iltasyazilim
FD Üye
Osmanli Devleti'nin üç büyük kurucusundan biri olan I Murad, kanun ve nizamlara saygili, teskilatçi ve komutanlik özelliklerini tasiyan bir hükümdardi Az ve öz konusan padisahin, iyiliksever ve merhametli bir kisiligi oldugu için kendisine Hüdâvendigârlakabi verilmisti
Osmanli tarihinde Murad Hüdâvendigâr ve Gâzi Hünkâr adlari ile anilip söhret şampiyon bu hükümdar, Orhan Gazi'nin 6 oglundan ağıt itibari ile dördüncüsüdür Latin kaynaklarinda Amurad alışılagelmiş ile anilir
Annesi, Yarhisar tekfurunun kizi Nilüfer Hatun'dur Daha önce de belirtildigine göre dogumu 1326 senesidir Ana bir kardesi olan Süleyman Pasa'nin ölümü üzerine o tarihlerde 36 veya 37 yaslarinda bulunan Murad, ahiler ve komutanlarin karari ile Bursa'ya eğlence edilerek hükümdar bildiri edilmistir Bazi kitâbe ve eserlerde Meliku'lÂdil elGâzi esSultan Giyasu'dDünya ve'dDin Ebu'lFeth, Sihabu'dDingibi ünvanlari tasidigi da görülmektedir
Ordu ile milletin göz bebegi durumunda yer alan ve çok sevilen Sehzade Süleyman'in ölümü üzerine, veliahd olup babasinin tahtina geçen Murad, veliahd olarak yetistirilmemis olmasina ragmen hükümdarlik sorumluluklarini devr alirken kararsızlık ve saskinliga düsmeden yerine siki basip oturmustu Çünkü o, babasinin vefatindan önce Rumeli'de kuvvetlerinin basinda bulunuyordu Trakya'da gerçeklestirdigi fetihlerle ün kazandigi gibi yöneticilik ve idare isinde de pismisti O, Bizans'a karsi yapilan fütuhat ve kazanilan zaferlerin temsilcisi durumunda idi Bu sebeple de devlet islerinde büyük bir nüfuza sahip olan ahi ve gazilerin destegini alarak tahta geçti Tahta geçince, babasinin Trakya'da izlemekte oldugu fetih siyasetini devam ettirmek istiyordu onun, Rumeli'deki harp sahasindan ayrilip Bursa'ya gelmesi üstüne Bizans kuvvetleri taarruza geçerek Türklerin elinde bulunan Burgaz, Çorlu ve Malkara'yi geri alip, Türk kuvvetlerini sahile dogru çekilmeye zoraki ettiler Bunun üzerine Sultan Murad, Rumeli'ye dönmek isterken Asya'da meydana gelen olaylar yüzünden Avrupa'daki tasavvurlarini geciktirmek zorunda kaldi
ANKARA'NIN BAŞTAN ZAPTI
Anadolu Selçuklu Devleti'nin ortadan kalkmasindan sonra bu devletin mirasçilari durumunda bulunan on bey arasinda kendisini en adaleli hisseden Karaman Beyi olmustu Bu bey, Osmanlilarin her an artmakta olan güçlerinin kendisi için risk meydana getirdigini sezip Osmanlilarin son tesebbüslerinden de endiselenince onlara karsi ahiler ile Eretna Beyi'ni kiskirtmaya basladi
Ankara, daha önce Sivas ve Kayseri bölgesinin hükümdari olan Alaeddin Eretna'ya ait iken, onun ölümünden sonradan 1354 yilinda Orhan Gazi'nin oglu Süleyman Pasa tarafindan zapt edilerek Osmanli topraklarina katilmisti Orhan Gazi'nin vefati üzerine Karamanoglu ile Sivas hükümdari Giyaseddin Mehmed'in tesvikleri ile Ankara ahileri, sehirdeki Osmanli muhafizlarini kovarak daha önceki beylerinin yöneticilik ve yönetimine döndüler Devamli olarak Ankara'yi kendi beyliginin hakimiyeti altinda kabul eden Eretna Beyi, Karamanogullarinin tesvikiyle tekrar Ankara'ya hakim duruma gelmisti
