Hz. Yusuf Suresi

Hz Yusuf Suresi okuşu,
hz yusuf suresinin meali,
yusuf suresi oku

Hz Yusuf suresi 111 ayet olup 1,2 ve 3 âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir Sûrenin başından sonuna kadar Yusuf Peygamber'den bahsedildiği için sure bu adı almıştır


YUSUF SURESİ

Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1 Elif, Lam, Ra Bunlar, apaçık Kitab'ın ayetleridir

2 Aslında Biz, zihin erdirirsiniz diye, onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik

3 Biz bu Kur'an'ı sana vahyetmemizle, en hoş kıssaları reel bir haber (kıssa) olarak sana aktarıyoruz, ama sen, daha önce, bundan haberi olmayanlardandın

4 Hani Yusuf babasına: Babacığım, fiilen ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; bana secde etmektelerken gördümdemişti

5 (Babası) Demişti oysa: Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma, yahut sana bir kapan kurarlar Çünkü iblis, insan için apaçık bir düşmandır

6 Bu Nedenle Rabbin seni seçkin kılacak, sözlerin yorumundan (kaynaklanan bir bilgiyi) sana öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak'a (nimetini) tamamladığı gibi senin ve Yakub ailesinin üzerindeki nimetini tamamlayacaktır Kuşkusuz Rabbin, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir

7 Andolsun, Yusuf ve kardeşlerinde soranlar için ayetler (ibretler) vardır

8 Onlar şöyle demişti: Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir; madem ki biz, birbirini pekiştiren bir topluluğuz Fiilen babamız, açıkça bir şaşma içindedir

9 Öldürün Yusuf'u ya da onu bir yere atıpbırakın ancak babanızın yüzü sadece size (dönük) kalsın Ondan daha sonra da salih bir topluluk olursunuz

10 İçlerinden bir sözcü dedi fakat: Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir gezgin kafilesi alsın

11 (Bu karara vardıktan daha sonra) Ey Babamız,dediler Sana ne oluyor, Yusuf'a aleyhinde bize güvenmiyorsun? Ancak gerçekte biz, onun iyiliğini isteyenleriz

12 Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın Şüphesiz biz onu koruyupgözetiriz

13 Dedi oysa: Sizin onu götürmeniz fiilen beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum

14 Dediler ama: Andolsun, biz, birbirini kollayan bir kalabalık iken, kurt onu yerse, bu durumda kuşkusuz kayba uğrayan (aciz) kimseler oluruz

15 Nitekim onu götürdükleri ve kuyunun derinliklerine atmaya topluca davrandıkları vakit, Biz ona (şöyle) vahyettik: Andolsun, sen onlara kendileri, haberdar değilken bu yaptıklarını haber vereceksin

16 Akşam üstü babalarına ağlar vaziyette geldiler

17 Dediler ki: Ey Babamız, gerçek şu fakat, biz gittik, yarışıyorduk Yusuf'u da yiyeceklerimizin (ya da eşyamızın) yanına bırakmıştık Lakin onu kurt yemiş Ne var oysa biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin

18 Ve üstüne yalancıktan kan (sürülmüş) olan gömleğini getirdiler Hayırdedi Nefsiniz, sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş Bundan sonradan (bana düşen) hoş bir sabırdır Sizin bu düzüpuydurduklarınıza karşısında (Kendisi'nden) takviye istenecek olan Allah'tır

19 Bir gezginkafilesi geldi, sucularını (kuyuya su olmak için) gönderdiler O da kovasını sarkıttı Hey müjde Bu bir çocukdedi Ve onu (kuyudan çıkarıp) 'ticaret konusu bir mal' olarak sakladılar Fakat Allah, yapmakta olduklarını bilendi

20 Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (birkaç) dirheme sattılar Onu öyle önemsemediler

21 Onu satın bölge bir Mısırlı (aziz,) karısına: Onun yerini üstün tut (ona hoş bak), umulur ancak bize bir yararı dokunur veya onu evlat edinirizdedi Bu Vesile Ile Biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik Allah, emrinde galib olandır, oysa insanların birçok bilmezler

22 Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz

23 Evinde kalmakta olduğu bayan, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: İsteklerim senin içindir, gelsenededi (Yusuf) Dedi fakat: Allah'a sığınırım Çünkü o benim Efendimdir, yerimi hoş tutmuştur Reel şu fakat, zalimler kurtuluşa ermez

24 Andolsun bayan onu arzulamıştı, eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) belirli kanıt (burhan)ını görmeseydi o da (Yusuf da) onu arzulamıştı Böylelikle Biz ondan kötülüğü ve fuhşu kabul etmemek için (ona kanıt gönderdik) Çünkü o, muhlis kullarımızdandı

25 Kapıya doğru ikisi de koştular Bayan onun gömleğini arkadan çekip yırttı (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar Kadın dedi ki: Ailene musibet isteyenin, zindana atılmaktan ya da acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?

