iltasyazilim
FD Üye
İbadet, Tağut, Din Kavramları
İBADET:
Kur'ani Kerim'de Musa (as) Firavun'a söyle dedi:
Şuara 2622 O başıma kaktığın nimet, İsrailoğullarını kul yapmana karşılıktı
İbadet, boyun eğmekle beraber itaat Mesela: Taguta ibadet etticümlesi ona itaat ettidemektir Ancak sana ibadet ederizyani belli bir düzen içinde yalnız sana itaat gösteririz Rabbinize ibadet edinizsözü, Rabbinize itaat edinizdemektir O ikisinin kavmi, bize ibadet edicilerdiryani bize itaat edicilerdir demektir Bu anlamda herhangi bir Melike boyun eğen kimse, gerçekte ona itaat etmiş olur İbnu'lEnbari şöyle diyor: Filanca ibadet edicidiryani o Rabbine boyun eğmiş ve Rabb'inin emrine teslimiyet ve bağlılık göstermiş demektir (Mevdudi, Dört Terim)
Müminun
234546 Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik Büyüklük taşladılar Zaten mağrur bir topluluktular
234748 Bu yüzden: Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?deyip onları yalancı saydılar Bu yüzden yok edildiler
Bakara
2172 Ey İnananlar! Sizi rızıklandırdığımızın temizlerinden yiyin; yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin
Mevdudi bu ayeti şöyle açıklıyor: Bu ayetin getirdigi hüküm ile İslam öncesi toplum hali arasındaki münasebete gelince: İslam’dan evvel Araplar dini önderlerinin emirlerine bağlanmak ve atalarının takip ettigi yola uymak suretiyle, içecekler ve yiyecekleri konusunda bir takım sınırlara bağlı kalarak yaşıyorlardı Müslüman olunca Allah onlara şöyle buyurdu: Eğer bana ibadet ediyorsanız, bu kayıtlamaların tümünü bir yana atmalı ve size helal kıldıklarımı afiyetle yemelisinizBunun anlamı şudur: Siz bilgin ve önderlerinizin kulları değilseniz ve sadece Allah'ın kulları iseniz; ve eğer siz gerçekten önderlerinizi bırakıp Allah'a itaat ediyorsanız helal ve haram konusunda Allah'ın sizin için çizdigi sınırlara uymanız gerekir; onların çizdigi sınırlara değil İşte bundan dolayı ; “Abd kelimesi, burada ubüdiyyet ve itaatmanalarında kullanılmıştır
Özetle: Kulluk İlah ve Rab olarak görülen (ki bunun dille ifade edilmesi gerekmez yaşayarak ta ifade edilebilir) Kişi, kurum ya da düşüncelerin istediklerini yapmak onlara hizmet etmek anlamına gelir İslamda Kulluk Tek İlah’a yapılır
TAĞUT:
Allah’ın kitabı dışında hayat tarzları ortaya koyan ve kendi ürettikleri bu hayat tarzları için kendilerine hizmet ettiren her türlü siyasal, dini ya da kişisel güç tağuttur:
De ki: Allah katında bir ceza olmak bakımından bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah'ın lanet ve aleyhinde gazap ettiği, içlerinden maymunlar, domuzlar yaptığı kimselerle, tağuta ibadet edenler ki bunların mevkii daha kötü ve dümdüz yoldan daha sapıktır
(Dipnot: Taberi Tefsiri 'nde, 111, 13'de Tağut kelimesi hakkinda bazi nakiller yaptiktan sonra şöyle diyor: Bana göre sözün dogrusu, Allah'a isyan edip de, ya zor kullanarak veya karsi tarafin itaatiyle Allah'i birakip kendisine kulluk ettiren demektir Bu kendisine kulluk edilen insan, şeytan, put, totem, veya herhangi bir şey olabilir Ben, Tağut kelimesinin aslının şöyle kullanıldığını tesbit ettim: Bir kimse zulmettiği ve haddi aştığı zaman, onun hakkında azdı, tuğyan ettidenir)
(Maide, 560)
Andolsun ki biz, her ümmete Allah'a kulluk edin, tağuttan kaçınındiye (tebligat yapmasi için) bir peygamber göndermişizdir(Nahl, 1636)
Birincisi: Kişinin bir başkası için tapinma ve kulluk amacıyla secde, rüku, kıyam ve tavaf etmesi, kapı eşiğini öpmesi, adak ve kurban kesme vb davranışlardan birini göstermesidir Bu şekilde kendisine tapınılan kimsenin, başlı başına bir ilah (egemen) olduğuna inanılmış olsun veya tüm bu ibadetler, onun şefaat ve yakınlığının elde edilmesi için yapılmış olsun, yahut yüce ilaha ortak olduğuna ve bu dünya işlerinin yönetiminde yardımı ve katkısı bulunduğuna iman edilmiş olsun, bunun hiçbir önemi yoktur