Sultan Murad, hem Rumeli hem de Anadolu'da meydana gelen bu tehlikeli durumda ne yapilmasi gerektigi hususunda ulema ve devlet erkâni ile istisarede bulundu Tehlikeli bir koşul arzeden kardesler ve Ankara probleminin çözümü için karar ve fetva aldi Bunun üzerine Sultan I Murad Lala Sahin Pasa'yi Rumeli'de kaymakam birakip 25 bin askerle Ankara üzerine yürüdü Bu esnada Eretna Beyligi'nin idaresinden memnun olmayan sehir halki ve ahiler, mukavemet etmeden sultani törenle karsilayarak ona hediyeler takdim ettiler Bu Nedenle sehir bitmiş Osmanli hakimiyetine geçmis oldu
Öğretmen Saadeddin Efendi, Ankara'nin her tarafta zaptini anlatirken enteresan bazi noktalara da bağlantı eder Karamanlilarin ortaligi karistirmak için Ermenilerle de is birligi yaptigini ve Müslüman halka zulmetmek üzere anlastiklarini anlatarak söyle der:
Sultan Murad, Allah'in yardim ve keremi eseri olarak sahlik tahtina oturunca ilk isi halkin ve askerlerin ihtiyaçlarini görmek ve Hz Peygamber'in seriatini yerine getirmek olmustur Böylece halkin dileklerini yoluna koyduktan daha sonra Rumeli yakasinda olan askerlerin, baslarinda bir komutan ve serdarin bulunmamasi yüzünden sikinti içinde olduklarini ve keremli padisahlarinin yolunu gözlediklerini bildiginden, cihad niyetiyle ülkeler feth etmek üzere o tarafa yönelmisti Anadolu'da ise bazi hukkam ve mulûk, sikak ve nifak üzre ittifak meslegine sülûk edüp hususa valiyani Karaman ve Ermeniyei sugra (Karaman idarecileri ve Minik Ermenistan) ve civarlarinda olan bazi kötü niyetli beylerin baslica emelleri Osmanli topragini yagmalamak oldugundan hünkârin Gelibolu'ya yöneldigini ögrenince bir araya gelip bazi kararlar ve bakımlı tedbirler almakta hata etmemislerdi Sonu ayrilik ve fesad olacak bu düsünce ile and içip el baglamislar Ayrica çevredeki kâfir hükümdarlara da kararlarini duyurmuslardi Bu Nedenle Islâm ülkelerini yagmalamak, Müslümanlara hasar ve ziyanda bulunmak için, Seytan'in bu takimi ile gönül ve dil birligi etmislerdi Bu Nedenle Islâm'in geregini bir kenara birakip müsrik ve kin ehli ile is birligi edip tüm Osmanli ülkesini çarpip yakmak konusunda anlasmislardi Bunun için de bazi bölgelere (hudud boylari) saldirarak Bursa ve Iznik üstüne yürümeye kalkismislardi Koşul, melekler ordusunun sahi olan sultanin esigine iletilince din bilginlerini ve isleri yöneten fukahayi toplamis, onlara amacimiz ve emelimiz dinimize desteklemek kâfirler ve münafiklarla cihad et(Kur'an, etTevbe 73) emrine uymaktir Bu emirdeki siraya uyarak önce kâfirlerin fitnesini def etmek, yaramazlarin zararina bitirmek için bu diyara gelmistik Ama simdi kulagimiza Karaman beylerinin çevrelerindeki azgin topluluklarla birlikte Islâm ülkelerini yagmalamak konusunda is birligi ettikleri, bazi bölgeleri yakip yiktiktan sonradan Iznik ve Bursa üstüne düstükleri haberi geldi Bu nifak takiminin büyük ülkeme yaklasmis