iltasyazilim
FD Üye
Sual: Vehhabilerin selefilerin Şeyhülİslam bilip yolundan gittikleri İbni Teymiye kimdir, âlimlerimiz onun hakkında ne demiştir?
CEVAP
Hanbeli fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu Ehli sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi 1263 senesinde Harran’da doğup, 1328 de Şam’da kalede hapiste iken vefat etti
İbni Teymiye, Ehli sünnet âlimlerinin büyüklüğünü anlamamış, tasavvufu inkâr etmiş, Ehli sünnetten ayrılmıştır Kitapları, kendilerine Selefiyyeci diyen mezhepsizlere kaynak olmaktadır Mezhepsizler, onu övmekte, İslam müceddidlerinin piri demektedirler İbni Teymiye’nin şaki ve dalalette olduğu SeyfülCebbar ve farisi Tâlimüssübyanda da yazılıdır
Camiulezherdeki hanefi âlimlerinden Muhammed Bahitin (Tathirülfüad mindenisil itikad) kitabı, (Ettevessüli binNebi ve bisSalihin), (Şevahidülhak), (Cevahirülbihar), (SeyfülCebbar) ve (Tâlimüssübyan) kitapları, İbni Teymiye’nin dalalete düştüğünü vesikalarla ispat etmektedir
İbni Battuta, ibni Haceri Mekki, imamı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, izzeddin bin Cema'a, Ebu Hayyan Zahiri, Zahidül Kevseri, Yusufi Nebhani, imamı Şarani, Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Şeyhülİslam Mustafa Sabri Efendi gibi nice âlimler İbni Teymiye’ye reddiyeler yazmışlar, dalalet ve küfürlerini açıklamışlardır Üstad Necip Fazıl da, (14 asrın irşad kutbu seyyid Abdülhakim Arvasi, “İbni Teymiye dini içinden zedeleyen mülhiddir buyurdu) diyor (Türkiye’nin manzarası)
Dal ve mudil olduğu, Savi tefsiri 107 sayfasında da yazılıdır
İslam âlimleri buyuruyor ki:
(Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir) İbni Haceri Mekki Fetavayı hadisiyye
(İbni Teymiye öyle bir kimsedir ki, bozuk sözlerine ve çürük vesikalarına, büyük âlimler cevap vermişler ve düşüncelerinin çirkinliğini ortaya koymuşlardır Şam, Mısır ve Kudüs’de kadılık yapmış olan şafii fıkıh ve hadis âlimlerinden Muhammed İzzibni Cemaa, onun için, Allahü teâlânın dalalete sürüklediği, azdırdığı ve zillet gömleği giydirdiği kimsedir İslam âlimlerine ve bilhassa Hulefai raşidine karşı ahmakça itirazlarda bulunmuştur demiştir) İbni Haceri Mekki Elcevherülmunzam
(İbni Teymiye’nin sözlerinin kıymeti yoktur O, dalalettedir ve Müslümanları dalalete sürüklemektedir Müslümanların icmasından ayrılmış, bid’at yolunu tutmuştur İslam âlimleri, onun dalalette sapık olduğunu, sözbirliği ile bildirdi KutbüdBerdiri, Şerhi Muhtasarda, bunu uzun yazmaktadır) Tahir Muhammed Süleyman Zahiretülfıkhilkübra
(Kitabül Arş onun en çirkin kitaplarındandır Ona Şeyhülİslam diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır) İmamı Sübki (Nebras haşiyesinde bildiriliyor)
(İbni Teymiye’ye uyanın malı ve canı helaldir) Miratülcenan, Nebras haşiyesi
İbni Teymiye, Kitabül Arş isimli eserinde, “Allah Arş'ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullaha da yer bırakır diyor Essıratulmüstekim kitabında da, ibni Abbas gibi büyük sahabilere kâfir demiştir (Keşfüzzunun)