İkincisi: Kişinin bir kimseyi, bu alemde var olan nizam üzerinde egemen zannederek isteklerini gerçekleştirmesi için ona dua etmesi, zarar ve felaketler karsisinda ondan medet ummasi, korkulari esnasinda mallarin ve canlarin yok olusunda ona siginmasiKisinin bu türden tutumlarinin ikisi de, ilah edinip kulluk etmek manasina dahildir
Bunun delili, asagidaki Kur’anı Kerim ayetleridir De ki: Bana Rabb'imden (akli delilleri takviye eden) apaçık ilahi deliller gelince, o sizin Allah'ı bırakıp dua ettiginizde, ibadet etmekligimden kesin olarak menedildim(Mümin, 4066)
Allah'i birakip da, kendisine kiyamete kadar cevap veremeyecek kisiye hizmet etmekte olan kimseden daha sapık da kimdir? Halbuki bunlar, onların duasından habersizdirler(Ahkaf, 435)
İnsanlar mahşerde bir araya toplandiklari zaman bunlar, onların düşmanları ve onların ibadetini inkar ediciler olurlar Yani söyle derler: Onlara bize tapmalarini emretmedik ve bize taptiklarini da bilmezdik(Ahkaf 4367)
Üç ayetin her birinde Kur'anı Kerim bizzat açıklamıştır ki, burada ibadetten maksat dua ve medet ummaktır Bilakis onlar, cinlere ibadet ediyorlardı ve çoğu onlara iman edicilerdi(Sebe, 3441)
Bu ayette cinlere ibadet ve onlara imandan kastedilen mananın ne oldugunu aşağıda gelen Cin Suresi'ndeki ayetler açiklamaktadir:
Gerçekte şu da var: İnsanlardan bazı kimseler cinlerden bazı kişilere sığınırlar(Cin 726)
Yukaridaki ayette açıklanmıştır ki, cinlere ibadetten maksat, onlara sığınmak, korkulardan, mal ve canların kaybından yine onlara sığınmaktır; keza cinlere imandan maksat da, muhafaza ve sığınma hususunda onların kudretine inanmaktır
Rabb'in onlari da, Allah'tan gayri ibadet ettiklerini de mahşerde bir araya toplayıp da: Siz mi şu kullarımı saptırdınız; yoksa kendileri mi yollarını sapıttılar? diyecegi günGörürsün ki onlar şöyle demişlerdir: Seni tenzih ederiz Seni bırakıp da veliler edinmek bize yakışmaz (Furkan, 251718)
Bu ayetin ifadesinden, mabutlardan maksadın salihler, peygamberler ve veliler olduğu açıkça anlaşılıyor
Onların ibadetlerinden maksat da onlarin kul olmaktan üstün ve yüce bir mevkide olduklarına inanmak, ilahlık sıfatı ile nitelenebileceklerine, kötülüğe son verip, gaybi yardim gibi şeylere güçleri yeteceklerine kanaat getirmek, sonra da onların huzurunda onları ilahlaştırmaya varacak şekilde tazim ve takdis etmektir
Onlar Allah'ı bırakıp, kendilerine ne bir zarar, ne bir fayda vermeyecek olan şeylere ibadet ederler Bir de: Bunlar (putlar) Allah yanında bizim şefaatçilerimizdirderler (Yunus, 1018) kendilerine O'ndan başka bir takım veliler edinenler (derler ki): Biz bunlara, ancak bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye hizmet ediyoruz(Zümer, 393) Bu ayette de ibadetten maksat, ilah edinmektir
DİN:
Dinkelimesinin, Kur'ani Kerim'de eksiksiz bir düzeni ifade ettigi görülür Söz konusu bu düzen, dört unsurdan meydana gelir ki, bu dört unsur Şunlardir:
1Hakimiyet ve yüce egemenlik
2Bu yüksek egemenlik ve hakimiyete itaat edip, boyun eğmek
3Bu hakimiyetin otoritesi altında meydana gelen fikri ve ameli nizam
Bu nizama uymaya ve ihlasla bağlanmaya karşı bu yüce egemenliğin verdiği mükafaat veya karşı gelmek suretiyle isyan etmeye verdiği ceza Kur'anı Kerim Dinkelimesini bazen birinci ve ikinci, bazen üçüncü, bazen da dördüncü manada kullanmıştır Bazen de Dinkelimesini kullanır ve onunla bir anda bu dört unsurdan müteşekkil mükemmel nizamı kasteder
Özetlemek gerekirse “Din İlahi ya da Beşeri her türlü düzen, ideoloji, hayat tarzının Arapçadaki tanımıdır:
Mümin 4064 Allah odur ki, yeryüzünü sizin için durulacak yer, göğü bir bina yaptı; sizi yaratıp donattı ve görünüşünüzü güzel yaptı, sizi temiz ve güzel nimetlerle rızıklandırdı İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz! Alemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir!
Mümin 4065 O diridir, O'ndan başka tanrı yoktur Dini yalnız O'na has kılarak O'na yalvarın Övgü, alemlerin Rabbi Allah içindir
Zümer 392 Biz bu kitabı sana gerçekle indirdik, öyleyse ALLAH'a kulluk et; dinini sadece O'na has kılarak
393 Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz(derler) Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez
3911 De ki: Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum
3914 De ki: Ben, dinimi Allah'a halis kılarak O'na kulluk ederim
3915 Siz O'nun dışında dilediğinize kullukibadet edinDe ki: Hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana atanlardır Dikkat edin! Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur
3917 Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde var Muştula kullarına!
Nahl 1652 Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur Din de sürekli olarak yalnız O'nundur Hala, Allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?
Ali İmran 383 Allah'ın dininden başka bir din mı arzu ediyorlar? Oysa göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O'na teslim olmuştur, O'na döneceklerdir
İBADET:
Kur'ani Kerim'de Musa (as) Firavun'a söyle dedi:
Şuara 2622 O başıma kaktığın nimet, İsrailoğullarını kul yapmana karşılıktı
İbadet, boyun eğmekle beraber itaat Mesela: Taguta ibadet etticümlesi ona itaat ettidemektir Ancak sana ibadet ederizyani belli bir düzen içinde yalnız sana itaat gösteririz Rabbinize ibadet edinizsözü, Rabbinize itaat edinizdemektir O ikisinin kavmi, bize ibadet edicilerdiryani bize itaat edicilerdir demektir Bu anlamda herhangi bir Melike boyun eğen kimse, gerçekte ona itaat etmiş olur İbnu'lEnbari şöyle diyor: Filanca ibadet edicidiryani o Rabbine boyun eğmiş ve Rabb'inin emrine teslimiyet ve bağlılık göstermiş demektir (Mevdudi, Dört Terim)
Müminun
234546 Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik Büyüklük taşladılar Zaten mağrur bir topluluktular
234748 Bu yüzden: Milletleri bize kul iken, bizim gibi iki insana mı inanacağız?deyip onları yalancı saydılar Bu yüzden yok edildiler
Bakara
2172 Ey İnananlar! Sizi rızıklandırdığımızın temizlerinden yiyin; yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin
Mevdudi bu ayeti şöyle açıklıyor: Bu ayetin getirdigi hüküm ile İslam öncesi toplum hali arasındaki münasebete gelince: İslam’dan evvel Araplar dini önderlerinin emirlerine bağlanmak ve atalarının takip ettigi yola uymak suretiyle, içecekler ve yiyecekleri konusunda bir takım sınırlara bağlı kalarak yaşıyorlardı Müslüman olunca Allah onlara şöyle buyurdu: Eğer bana ibadet ediyorsanız, bu kayıtlamaların tümünü bir yana atmalı ve size helal kıldıklarımı afiyetle yemelisinizBunun anlamı şudur: Siz bilgin ve önderlerinizin kulları değilseniz ve sadece Allah'ın kulları iseniz; ve eğer siz gerçekten önderlerinizi bırakıp Allah'a itaat ediyorsanız helal ve haram konusunda Allah'ın sizin için çizdigi sınırlara uymanız gerekir; onların çizdigi sınırlara değil İşte bundan dolayı ; “Abd kelimesi, burada ubüdiyyet ve itaatmanalarında kullanılmıştır
Özetle: Kulluk İlah ve Rab olarak görülen (ki bunun dille ifade edilmesi gerekmez yaşayarak ta ifade edilebilir) Kişi, kurum ya da düşüncelerin istediklerini yapmak onlara hizmet etmek anlamına gelir İslamda Kulluk Tek İlah’a yapılır