olduklari su sirada zararlarini ortadan kaldirmaya, saçtiklari fitne atesini söndürmeye çalismazsak, Islâm ülkeleri mahvolmuş, insanlar ve köylüler de berbat olurlar Hal böyle olunca ulemanin fetvasi ve akil sahibi kisilerin görüsleri nedir diye sormustu Faziletli kisiler topluca, tehlikenin def edilmesi isinin öne alinmasindan yanlamasına görüs bildirdiler Münafiklarin ortaya çikardiklari karisikligin aradan giderilmesinin önemini belirttiler Bunun üzerine Gâzi Hüdâvendigâr da ulemanin fetvasini bayrak ve rehber edinerek Anadolu yakasina geçti Zaferleri tasiyan askerleri ile Karaman beylerini ülkesinden çikarip asap boyunu tutmak için Ankara kalesini kusatti sırası gelmişken ol nifak ehli ile is birligi eden bazi yaramazlari ve kötü yolun yolcularini yakalayip, bunlara katilanlar veya onlardan umut bekleyenler kirilip dökülünceye kadar kovaladi Ankara'ya sahib olan istiklâl davasina düserek bu kaleyi ve çevresini ele geçiren Ahi adini tasiyan cemaat, adalet issi Sultan Murad Han Gazi'nin yüce kuvvetini ve erisilmez gücünü görünce direnmeye imkân olmadigini anlamislar, armağan ve armaganlar derleyip padisahlara has peskeslerle sultanin otagina gelmisler, boyun egdiklerini bildirip kalenin anahtarlarini teslim etmislerdi Onlarin bu tutumu padisahlik merhametine, sahlik yüceligine uygun düstügünden tamami devlet hizmetine alindilar Kale ile hisarin korunmasi için asker ve dizdar birakildiktan sonra yakin çevrede yer alan bazi kaleler de yöneticilerinin elinden alinarak Osmanli ülkesine katildi Bu güzel sehir, yani Ankara böylece çok geliri olan bir beldedir Tarim ürünleri yaninda zirh yapimiyla da taninmistir Ayrica yün, moher ve daha baska lezzetli kumaslar burada dokunurdu Bunlar, Iran, Arabistan, Bizans ve Prenk diyarina yollanirdi
O dönemlerin, büyük ölçüde tarim ve hayvanciliga dayali gelismis ekonomisi ile temayüz eden Ankara, birçok devlet ve beyligin dikkatlerini üzerinde topluyordu Bunun içindir oysa Ankara'dan bahsederken Hammer de söyle söyleyecektir:
Iskender'in, Küçük Asya'daki fetihlerinin kuzey noktasi olan bu sehir, Hilafetin ve Bizans Imparatorlugu'nun yükselis çaglarinda Amuryum (Anamur) gibi, Kostantiniyye (Istanbul) ve Islâm hükümdarlari arasinda sürekli bir çekisme konusu idi Harun Resid ile Me'mun Ankara'yi feth ettiler
Harun Resid, Dogu Roma Imparatorlugu arazisi üzerindeki zaferinin hatirasini ebedilestirmek için Ankara'nin muhtesem iki kapi kanadini Bagdad'a nakl ettirdi Ankara'nin elde bulunmasi, Murad için manâlı idi Zira Orta Asya ticaretinin merkezi, Suriye ve Ermenistan'dan Türkiye ve Kilikya sahillerine dışarı giden yollarin merkez noktasi idi Ufak Asya'nin en varlıklı vilayetlerinden biri olan Ankara, eski çaglarda yagli kuyruklu koyun sürüleri, uzun ve yumusak tüylü keçileri ile meshur oldugu gibi zamanimizda deha örtüleri, yünleri, bina harçlarinin saglamligi, otuz alti çesidi sayilan armutlarinin lezzeti, elmalari, üzümleri gibi meyveleri de az söhretli degildir Ayas sulari da kaplica elde etmek ve içilmek için en sifali sulardir Hem Ankara, güreşçi yetistirmek ve ibadethaneleri ile de söhret kazanmistir *