Elubudiyyet kitabında ise, Allahü teâlânın ismini zikretmenin bid’at ve dalalet olduğunu bildirmekte ve tasavvuf âlimlerine çirkin iftiralar yapmaktadır
(Arş kadimdir) diyor (Akaidi Adudiyye şerhi)
(Şam camiinin minberinden inerken “Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner dedi) İbni Battuta Tuhfetünnüzzar tarihi
Abduh’un yetiştirdiklerinden olup, onun yolunda giden Abdürrazık paşa bile diyor ki:
(Vehhabilik, bir bakımdan ibni Teymiye’ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi denilen Abduh’daki dinde reform fikirleri de, ibni Teymiye’ye bağlıdır)
(Kaza namazı kılmak lazım değildir) derdi Halbuki dört mezhepte de farzdır
Cehennem azabı sonsuz olmadığını söylerdi Kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarına dair bir çok âyeti kerime vardır (Bekara 81, Ahzab 65, Fussilet 28, Zuhruf 74)
(Ömer çok yanılmıştır) diyerek, imamı Ahmed’in bildirdiği (Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömer’in dili üzerine koymuştur O hiç yanılmaz) hadisi şerifine karşı gelmiştir Eshabı kiramın çoğu, ictihad ile anlaşılacak işlerde yanılmış olsa da, onların yanılmaları, ictihadi mesele idi İctihadda müctehidin yanıldığı bilinemez Çünkü ictihad ictihad ile nakzedilmez Bunun için, müctehid olan o büyükler tenkit edilemez Dört mezhebin ictihadları farklı olduğu halde, benimki doğru diyerek biri ötekini tenkit etmemiştir
Sadreddini Konevi, İbni Arabi hazretleri gibi tasavvuf büyüklerine de saldırmıştır “Gazali’nin kitapları uydurma hadis ile dolu derdi (Hadika)
İmamı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır) Tabakatülkübra
İmamı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye kibirliydi Kendini beğenirdi Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdeti idi) Kamul Muarıd
Muhammed Ali Bey; HitatuşŞam kitabında diyor ki:
(İbni Teymiye’nin hedefi, Luther adındaki papazın hedefine benzer Fakat, Hıristiyanlığın reformcusu muvaffak oldu İslamınki olamadı)
İbni Haceri Askalani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye; “Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır Hz Ali iman ettiği zaman çocuk olduğu için Müslümanlığı sahih olmadı Hz Osman malı çok severdi diyerek eshabı kiramın büyüklerine dil uzattı) EdDürerülKamine
İbni Haceri Mekki hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, Peygamberlerin masumiyetini (günahtan korunmuş olduklarını) reddetmiştir Halbuki, masumiyet Peygamberlerin sıfatlarındandır
Başta Peygamber efendimizin kabri şerifleri olmak üzere eshabı kiramın, velilerin, âlimlerin ve salih Müslümanların kabirlerinin ziyaret edilmesine karşı çıkmış, bunları şefaate vesile kılmayı da haram saymıştır) Fetavai Hadisiyye
Sual: Selefilerin vazgeçilmez üç prensibi varmış, bunlara uymayan Allah’ın gönderdiği din ile amel etmezmiş Bu hususta açıklama yapar mısınız?