26 (Yusuf) Dedi fakat: Onun kendisi benden murad elde etmek istediKadının yakınlarından bir şahid tanıklık etti: Eğer onun gömleği ön taraftan yırtılmışsa bu durumda kadın doğruyu söylemiştir, kendisi ise yalan söyleyenlerdendir

27 Değil eğer onun gömleği arkadan çekilipyırtılmışsa, bu durumda bayan yalan söylemiştir ve kendisi doğruyu söyleyenlerdendir

28 Onun gömleğinin arkadan çekilipyırtıldığını gördüğü vakit (kocası): Açıkçası, bu sizin düzeninizden (biri)dir Gerçekten sizin düzeniniz büyüktürdedi

29 Yusuf, sen bundan yüz çevir Sen de (kadın) günahın dolayısıyla bağışlanma dile Açık Konuşmak Gerekirse sen günahkarlardan oldun

30 Şehirde (birtakım) kadınlar: Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş Pek ki sevgi onun bağrına sinmiş Biz açık konuşmak gerekirse onu açık açık bir sapıklık içinde görüyoruzdedi

31 (Kadın) Onların düzenlerini işitince, onlara (bir davetçi) gönderdi, oturup dayanacakları yerler hazırladı ve her birinin eline (önlerindeki meyveleri soymaları için) bıçak verdi (Yusuf'a da Çık, onlara (görün)dedi Böylece onlar onu (mucizevi güzellikte) görünce (insanüstü bir varlıkmış gibi gözlerinde) büyüttüler, (şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve: Allah'ı tenzih ederiz; bu bir beşer değildir Bu, ancak üstün bir melektirdediler

32 Kadın dedi ama: Beni kendisiyle kınadığınız işte budur Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve muhakkak ufak düşürülenlerden olacak

33 (Yusuf) Dedi fakat: Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) akıntı gösterir, (böylece) cahillerden olurum

34 Bu Nedenle Rabbi, duasını kabul etti ve onların haksız düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı Çünkü O, işitendir, bilendir

35 Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin arkasından, mutlaka onu belirlenmiş bir vakte değin zindana atmak (görüşü)ağır bastı

36 Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti Biri: Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördümdedi Öbürü: Ben de kendimi başımın üzerinde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydidedi Bunun yorumundan bize haber ver Açıkçası biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz

37 Dedi ancak: Size rızıklanacağınız bir yemek yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir Açıkçası ben, Allah'a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terk ettim

38 Atalarım İbrahim'in, İshak'ın ve Yakub'un dinine uydum Allah'a hiçbir şeyle şirk koşmamız bizim için olacak şey değil Bu, bize ve insanlara Allah'ın lütuf ve ihsanındandır, fakat insanların birçok şükretmezler

39 Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden bambaşka (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yahut kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı?

40 Sizin Allah'tan diğer taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın isim olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir Hüküm, sadece Allah'ındır O, Kendisi'nden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir Direkt Olarak olan din işte budur, oysa insanların birçok bilmezler

41 Ey zindan arkadaşlarım, ikinizden biri efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek İşte hakkında fetva istemekte olduğunuz iş (artık) olup bitmiştir

42 İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi fakat: Efendinin katında beni hatırlaFakat şeytan, efendisine hatırlatmayı ona unutturdu, böylece daha nice yıllar (Yusuf) zindanda kaldı

43 Hükümdar: Ben (rüyamda) yedi besili inek görüyorum, onları yedi zayıf inek yiyor; diğer taraftan yedi yeşil başak ve diğerleri ise kupkuru Ey önde gelen (kahinbilginler,) eğer rüya yorumluyorsanız benim bu rüyamı çözüverindedi