Osmanli tarihinde Murad Hüdâvendigâr ve Gâzi Hünkâr adlari ile anilip söhret şampiyon bu hükümdar, Orhan Gazi'nin 6 oglundan ağıt itibari ile dördüncüsüdür Latin kaynaklarinda Amurad alışılagelmiş ile anilir
Annesi, Yarhisar tekfurunun kizi Nilüfer Hatun'dur Daha önce de belirtildigine göre dogumu 1326 senesidir Ana bir kardesi olan Süleyman Pasa'nin ölümü üzerine o tarihlerde 36 veya 37 yaslarinda bulunan Murad, ahiler ve komutanlarin karari ile Bursa'ya eğlence edilerek hükümdar bildiri edilmistir Bazi kitâbe ve eserlerde Meliku'lÂdil elGâzi esSultan Giyasu'dDünya ve'dDin Ebu'lFeth, Sihabu'dDingibi ünvanlari tasidigi da görülmektedir
Ordu ile milletin göz bebegi durumunda yer alan ve çok sevilen Sehzade Süleyman'in ölümü üzerine, veliahd olup babasinin tahtina geçen Murad, veliahd olarak yetistirilmemis olmasina ragmen hükümdarlik sorumluluklarini devr alirken kararsızlık ve saskinliga düsmeden yerine siki basip oturmustu Çünkü o, babasinin vefatindan önce Rumeli'de kuvvetlerinin basinda bulunuyordu Trakya'da gerçeklestirdigi fetihlerle ün kazandigi gibi yöneticilik ve idare isinde de pismisti O, Bizans'a karsi yapilan fütuhat ve kazanilan zaferlerin temsilcisi durumunda idi Bu sebeple de devlet islerinde büyük bir nüfuza sahip olan ahi ve gazilerin destegini alarak tahta geçti Tahta geçince, babasinin Trakya'da izlemekte oldugu fetih siyasetini devam ettirmek istiyordu onun, Rumeli'deki harp sahasindan ayrilip Bursa'ya gelmesi üstüne Bizans kuvvetleri taarruza geçerek Türklerin elinde bulunan Burgaz, Çorlu ve Malkara'yi geri alip, Türk kuvvetlerini sahile dogru çekilmeye zoraki ettiler Bunun üzerine Sultan Murad, Rumeli'ye dönmek isterken Asya'da meydana gelen olaylar yüzünden Avrupa'daki tasavvurlarini geciktirmek zorunda kaldi
ANKARA'NIN BAŞTAN ZAPTI
Anadolu Selçuklu Devleti'nin ortadan kalkmasindan sonra bu devletin mirasçilari durumunda bulunan on bey arasinda kendisini en adaleli hisseden Karaman Beyi olmustu Bu bey, Osmanlilarin her an artmakta olan güçlerinin kendisi için risk meydana getirdigini sezip Osmanlilarin son tesebbüslerinden de endiselenince onlara karsi ahiler ile Eretna Beyi'ni kiskirtmaya basladi
Ankara, daha önce Sivas ve Kayseri bölgesinin hükümdari olan Alaeddin Eretna'ya ait iken, onun ölümünden sonradan 1354 yilinda Orhan Gazi'nin oglu Süleyman Pasa tarafindan zapt edilerek Osmanli topraklarina katilmisti Orhan Gazi'nin vefati üzerine Karamanoglu ile Sivas hükümdari Giyaseddin Mehmed'in tesvikleri ile Ankara ahileri, sehirdeki Osmanli muhafizlarini kovarak daha önceki beylerinin yöneticilik ve yönetimine döndüler Devamli olarak Ankara'yi kendi beyliginin hakimiyeti altinda kabul eden Eretna Beyi, Karamanogullarinin tesvikiyle tekrar Ankara'ya hakim duruma gelmisti
Sultan Murad, hem Rumeli hem de Anadolu'da meydana gelen bu tehlikeli durumda ne yapilmasi gerektigi hususunda ulema ve devlet erkâni ile istisarede bulundu Tehlikeli bir koşul arzeden kardesler ve Ankara probleminin çözümü için karar ve fetva aldi Bunun üzerine Sultan I Murad Lala Sahin Pasa'yi Rumeli'de kaymakam birakip 25 bin askerle Ankara üzerine yürüdü Bu esnada Eretna Beyligi'nin idaresinden memnun olmayan sehir halki ve ahiler, mukavemet etmeden sultani törenle karsilayarak ona hediyeler takdim ettiler Bu Nedenle sehir bitmiş Osmanli hakimiyetine geçmis oldu
Öğretmen Saadeddin Efendi, Ankara'nin her tarafta zaptini anlatirken enteresan bazi noktalara da bağlantı eder Karamanlilarin ortaligi karistirmak için Ermenilerle de is birligi yaptigini ve Müslüman halka zulmetmek üzere anlastiklarini anlatarak söyle der:
Sultan Murad, Allah'in yardim ve keremi eseri olarak sahlik tahtina oturunca ilk isi halkin ve askerlerin ihtiyaçlarini görmek ve Hz Peygamber'in seriatini yerine getirmek olmustur Böylece halkin dileklerini yoluna koyduktan daha sonra Rumeli yakasinda olan askerlerin, baslarinda bir komutan ve serdarin bulunmamasi yüzünden sikinti içinde olduklarini ve keremli padisahlarinin yolunu gözlediklerini bildiginden, cihad niyetiyle ülkeler feth etmek üzere o tarafa yönelmisti Anadolu'da ise bazi hukkam ve mulûk, sikak ve nifak üzre ittifak meslegine sülûk edüp hususa valiyani Karaman ve Ermeniyei sugra (Karaman idarecileri ve Minik Ermenistan) ve civarlarinda olan bazi kötü niyetli beylerin baslica emelleri Osmanli topragini yagmalamak oldugundan hünkârin Gelibolu'ya yöneldigini ögrenince bir araya gelip bazi kararlar ve bakımlı tedbirler almakta hata etmemislerdi Sonu ayrilik ve fesad olacak bu düsünce ile and içip el baglamislar Ayrica çevredeki kâfir hükümdarlara da kararlarini duyurmuslardi Bu Nedenle Islâm ülkelerini yagmalamak, Müslümanlara hasar ve ziyanda bulunmak için, Seytan'in bu takimi ile gönül ve dil birligi etmislerdi Bu Nedenle Islâm'in geregini bir kenara birakip müsrik ve kin ehli ile is birligi edip tüm Osmanli ülkesini çarpip yakmak konusunda anlasmislardi Bunun için de bazi bölgelere (hudud boylari) saldirarak Bursa ve Iznik üstüne yürümeye kalkismislardi Koşul, melekler ordusunun sahi olan sultanin esigine iletilince din bilginlerini ve isleri yöneten fukahayi toplamis, onlara amacimiz ve emelimiz dinimize desteklemek kâfirler ve münafiklarla cihad et(Kur'an, etTevbe 73) emrine uymaktir Bu emirdeki siraya uyarak önce kâfirlerin fitnesini def etmek, yaramazlarin zararina bitirmek için bu diyara gelmistik Ama simdi kulagimiza Karaman beylerinin çevrelerindeki azgin topluluklarla birlikte Islâm ülkelerini yagmalamak konusunda is birligi ettikleri, bazi bölgeleri yakip yiktiktan sonradan Iznik ve Bursa üstüne düstükleri haberi geldi Bu nifak takiminin büyük ülkeme yaklasmis olduklari su sirada zararlarini ortadan kaldirmaya, saçtiklari fitne atesini söndürmeye çalismazsak, Islâm ülkeleri mahvolmuş, insanlar ve köylüler