CEVAP
İbni Teymiye, Furkan isimli kitabında dini üç kısma ayırmaktadır Selefilere göre bu üç prensip vazgeçilmez esaslardır İslamiyet ancak bu üç kaide gereğince, aslına uygun olarak bilinebilirmiş Yoksa İslam pınarını, etraftan karışmış bulanık sulardan yani mezhep imamlarının ictihadlarından arındırmak mümkün değilmiş Çünkü fıkıhçılar, kelamcılar ve tasavvuf ehli, dinin aslına ilaveler yapmışlar, bu bakımdan din çok genişletilmiş ve içinden çıkılmaz bir hâl almışmış Dine yapılan bu ilaveleri çıkarmak gerekirmiş
Selefilerin sımsıkı bağlandıkları üç prensip şöyle:
1 Münezzel din: Kur’anı Kerimden ve sahih kabul ettiği hadisi şeriflerden kendi anladıkları
2 Müevvel din: Mezhep imamlarının Kitap ve sünnetten çıkardıkları hükümler
3 Mübeddel din: Geçmiş dinlerin hükümleri ve uydurma saydığı hadisi şerifler
İbni Teymiye’ye göre, Münezzel dine uymak bütün müslümanlara farzdır Çünkü Allahü teâlâ bir müctehidin Kitap ve Sünnetten neyi anladığını bir başka mükellefe sormaz Hatta onu mükellef de tutmaz Herkesi Kitap ve Sünneti anladığı ölçüde sorumlu tutar Bu bakımdan herkes, Münezzel din ile amel etmelidir
Müevvel dine, tevil edilmiş olana, ictihaddan aciz olan mukallitlere caizdir Ama müctehid olanlara bu caiz değildir
İbni Teymiye’nin selefiye yolunu savunan bütün mezhepsizler, kendilerini birer müctehid zannettikleri için, mezhep hükümleri onlar için muteber değildir, Kitap ve Sünnetten anladıklarına tâbi olurlar Kendilerine selefiyiz diyen bugünkü mezhepsizler, kraldan çok kralcı olup, İbni Teymiye mukallit halk için müevvel din ile mezhep imamlarının hükümleriyle amel etmeyi caiz görürken, onlar cahillerin de, mezhep hükümleriyle amel etmesini caiz görmezler, herkesi Kitap ve Sünnete el atmaya iterler
İbni Teymiye’nin Mübeddel din diyerek eski dinleri bir kalemde silip atması caiz olmaz Çünkü geçmiş dinlerin iman yani inanılacak hususları (yani amentüdeki esaslar, insanlar tarafından bozulmadan önce) bütün dinlerde aynı idi İslamiyet bozulan bu hususların doğrusunu bildirmiş, amele ait hükümlerin de, hepsini değil bazılarını nesh etmiştir
Uydurma hadislerle amel edilen bir din yoktur Uydurma hadis meselesi de ayrı bir konudur Bir müctehidin usulüne göre, uydurma sayılan bir hadis, başka bir müctehidlerin usulüne göre sahih olabilir İbni Teymiye, aklının almadığı hadisi şeriflere hemen uydurma damgasını basmıştır Fıkıh, kelam ve tasavvufun ortaya koyduğu hükümleri, usulleri, uydurma hadislerden çıkarıldığı havasını uyandırmak istemiştir Onun bu mugalatasına İslam âlimleri gerekli cevaplar vermiştir
Mezhepsizler, imamları olan İbni Teymiye’nin görüşlerine uyar ve onun usulüne uyup Kitap ve Sünnetten ahkam çıkarmaya çalışırlar Bunu da gayet normal sayarlar ve buna münezzel din derler
Biz de mezhep imamımız olan imamı a'zam hazretlerinin hükümleriyle amel edince, onun usullerine uyunca, Allah’ın gönderdiği din ile değil, mezhep imamlarının çıkardığı din ile amel ettiğimizi söylerler
İbni Teymiye’ye uyup Kitap ve Sünnete el ve dil uzatan mezhepsizler, bizim de imamı a'zama uymamıza ne hakla karşı çıkarlar ki?
