iltasyazilim
FD Üye
Alıntı:
Alıntı:
Sorunun Detayı
Hz Ömer'in Ebu Hureyre'yi kamçılattığı ve sürgünle tehdit ettiği rivayetin sıhhat ve şerhi nasıldır? Ömer’in ancak şehid edilmesinden sonra yeniden hadis rivayetine başladığı iddiasın Ebu Cafer elİskafi yoluyla geldiği ve zayıf rivayet dendiği doğru mudur? Nerede geçmektedir?
Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği hadisi şerifler bidat fırkalarının görüşlerini çürüttüğünden onu karalamaya ve rivayetlerini değersiz hale getirmeye çalışılmıştır Ebu Hureyre aleyhine sayılabilecek ilk iddialar Şii kelamcıları Ebu Cafer elİskafi ile Fazl bin Sazan'a dayanır Mutezile mezhebine mensup Nazzam da bir takım iddialarda bulunmuştur Çağdaş yazarlardan Mahmud Ebu Reyye Şia kaynakları başta olmak üzere, Ebu Hureyre hakkındaki rivayetleri çarpıtarak eserinde toplamış, takipçilerine malzeme sağlanmıştır Ayrıca müsteşrikler de bu kuyuya taş atmışlardır
Yapılan tenkitlere gerekli cevaplar sitemizde ve bir çok eserde verilmiştir Bunlardan Türkçeye çevrilmiş olan Mustafa Sıbai'nin İslam Hukukunda Sünnet eseri, Ramazan Balcı'nın Ebu Hureyre eseri, Osman Güner'in Ebu Hureyre'ye Yönelik Eleştiriler eseri ve ismini burada zikretmediğimiz nice eserler şüpheye yer bırakmayacak şekilde meseleyi izah etmişlerdir
Peygamber efendimiz zamanında meydana gelen bir olay vardır Ancak onun soruda geçen konuyla hiç bir ilgisi yoktur
Mesele, Hz Ebu Hureyre’nin fazla hadis rivayet ettiği için, bir tane hadisin rivayetinden dolayı söz konusu olmuştur, şöyle ki:
Ebu Hureyre anlatıyor:
“Bir cemaatin içinde Resûlüllah (sam) 'in et¬rafında oturuyorduk Yanımızda Ebû Bekir'le Ömer de bulunuyorlardı Derken Resûlüllah (sam) aramızdan kalktı gitti ve yanımıza dönmesi biraz gecikti Biz kendisine bir kötülük yapılmasından korkarak endişeye düştük Ve hemen kalktık İlk telâşa kapılan ben idim, Resulüllâh (sam)’ı aramağa çıktım Nihayet Ensardan beni Neccâr'a ait bir bahçeye gelince acaba bir kapı bulabilir miyim diye onun etrafını dolaştım Fakat bulamadım Birde baktım ki akar bir kuyudan (meydana gelen) bir râbî' bir bahçenin içine giriyor —Rabi': kanal dernektir— Ben derhal tilkinin büzüldüğü gibi büzülerek Resulüllah (sam) 'in yanma giriverdim
“Sen Ebu Hüreyre misin? diye sordu
“Evet yâ Resulâllah dedim
“Niye geldin? dedi
“Aramızda idin Sonra birden kalktın, gittin; ve yanımıza dönmekte geciktin Doğrusu sana bir kötülük yapılmasından korkarak endişeye düştük İlk endişe eden de ben oldum da şu bahçeye kadar geldim ve hemen tilkinin toparlandığı gibi toparlaıp (arak içeri dal) dım Öteki insanlar da arkamdadır dedim
Resûlüllah (sam): “Yâ Ebâ Hüreyre! dedi; ve bana ayakkabılarını vererek: “Şu ayakkabılarımı al götür; bu bahçenin arkasında kalbi yüzde yüz inanarak: ‘Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur’ diye şehadet getiren her kime rast gelirsen onu hemen cennetle müjdele buyurdular
İlk rastladığım Ömer oldu (Bana): “Bu ayakkabılar nedir ya Ebâ Hüreyre? dedi