44 Dediler oysa: (Bunlar) Allak Bullak düşlerdir Biz böyle düşlerin yorumunu bilenler değiliz

45 O iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zaman daha sonra hatırladı ve: Ben bunun yorumunu size haber veririm, derhal beni (zindana) gönderindedi

46 (Zindana gidip Yusuf, ey dürüst (sözlü insan) Yedi besili ineği yedi çelimsiz (ineğin) yediği ve yedi yeşil başakla diğerleri kuru olan (rüya) konusunda bize fetva ver Umarım oysa insanlara da (senin söylediklerinle) dönerim, şayet onlar (bunun anlamını) öğrenmiş olurlar

47 Dedi ancak: Siz yedi yıl, önceleri (ektiğiniz) gibi ekin ekin, yediğinizin eksik bir kısmı dışarıda (kalanını) biçtiklerinizi başağında bırakın

48 Sonra bunun arkasından (kuraklığı) engebeli yedi sene gelecektir, sakladığınız eksik bir miktar dışında, daha önce biriktirdiğinizi yiyip bitirecektir

49 Daha Sonra bunun arkasından bir yıl gelecektir oysa, ırk onda bol bol yağmura kavuşturulacak ve onda sıkıpsağacaklar

50 Hükümdar dedi oysa: Onu bana getirinOna elçi geldiğinde (Yusuf Efendine (Rabbine) dön de ona sor: Ellerini kesen o kadınların durumu neydi? Açıkçası benim Rabbim, onların haksız düzenlerini aslında bilendir

51 (Hükümdar topladığı o kadınlara Yusuf'un nefsinden murad olmak istediğinizde sizin durumunuz neydi?dedi Onlar: Allah için, haşadediler Biz ondan hiçbir musibet görmedikAziz (Vezir)in de karısı dedi fakat: İşte acilen reel orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim O ise gerçekten doğruyu söyleyenlerdendir

52 (Yusuf aracıya şunu söyledi Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve doğrusu Allah'ın ihanet edenlerin haksızdüzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi

53 (Yine De) Ben nefsimi temize çıkaramam Çünkü gerçekten leziz, Rabbimin kendisini esirgediği haricen tüm gücüyle kötülüğü emredendir Kuşkusuz, benim Rabbim, bağışlayandır, esirgeyendir

54 Hükümdar dedi fakat: Onu bana getirin, onu kendime tabi kılayımOnunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: Sen bugün bizim yanımızda (artık) manâlı bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışmanyönetici)sin

55 (Yusuf) Dedi ama: Beni (bu) yerin (ülkenin) hazineleri üzerinde (bir idareci) kıl Çünkü ben, (bunları iyi) bir koruyucuyum, (idare işlerini de) bilenim

56 İşte bu nedenle Biz yeryüzünde Yusuf'a zor ve imkan (iktidar) verdik Böylece fakat, orada (Mısır'da) dilediği yerde konakladı Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız

57 Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır

58 (Kuraklık başlayınca) Yusuf'un kardeşleri gelip yanında girdiler, onu tanımadıkları halde kendisi onları anında tanıdı

59 Onların erzak yüklerini hazırlayınca dedi ama: Bana babanızdan olan kardeşinizi getirin Görmüyor musunuz, ben ölçüyü tam tutarım ve ben konukseverlerin en hayırlısıyım

60 Eğer onu bana getirmeyecek olursanız, bundan böyle benim katımda sizin için bir ölçek (yiyecek içecek) yoktur ve bana da yaklaşmayın

61 Dediler oysa: Onu babasından istemeye çalışacağız ve nasıl olursa olsun biz bunu yapabileceğiz

62 Yardımcılarına dedi oysa: Sermayelerini (yiyecek içecek bedellerini) yüklerinin içine koyun Olanak ama ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da ola ki geri dönerler

63 Bu Vesile Ile babalarına döndükleri zaman, dediler fakat: Ey babamız, ölçek bizden engellendi Bu durumda kardeşimizi bizimle bayrak direği de erzağı alalım Onu mutlaka koruyacağız

64 Dedi fakat: Daha önce kardeşi konusunda size güvendiğimden diğer (bir şekilde) onun hakkında size güvenir miyim? Allah en şanslı koruyucudur ve O, esirgeyenlerin esirgeyicisidir

65 Yiyecek Içecek yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde, dediler ancak: Ey Babamız, daha neyi arıyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünü de ek ederiz Bu (aldığımız) eksik bir ölçektir