not : Sevgili kardeşlerim,işte savunduğunuz,yolundan gittiğiniz şeyhûl İslam(!!!!!!!!!) ibni teymiye
Elinsaf,biraz feraset,biraz basiret,Müslüman uyanık olmalı,bid'at neymiş,buyrun görün
Vesselam
CEVAP
Hanbeli fıkıh ve hadis âlimi iken mezhepsiz oldu Ehli sünnete uymayan yazılarından dolayı Mısır’da iki defa hapsedildi 1263 senesinde Harran’da doğup, 1328 de Şam’da kalede hapiste iken vefat etti
İbni Teymiye, Ehli sünnet âlimlerinin büyüklüğünü anlamamış, tasavvufu inkâr etmiş, Ehli sünnetten ayrılmıştır Kitapları, kendilerine Selefiyyeci diyen mezhepsizlere kaynak olmaktadır Mezhepsizler, onu övmekte, İslam müceddidlerinin piri demektedirler İbni Teymiye’nin şaki ve dalalette olduğu SeyfülCebbar ve farisi Tâlimüssübyanda da yazılıdır
Camiulezherdeki hanefi âlimlerinden Muhammed Bahitin (Tathirülfüad mindenisil itikad) kitabı, (Ettevessüli binNebi ve bisSalihin), (Şevahidülhak), (Cevahirülbihar), (SeyfülCebbar) ve (Tâlimüssübyan) kitapları, İbni Teymiye’nin dalalete düştüğünü vesikalarla ispat etmektedir
İbni Battuta, ibni Haceri Mekki, imamı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, izzeddin bin Cema'a, Ebu Hayyan Zahiri, Zahidül Kevseri, Yusufi Nebhani, imamı Şarani, Ahmed bin Seyyid Zeyni Dahlan, Şeyhülİslam Mustafa Sabri Efendi gibi nice âlimler İbni Teymiye’ye reddiyeler yazmışlar, dalalet ve küfürlerini açıklamışlardır Üstad Necip Fazıl da, (14 asrın irşad kutbu seyyid Abdülhakim Arvasi, “İbni Teymiye dini içinden zedeleyen mülhiddir buyurdu) diyor (Türkiye’nin manzarası)
Dal ve mudil olduğu, Savi tefsiri 107 sayfasında da yazılıdır
İslam âlimleri buyuruyor ki:
(Allahü teâlânın, sapıtmasına ilmini sebep ettiği kimsedir) İbni Haceri Mekki Fetavayı hadisiyye
(İbni Teymiye öyle bir kimsedir ki, bozuk sözlerine ve çürük vesikalarına, büyük âlimler cevap vermişler ve düşüncelerinin çirkinliğini ortaya koymuşlardır Şam, Mısır ve Kudüs’de kadılık yapmış olan şafii fıkıh ve hadis âlimlerinden Muhammed İzzibni Cemaa, onun için, Allahü teâlânın dalalete sürüklediği, azdırdığı ve zillet gömleği giydirdiği kimsedir İslam âlimlerine ve bilhassa Hulefai raşidine karşı ahmakça itirazlarda bulunmuştur demiştir) İbni Haceri Mekki Elcevherülmunzam
(İbni Teymiye’nin sözlerinin kıymeti yoktur O, dalalettedir ve Müslümanları dalalete sürüklemektedir Müslümanların icmasından ayrılmış, bid’at yolunu tutmuştur İslam âlimleri, onun dalalette sapık olduğunu, sözbirliği ile bildirdi KutbüdBerdiri, Şerhi Muhtasarda, bunu uzun yazmaktadır) Tahir Muhammed Süleyman Zahiretülfıkhilkübra
(Kitabül Arş onun en çirkin kitaplarındandır Ona Şeyhülİslam diyenin kâfir olacağını söyleyen âlimler vardır) İmamı Sübki (Nebras haşiyesinde bildiriliyor)
(İbni Teymiye’ye uyanın malı ve canı helaldir) Miratülcenan, Nebras haşiyesi
İbni Teymiye, Kitabül Arş isimli eserinde, “Allah Arş'ın üzerinde oturur, kendisi ile beraber oturması için Resulullaha da yer bırakır diyor Essıratulmüstekim kitabında da, ibni Abbas gibi büyük sahabilere kâfir demiştir (Keşfüzzunun)
