iltasyazilim
FD Üye
Hz Mehdi Hilafet Merkezinin Bulunduğu Yerden
(İstanbul'dan) Çıkacaktır
Şimdi, HZ MEHDİ GİBİ EŞHASIN (şahısların) hakkındaki rivayatın (rivayetlerin) ihtilafatı (farklılıkları) ve sırrı şudur ki: Ehadisi tefsir edenler (hadisleri açıklayanlar), metni ehadisi tefsirlerine (hadis metinlerindeki açıklamalarına) ve istinbatlarına (gizli manaları meydana çıkarmalarına) tatbik etmişler (uygulamışlar) Mesela: MERKEZİ SALTANAT o vakit Şam'da veya Medine'de olduğundan, vukuatı Hz Mehdiyye veya Süfyaniyye'yi (Hz Mehdi ve Süfyan ile ilgili olayları) MERKEZİ SALTANAT civarında olan Basra, Kufe, Şam gibi yerlerde tasavvur (düşünerek) ederek öyle tefsir etmişler (açıklamışlar) (Sözler, s 359)
Bediüzzaman, son saltanat ve Halifeliğin merkezi İstanbul'da olduğu için Hz Mehdi ile ilgili olayların da bu şehirde gerçekleşeceğini bildirmiştir:
Peygamberimiz (sav) hadislerinde, kendisinden sonra gelecek birçok şahıs olacağını bildirmiştir Bu kişilerin bazıları gelmiş, vazifelerini yapıp vefat etmişlerdir Her yüzyıl başında gönderilen müceddidler bunlardan bazılarıdır Peygamberimiz (sav)'in geleceğini haber verdiği şahısların bazıları da halen beklenmektedir Bediüzzaman da eserlerinde halen beklenmekte olan bu ahir zaman şahısları hakkında hadisler doğrultusunda detaylı bilgiler vermiştir Hz İsa ve Hz Mehdi'nin yanı sıra, Deccal ve Süfyan (hadislerde ahir zamanda İslam dünyası içerisinde ortaya çıkacağı ve Hz Mehdi'ye karşı mücadele edeceği bildirilen ve Süfyanı Deccal olarak anılan şahıs) gibi inkara dayalı bir mücadele verecek ahir zaman şahısları da Bediüzzaman'ın bilgi verdiği bu kişiler arasındadır
Bediüzzaman buradaki HZ MEHDİ GİBİ EŞHASIN (ŞAHISLARIN) sözleriyle öncelikle çok açık bir şekilde Hz Mehdi'nin manevi bir varlık olmadığını, BİR ŞAHIS OLDUĞUNUbelirtmiştir Bediüzzaman bu ifadesiyle ayrıca Hz Mehdi gibi, diğer ahir zaman şahıslarının da manevi kişilikler olmadıklarını, aynı şekilde BİRER ŞAHISolduklarını açıklamıştır Kuşkusuz ki Bediüzzaman'ın bu sözleri, ahir zaman şahıslarından bir kısmının birer şahıs, bir kısmının ise birer şahsı maneviolarak gelecekleri iddialarını geçersiz kılmaktadır Çünkü Bediüzzaman Hz Mehdi gibi şahıslarsözleriyle bunların tümünü kapsayan ve hepsi için ŞAHIStanımlamasını yapan bir ifade kullanmaktadır Nitekim Bediüzzaman eserlerinde Deccal ve Süfyan'ın birer şahıs olduklarını ne kadar net bir şekilde açıklamışsa, Hz İsa ve Hz Mehdi konusunda da bu gerçeği o kadar açık ve anlaşılır ifadelerle dile getirmiştir Deccal'in de fiziksel özelliklerini anlatmış, Hz İsa ve Hz Mehdi'nin de fiziksel özelliklerini tarif etmiştir Dolayısıyla Hz İsa ve Hz Mehdi'nin birer şahsı manevi olacakları düşüncesi, Bediüzzaman'ın bu açıklamalarına tamamıyla ters düşmektedir Bediüzzaman bu sözünde Hz Mehdi'den açıkça bir şahıs kelimesini kullanarak bahsetmekte ve aksi yöndeki düşüncelerin geçersizliğini ortaya koymaktadır
Peygamberimiz (sav)'in hadislerini açıklayanlar, o dönemlerde saltanatın merkezi Basra, Şam, Kufe gibi yerlerde olduğu için Hz Mehdi ile ilgili olayların bu civarlarda gerçekleşeceğini düşünmüşlerdir Ancak Bediüzzaman, son saltanat ve Halifeliğin merkezi İstanbul'da olduğu için Hz Mehdi ile ilgili olayların da bu şehirde gerçekleşeceğini bildirmiştir Bu ifadelerle Bediüzzaman ahir zaman ile ilgili rivayet ve açıklamaların daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır
(İstanbul'dan) Çıkacaktır
Şimdi, HZ MEHDİ GİBİ EŞHASIN (şahısların) hakkındaki rivayatın (rivayetlerin) ihtilafatı (farklılıkları) ve sırrı şudur ki: Ehadisi tefsir edenler (hadisleri açıklayanlar), metni ehadisi tefsirlerine (hadis metinlerindeki açıklamalarına) ve istinbatlarına (gizli manaları meydana çıkarmalarına) tatbik etmişler (uygulamışlar) Mesela: MERKEZİ SALTANAT o vakit Şam'da veya Medine'de olduğundan, vukuatı Hz Mehdiyye veya Süfyaniyye'yi (Hz Mehdi ve Süfyan ile ilgili olayları) MERKEZİ SALTANAT civarında olan Basra, Kufe, Şam gibi yerlerde tasavvur (düşünerek) ederek öyle tefsir etmişler (açıklamışlar) (Sözler, s 359)
Bediüzzaman, son saltanat ve Halifeliğin merkezi İstanbul'da olduğu için Hz Mehdi ile ilgili olayların da bu şehirde gerçekleşeceğini bildirmiştir:
Peygamberimiz (sav) hadislerinde, kendisinden sonra gelecek birçok şahıs olacağını bildirmiştir Bu kişilerin bazıları gelmiş, vazifelerini yapıp vefat etmişlerdir Her yüzyıl başında gönderilen müceddidler bunlardan bazılarıdır Peygamberimiz (sav)'in geleceğini haber verdiği şahısların bazıları da halen beklenmektedir Bediüzzaman da eserlerinde halen beklenmekte olan bu ahir zaman şahısları hakkında hadisler doğrultusunda detaylı bilgiler vermiştir Hz İsa ve Hz Mehdi'nin yanı sıra, Deccal ve Süfyan (hadislerde ahir zamanda İslam dünyası içerisinde ortaya çıkacağı ve Hz Mehdi'ye karşı mücadele edeceği bildirilen ve Süfyanı Deccal olarak anılan şahıs) gibi inkara dayalı bir mücadele verecek ahir zaman şahısları da Bediüzzaman'ın bilgi verdiği bu kişiler arasındadır
Bediüzzaman buradaki HZ MEHDİ GİBİ EŞHASIN (ŞAHISLARIN) sözleriyle öncelikle çok açık bir şekilde Hz Mehdi'nin manevi bir varlık olmadığını, BİR ŞAHIS OLDUĞUNUbelirtmiştir Bediüzzaman bu ifadesiyle ayrıca Hz Mehdi gibi, diğer ahir zaman şahıslarının da manevi kişilikler olmadıklarını, aynı şekilde BİRER ŞAHISolduklarını açıklamıştır Kuşkusuz ki Bediüzzaman'ın bu sözleri, ahir zaman şahıslarından bir kısmının birer şahıs, bir kısmının ise birer şahsı maneviolarak gelecekleri iddialarını geçersiz kılmaktadır Çünkü Bediüzzaman Hz Mehdi gibi şahıslarsözleriyle bunların tümünü kapsayan ve hepsi için ŞAHIStanımlamasını yapan bir ifade kullanmaktadır Nitekim Bediüzzaman eserlerinde Deccal ve Süfyan'ın birer şahıs olduklarını ne kadar net bir şekilde açıklamışsa, Hz İsa ve Hz Mehdi konusunda da bu gerçeği o kadar açık ve anlaşılır ifadelerle dile getirmiştir Deccal'in de fiziksel özelliklerini anlatmış, Hz İsa ve Hz Mehdi'nin de fiziksel özelliklerini tarif etmiştir Dolayısıyla Hz İsa ve Hz Mehdi'nin birer şahsı manevi olacakları düşüncesi, Bediüzzaman'ın bu açıklamalarına tamamıyla ters düşmektedir Bediüzzaman bu sözünde Hz Mehdi'den açıkça bir şahıs kelimesini kullanarak bahsetmekte ve aksi yöndeki düşüncelerin geçersizliğini ortaya koymaktadır
Peygamberimiz (sav)'in hadislerini açıklayanlar, o dönemlerde saltanatın merkezi Basra, Şam, Kufe gibi yerlerde olduğu için Hz Mehdi ile ilgili olayların bu civarlarda gerçekleşeceğini düşünmüşlerdir Ancak Bediüzzaman, son saltanat ve Halifeliğin merkezi İstanbul'da olduğu için Hz Mehdi ile ilgili olayların da bu şehirde gerçekleşeceğini bildirmiştir Bu ifadelerle Bediüzzaman ahir zaman ile ilgili rivayet ve açıklamaların daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.