de berbat olurlar Hal böyle olunca ulemanin fetvasi ve akil sahibi kisilerin görüsleri nedir diye sormustu Faziletli kisiler topluca, tehlikenin def edilmesi isinin öne alinmasindan yanlamasına görüs bildirdiler Münafiklarin ortaya çikardiklari karisikligin aradan giderilmesinin önemini belirttiler Bunun üzerine Gâzi Hüdâvendigâr da ulemanin fetvasini bayrak ve rehber edinerek Anadolu yakasina geçti Zaferleri tasiyan askerleri ile Karaman beylerini ülkesinden çikarip asap boyunu tutmak için Ankara kalesini kusatti sırası gelmişken ol nifak ehli ile is birligi eden bazi yaramazlari ve kötü yolun yolcularini yakalayip, bunlara katilanlar veya onlardan umut bekleyenler kirilip dökülünceye kadar kovaladi Ankara'ya sahib olan istiklâl davasina düserek bu kaleyi ve çevresini ele geçiren Ahi adini tasiyan cemaat, adalet issi Sultan Murad Han Gazi'nin yüce kuvvetini ve erisilmez gücünü görünce direnmeye imkân olmadigini anlamislar, armağan ve armaganlar derleyip padisahlara has peskeslerle sultanin otagina gelmisler, boyun egdiklerini bildirip kalenin anahtarlarini teslim etmislerdi Onlarin bu tutumu padisahlik merhametine, sahlik yüceligine uygun düstügünden tamami devlet hizmetine alindilar Kale ile hisarin korunmasi için asker ve dizdar birakildiktan sonra yakin çevrede yer alan bazi kaleler de yöneticilerinin elinden alinarak Osmanli ülkesine katildi Bu güzel sehir, yani Ankara böylece çok geliri olan bir beldedir Tarim ürünleri yaninda zirh yapimiyla da taninmistir Ayrica yün, moher ve daha baska lezzetli kumaslar burada dokunurdu Bunlar, Iran, Arabistan, Bizans ve Prenk diyarina yollanirdi
O dönemlerin, büyük ölçüde tarim ve hayvanciliga dayali gelismis ekonomisi ile temayüz eden Ankara, birçok devlet ve beyligin dikkatlerini üzerinde topluyordu Bunun içindir oysa Ankara'dan bahsederken Hammer de söyle söyleyecektir:
Iskender'in, Küçük Asya'daki fetihlerinin kuzey noktasi olan bu sehir, Hilafetin ve Bizans Imparatorlugu'nun yükselis çaglarinda Amuryum (Anamur) gibi, Kostantiniyye (Istanbul) ve Islâm hükümdarlari arasinda sürekli bir çekisme konusu idi Harun Resid ile Me'mun Ankara'yi feth ettiler
Harun Resid, Dogu Roma Imparatorlugu arazisi üzerindeki zaferinin hatirasini ebedilestirmek için Ankara'nin muhtesem iki kapi kanadini Bagdad'a nakl ettirdi Ankara'nin elde bulunmasi, Murad için manâlı idi Zira Orta Asya ticaretinin merkezi, Suriye ve Ermenistan'dan Türkiye ve Kilikya sahillerine dışarı giden yollarin merkez noktasi idi Ufak Asya'nin en varlıklı vilayetlerinden biri olan Ankara, eski çaglarda yagli kuyruklu koyun sürüleri, uzun ve yumusak tüylü keçileri ile meshur oldugu gibi zamanimizda deha örtüleri, yünleri, bina harçlarinin saglamligi, otuz alti çesidi sayilan armutlarinin lezzeti, elmalari, üzümleri gibi meyveleri de az söhretli degildir Ayas sulari da kaplica elde etmek ve içilmek için en sifali sulardir Hem Ankara, güreşçi yetistirmek ve ibadethaneleri ile de söhret kazanmistir *