TAĞUT:
Allah’ın kitabı dışında hayat tarzları ortaya koyan ve kendi ürettikleri bu hayat tarzları için kendilerine hizmet ettiren her türlü siyasal, dini ya da kişisel güç tağuttur:
De ki: Allah katında bir ceza olmak bakımından bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah'ın lanet ve aleyhinde gazap ettiği, içlerinden maymunlar, domuzlar yaptığı kimselerle, tağuta ibadet edenler ki bunların mevkii daha kötü ve dümdüz yoldan daha sapıktır
(Dipnot: Taberi Tefsiri 'nde, 111, 13'de Tağut kelimesi hakkinda bazi nakiller yaptiktan sonra şöyle diyor: Bana göre sözün dogrusu, Allah'a isyan edip de, ya zor kullanarak veya karsi tarafin itaatiyle Allah'i birakip kendisine kulluk ettiren demektir Bu kendisine kulluk edilen insan, şeytan, put, totem, veya herhangi bir şey olabilir Ben, Tağut kelimesinin aslının şöyle kullanıldığını tesbit ettim: Bir kimse zulmettiği ve haddi aştığı zaman, onun hakkında azdı, tuğyan ettidenir)
(Maide, 560)
Andolsun ki biz, her ümmete Allah'a kulluk edin, tağuttan kaçınındiye (tebligat yapmasi için) bir peygamber göndermişizdir(Nahl, 1636)
Birincisi: Kişinin bir başkası için tapinma ve kulluk amacıyla secde, rüku, kıyam ve tavaf etmesi, kapı eşiğini öpmesi, adak ve kurban kesme vb davranışlardan birini göstermesidir Bu şekilde kendisine tapınılan kimsenin, başlı başına bir ilah (egemen) olduğuna inanılmış olsun veya tüm bu ibadetler, onun şefaat ve yakınlığının elde edilmesi için yapılmış olsun, yahut yüce ilaha ortak olduğuna ve bu dünya işlerinin yönetiminde yardımı ve katkısı bulunduğuna iman edilmiş olsun, bunun hiçbir önemi yoktur
İkincisi: Kişinin bir kimseyi, bu alemde var olan nizam üzerinde egemen zannederek isteklerini gerçekleştirmesi için ona dua etmesi, zarar ve felaketler karsisinda ondan medet ummasi, korkulari esnasinda mallarin ve canlarin yok olusunda ona siginmasiKisinin bu türden tutumlarinin ikisi de, ilah edinip kulluk etmek manasina dahildir
Bunun delili, asagidaki Kur’anı Kerim ayetleridir De ki: Bana Rabb'imden (akli delilleri takviye eden) apaçık ilahi deliller gelince, o sizin Allah'ı bırakıp dua ettiginizde, ibadet etmekligimden kesin olarak menedildim(Mümin, 4066)
Allah'i birakip da, kendisine kiyamete kadar cevap veremeyecek kisiye hizmet etmekte olan kimseden daha sapık da kimdir? Halbuki bunlar, onların duasından habersizdirler(Ahkaf, 435)
İnsanlar mahşerde bir araya toplandiklari zaman bunlar, onların düşmanları ve onların ibadetini inkar ediciler olurlar Yani söyle derler: Onlara bize tapmalarini emretmedik ve bize taptiklarini da bilmezdik(Ahkaf 4367)
Üç ayetin her birinde Kur'anı Kerim bizzat açıklamıştır ki, burada ibadetten maksat dua ve medet ummaktır Bilakis onlar, cinlere ibadet ediyorlardı ve çoğu onlara iman edicilerdi(Sebe, 3441)
Bu ayette cinlere ibadet ve onlara imandan kastedilen mananın ne oldugunu aşağıda gelen Cin Suresi'ndeki ayetler açiklamaktadir:
Gerçekte şu da var: İnsanlardan bazı kimseler cinlerden bazı kişilere sığınırlar(Cin 726)
Yukaridaki ayette açıklanmıştır ki, cinlere ibadetten maksat, onlara sığınmak, korkulardan, mal ve canların kaybından yine onlara sığınmaktır; keza cinlere imandan maksat da, muhafaza ve sığınma hususunda onların kudretine inanmaktır
