Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Hz. İsmail Kıssası

Hz. İsmail Kıssası
0
97

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Hz İsmailin kıssası
hz ismaille ilgili kıssa

Babil imparatorluğu inanılmaz bir refah duzeyi yakalamıştı Babil’in meşhur Asma Bahcelerinin yeşertildiği zamanlar Ticaret ve saygınlık deseniz zirvede MO ikinci bin yılın başlarından birinci bin yılın başlarına kadar uzun bir hukumdarlık donemi Allah onlara nimetini ziyadesiyle vermişti

Rivayete gore Babil Kulesi bu donemde inşa edildi Altın cağını yaşayan Babil’in kalıntıları Bağdat’ta 88km Uzaklıktaki Hille kasabası yakınlarında bulunuyordu Bu ihtişam İskender’in bile dikkatini cekmiş, buyuk Roma imparatorluğunun başkenti yapmak istemişti

Babil, İncil’e gore Nuh tufanından hemen sonra guvenli bir yer olsun diye yapıldı Gorkemli guvenli ve başı goğe değen bir kule inşa etmek istiyorlardı Tanrı inşaatta calışan iscilerin dillerini birbirlerini anlamalarını onleyecek şekilde karıştırarak durdurdu Kule hic bir zaman bitirilemedi ve insanlar dunyanın dort bir yanına farklı diller konuşarak dağıldılar Şimdi Babil’in Asma Bahceleri’nin kalıntıları bile dunyanın yedi harikasından biri olarak gorunuyor Kulenin kaidesinin bir kenarı 91 metreyi geciyordu

Burada Sabiilik dini hakimdi Ruhlara vemeleklere ibadetle başlayıp sonra da yıldız ay ve guneş namına yapılan putlara tapıyor, adaklar adıyorlardı Taptıkları putları ve yıldızları ruhların sembolu sayarlardı

Kuran’da yer almamakla birlikte, bazı tarihlerde Hz Musa kıssasının bir benzeri de Hz İbrahim icin anlatılır Babil ulkesinin kralı ve kendini tanrı olarak ilan etmiş bulunan Nemrut bir ruya gordu Aydan daha parlak bir yıldız, başının uzerinde parlıyordu Buyuculeri, kahinleri zamanın en iyi astrologlarını cağırdılar Hepsinin ortak kanaati ve ruya uzerine yorumu aynıydı Bu yıl bir erkek cocuğu doğacak O cok kutlu biri olacak ve Nemrut’un tahtını yerle bir edecek

Hz İbrahim’in babası Azer, put yapıcısıydı ve zamanla Nemrut’un en yakın adamlarından biri olmuştu Annesi Usa ise hamileydi ve o yıl doğan butun erkek cocukları oldurulmesi emredildiğinden hamileliğini gizlemişti Sonra vakti gelince onu kocasından bile gizleyerek evlerinden uzaklarda bir mağarada doğurdu ve mağaranın onunu buyuk taşlarla kapattı Geceleri mağaraya gidip onu gizlice beslerdi Azer oğrendiğinde artık o buyumuş ve iş işten gecmişti Bir baba olarak onu ele verecek değildi

İbrahim’in biraz aklı erince baba oğul tartışmaya başladılar Putların bir fayda yada zarar getirmekten ne kadar uzak olduklarını soyleyen İbrahim; aya, yıldızlara ve guneşe parlaklıklarına bakarak meylettiyse de onların devrilip gitmeleri, batıp sonmeleri onda sonsuzluk arayışına yol actı ve her turlu zevalden mustağni olan, biricik ve ortağı olmayan Allah inancını keşfetmesine neden oldu

Ayetlerin bildirdiğine gore Tanrının nasıl dirilttiğini yakinen bilmek isteyince Allah ona dort farklı kuş alıp bunları parcalayarak dort ayrı dağa yada bir dağın dort ayrı tarafına bırakmasını sonra da kuşları cağırmasını istemişti Cağırılan kuşların ucarak ona doğru gelmeleri cok acıktan bir ibretti

Bu olayın ardından buyuk bir tevhid mucadelesi başlattı Nemrut ile tartışmalara girdi Nemrut’a gucunu kanıtlaması icin Rabbin yaptığının aksine guneşi batıdan doğurmasını teklif edince artık bu onun olum fermanı oldu Cunku zalim hukumdarı insanların onunde cevapsız ve hareketsiz bırakarak gazabını cekmişti