“Bunlar Resulüllah (sam)'in ayakkabılarıdır Beni bunlarla gönderdi ki, kalbi yüzde yüz inanarak ‘Allah’tan başka hiç bir ilâh yoktur diye şehadet getiren kime rastlarsam onu cennetle müj¬deleyeceğim dedim Bunun üzerine Ömer eliyle iki mememin arasına vurdu Ben de oturağımın üstüne düştüm
Ömer: “Geri dön yâ Ebâ Hüreyre! dedi Ben de Resûlüllah (sam)'in yanına döndüm Ama nerde ise ağlamak üzere idim Meğer Ömer de beni tâkib etmiş Bir de baktım izimden geliyor Resûlüllah (sam):
“Ne oldu sana Yâ Eba Hüreyre? dedi
Ömer’e rastgeldim Benimle gönderdiğin haberi kendisine söyledim Bunun üzerine Ömer iki mememin arasına öyle bir vuruş vurdu ki, kal¬çamın üstüne düştüm Bana: “geri dön! diyerek geri çevirdi dedim Resulüllah (sam) (ona):
“Yâ Ömer! Bu yaptığına seni sevkeden nedir? dedi Ömer:
“Yâ Resûlâllah! Anam, babam sana feda olsun! Sen, kalbi yüzde yüz inanmış olarak Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur diye şehadet getiren kime rastlarsa onu cennetle müjdelesin diye Ebû Hüreyre'yi ayakkabılarınla gönderdin mi? dedi Resulullah(sam): Evet buyurdu Bunun üzerine Ömer: “Bunu yapmayın! Zira, korkarım insanlar buna güvenip (amel yapmaktan uzak) kalırlar Bırakın şunları amel etsinler dedi
Resûlüllah (sam) da: (Ebu Hüreyre’ye hitaeben) “Öyle ise bırak şunları! buyurdu (Müslim, İman, 52)
Şimdi bu hadisin anlattığına bakın, bir de bunu bahane ederek, fazla hadis rivayetlerinden dolayı Hz Ömer’in Hz Ebu Hüreyre’yi dövdüğünü dillerine pelesenk yapanların olumsuz tavırlarına bakın elİnsaf!
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet
Alıntı:
Sorunun Detayı
Hz Ömer'in Ebu Hureyre'yi kamçılattığı ve sürgünle tehdit ettiği rivayetin sıhhat ve şerhi nasıldır? Ömer’in ancak şehid edilmesinden sonra yeniden hadis rivayetine başladığı iddiasın Ebu Cafer elİskafi yoluyla geldiği ve zayıf rivayet dendiği doğru mudur? Nerede geçmektedir?
Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği hadisi şerifler bidat fırkalarının görüşlerini çürüttüğünden onu karalamaya ve rivayetlerini değersiz hale getirmeye çalışılmıştır Ebu Hureyre aleyhine sayılabilecek ilk iddialar Şii kelamcıları Ebu Cafer elİskafi ile Fazl bin Sazan'a dayanır Mutezile mezhebine mensup Nazzam da bir takım iddialarda bulunmuştur Çağdaş yazarlardan Mahmud Ebu Reyye Şia kaynakları başta olmak üzere, Ebu Hureyre hakkındaki rivayetleri çarpıtarak eserinde toplamış, takipçilerine malzeme sağlanmıştır Ayrıca müsteşrikler de bu kuyuya taş atmışlardır
Yapılan tenkitlere gerekli cevaplar sitemizde ve bir çok eserde verilmiştir Bunlardan Türkçeye çevrilmiş olan Mustafa Sıbai'nin İslam Hukukunda Sünnet eseri, Ramazan Balcı'nın Ebu Hureyre eseri, Osman Güner'in Ebu Hureyre'ye Yönelik Eleştiriler eseri ve ismini burada zikretmediğimiz nice eserler şüpheye yer bırakmayacak şekilde meseleyi izah etmişlerdir
Peygamber efendimiz zamanında meydana gelen bir olay vardır Ancak onun soruda geçen konuyla hiç bir ilgisi yoktur
Mesele, Hz Ebu Hureyre’nin fazla hadis rivayet ettiği için, bir tane hadisin rivayetinden dolayı söz konusu olmuştur, şöyle ki:
Ebu Hureyre anlatıyor:
“Bir cemaatin içinde Resûlüllah (sam) 'in et¬rafında oturuyorduk Yanımızda Ebû Bekir'le Ömer de bulunuyorlardı Derken Resûlüllah (sam) aramızdan kalktı gitti ve yanımıza dönmesi biraz gecikti Biz kendisine bir kötülük yapılmasından korkarak endişeye düştük Ve hemen kalktık İlk telâşa kapılan ben idim, Resulüllâh (sam)’ı aramağa çıktım Nihayet Ensardan beni Neccâr'a ait bir bahçeye gelince acaba bir kapı bulabilir miyim diye onun etrafını dolaştım Fakat bulamadım Birde baktım ki akar bir kuyudan (meydana gelen) bir râbî' bir bahçenin içine giriyor —Rabi': kanal dernektir— Ben derhal tilkinin büzüldüğü gibi büzülerek Resulüllah (sam) 'in yanma giriverdim
“Sen Ebu Hüreyre misin? diye sordu
“Evet yâ Resulâllah dedim
“Niye geldin? dedi
“Aramızda idin Sonra birden kalktın, gittin; ve yanımıza dönmekte geciktin Doğrusu sana bir kötülük yapılmasından korkarak endişeye düştük İlk endişe eden de ben oldum da şu bahçeye kadar geldim ve hemen tilkinin toparlandığı gibi toparlaıp (arak içeri dal) dım Öteki insanlar da arkamdadır dedim
Resûlüllah (sam): “Yâ Ebâ Hüreyre! dedi; ve bana ayakkabılarını vererek: “Şu ayakkabılarımı al götür; bu bahçenin arkasında kalbi yüzde yüz inanarak: ‘Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur’ diye şehadet getiren her kime rast gelirsen onu hemen cennetle müjdele buyurdular
İlk rastladığım Ömer oldu (Bana): “Bu ayakkabılar nedir ya Ebâ Hüreyre? dedi
“Bunlar Resulüllah (sam)'in ayakkabılarıdır Beni bunlarla gönderdi ki, kalbi yüzde yüz inanarak ‘Allah’tan başka hiç bir ilâh yoktur diye şehadet getiren kime rastlarsam onu cennetle müj¬deleyeceğim dedim Bunun üzerine Ömer eliyle iki mememin arasına vurdu Ben de oturağımın üstüne düştüm
Ömer: “Geri dön yâ Ebâ Hüreyre! dedi Ben de Resûlüllah (sam)'in yanına döndüm Ama nerde ise ağlamak üzere idim Meğer Ömer de beni tâkib etmiş Bir de baktım izimden geliyor Resûlüllah (sam):
“Ne oldu sana Yâ Eba Hüreyre? dedi
Ömer’e rastgeldim Benimle gönderdiğin haberi kendisine söyledim Bunun üzerine Ömer iki mememin arasına öyle bir vuruş vurdu ki, kal¬çamın üstüne düştüm Bana: “geri dön! diyerek geri çevirdi dedim Resulüllah (sam) (ona):
“Yâ Ömer! Bu yaptığına seni sevkeden nedir? dedi Ömer:
“Yâ Resûlâllah! Anam, babam sana feda olsun! Sen, kalbi yüzde yüz inanmış olarak Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur diye şehadet getiren kime rastlarsa onu cennetle müjdelesin diye Ebû Hüreyre'yi ayakkabılarınla gönderdin mi? dedi Resulullah(sam): Evet buyurdu Bunun üzerine Ömer: “Bunu yapmayın! Zira, korkarım insanlar buna güvenip (amel yapmaktan uzak) kalırlar Bırakın şunları amel etsinler dedi
Resûlüllah (sam) da: (Ebu Hüreyre’ye hitaeben) “Öyle ise bırak şunları! buyurdu (Müslim, İman, 52)
Şimdi bu hadisin anlattığına bakın, bir de bunu bahane ederek, fazla hadis rivayetlerinden dolayı Hz Ömer’in Hz Ebu Hüreyre’yi dövdüğünü dillerine pelesenk yapanların olumsuz tavırlarına bakın elİnsaf!
Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet