nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Hz İbrahim Kıssaları
Hz Ibrahim ve Misafiri
Hz İbrahim (sa) misafirleri fazla severdi Evine konuk çağırmaktan,onlara ikramda bulunmaktan lezzet alırdı Yolculara karşı da iyi davranırdı Onları evine misafir etme eder, yiyecekiçecek verir, yatacak yer gösterirdi Her sabah Evinin yandaki yolun kenarında durur ve yoldan geçecek yolcuları beklerdi
Onları görünce de, ikramda bulunmak için evine gösteri ederdiBaşka insanları hoşnut ve bakımlı ettirmek onu mutlu ederdi Bir günü sofrasında bir davetli olmadan geçtiğinde rahatsız olur, evinde bir gezgin ağırlamamışsa yemeğe kendisi de dokunmazdıBir ara, yoldan üç gün baştan başa hiçbir yolcu geçmedi Bu koşul haliyle Hz İbrahimi (sa) üzdü Lakin bıkmadan usanmadan yola çıkıp ümitle beklemeye devam etti Ufuğa gözlerini kısarak bakıyor, bir yolcunun gelmesini istiyordu Üç gün geçmiş lakin hiçbir yolcu gelmemişti
Bir sabahtan, deve üstünde yaşlı bir adam gözüktü yolda Hz İbrahim fazla sevindi hemencecik ihtiyar adamı yemeğe evine gösteri etti Adam bu daveti kabul etti Evde yemeğe oturduklarında Hz İbrahim yemeğe başlamadan önce Bismillahdedi, lakin yaşlı adam hiçbir şey demeden yemeye başladı Hz İbrahim sordu:
Niçin besmeleyle başlamadın? Bize bu yiyecekleri hediye eden rabbimiz keza Rahman, hem de Rahim yok mi? Sunduğu bu rızkı yemeye başlamadan önce Onun ismini anmak doğru olmaz mı?
Ihtiyar adamın cevabı:
Benim dinimde böyle bir adet değilbiçiminde oldu
Hangi dindensin sen?
MecusiyimAdam ateşe tapılan bir dine mensuptuHz İbrahim buna fazla kızdı ve adamı evinden kovduYaşlı adam oradan uzaklaşırken Hz Cebrail, Hz İbrahime geldi Bir mesaj getirmişti Ona, Allahın kendisine inanmayan bu adamı 70 senedir rızıklandırdığını, ama onun, yani Hz İbrahimin bir öğün yemek yemek bile katlanma edemediğini bildirdi Hz İbrahim hatasını anlamıştı Hemen ihtiyarın ardından koştu, yetişti ve evine yemeğe sürdürmek üzere
dönmeye ikna etti
İBRAHİM (AS) MIN KURBAN KISSASI
1 Aradan uzun yıllar geçmiş, Cenâbı Adalet Hz İbrâhim ’e sâlih bir evlat ihsan etmişti
Adı İsmâil ’di
Ama aradan uzun seneler geçtiğinden Hz İbrahim daha önce kendisine gelen meleklere konuştuğu sözü (Allah icin oğlumu bile kurban ederim )sözünü vakit içinde unutmuştu
Hz İsmâil en sevimli olduğu bir çağa gelmiş ve ihtiyacını görme çağına gelmiş Kabe ’i muazzamayı inşa etmiş Bina tamamlanınca beytullahi hac ve tavaf etmiş Hac erkanını tamamlayıp ayrıldıkdan sonra terviye günü yani arafe gününden bir gün evvel bir rü´ya fark etti Hz İbrâhim, yattığı yataktan, “Nezrini yerine getir, Yâ İbrâhim! nidâsıyla, kalktı Bu rüyâ acaba Allah ’tan mıydı? Nezri neydi, onu uzun uzun düşündü Iste bu tereddüdden dolayı bu güne terviye günü denildi
Ertesi gece, benzer rüyâyı, baştan fark etti Artık Hz İbrâhim anladı ve bildi fakat, bu rüyâ
Allah ’tandır Bildiği için bu güne “Arefe ismi verildi
Lakin nezri neydi, onu hatırlayamadı Bayram akşamı da aynı rüyâyı görür görmez, nezrini hatırladı Oğlunu kurban ettiğinin tatbikatını gördü ve bu günede kurban günü dendi
(Şir ’atül İslam S 219)
2 Bundan Böyle Hz ’ın emrini yerine getirmesi lâzımdı Bayram sabahı olunca, Hacer vâlidemizi çağırdı Oğlu Hz İsmâil ’i hazırlamasını söyledi Hacer vâlidemiz, Hz İsmâil ’i giydirip, süsledi Baba oğul, beraberce Minâ istikâmetine dürüst yola koyuldular Lakin nereye gidildiğini, ne evlat ne de annesi biliyordu
Şeytan bu duruma hayrette kalıp böyle imtihanda hiç görmedimİbrahim (As) bu işide yaparsa ve ben böyle meselede onları caydıramazsam bir daha ebediyyen onlara te´sir edemem ve üzüntümden helak olurum demişti (Şir ’atül İslam S 222)
3 Hz İbrâhim ’in önüne çıkarak: Yâ İbrâhîm! Böyle bir evlâdı nasıl kesersin? Hiç baba evlâdını kesebilir mi? Hz İbrâhim, şeytanın sözüne kulak bile vermedi, hiç bocalama etmeyerek, yerden aldığı taşla şeytânı defetti
Şeytan durmuyordu Bu sefer Hâcer vâlidemizin yanına gelerek, onu kandırmaya çalıştı Fakat Hâcer vâlidemiz verdiği cevabla, teslimiyetin zirvesine varıyordu: “Eğer ’tan böyle bir dikte gelmişse, ben de bir anne olarak, bu emre teslim olup, boynumu büküyorumCünkü o bir peygamberdir peygamber yanlış yapmaz dedi
Iblis vazgeçmiyordu Bu defa Hz İsmâil ’in yanına gelip: “Baban seni nereye götürüyor, biliyor musun? Kesmeye götürüyor, kesmeye diyerek onu korkutmağa çalıştı
Hz İsmâil de, annesinden geri kalmayarak: O benim babamdır O bir Peygamberdir Eğer bu emri Allah ’tan almışsa, emri belirli yerine getirmesi lâzımdırcevâbını verdi ve şeytanı taşladı
Ibrahim as kendine ve evladina vesvese veren Şeytani Mina mevkiinde taşladiığından dolayı benzer mahalde iblis taşlamak bir sünnet olarak devam etmiş ve ahir süre peygamberinin şeriatindada yer almıştır
Sonunda baba oğul işâret olunan yere kadar geldiler Ama Hz İbrâhîm, oğluna nasıl söyleyecekti Tüm mesele buradaydı Sonunda: “Ey benim yavrucuğum Ben, seni, rüyâmda, kesiyor görüyorum Sen benim bu rüyâma bir bak, ne söylersin Hz İsmâil kıyâmete, kadar gelecek insanlığa ibret olacak şu sözleri söyledi: “Ey babacığım Sana Allah ’dan ne emr olunmuşsa, onu anında yerine getir İnşâAllah beni sabredenlerden bulacaksın
Bundan Böyle baba oğul Allah ’ın hükmünü yerine getirmeye hazırlanmıştı Bu esnâda Hz İsmâil: “Babacığım, birkaç ricâm var Yerine getirmeni istiyorum Babacıgım ellerimi bagla şayet sana ızdırap ederim Yüzümü yere çevir belki yüzüme bakarsında merhamet edersin
Gömleğimi anneme götür beni hatırlasın Anneme selâm söyle Allahin emrine sabir etsin Beni nasıl kesdiğini ve ellerimi bagladığını söyleme Ellerinden öptüğümü ilet Küçük çocukların arasına girmesin Olur oysa, onlara bakıp, beni hatırlar da, Allah ’a ayaklanma edebilir
Hz İbrâhim oğlunun isteklerini yerine getirdi Birazcık sonradan Hz İsmâil tekrar: “Ey babacığım, ellerimi ve ayaklarımı çöz Allah Beni görüyor, melekleri görüyor Ne isyankâr çocukmuş, babası, bağlamak zorunda kaldı, demesinler dedi
Artık baba oğul, Allah ’ın hükmüne tam teslim olunca, Hz İbrâhim, Hz İsmâil ’i, şakağı üstüne yatırdı Bogazına bıçagı koydu, fazla şiddetli bir şekilde bıçagi bogazına sürdü Bu esnâda yerde gökte ne dek melek varsa secdeye kapanmış: “allah ’ım! Koru İsmâil ’ini, Affet İsmâil ’ini diye yalvarıyordu Allah'da meleklerine(Unzuru ila abdi keyfe yemürrüssikkin alal halki veledihi liecli rizai ve entüm gultüm Etec´alü fiha men yüfsidü fiha ve yesfiküddimae) Yani ‘Ey meleklerim benim kulum İbrahime bakınız benim rızam için oğlunun boğazına bıçagı nasıl sürüyor Halbuki siz Adem (As)mı yaratacagım zaman yer yüzünde kan dökecek yeryüzünü ifsad edecek birisinimi yaratacaksiniz demiştinizde bende size benim bildiklerimi siz bilmezsiniz demistim ’ buyurdu *
