınca ve yer tum bolluğuyla bana daralınca sığınağım sensin; eğer senin rahmetin olmasaydı kesinlikle ben helak olanlardan olurdum Beni hatalardan alıkoyan sensin; eğer benim gunahlarımın uzerini ortmeseydin kesinlikle rezil olanlardan olurdumYardımınla duşmanlarıma karşı beni destekleyen sensin; eğer senin yardımın olmasaydı mağlup duşenlerden olurdum
Ey yucelik ve ustunluğu kendine has kılan, izzetiyle dostları aziz olan, ey padişahların boynuna zillet halkasını geciren ve heybetinden padişahların kendisinden korktuğu zat; ey gozlerin ihanetini ve goğuslerde gizli olanı, zaman ve asırların geleceklerini bilen; ey nasıl olduğunu kendisinden başka hic kimse bilmeyen, ey ne olduğunu kendisinden başkası bilmeyen, ey yeryuzunu su ustunde tutan ve gokyuzuyle havayı kapatan, ey en guzel isimler kendisinin olan, ey hicbir zaman kesilmeyen ihsan sahibi, ey Mısır kervanını Yusufu kurtarmak icin Kafr colunde tutup onu kuyudan cıkaran, ey Yusuf'u kolelikten sonra padişah yapan, ey uzuntuden gozleri ağardıktan sonra uzuntusunu sabırla gizleyen Yakub'a Yusuf'u donduren, ey Eyyub'tan zorluk ve sıkıntıyı gideren ve yaşlandıktan sonra cocuk sahibi olan İbrahim'in elini, oğlunu kesmekten alıkoyan, ey Zekeriyya'nın duasını kabul ederek ona Yahya'yı veren ve onu yalnız ve kimsesiz bırakmayan, ey Yunus'u balığın karnından dışarı cıkaran, ey denizi İsrailoğulları icin yarıp onları kurtaran, Firavun ve ordusunu boğan, ey ruzgarları rahmet yağmuru mujdeleyicisi olarak gonderen, ey kendine karşı gunah işleyen kullarını cezalandırmada acele etmeyen, ey surekli senin nimetlerinle nimetlendikleri ve senin rızkını yedikleri halde diğerlerine tapmakta olan sihirbazları, uzun bir zaman inkar edip surekli kendisine duşmanlık etmeleri, karşı cıkmaları ve peygamberlerini yalanlamalarından sonra kurtaran; ya Allah, ya Allah;
Ey kainatı yoktan var eden, ey eşi olmayan yaratıcı, ey hicbir zaman fani olmayacak surekli, ey hicbir diri olmadığı zaman diri olan, ey oluleri dirilten, ey herkesin başına kazandığını getiren, ey kendisine az şukrettiğim halde beni mahrum etmeyen, hatalarım cok olmasına rağmen beni rezil etmeyen, beni gunah işlerken gorduğu halde insanlara tanıtarak haysiyetimi dokmeyen, ey bana sayısız bağışlarda bulunan ve nimetlerini telafi edemediğim; ey bana hayır ve ihsanla yonelen, benim ise kendisine gunah ve isyanla yoneldiğim, ey nimetine şukretmeyi oğrenmeden beni imana hidayet eden, ey hastayken cağırdığımda bana şifa veren, cıplakken beni giydiren, acken beni doyuran, susuzken beni suya doyuran, zelilken bana izzet veren, cahilken beni bilgilendiren, yalnızken yalnızlığımı cokluğa donuşturen, gayıp ve vatanımdan uzakken beni geri donduren, fakirken beni zenginleştiren, yardım istediğimde bana yardım eden, zenginken nimetini benden almayan ve butun bunları senden istemekten sakındığım halde kendiliğinden vermeye başlayan; o halde hamd ve şukur sana mahsustur;
Ey sıkıntılarımı gideren, duamı kabul eden, kusur ve ayıbımı orten, gunahımı bağışlayan, beni isteklerime kavuşturan ve duşmanıma karşı zafere ulaştıran; eğer senin nimetlerini, bağışlarını ve değerli ihsanlarını saymaya kalkışsam, sayıp bitiremem