Rabb'in onlari da, Allah'tan gayri ibadet ettiklerini de mahşerde bir araya toplayıp da: Siz mi şu kullarımı saptırdınız; yoksa kendileri mi yollarını sapıttılar? diyecegi günGörürsün ki onlar şöyle demişlerdir: Seni tenzih ederiz Seni bırakıp da veliler edinmek bize yakışmaz (Furkan, 251718)
Bu ayetin ifadesinden, mabutlardan maksadın salihler, peygamberler ve veliler olduğu açıkça anlaşılıyor
Onların ibadetlerinden maksat da onlarin kul olmaktan üstün ve yüce bir mevkide olduklarına inanmak, ilahlık sıfatı ile nitelenebileceklerine, kötülüğe son verip, gaybi yardim gibi şeylere güçleri yeteceklerine kanaat getirmek, sonra da onların huzurunda onları ilahlaştırmaya varacak şekilde tazim ve takdis etmektir
Onlar Allah'ı bırakıp, kendilerine ne bir zarar, ne bir fayda vermeyecek olan şeylere ibadet ederler Bir de: Bunlar (putlar) Allah yanında bizim şefaatçilerimizdirderler (Yunus, 1018) kendilerine O'ndan başka bir takım veliler edinenler (derler ki): Biz bunlara, ancak bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye hizmet ediyoruz(Zümer, 393) Bu ayette de ibadetten maksat, ilah edinmektir
DİN:
Dinkelimesinin, Kur'ani Kerim'de eksiksiz bir düzeni ifade ettigi görülür Söz konusu bu düzen, dört unsurdan meydana gelir ki, bu dört unsur Şunlardir:
1Hakimiyet ve yüce egemenlik
2Bu yüksek egemenlik ve hakimiyete itaat edip, boyun eğmek
3Bu hakimiyetin otoritesi altında meydana gelen fikri ve ameli nizam
Bu nizama uymaya ve ihlasla bağlanmaya karşı bu yüce egemenliğin verdiği mükafaat veya karşı gelmek suretiyle isyan etmeye verdiği ceza Kur'anı Kerim Dinkelimesini bazen birinci ve ikinci, bazen üçüncü, bazen da dördüncü manada kullanmıştır Bazen de Dinkelimesini kullanır ve onunla bir anda bu dört unsurdan müteşekkil mükemmel nizamı kasteder
Özetlemek gerekirse “Din İlahi ya da Beşeri her türlü düzen, ideoloji, hayat tarzının Arapçadaki tanımıdır:
Mümin 4064 Allah odur ki, yeryüzünü sizin için durulacak yer, göğü bir bina yaptı; sizi yaratıp donattı ve görünüşünüzü güzel yaptı, sizi temiz ve güzel nimetlerle rızıklandırdı İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz! Alemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir!
Mümin 4065 O diridir, O'ndan başka tanrı yoktur Dini yalnız O'na has kılarak O'na yalvarın Övgü, alemlerin Rabbi Allah içindir
Zümer 392 Biz bu kitabı sana gerçekle indirdik, öyleyse ALLAH'a kulluk et; dinini sadece O'na has kılarak
393 Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz(derler) Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez
3911 De ki: Dini Allah'a halis kılarak O'na kulluk etmekle emrolundum
3914 De ki: Ben, dinimi Allah'a halis kılarak O'na kulluk ederim
3915 Siz O'nun dışında dilediğinize kullukibadet edinDe ki: Hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana atanlardır Dikkat edin! Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur
3917 Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde var Muştula kullarına!
Nahl 1652 Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur Din de sürekli olarak yalnız O'nundur Hala, Allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?
Ali İmran 383 Allah'ın dininden başka bir din mı arzu ediyorlar? Oysa göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O'na teslim olmuştur, O'na döneceklerdir