Elubudiyyet kitabında ise, Allahü teâlânın ismini zikretmenin bid’at ve dalalet olduğunu bildirmekte ve tasavvuf âlimlerine çirkin iftiralar yapmaktadır
(Arş kadimdir) diyor (Akaidi Adudiyye şerhi)
(Şam camiinin minberinden inerken “Allah gökten yere, benim indiğim gibi iner dedi) İbni Battuta Tuhfetünnüzzar tarihi
Abduh’un yetiştirdiklerinden olup, onun yolunda giden Abdürrazık paşa bile diyor ki:
(Vehhabilik, bir bakımdan ibni Teymiye’ye bağlı olduğu gibi, son asrın müceddidi denilen Abduh’daki dinde reform fikirleri de, ibni Teymiye’ye bağlıdır)
(Kaza namazı kılmak lazım değildir) derdi Halbuki dört mezhepte de farzdır
Cehennem azabı sonsuz olmadığını söylerdi Kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarına dair bir çok âyeti kerime vardır (Bekara 81, Ahzab 65, Fussilet 28, Zuhruf 74)
(Ömer çok yanılmıştır) diyerek, imamı Ahmed’in bildirdiği (Allahü teâlâ, doğru sözü, Ömer’in dili üzerine koymuştur O hiç yanılmaz) hadisi şerifine karşı gelmiştir Eshabı kiramın çoğu, ictihad ile anlaşılacak işlerde yanılmış olsa da, onların yanılmaları, ictihadi mesele idi İctihadda müctehidin yanıldığı bilinemez Çünkü ictihad ictihad ile nakzedilmez Bunun için, müctehid olan o büyükler tenkit edilemez Dört mezhebin ictihadları farklı olduğu halde, benimki doğru diyerek biri ötekini tenkit etmemiştir
Sadreddini Konevi, İbni Arabi hazretleri gibi tasavvuf büyüklerine de saldırmıştır “Gazali’nin kitapları uydurma hadis ile dolu derdi (Hadika)
İmamı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, tasavvufu inkâr eder, evliyaya, ariflere dil uzatırdı Kitaplarını okumaktan, yırtıcı hayvandan kaçar gibi kaçmalıdır) Tabakatülkübra
İmamı Süyuti hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye kibirliydi Kendini beğenirdi Herkesten üstün görünmek, karşısındakini küçümsemek, büyüklerle alay etmek âdeti idi) Kamul Muarıd
Muhammed Ali Bey; HitatuşŞam kitabında diyor ki:
(İbni Teymiye’nin hedefi, Luther adındaki papazın hedefine benzer Fakat, Hıristiyanlığın reformcusu muvaffak oldu İslamınki olamadı)
İbni Haceri Askalani hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye; “Kabri Nebeviyi ziyaret için sefere çıkmak haramdır Hz Ali iman ettiği zaman çocuk olduğu için Müslümanlığı sahih olmadı Hz Osman malı çok severdi diyerek eshabı kiramın büyüklerine dil uzattı) EdDürerülKamine
İbni Haceri Mekki hazretleri buyuruyor ki:
(İbni Teymiye, Peygamberlerin masumiyetini (günahtan korunmuş olduklarını) reddetmiştir Halbuki, masumiyet Peygamberlerin sıfatlarındandır
Başta Peygamber efendimizin kabri şerifleri olmak üzere eshabı kiramın, velilerin, âlimlerin ve salih Müslümanların kabirlerinin ziyaret edilmesine karşı çıkmış, bunları şefaate vesile kılmayı da haram saymıştır) Fetavai Hadisiyye
Sual: Selefilerin vazgeçilmez üç prensibi varmış, bunlara uymayan Allah’ın gönderdiği din ile amel etmezmiş Bu hususta açıklama yapar mısınız?