Ey mevlam! Bağışta bulunan sensin, nimet veren sensin, ihsanda bulunan sensin, guzelleştiren sensin, ustun kılan sensin, mukemmelleştiren sensin, rızıklandıran sensin, muvaffak kılan sensin, bağışta bulunan sensin, zengin yapan sensin, sermaye veren sensin, sığınak veren sensin, yeterli olan sensin, hidayet eden sensin, hatalardan koruyan sensin, ayıbımı orten sensin, bağışlayan sensin, mazeretimi kabul eden sensin, guc veren sensin, izzet veren sensin, yardım eden sensin, destek veren sensin, teyit eden sensin, zafer veren sensin, şifa veren sensin, afiyet veren sensin, ikram eden sensin, ustunsun, yucesin; o halde hamd surekli sana hastır, sabit ve ebedi şukur sana mahsustur Ben ise ya Rabb'im! Gunahlarımı itiraf ediyorum, gunahlarımı bağışla; kotu yapan benim, hata yapan benim, gunahına ısrar eden benim, cahillik yapan benim, gaflet eden benim, yanlışlık yapan benim, kendine dayanan benim, gunahında kasıtlı olan benim, soz veren ve sozunde durmayan benim, ahdini bozan benim, misakını ikrar eden benim, nimetlerini itiraf eden ve sonra yine gunahlarına donen benim; o halde gunahlarımı bağışla;
Ey kullarının gunahları kendisine zarar vermeyen, kullarının itaatine ihtiyacı olmayan ve kullarından iyi amel yapanı kendi yardım ve rahmetiyle ona muvaffak kılan!O halde hamd sana mahsustur ey Rabb'im ve mevlam Ey Rabb'im! Sen bana emrettin, ben ise sana itaatsizlik ettim; sen beni sakındırdın, ben ise senin sakındırdığın şeyi işledim; şimdi ise artık ne mazeret gosterebileceğim bir bahanem var ve ne de yardım alabileceğim bir desteğim O halde hangi vesileyle sana geleyim ey mevlam?! Kulağımla mı, gozumle mi, dilimle mi, elimle mi, ayağımla mı? Bunların hepsi, kendileriyle sana karşı itaatsizlik ettiğim senin nimetin değil mi?!
Ey mevlam! Sen hucceti tamamladın ve yolu ben kendime kapadım haklısın ve ben sorumluyum Ey gunahımı babalardan ve analardan orterek onların bana eziyetini onleyen, akrabalarımdan ve kardeşlerimden orterek beni kınamalarını engelleyen, sultanlardan orterek beni cezalandırmalarına mani olan! Ey mevlam! Eğer senin benim hakkımda bildiğin şeyi onlar da bilseydiler bir daha bana bakmaz, beni kendilerinden uzaklaştırır ve ilişkilerini benden keserlerdi
Ey Rabb'im, şimdi ben ey mevlam, senin huzurunda huzu icinde, zelil, caresiz ve hakirim; ne mazeret getireceğim bir bahanem, ne yardım alabileceğim bir desteğim, ne sebep gosterebileceğim bir delil var; ne de gunah işlemediğimi ve cirkin bir iş yapmadığımı soyleyebilirim ve eğer inkar edecek olsam da ey mevlam, bunun bir yararı olmaz bana! Nasıl yapabilirim ki bunu, oysa tum uzuvlarım aleyhime tanıktırlar ve ben kesinlikle biliyorum ki buyuk gunahlarımdan dolayı sen beni sorguya cekersin; sen zulmetmeyen adil bir hakimsin; senin adaletin beni helak edersin; ben senin adaletinden sana sığınıyorum
Rabb'im! Bana hucceti tamamladıktan sonra beni cezalandıracak olursan, bu benim gunahlarımdan dolayıdır ve eğer beni affedecek olursan, bu da senin sabrın, bağışın ve ihsanından dolayıdır Senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben zalimlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben bağışlanma dileyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben seni tek bilenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben korkanlardan oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben senin azabından endişe edenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben umit edenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben yonelenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben la ilahe illallah soyleyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben isteyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben tesbih edenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni, ben tekbir soyleyenlerden oldum; senden başka ilah yoktur, tenzih ederim seni; sen benim Rabb'im ve gecmiş babalarımın Rabb'isin
