Hz. Muhammedin peygamberlik öncesi insani özellikleri

Efendimiz Hz Muhammed in tez peygamberlik dönemi öncesi hayatı

Kur ’lahzaı Kerim bize HzPeygamber de dahil olmak üzere gelmiş geçmiş bütün Peygamberlerin insan üstü varlıklar olmadıklarını belirtmektedir Tüm Peygamberler birer beşerdir Hırıstiyanların sonradan tanrılaştırdıkları Hzİsa da dahil elde etmek üzere gelmiş geçmiş bütün Peygamberlerin beşer oldukları, bir çok ayette ısrarla ve defalarca vurgulanmaktadır Tüm elçilerin ve bilhassa de HzMuhammed ’in öteki insanlar gibi beşer oluşunun bir fazla ayette vurgulanması, bu konunun tarihte ve de Kur ’lahza ’ın nuzül (inişi ) döneminde Mekke müşrikleri için bir sorun olduğunu göstermektedir
“De ki Ey Peygamber: “Ben size, Allah ’ın hazineleri yanımdadır demiyorum;Gaybı da bilmiyorum,size bir meleğim de demiyorum,ben sadece bana vahyedileni yerine getiriyorum ( enam 50 )
Ey Muhammed De ancak: “Ben de ancak sizin gibi bir insanımbana ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyedilmiştir,öyleyse O ’na yönelin ve O ’ndan bağışlanma dileyinO ’ndan başkasına ilahlık yakıştıranların vay haline ( fussilet 6 )
“ De ancak: Ben de sizin gibi insanımŞu farkla fakat,ilahınızın bir tek ilah oluşu bana vahyolundu Bundan Böyle kim, Rabbine kavuşmayı umuyorsa,bahtı açık ve sürükleyici davranışlar ortaya koysunRabbine yaptığı ibadette hiç kimseyi ve hiçbir şeyi müşterek koşmasın ( kehf 110 )
Yukarıdaki ayetlerde Peygamberin bir beşer olduğu ısrarla vurgulanmakta, Peygamberi öteki insanlardan öbür kılan özelliğin kendisine vahiy gelmesi olduğu ifade edilmektedir
Mekke müşrikleri ’nin ısrarla bir meleğin elçi olarak gönderilmesi gerektiğine dair istekleri reddedilmiş ve bir meleğin ancak meleklere elçi olacağı vurgulanmıştır Bir meleğin elçi olarak gönderilmesi oysa yeryüzündekilerin de melek olmaları durumunda söz konusu olabilirdi Burada onların bu isteklerinin de ardından Peygambere inanmamak için öbür ve bahaneler arama anlayışlarının yattığı aşikardırBu konu da Kur ’an ’da şöyle açıklama edilmektedir: “İşte bunun gibi insanlara bir Peygamber eliyle, dürüst yol bilgisi geldiği vakit onları, O ’na inanmaktan alı koyan, onların “Allah, ölümlü bir insanı mi elçi olarak gönderdi? diye itiraz etmelerinden diğer bir şey değildirOnlara şu sözümü ilt:Yeryüzünde melekler bulunsaydı da, rahat dar gezselerdi, kuşkusuz onlara elçi olarak gökten bir melek indirirdik ( isra 9596)

Peygamberlerin insan olması bir anlamda insanlara ama bir insanın misal olabileceğine dair zorunluluktan kaynaklanmaktadır Doğal olarak insanlara fakat onlar gibi insani özellikler içeren birisi örnek olabilir Kendileri gibi yiyip içen, evlenip çoluk çocuk sahibi olan, ağlayıp güler yüzlü biri kılavuzluk edebilir Onlarla beraber yaşamış onlarla oturup kalkan biri…

Ahali sevdikleri ve tartma verdikleri şahsiyetlere, büyük liderlere ve karizmatik önderlere değişik ve mucizevi özellikler atfetme eğilimine sahiptirler İşte bu fazla yüceltmenin bir sonucu olarak bir takım tarihi kaynaklarda Hz Peygamber insanlığından soyutlanarak, sayısız doğaüstü niteliklerle bezenmiş bir insan olarak tasvir edilmektedir Bu Tasavvur sapmasının en manâlı sonucu ise doğaüstü bir peygamberin, basmakalıp millet için örnekliğinin daha başında imkansız kılmış olmasıdır

Nitekim bir fazla eserde Hz Peygamberin yekpare nurdan olduğu, gölgesinin bulunmadığı yürürken ayaklarının iz bırakmadığı, geriye doğru dönmeden de arkasını görebildiği, gece karanlığında da gün ortasında ama gibi görebildiği vb birçok doğa üstü nitelikler atfedilmiştir Fakat onun hayatı ve ahlaki nitelikleri Kur ’an ’da müminler için yaşanabilir en hoş misal olarak ibraz edilmekte, onun da bir beşer olduğu vurgulanmaktadır


Allah Rasulü her insan gibi beşerdi Öteki halk gibi yaşamış evlenip çoluk çocuk sahibi olmuş, eşlerine koca, çocuklarına müşvik bir baba ve torunlarına dedelik yapmıştır Bağda bahçede çalışmış, ara sıra ağlamış, ara sıra da gülmüştür Çarşı pazarda alışveriş yapmış, ashabı ile beraber kerpiç ve taş taşımıştır Savaşlara katılarak ordusunu komuta etmiş, bu savaşlardan birinde yaralanmış ve mübarek dişlerinden biri kırılmıştır

Mescidde cemaatine namaz kıldırmış, keza dini hem siyasi kararlar almış, çeşitli devletlerle diplomatik münasebetlerde bulunmuş, değişik ülkelere elçi göndermiştir Hayatı boyunca bir yana olağan bir insan gibi yaşamış öte yandan nübüvvet vazifesini ifa etmiştir, hem dini keza de siyasi bir kılavuz olmuştur
neticede yukarıda zikrettiğimiz ayetlerin de dobra dobra ortaya koyduğu gibi Hz Peygamber de öteki bütün halk gibi bir beşerdi Bir beşerde yer alan ihtiyaçların, özellik ve özelliklerinin tamamını taşımaktadır Bütün halk müziği gibi ölümlü bir varlıktır, güç ve kuvveti sınırlıdır Allah dilemedikten sonra ne gaybı bilmesi nede kendiliğinden bir mucize göstermesi laf konusu olabilir
Özel Baskı *