Hz Ibrahim ve Misafiri
Hz İbrahim (sa) misafirleri fazla severdi Evine konuk çağırmaktan,onlara ikramda bulunmaktan lezzet alırdı Yolculara karşı da iyi davranırdı Onları evine misafir etme eder, yiyecekiçecek verir, yatacak yer gösterirdi Her sabah Evinin yandaki yolun kenarında durur ve yoldan geçecek yolcuları beklerdi
Onları görünce de, ikramda bulunmak için evine gösteri ederdiBaşka insanları hoşnut ve bakımlı ettirmek onu mutlu ederdi Bir günü sofrasında bir davetli olmadan geçtiğinde rahatsız olur, evinde bir gezgin ağırlamamışsa yemeğe kendisi de dokunmazdıBir ara, yoldan üç gün baştan başa hiçbir yolcu geçmedi Bu koşul haliyle Hz İbrahimi (sa) üzdü Lakin bıkmadan usanmadan yola çıkıp ümitle beklemeye devam etti Ufuğa gözlerini kısarak bakıyor, bir yolcunun gelmesini istiyordu Üç gün geçmiş lakin hiçbir yolcu gelmemişti
Bir sabahtan, deve üstünde yaşlı bir adam gözüktü yolda Hz İbrahim fazla sevindi hemencecik ihtiyar adamı yemeğe evine gösteri etti Adam bu daveti kabul etti Evde yemeğe oturduklarında Hz İbrahim yemeğe başlamadan önce Bismillahdedi, lakin yaşlı adam hiçbir şey demeden yemeye başladı Hz İbrahim sordu:
Niçin besmeleyle başlamadın? Bize bu yiyecekleri hediye eden rabbimiz keza Rahman, hem de Rahim yok mi? Sunduğu bu rızkı yemeye başlamadan önce Onun ismini anmak doğru olmaz mı?
Ihtiyar adamın cevabı:
Benim dinimde böyle bir adet değilbiçiminde oldu
Hangi dindensin sen?
MecusiyimAdam ateşe tapılan bir dine mensuptuHz İbrahim buna fazla kızdı ve adamı evinden kovduYaşlı adam oradan uzaklaşırken Hz Cebrail, Hz İbrahime geldi Bir mesaj getirmişti Ona, Allahın kendisine inanmayan bu adamı 70 senedir rızıklandırdığını, ama onun, yani Hz İbrahimin bir öğün yemek yemek bile katlanma edemediğini bildirdi Hz İbrahim hatasını anlamıştı Hemen ihtiyarın ardından koştu, yetişti ve evine yemeğe sürdürmek üzere
dönmeye ikna etti
İBRAHİM (AS) MIN KURBAN KISSASI
1 Aradan uzun yıllar geçmiş, Cenâbı Adalet Hz İbrâhim ’e sâlih bir evlat ihsan etmişti
Adı İsmâil ’di
Ama aradan uzun seneler geçtiğinden Hz İbrahim daha önce kendisine gelen meleklere konuştuğu sözü (Allah icin oğlumu bile kurban ederim )sözünü vakit içinde unutmuştu
Hz İsmâil en sevimli olduğu bir çağa gelmiş ve ihtiyacını görme çağına gelmiş Kabe ’i muazzamayı inşa etmiş Bina tamamlanınca beytullahi hac ve tavaf etmiş Hac erkanını tamamlayıp ayrıldıkdan sonra terviye günü yani arafe gününden bir gün evvel bir rü´ya fark etti Hz İbrâhim, yattığı yataktan, “Nezrini yerine getir, Yâ İbrâhim! nidâsıyla, kalktı Bu rüyâ acaba Allah ’tan mıydı? Nezri neydi, onu uzun uzun düşündü Iste bu tereddüdden dolayı bu güne terviye günü denildi
Ertesi gece, benzer rüyâyı, baştan fark etti Artık Hz İbrâhim anladı ve bildi fakat, bu rüyâ
Allah ’tandır Bildiği için bu güne “Arefe ismi verildi
Lakin nezri neydi, onu hatırlayamadı Bayram akşamı da aynı rüyâyı görür görmez, nezrini hatırladı Oğlunu kurban ettiğinin tatbikatını gördü ve bu günede kurban günü dendi
(Şir ’atül İslam S 219)
2 Bundan Böyle Hz ’ın emrini yerine getirmesi lâzımdı Bayram sabahı olunca, Hacer vâlidemizi çağırdı Oğlu Hz İsmâil ’i hazırlamasını söyledi Hacer vâlidemiz, Hz İsmâil ’i giydirip, süsledi Baba oğul, beraberce Minâ istikâmetine dürüst yola koyuldular Lakin nereye gidildiğini, ne evlat ne de annesi biliyordu