Allah'ım! Bu, seni ululayan senamdır, senin tekliğini anmakta benim ihlasımdır, senin saydığım nimetlerine ikrarımdır; her ne kadar ikrar etsem de onların cokluğundan, fazlalığından, acıklığından ve varlıklarının benden onceliğinden dolayı onları saymaya gucum yetmez; beni yarattığın andan itibaren onların tumu icin benden ahd aldın ve hayatımın başından beni fakirlikten zenginliğe ulaştırdın, ben kendime zulmedenlerden oldum; sıkıntımı giderdin, kolaylık ve rahatlığa sebep oluşturdun, zorlukları defettin, caresizliğimi giderdin, bedenime sağlık verdin, dinime selamet verdin ve eğer nimetlerini saymam icin dunyanın başından sonuna kadar butun herkes bana yardımcı olsa, ne ben ve ne de onlar nimetlerini sayıp bitirmeye gucumuz yetmez Sen mukaddes ve yucesin; kerim, ulu ve Rahim bir Rabb'sin Nimetlerin sayılmaz, senaların soylenip bitirilmez, ihsanların telafi edilmez; Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bize nimetlerini tamamla, sana itaatle bizi saadete erdir; Sen munezzehsin, senden başka ilah yoktur
Allah'ım! Sen sıkıntısı olanlara icabet edersin, kotuluğu giderirsin, kederi olanlara yardım edersin, hastaya şifa verirsin, fakiri zenginleştirirsin, kırığı onarırsın, kucuğe merhamet edersin, buyuğe yardım edersin; senden başka destek yoktur, senden ustun bir kudret yoktur, sen yucesin, buyuksun; ey esirleri kurtaran, ey kucuk cocuğa rızk veren,
Ey korkup sığınak dileyenlerin sığınağı, ey ortağı ve veziri olmayan! Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bu ikindi vakti kullarından birine verdiğin nimetlerin en ustununu bana ver Kullarına verdiğin zahiri nimetlerden ve surekli yenilediğin batini nimetlerden, bertaraf ettiğin belalardan, giderdiğin sıkıntılardan, duyduğun (kabul ettiğin) dualardan, kabul ettiğin iyiliklerden ve orttuğun gunahlardan (bana bu nimetlerden ver); gercekten sen lutuf sahibisin, her şeyden haberin var ve sen her şeye kadirsin
Allah'ım! Sen kendisinden istenilen en yakın kişisin, en suratli icabet edensin, en comert affedensin, en fazla bağışta bulunansın, kendisinden istenileni en iyi duyansın; ey dunya ve ahiretin esirgeyen ve bağışlayanı; senin gibi bir istenilen yoktur, senden başka bir hedef ve arzu yoktur Cağırdığımda bana icabet edersin, senden istediğimde bana verirsin, sana yoneldiğimde bana şefkat gosterirsin, sana yakardığımda bana yetersin
Allah'ım! Kulun, elcin ve peygamberin Muhammed'e ve onun tertemiz Ehli Beyt'inin tumune rahmet eyle, nimetlerini bize tamamla, bağışlarını bize tatlı kıl, bizi sana şukredenlerden ve senin nimetlerini ananlardan yaz; amin ey alemlerin Rabb'i Allah'ım! Ey malik olan ve guc yetiren, guc yetiren ve kahreden, kendisine karşı gunah işlenen ve gunahı orten, kendisinden bağışlanma dilenen ve bağışlayan, ey talep eden yonelenlerin hedefi, umit edenlerin umidinin zirvesi, ey ilmi her şeyi kuşatan ve rafeti, şefkati ve sabrı ozur dileyenleri kapsayan
Allah'ım! Peygamberin, elcin, yaratıklarının arasından sectiğin, vahyine emin kıldığın, mujdeleyici ve korkutucu, parlak hidayet lambası olan ve kendisiyle Muslumanlara minnet bıraktığın ve alemlere rahmet kıldığın Muhammed'le şereflendirdiğin ve yucelttiğin bu ikindi vakti sana yoneliyoruz