66 Bana etrafınızın çepeçevre kuşatılması açık havada, onu ne olursa olsun mutlaka bana getireceğinize dair Allah adına kesin bir laf verinceye değin, onu sizinle katiyen gönderememdedi Böylelikle ona emin bir söz verince dedi ama: Allah, söylediklerimize vekildir

67 Ve dedi fakat: Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı olarak kapılardan girin Ben size Allah'tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem) Hüküm yalnızca Allah'ındır Ben O'na tevekkül ettim Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler

68 Babalarının kendilerine emrettiği yerden (Mısır'a) girdiklerinde, (bu,) Yakub'un nefsindeki dileği açığa çıkarması dışarıya onlara Allah'tan gelecek olan hiçbir şeyi (gidermeyi) sağlamadı Gerçekte o, kendisine öğrettiğimiz için bir ilim sahibiydi Ama insanların çoğu bilmezler

69 Yusuf'un yanına girdikleri süre, o, kardeşini bağrına bastı; Bendedi Senin aslında kardeşinim Artık onların yaptıklarına üzülme

70 Yiyecek Içecek yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: Ey kafile, sizler aslında hırsızsınız

71 Onlara doğru yönelerek: Neyi kaybettiniz?dediler

72 Dediler fakat: Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona hediye olarak) bir deve yükü vardır Ben de buna kefilim

73 Allah namına, şaşmadediler Siz de bilmişsiniz ama, biz (bu) yere bozgunculuk çıkarmak nedeniyle gelmedik ve biz hırsız değiliz

74 Öyleysedediler Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?

75 Dediler ancak: Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız

76 Bu Nedenle (Yusuf) kardeşinin kabından önce onların kablarını (yoklamaya) başladı, sonradan onu kardeşinin kabından çıkardı İşte Biz Yusuf için böyle bir plan düzenledik (Yahut) Hükümdarın dininde (yürürlükteki kanuna göre) kardeşini (yanında) alıkoyamazdı Oysa Allah'ın dilemesi başka Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz Ve her veri sahibinin üzerinde daha iyi bir bilen vardır

77 Dediler ki: Ola Ki çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştıYusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden): Siz daha fena bir konumdasınızdedi Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir

78 Dediler ama: Ey Vezir, reel şu ancak, bunun ihtiyar (ve) büyük bir babası var; onun yerine bizden birisini alıkoy Açıkçası biz, seni iyilik yapanlardan görmekteyiz

79 Dedi ancak: Eşyamızı kendisinde bulduğumuzun dıştan, birisini alıkoymamızdan Allah'a sığınırız Yoksa bu durumda kuşkusuz biz acımasız oluruz

80 Ondan umutlarını kestikleri zaman, (durumu) kendi arasında yine görüşürüz bir yanlamasına çekildiler Onların büyükleri dedi ki: Babanızın size karşısında Allah adına kesin bir söz aldığını ve daha önce Yusuf konusunda yaptığımız aşırılığı (işlediğimiz suçu) bilmiyor musunuz? Artık (bundan böyle) ben, ya babam bana izin verinceye ya da Allah bana ilişkin hüküm verinceye dek (bu) yerden kesinkes ayrılamam O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır

81 Dönün babanıza ve deyin fakat: 'Ey babamız, senin oğlun gerçekte hırsızlık etti Biz, bildiğimizden başkasına tanıklık etmedik Biz gaybın kollayıcıları değiliz

82 İçinde (yaşamakta) olduğumuz şehre sor, keza kendisinde geldiğimiz kervana da Biz doğrusu doğruyu söyleyenleriz

83 (Şehre dönüp durumu babalarına aktarınca o Hayırdedi Nefsiniz sizi yanıltıp (böyle) bir işe sürüklemiş Bundan sonra (bana düşen) güzel bir sabırdır Umulur ki Allah (pek yakın bir gelecekte) onların tümünü bana getirir Çünkü O, bilenin, hüküm ve hikmet sahibi olanın Kendisi'dir

84 Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: Ey Yusuf'a aleyhinde (gelişen dayanılmaz) kahrımdedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı Fakat yutkundukça yutkunuyordu

85 Allah adına, hayretdediler Hala Yusuf'u anıp durmaktasın Sonunda (ya kahrından) hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın

86 Dedi ama: Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü sadece Allah'a şikayet ediyorum Ben Allah'tan (bir veri olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum

87 Oğullarım, gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin Çünkü kafirler topluluğundan başka biri Allah'ın rahmetinden umut kesmez

88 Böylece onun (Yusuf'un) huzuruna girdikleri vakit, dediler oysa: Ey Vezir, bize ve ailemize şiddetli bir darlık dokundu; önemi olmayan bir anapara ile geldik Bize artık (yine) ölçeği tamamen ver ve bize ek bir bağışta bulun Şüphesiz Allah, tasaddukta bulunanlara karşılığını verir

89 (Yusuf) Dedi ama: Sizler, cahiller iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?

90 Sen gerçekten Yusuf musun, sensin böylece mi?dediler Ben Yusuf'umdedi Ve bu da kardeşimdir Açık Konuşmak Gerekirse Allah bize lütufta bulundu Hakiki şu ki, kim sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah, iyilikte bulunanların karşılığını boşa çıkarmaz

91 Dediler ama: Allah adına, hayret, Allah seni doğrusu bize aleyhinde seçim edipseçmiştir ve biz de gerçekten hataya düşenler idik

92 Dedi fakat: Bugün size karşısında sorgulama, ayıplama yoktur Sizi Allah bağışlasın O, merhametlilerin (en) merhametlisidir

93 Bu gömleğimle gidin de, babamın yüzüne sürün Gözü (yine) görür ayla kazanç Tüm ailenizi de bana getirin

94 Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı vakit, babaları dedi oysa: Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum

95 Allah adına, şaşkınlıkdediler Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın

96 Müjdeci gelip de onu (gömleği) onun yüzüne sürdüğü zaman, gözü görür olarak (sağlığına) dönüverdi (Yakub) Dedi ki: Ben, size bilmediğinizi Allah'tan sahiden biliyorum demedim mi?

97 (Çocukları da Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile Biz aslında hataya düşenler idikdediler

98 İlerde sizin için Rabbimden bağışlanma dilerim Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendirdedi

99 Bu Nedenle onlar (gelip) Yusuf'un yanında girdikleri zaman, anne ve babasını bağrına bastı ve dedi ki: Allah'ın dilemesiyle Mısır'a emniyet içinde giriniz

100 Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar Dedi ancak: Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur Doğrusu Rabbim onu reel kıldı Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı Iblis benimle kardeşlerimin arasını açtıktan daha sonra, (O,) çölden sizi getirdi Kuşkusuz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip önlem edendi Aslında bilen, hüküm ve hikmet sahibi O'dur

101 Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin Göklerin ve yerin Yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat

102 Bu, sana (ey Muhammed) vahyettiğimiz gayb haberlerindendir Yoksa onlar, (Yusuf'un kardeşleri) o haksızdüzeni kurarlarken, yapacakları işe topluca karar verdikleri zaman sen yanlarında değildin

103 Sen şiddetle özlem etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir

104 Halbu Ki sen buna karşı onlardan bir aidat de istemiyorsun O, alemler için sadece bir 'öğüt ve hatırlatmadır'

105 Göklerde ve yerde nice ayetler vardır fakat, üzerinden geçerler de, ona sırtlarını dönüp giderler

106 Onların çoğu Allah'a iman etmezler de oysa şirk katıpdururlar

107 Acilen bunlar, kendilerine Allah'ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden ya da onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?

108 De ama: Bu, benim yolumdur Bir basiret üzere Allah'a ağırlama ederim; ben ve bana uyanlar da Ve Allah'ı tenzih ederim, ben müşriklerden değilim

109 Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışarıya (başkalarını elçi olarak) göndermedik Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ama kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüş olsunlar? Korkupsakınanlar için ahiret yurdu muhakkak daha hayırlıdır Siz yine de us erdirmeyecek misiniz?

110 Böylece ancak elçiler, umutlarını kesip de, bundan böyle onların gerçekte yalanladıklarını sandıkları bir sırada onlara yardımımız gelmiştir; Biz kimi dilersek o kurtulmuştur Suçlugünahkarlar topluluğundan zorlu azabımız kesinkes geri çevrilmeyecektir

111 Andolsun, onların kıssalarında temiz fikir sahipleri için ibretler vardır (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir laf değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir kalabalık için bir hidayet ve rahmettir *