Allah’tan başkasına tapınmadığı icin ceza olarak oyle buyuk bir ateş hazırlanmıştı ki onu ancak şeytanın akıl vermesiyle icat edebildikleri ozel bir mancıkla ateşin ortasına fırlattılar Bu arada Cebrail gorundu ve bir dileği olup olmadığını sordu O; “hayır’ dedi, “Artık sadece Rabbime dayanıyorum, ondan diliyorum


“ Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol ! Enbiya: 69

Bu muhteşem ayetle ateşin ortasında yemyeşil bir bahce oluştu İbrahim sukunet icinde ve ateşten uzaktı Bunu goren Nemrut ve halkı uzun sure iman ve kufur arasında gidip geldiler ama sonunda buyukluk taslama galip geldi

Burada asıl konumuz Hacer olduğundan bu olayların detaylarına giremiyoruz ama şu kadarını soyleyelim ki , Allah’ın gazabına karşı her onlemi alan, korku icinde uykuları kacan Nemrut, kucuk bir sivrisineğin taarruzuyla oldu

Bu olaylardan itibaren butun peygamberlerin ortak kaderi olan hicret vuku buldu Hazreti İbrahim artık buralarda duramazdı Biricik eşi, can yoldaşı, dert ortağı Sare ve az sayıdaki ashabıyla birlikte Şam’a doğru yola cıktılar Harran’a yani Urfa’ya geldikleri de rivayet edilir

Butun bu olaylarda ona eşlik eden cok genc biri daha vardı İbrahim’in kardeşinin oğlu olduğu one surulen Lut aleyhisselam Bu hicret esnasında ilahi bir emirle onun bir kac arkadaşıyla beraber farklı bir yone gitmesi istenmişti Her turlu insani duşukluğun yaşandığı, gelmiş gecmiş halklar icinde en alcak derecelere inmiş insanların bulunduğu aralarında Sodom ve Gomore’nin de yer aldığı beş şehre doğru yola cıkmışlardı

İbrahim ve Sare ise yol ayırımından sonra Mısır’a geldiler Burada Sare’nin buyuk imtihanı vardı Kocası Adem ve Nuh aleyhisselamdan sonra insanlığın ucuncu buyuk atasıydı En buyuk, ul’ulazam peygamberlerdendi Hep evlatsızlık acısını yureğinde taşımış, zurriyetim olacak mı diye endişelenmişti ama onun soyundan gelenler, gokteki yıldızlardan daha cok olacaktı O bunu bilemiyordu, cunku bir beşerdi ve ancak Allah’ın bildirdiği kadarını bilebilirdi

İbrahim’e 10 sayfa vahiy gonderilmişti Ebuzer’in Peygamberimizden (Sallallahu aleyhi Vesellem) bu sayfalar, akıllı bir insanın aklına yenik duşmeyeceği, insanın malı bir araya getirmek icin değil, kafir de olsa mazlumun hakkını zalimden almak icin calışmasının zaruri olduğu, zamanı iyi kullanıp bir kısmını munacata bir kısmını hesaplaşmaya ayırması gerektiği gibi konuları ihtiva ediyordu

Kuran ise İbrahim’i şoyle tanımlıyordu: Allah’ın dost edindiği kimse, cok icli, yureği yanık, yumuşak huylu, kendini Allah’a vermiş, vefakar, hanif, sadık ve gorevini tam yapmış, Allah’ı bir tanıyan, gercek bir Musluman, işinde Allah’a donuk, inanmış bir kul…

Evi yol uzerindeydi Geleni geceni doyururdu Adının anlamı millet babası demekti Onun guzel isimleri vardı Halilullah (Allah dostu), Ebul Edyaf (misafirler babası)


Goklerin ve yerin sırları kendisine oğretilmişti

“ Biz İbrahim’e kesin ilme erenlerden olması icin goklerin ve yerin melekutunu da oyle gosteriyorduk En’am: 75

Cok sevgili bir kul olmasına rağmen babasının affedilmesi icin yaptığı dua kabul olmadı Buradan şu gelenek oluştu ki iman etmeyenlerin affına değil hidayetine dua edilebilirdi ancak
 
858,496Konular
981,668Mesajlar
29,741Kullanıcılar
babanız61Son üye
Üst Alt