Allah'ım! Muhammed ve Ehli Beyt'ine rahmet eyle; nitekim Muhammed senin rahmetine layıktır; ey yuce Ona ve seckin, tertemiz Ehli Beyt'ine rahmet eyle ve bizi af hediyenle ort Feryat ve figanlar ceşitli dillerle sana yukselmektedir O halde Allah'ım, bu ikindi vakti kulların arasında taksim ettiğin butun hayırlardan, hidayet ettiğin nurdan, yaydığın rahmetten, giydirdiğin afiyet elbisesinden ve yaydığın rızktan bize de pay ver; ey merhametlilerin en merhametlisi
Allah'ım! Bu anda bizi kurtuluşa ermiş, saadete kavuşmuş, iyiliğe ulaşmış ve faydalanmış kıl; bizi umitsizliğe kapılanlardan kılma, bizi rahmetinden mahrum etme, bizi arzuladığımız lutfunden nasipsiz etme, bizi rahmetinden mahrum etme, ihsanından umit ettiğimiz lutfunu bizden engelleme, bizi meyus geri cevirme, kapından kovulmuşlardan etme; ey comertlerin en comerdi ve ye kerimlerin en kerimi! Yakinle sana yuz tuttuk, Beyti Haram'ına davetine lebbeyk dedik ve onun ziyaretini kastettik; o halde onun amellerinde bize yardımcı ol, haccımızı kemale erdir, bizi affet ve bize afiyet ver; elimizi sana uzattık ve zilletle gunahlarımızı itiraf etmekteyiz
Allah'ım! Bu ikindi vakti senden istediğimiz şeyi bize ver ve senden yapmanı niyaz ettiğimiz şeyi yap; bize senden başka yetecek yoktur, senden başka Rabb'imiz yoktur; hukmun hakkımızda gecerlidir, ilmin bizi kuşatmıştır, hakkımızda hukmun adalettir; bizim icin hayrı takdir et ve bizi hayır ehlinden kıl Allah'ım! Comertliğinle bize buyuk mukafat, iyi birikim ve surekli huzur ver; bizim tum gunahlarımızı bağışla, bizi helak olanlarla helak etme, rahmetini ve rafetini bizden cevirme; ey merhametlilerin en merhametlisi
Allah'ım! Bu anda bizi, senden hacet istemeleri peşinden hacetlerini verdiklerinden, sana şukretmeleri peşinden kendilerine nimetlerini artırdıklarından, sana tevbe ettiklerinde tevbelerini kabul ettiklerinden, butun gunahlarından uzaklaştıklarında bağışladıklarından eyle; ey celal ve ikram sahibi
Allah'ım! Bize başarı ve guc ver; ey kendisinden istenilenlerin en hayırlısı, yakarışımızı kabul et, ey merhametlilerin en merhametlisi Ey kirpiklerin kapanışı, gozlerin kırpışı, iclerde gizli olan ve kalplerde saklı olanlar kendisine gizli olmayan; evet, senin ilmin butun bunları saymış ve hilmin kapsamıştır; sen zalimlerin soylediklerinden munezzeh ve cok yucesin Yedi kat gokler, yerler ve bunların arasındakiler seni tesbih etmekteler; seni tesbih etmeyen hicbir varlık yoktur O halde hamd, yucelik ve ustunluk senindir, ey celal ve ikram sahibi, ey lutuf ve ihsanların ve buyuk bağışların sahibi! Sen comert ve kerimsin, yumuşak ve rahimsin
Allah'ım! Helal rızkını bana artır, vucuduma ve dinime afiyet ver, korkuma emniyet ver ve beni cehennem ateşinden kurtar
Allah'ım! Beni hilene muptela etme (tedbirinle beni cezalandırma), ansızın gelen azaba ducar etme, beni rezil etme; cinlerin ve insanların kotuluğunu benden uzaklaştır
Sonra İmam, mubarek başını gok yuzune doğru kaldırdı ve gozlerinden yaşlar aktığı bir halde yuksek sesle şoyle devam etti:
Ey duyanların en iyi duyanı, ey gorenlerin en iyi goreni, ey en suratli hesaba ceken ve ey merhametlilerin en merhametlisi! Muhammed'e ve değerli ve kutlu Ehli Beyt'ine rahmet eyle
Allah'ım! Senden, bana verdiğinde, benden alıkoyduğun şeylerin artık bana zarar dokundurmayacağı ve benden alıkoyduğunda artık verdiğin şeylerin bana yararı olmayacağı hacetimi istiyorum Beni cehennemden kurtar; senden başka ilah yoktur; teksin, ortağın yoktur; mulk senindir, hamd sana mahsustur ve senin her şeye gucun yeter; ey Rabb'i, ey Rabb'i, ey Rabb'i!
neten alıntı