Şeytan bu duruma hayrette kalıp böyle imtihanda hiç görmedimİbrahim (As) bu işide yaparsa ve ben böyle meselede onları caydıramazsam bir daha ebediyyen onlara te´sir edemem ve üzüntümden helak olurum demişti (Şir ’atül İslam S 222)
3 Hz İbrâhim ’in önüne çıkarak: Yâ İbrâhîm! Böyle bir evlâdı nasıl kesersin? Hiç baba evlâdını kesebilir mi? Hz İbrâhim, şeytanın sözüne kulak bile vermedi, hiç bocalama etmeyerek, yerden aldığı taşla şeytânı defetti
Şeytan durmuyordu Bu sefer Hâcer vâlidemizin yanına gelerek, onu kandırmaya çalıştı Fakat Hâcer vâlidemiz verdiği cevabla, teslimiyetin zirvesine varıyordu: “Eğer ’tan böyle bir dikte gelmişse, ben de bir anne olarak, bu emre teslim olup, boynumu büküyorumCünkü o bir peygamberdir peygamber yanlış yapmaz dedi
Iblis vazgeçmiyordu Bu defa Hz İsmâil ’in yanına gelip: “Baban seni nereye götürüyor, biliyor musun? Kesmeye götürüyor, kesmeye diyerek onu korkutmağa çalıştı
Hz İsmâil de, annesinden geri kalmayarak: O benim babamdır O bir Peygamberdir Eğer bu emri Allah ’tan almışsa, emri belirli yerine getirmesi lâzımdırcevâbını verdi ve şeytanı taşladı
Ibrahim as kendine ve evladina vesvese veren Şeytani Mina mevkiinde taşladiığından dolayı benzer mahalde iblis taşlamak bir sünnet olarak devam etmiş ve ahir süre peygamberinin şeriatindada yer almıştır
Sonunda baba oğul işâret olunan yere kadar geldiler Ama Hz İbrâhîm, oğluna nasıl söyleyecekti Tüm mesele buradaydı Sonunda: “Ey benim yavrucuğum Ben, seni, rüyâmda, kesiyor görüyorum Sen benim bu rüyâma bir bak, ne söylersin Hz İsmâil kıyâmete, kadar gelecek insanlığa ibret olacak şu sözleri söyledi: “Ey babacığım Sana Allah ’dan ne emr olunmuşsa, onu anında yerine getir İnşâAllah beni sabredenlerden bulacaksın
Bundan Böyle baba oğul Allah ’ın hükmünü yerine getirmeye hazırlanmıştı Bu esnâda Hz İsmâil: “Babacığım, birkaç ricâm var Yerine getirmeni istiyorum Babacıgım ellerimi bagla şayet sana ızdırap ederim Yüzümü yere çevir belki yüzüme bakarsında merhamet edersin
Gömleğimi anneme götür beni hatırlasın Anneme selâm söyle Allahin emrine sabir etsin Beni nasıl kesdiğini ve ellerimi bagladığını söyleme Ellerinden öptüğümü ilet Küçük çocukların arasına girmesin Olur oysa, onlara bakıp, beni hatırlar da, Allah ’a ayaklanma edebilir
Hz İbrâhim oğlunun isteklerini yerine getirdi Birazcık sonradan Hz İsmâil tekrar: “Ey babacığım, ellerimi ve ayaklarımı çöz Allah Beni görüyor, melekleri görüyor Ne isyankâr çocukmuş, babası, bağlamak zorunda kaldı, demesinler dedi
Artık baba oğul, Allah ’ın hükmüne tam teslim olunca, Hz İbrâhim, Hz İsmâil ’i, şakağı üstüne yatırdı Bogazına bıçagı koydu, fazla şiddetli bir şekilde bıçagi bogazına sürdü Bu esnâda yerde gökte ne dek melek varsa secdeye kapanmış: “allah ’ım! Koru İsmâil ’ini, Affet İsmâil ’ini diye yalvarıyordu Allah'da meleklerine(Unzuru ila abdi keyfe yemürrüssikkin alal halki veledihi liecli rizai ve entüm gultüm Etec´alü fiha men yüfsidü fiha ve yesfiküddimae) Yani ‘Ey meleklerim benim kulum İbrahime bakınız benim rızam için oğlunun boğazına bıçagı nasıl sürüyor Halbuki siz Adem (As)mı yaratacagım zaman yer yüzünde kan dökecek yeryüzünü ifsad edecek birisinimi yaratacaksiniz demiştinizde bende size benim bildiklerimi siz bilmezsiniz demistim ’ buyurdu *