CEVAP
İbni Teymiye, Furkan isimli kitabında dini üç kısma ayırmaktadır Selefilere göre bu üç prensip vazgeçilmez esaslardır İslamiyet ancak bu üç kaide gereğince, aslına uygun olarak bilinebilirmiş Yoksa İslam pınarını, etraftan karışmış bulanık sulardan yani mezhep imamlarının ictihadlarından arındırmak mümkün değilmiş Çünkü fıkıhçılar, kelamcılar ve tasavvuf ehli, dinin aslına ilaveler yapmışlar, bu bakımdan din çok genişletilmiş ve içinden çıkılmaz bir hâl almışmış Dine yapılan bu ilaveleri çıkarmak gerekirmiş
Selefilerin sımsıkı bağlandıkları üç prensip şöyle:
1 Münezzel din: Kur’anı Kerimden ve sahih kabul ettiği hadisi şeriflerden kendi anladıkları
2 Müevvel din: Mezhep imamlarının Kitap ve sünnetten çıkardıkları hükümler
3 Mübeddel din: Geçmiş dinlerin hükümleri ve uydurma saydığı hadisi şerifler
İbni Teymiye’ye göre, Münezzel dine uymak bütün müslümanlara farzdır Çünkü Allahü teâlâ bir müctehidin Kitap ve Sünnetten neyi anladığını bir başka mükellefe sormaz Hatta onu mükellef de tutmaz Herkesi Kitap ve Sünneti anladığı ölçüde sorumlu tutar Bu bakımdan herkes, Münezzel din ile amel etmelidir
Müevvel dine, tevil edilmiş olana, ictihaddan aciz olan mukallitlere caizdir Ama müctehid olanlara bu caiz değildir
İbni Teymiye’nin selefiye yolunu savunan bütün mezhepsizler, kendilerini birer müctehid zannettikleri için, mezhep hükümleri onlar için muteber değildir, Kitap ve Sünnetten anladıklarına tâbi olurlar Kendilerine selefiyiz diyen bugünkü mezhepsizler, kraldan çok kralcı olup, İbni Teymiye mukallit halk için müevvel din ile mezhep imamlarının hükümleriyle amel etmeyi caiz görürken, onlar cahillerin de, mezhep hükümleriyle amel etmesini caiz görmezler, herkesi Kitap ve Sünnete el atmaya iterler
İbni Teymiye’nin Mübeddel din diyerek eski dinleri bir kalemde silip atması caiz olmaz Çünkü geçmiş dinlerin iman yani inanılacak hususları (yani amentüdeki esaslar, insanlar tarafından bozulmadan önce) bütün dinlerde aynı idi İslamiyet bozulan bu hususların doğrusunu bildirmiş, amele ait hükümlerin de, hepsini değil bazılarını nesh etmiştir
Uydurma hadislerle amel edilen bir din yoktur Uydurma hadis meselesi de ayrı bir konudur Bir müctehidin usulüne göre, uydurma sayılan bir hadis, başka bir müctehidlerin usulüne göre sahih olabilir İbni Teymiye, aklının almadığı hadisi şeriflere hemen uydurma damgasını basmıştır Fıkıh, kelam ve tasavvufun ortaya koyduğu hükümleri, usulleri, uydurma hadislerden çıkarıldığı havasını uyandırmak istemiştir Onun bu mugalatasına İslam âlimleri gerekli cevaplar vermiştir
Mezhepsizler, imamları olan İbni Teymiye’nin görüşlerine uyar ve onun usulüne uyup Kitap ve Sünnetten ahkam çıkarmaya çalışırlar Bunu da gayet normal sayarlar ve buna münezzel din derler
Biz de mezhep imamımız olan imamı a'zam hazretlerinin hükümleriyle amel edince, onun usullerine uyunca, Allah’ın gönderdiği din ile değil, mezhep imamlarının çıkardığı din ile amel ettiğimizi söylerler
İbni Teymiye’ye uyup Kitap ve Sünnete el ve dil uzatan mezhepsizler, bizim de imamı a'zama uymamıza ne hakla karşı çıkarlar ki?
not : Sevgili kardeşlerim,işte savunduğunuz,yolundan gittiğiniz şeyhûl İslam(!!!!!!!!!) ibni teymiye
Elinsaf,biraz feraset,biraz basiret,Müslüman uyanık olmalı,bid'at neymiş,buyrun görün
Vesselam